238 Kayıt Bulundu.
Bize Adem, ona Şu'be, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in (sav) zevcesi teyzem Meymûne bt. Hâris'in evinde gecelemiştim. O gece Hz. Peygamber (sav) de orada idi. Rasûlullash (sav) yatsıyı kıldırdı, ardından evine geldi. Dört rekât namaz kıldı, sonra da uyudu. Ardından kalktı, "Çocukcağız uyudu mu?" diye, ya da buna benzer bir şey söyledi. Sonra namaza durdu, ben de onun sol tarafında durdum, ama beni sağına aldı. Beş rekât namaz kıldı, ardından iki rekât daha kıldı. Sonra uyudu, öyle ki horultusunu -yahut aynı manaya gelen "hatît" kelimesini zikretmiştir- işittim. Ardından mescide çıktı.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "İnsanlar, 'Ebu Hureyre çok hadis rivayet ediyor' diyorlar. (Halbuki) Allah'ın kitabındaki şu iki ayet olmasaydı hiç hadis rivayet etmezdim. Ardından 'İndirdiğimiz apaçık delilleri gizleyenler' ayetinden 'Rahîm'dir (Bakara, 2/159-160) kısmına kadar okudu. Muhacir kardeşlerimiz çarşı-pazarda (alış-verişle); Ensar kardeşlerimiz de ziraat ile meşgul iken Ebu Hureyre ise karın tokluğuna Rasulullah'ın (sav) yanında durur, onların bulunmadıkları (yerlerde) bulunur ve onların ezberlemediklerini ezberlerdi."
Bize İsmail, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona İbn Ebu Zi'b, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'tan (sav) iki kap (dolusu ilim) ezberledim. Birisini yaydım, diğerini ise yayarsam şu boğazım kesiliverir."
Bize Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona da Esved şöyle rivayet etmiştir: İbn Zübeyr bana, 'Aişe sana pek çok sır verirdi. Ka'be hakkında sana bir şey dedi mi' diye sordu. İbn Zübeyr'e, (Aişe) bana, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti dedim: "Ey Aişe, kavminin hatıraları canlı olmasaydı -İbn Zübeyr, 'küfür zamanını kastediliyor' dedi- Ka'be'yi yıkar; birinden insanların girmesi, diğerinden ise çıkması için iki kapı yapardım." İbn Zübeyr bunu yapmıştır.
Açıklama: Kureyş kabilesinin Kâbe'ye büyük önem verdiğini bilen Hz. Peygamber (sav) yeni Müslüman olan kimselerin, Kâbe’nin yapısında yapılacak değişiklikleri yanlış anlamalarından çekinmiştir. Ancak rivayetin sonundaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere Abdullah b. Zübeyr, Kâbe’nin tahrip edilmesi üzerine, binayı Hz. İbrâhim’in temellerini esas alarak yeniden yaptırırken kapı sayısını ikiye çıkarmıştır. (bk. TDV İslam Ansiklopedisi, Kâbe md.)
Bize Ebu Nuaym, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme, ona ez-Zührî, ona İsa b. Talha, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etti: Nebî'yi (sav) Cemerat'ta (şeytan taşlamada) kendisine soru sorulurken gördüm. Bir adam, 'yâ Rasulullah, (taş) atmadan kurban kestim' dedi. O ise, "(taş) at, beis yok" dedi. Bir diğeri, 'yâ Rasulullah, kurban kesmeden önce traş oldum' dedi. O, "kurban kes, beis yok" dedi. Hz. Peygamber'e (o esnada taş atmak, kurbân kesmek, tıraş olmak, tavaf etmek gibi hac işlerinden) öne geçirilmiş veya geriye bırakılmış ne sorulduysa hepsine "Yap bir sakıncası yok" diye cevap verdi.
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Abdülaziz, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Beni, sizlere çok hadis rivayet etmekten Nebî (sav)'nin "kim bilerek bana yalan isnad ederse ateşteki yerine hazırlansın" sözü alıkoymaktadır.
Bize Mekkî b. İbrahim, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Söylemediğimi bana isnad eden ateşteki yerine hazırlansın."
Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Ali b. Müdrik, ona Ebu Zür'a ona da Cerîr, veda haccında Nebî'nin (sav) kendisine "İnsanları sustur." dedikten sonra şunu buyurduğunu rivayet etmiştir: "Benden sonra birbirinizin boynunu vuran kafirlere dönmeyin"