Öneri Formu
Hadis Id, No:
22384, N000605
Hadis:
أَخْبَرَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ هَارُونَ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سَارَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى أَتَى عَرَفَةَ فَوَجَدَ الْقُبَّةَ قَدْ ضُرِبَتْ لَهُ بِنَمِرَةَ فَنَزَلَ بِهَا حَتَّى إِذَا زَاغَتِ الشَّمْسُ أَمَرَ بِالْقَصْوَاءِ فَرُحِّلَتْ لَهُ حَتَّى إِذَا انْتَهَى إِلَى بَطْنِ الْوَادِى خَطَبَ النَّاسَ ثُمَّ أَذَّنَ بِلاَلٌ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى الظُّهْرَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى الْعَصْرَ وَلَمْ يُصَلِّ بَيْنَهُمَا شَيْئًا .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Harun, ona Hatim b. İsmail, ona Cafer b. Muhammed (es-Sâdık), ona babası (Muhammed el-Bâkır), ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) hacc için yola çıktı. Arafat'a ulaştığında Nemire denilen yerde kendisi için hazırlanmış çadırına girdi. Güneş batmaya başlayınca devesi Kusva'nın hazırlanmasını emretti. Devesine bindi ve vadinin ortasına geldiğinde insanlara bir hutbe verdi. Sonra Bilal ezan okudu. Sonra kamet getirdi ve öğlen namazını kıldılar. Sonra tekrar kamet getirdi ve ikindi namazını kıldılar. İkisi arasında başka bir namaz da kılınmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 48, /2125
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Muhammed el-Bakır (Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali)
3. Ebu Abdullah Cafer es-Sâdık (Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Ebu İsmail Hatim b. İsmail el-Harisî (Hatim b. İsmail b. Muhammed)
5. İbrahim b. Harun el-Belhi (İbrahim b. Harun)
Konular:
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Ezan, Müezzinlik
Hac, Arafat
Hac, Batha'da konaklama
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, Namaz, namazların cem'i/ Arafatta, Müzdelifede
Hac, namazların cem'i
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21437, T003614
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ الْمُقْرِئُ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ أَخْبَرَنَا كَعْبُ بْنُ عَلْقَمَةَ سَمِعَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ جُبَيْرٍ أَنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرٍو أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِذَا سَمِعْتُمُ الْمُؤَذِّنَ فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ الْمُؤَذِّنُ ثُمَّ صَلُّوا عَلَىَّ فَإِنَّهُ مَنْ صَلَّى عَلَىَّ صَلاَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ بِهَا عَشْرًا ثُمَّ سَلُوا لِىَ الْوَسِيلَةَ فَإِنَّهَا مَنْزِلَةٌ فِى الْجَنَّةِ لاَ تَنْبَغِى إِلاَّ لِعَبْدٍ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ وَأَرْجُو أَنْ أَكُونَ أَنَا هُوَ وَمَنْ سَأَلَ لِىَ الْوَسِيلَةَ حَلَّتْ عَلَيْهِ الشَّفَاعَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ مُحَمَّدٌ: عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ جُبَيْرٍ هَذَا قُرَشِىٌّ مِصْرِىٌّ مَدَنِىٌّ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ شَامِىٌّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsmail, ona Abdullah b. Yezid el-Mukrî, ona Hayve, ona Ka'b b. Alkame, ona Abdurrahman b. Cübeyr, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Müezzini işittiğinizde müezzinin dediklerini deyin. Ardından bana salat ve selamda bulunun. Zira, bana bir kere salat ve selamda bulunana Allah, on kere rahmet eder. Daha sonra benim için vesileyi isteyin. Çünkü o, cennette bir konum olup sadece Allah'ın bir kuluna nasip olacaktır. Onun ben olmamamı ümit ediyorum. Benim için vesileyi isteyene şefaat helal olur.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Muhammed, ''Abdurrahman b. Cübeyr, Kureyş'li, Mısır'li ve Medine'lidir. Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr ise, Şâm'lıdır'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 1, 5/586
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdurrahman b. Cübeyr el-Müezzin (Abdurrahman b. Cübeyr)
3. Ka'b b. Alkame et-Tenûhi (Ka'b b. Alkame b. Ka'b b. Adi)
4. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
6. Muhammed b. İsmail el-Buharî (Muhammed b. İsmail el-Buharî)
Konular:
Ezan, ezana icabet
KTB, EZAN
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22454, N000627
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحَسَنِ قَالاَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ كَانَ الْمُسْلِمُونَ حِينَ قَدِمُوا الْمَدِينَةَ يَجْتَمِعُونَ فَيَتَحَيَّنُونَ الصَّلاَةَ وَلَيْسَ يُنَادِى بِهَا أَحَدٌ فَتَكَلَّمُوا يَوْمًا فِى ذَلِكَ فَقَالَ بَعْضُهُمُ اتَّخِذُوا نَاقُوسًا مِثْلَ نَاقُوسِ النَّصَارَى . وَقَالَ بَعْضُهُمْ بَلْ قَرْنًا مِثْلَ قَرْنِ الْيَهُودِ . فَقَالَ عُمَرُ رضى الله عنه أَوَلاَ تَبْعَثُونَ رَجُلاً يُنَادِى بِالصَّلاَةِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا بِلاَلُ قُمْ فَنَادِ بِالصَّلاَةِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsmail ve İbrahim b. Hasan, onlara Haccac (b. Muhammed), ona İbn Cüreyc (Abdülmelik b. Abdülaziz el-Mekkî), ona Nafi' (Mevla İbn Ömer), ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Müslümanlar, Medine'ye geldiklerinde kendileri (ezan ile) çağrılmadan toplanırlar ve namaz vaktini beklerlerdi. Bir gün aralarında konuştular ve bazıları; 'Hristiyanlar'ın çanları gibi çan edinelim' dediler. Bazıları da; 'Yahudiler'in nefirleri gibi nefir edinelim' dediler. Ömer de; 'Neden namaz vakitlerini duyuracak bir adam göndermiyorsunuz?' dedi. Hz. Peygamber (sav) de bu görüşü onayladı ve: "Ey Bilal! Kalk ve namaza çağır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 1, /2127
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
5. İbrahim b. Hasan el-Mukassimi (İbrahim b. Hasan b. Heysem)
Konular:
Ezan, dinde alem oluşu
Ezan, mesajı
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Ezan, Müezzinlik
Ezan, tarihçesi
KTB, EZAN
Sahabe, Fazileti
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Açıklama: "Dünya'nın son, ahiretin ilk günündeyim" cümlesi ile ölmek üzere olduğunu kastetmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22370, N000598
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدَةُ بْنُ عَبْدِ الرَّحِيمِ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ شُمَيْلٍ قَالَ حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ قَارَوَنْدَا قَالَ سَأَلْنَا سَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ الصَّلاَةِ فِى السَّفَرِ فَقُلْنَا أَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ يَجْمَعُ بَيْنَ شَىْءٍ مِنَ الصَّلَوَاتِ فِى السَّفَرِ فَقَالَ لاَ إِلاَّ بِجَمْعٍ ثُمَّ أَتَيْتُهُ فَقَالَ كَانَتْ عِنْدَهُ صَفِيَّةُ فَأَرْسَلَتْ إِلَيْهِ أَنِّى فِى آخِرِ يَوْمٍ مِنَ الدُّنْيَا وَأَوَّلِ يَوْمٍ مِنَ الآخِرَةِ . فَرَكِبَ وَأَنَا مَعَهُ فَأَسْرَعَ السَّيْرَ حَتَّى حَانَتِ الصَّلاَةُ فَقَالَ لَهُ الْمُؤَذِّنُ الصَّلاَةَ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ . فَسَارَ حَتَّى إِذَا كَانَ بَيْنَ الصَّلاَتَيْنِ نَزَلَ فَقَالَ لِلْمُؤَذِّنِ أَقِمْ فَإِذَا سَلَّمْتُ مِنَ الظُّهْرِ فَأَقِمْ مَكَانَكَ . فَأَقَامَ فَصَلَّى الظُّهْرَ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ سَلَّمَ ثُمَّ أَقَامَ مَكَانَهُ فَصَلَّى الْعَصْرَ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكِبَ فَأَسْرَعَ السَّيْرَ حَتَّى غَابَتِ الشَّمْسُ فَقَالَ لَهُ الْمُؤَذِّنُ الصَّلاَةَ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ . فَقَالَ كَفِعْلِكَ الأَوَّلِ . فَسَارَ حَتَّى إِذَا اشْتَبَكَتِ النُّجُومُ نَزَلَ فَقَالَ أَقِمْ فَإِذَا سَلَّمْتُ فَأَقِمْ . فَصَلَّى الْمَغْرِبَ ثَلاَثًا ثُمَّ أَقَامَ مَكَانَهُ فَصَلَّى الْعِشَاءَ الآخِرَةَ ثُمَّ سَلَّمَ وَاحِدَةً تِلْقَاءَ وَجْهِهِ ثُمَّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمْ أَمْرٌ يَخْشَى فَوْتَهُ فَلْيُصَلِّ هَذِهِ الصَّلاَةَ » .
Tercemesi:
Bize Abde b. Abdürrahim, ona (Nadr) b. Şümeyl, ona da Kesir b. Kâruneda şöyle demiştir: Biz, Salim b. Abdullah'a; (baban) Abdullah b. Ömer yolculuklarında namazlarını cem eder miydi? diye sorduk. Salim de, hayır, sadece bir yerde (Müzdelife'de) cem ederdi, dedi. Salim'in yanına geldim, şunları söyledi: Hanımı Safiyye, babam Abdullah'a; 'Dünya'nın son, ahiretin ilk günündeyim' diye bir haber gönderdi. Babam ve ben bineğe bindik ve hızlıca yol aldık yine de namaz vakti daraldı. Müezzin de ona; 'Ey Ebu Abdurrahman! Namaz kılalım' dedi. Fakat babam yola devam etti. İki namaz arası (öğle ile ikindi) olunca konakladı ve müezzine: 'Kamet getir' dedi. Müezzin de kamet getirdi. Müezzine; öğlen namazı bitince, yerinden ayrılmadan tekrar kamet getir, dedi. Kamet getirdi, öğlen namazını iki rekat olarak kıldı. Sonra olduğu yerde tekrar kamet getirdi, ikindi namazını da iki rekat olarak kıldı. Sonra da bineğine bindi ve hızlıca yola koyuldu. Nihayet güneş batınca, müezzin ona 'Ey Ebu Abdurrahman! namaz kılalım' dedi. Babam da: 'İlk seferki gibi yapacaksın' dedi ve yıldızlar ortaya çıkıncaya kadar yola devam etti sonra konakladı. Sonra da: 'Kamet getir, namaz bittiğinde tekrar kamet getir' dedi. Akşam namazını üç rekat olarak kıldı. Sonra müezzin olduğu yerde tekrar kamet getirdi ve yatsı namazını iki rekat olarak kıldı. Sonra ön tarafına doğru selam verdi ve şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Herhangi birinizin kaçırmaktan korktuğu bir iş olursa, namazlarını böyle kılsın."
Açıklama:
"Dünya'nın son, ahiretin ilk günündeyim" cümlesi ile ölmek üzere olduğunu kastetmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 45, /2125
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu İsmail Kesir b. Kârûnedâ el-Kûfî (Kesir b. Kârûnedâ)
4. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
5. Ebu Said Abde b. Abdurrahim el-Mervezî (Abde b. Abdurrahim b. Hassan)
Konular:
Hac, Namaz, namazların cem'i/ Arafatta, Müzdelifede
Hac, namazların cem'i
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Namaz, cem'i
Namaz, hazar ve seferde
Namaz, sefer namazının sünnetleri
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14875, T002566
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى الْيَقْظَانِ عَنْ زَاذَانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« ثَلاَثَةٌ عَلَى كُثْبَانِ الْمِسْكِ - أُرَاهُ قَالَ: يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَغْبِطُهُمُ الأَوَّلُونَ وَالآخِرُونَ : رَجُلٌ يُنَادِى بِالصَّلَوَاتِ الْخَمْسِ فِى كُلِّ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ وَرَجُلٌ يَؤُمُّ قَوْمًا وَهُمْ بِهِ رَاضُونَ وَعَبْدٌ أَدَّى حَقَّ اللَّهِ وَحَقَّ مَوَالِيهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ . وَأَبُو الْيَقْظَانِ اسْمُهُ عُثْمَانُ بْنُ عُمَيْرٍ وَيُقَالُ ابْنُ قَيْسٍ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Veki', ona Süfyan, ona Ebu Yakzân, ona Zâzân, ona da Abdullah b. Ömer şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) şöyle demiştir: "Üç kişi misk yığınının (tepesinin) üzerindedir." Ravi dedi ki: Sanıyorum ki "öncekiler ve sonrakiler kıyamet gününde onlara özenecektir" demişti.
"Bu üç kişi şunlardır: 1-Gece ve gündüz insanları namaza çağıran müezzin. 2- Cemaatin kendisinden razı olduğu imam. 3- Allah'ın ve efendilerinin haklarını yerine getiren köle."
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen garip bir hadistir. Biz bu hadisin sadece Süfyan es-Sevrî rivayeti ile biliyoruz. Ebu Yekzân'ın ismi ise Osman b. Kays'tır. Kendisine İbn Kays de denilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 25, 4/697
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Zazan el-Kindi (Zâzân)
3. Osman b. Umeyr el-Beceli (Osman b. Umeyr b. Kays)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Ezan, Müezzinlik, müezzinliğin fazileti
Kıyamet, ahvali
Köle, kölenin mükafatı
KTB, EZAN
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20344, T001618
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْخَلاَّلُ حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسِ قَالَ كَانَ: النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لاَ يُغِيرُ إِلاَّ عِنْدَ صَلاَةِ الْفَجْرِ فَإِنْ سَمِعَ أَذَانًا أَمْسَكَ وَإِلاَّ أَغَارَ فَاسْتَمَعَ ذَاتَ يَوْمٍ فَسَمِعَ رَجُلاً يَقُولُ: اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ . فَقَالَ « عَلَى الْفِطْرَةِ » . فَقَالَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ . فَقَالَ « خَرَجْتَ مِنَ النَّارِ » . قَالَ الْحَسَنُ وَحَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Hallâl, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit (b. Eslem), ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) güneş doğarken baskın yapardı. Fakat önce ezan sesini duymaya çalışırdı. Şayet ezan sesini duyarsa oraya baskın yapmaz, duymazsa baskın yapardı. Bir gün bir adamın "Allah en büyüktür, Allah en büyüktür" dediğini duydu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "yaratılışa (fıtrata) uygun hareket etti" buyurdu. Sonra adam, "Allah'tan başka ilah yoktur" dedi.
Ravi Hasan dedi ki: Bize bu hadisi Ebu Velid, Hammad b. Seleme'den bu isnadla bir benzerini rivayet etti. Ebu İsa (et-Tirmîzî) dedi ki: Bu hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Siyer 48, 4/163
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
5. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Ezan, okunduğu yerin müslümanlığına işaret olması
KTB, EZAN
Savaş, ezan okunan bölgeye savaş açılmayacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21848, T003689
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ أَبُو عَمَّارٍ الْمَرْوَزِىُّ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ حَدَّثَنِى أَبِى حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى بُرَيْدَةُ قَالَ أَصْبَحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَعَا بِلاَلاً فَقَالَ « يَا بِلاَلُ بِمَ سَبَقْتَنِى إِلَى الْجَنَّةِ ؟ مَا دَخَلْتُ الْجَنَّةَ قَطُّ إِلاَّ سَمِعْتُ خَشْخَشَتَكَ أَمَامِى دَخَلْتُ الْبَارِحَةَ الْجَنَّةَ فَسَمِعْتُ خَشْخَشَتَكَ أَمَامِى فَأَتَيْتُ عَلَى قَصْرٍ مُرَبَّعٍ مُشَرَّفٍ مِنْ ذَهَبٍ فَقُلْتُ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ ؟ فَقَالُوا لِرَجُلٍ مِنَ الْعَرَبِ فَقُلْتُ أَنَا عَرَبِىٌّ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ ؟ قَالُوا لِرَجُلٍ مِنْ قُرَيْشٍ قُلْتُ أَنَا قُرَشِىٌّ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ؟ قَالُوا لِرَجُلٍ مِنْ أُمَّةِ مُحَمَّدٍ قُلْتُ أَنَا مُحَمَّدٌ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ ؟ قَالُوا لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ » . فَقَالَ بِلاَلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا أَذَّنْتُ قَطُّ إِلاَّ صَلَّيْتُ رَكْعَتَيْنِ وَمَا أَصَابَنِى حَدَثٌ قَطُّ إِلاَّ تَوَضَّأْتُ عِنْدَهَا وَرَأَيْتُ أَنَّ لِلَّهِ عَلَىَّ رَكْعَتَيْنِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « بِهِمَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَمُعَاذٍ وَأَنَسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « رَأَيْتُ فِى الْجَنَّةِ قَصْرًا مِنْ ذَهَبٍ فَقُلْتُ لِمَنْ هَذَا ؟ فَقِيلَ لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَمَعْنَى هَذَا الْحَدِيثِ أَنِّى دَخَلْتُ الْبَارِحَةَ الْجَنَّةَ يَعْنِى رَأَيْتُ فِى الْمَنَامِ كَأَنِّى دَخَلْتُ الْجَنَّةَ هَكَذَا رُوِىَ فِى بَعْضِ الْحَدِيثِ . وَيُرْوَى عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ قَالَ رُؤْيَا الأَنْبِيَاءِ وَحْىٌ .
Tercemesi:
Bize Hüseyin b. Hureys Ebu Ammar el-Mervezî, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkıd, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Ebu Büreyde (Büreyde b. Husayb) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) bir sabah Bilal'i çağırdı ve ona: "Ey Bilal! Cennete girmede benim önüme nasıl geçtin? Cennete ne zaman girsem önümde senin sesini duydum. Dün gece yine cennete girdim. Yine önümde senin sesini duydum. İlerlerken dört köşeli altından balkonu olan bir saraya geldim ve bu saray kimindir? diye sordum. 'Araplar'dan bir adamın' dediler. Ben de dedim ki: 'Ben de Arabım! Bu köşk kimin?' Bana 'Kureyş’den bir adamın' dediler. 'Ben de Kureyşliyim, bu köşk kimindir?' dedim. 'Muhammed'in ümmetinden bir adamın' dediler. Ben de: 'Ben Muhammed'im bu köşk kimindir?' dedim. Onlar da 'Ömer b. Hattab'ındır' dediler." Bilal söze atıldı ve: Ey Allah'ın Rasulü! Ben her ezan okuduğumda iki rekat namaz kıldım. Ne zaman abdestim bozulduysa hemen abdest aldım ve Allah rızası için bu (kılmış kıldığım) iki rekat namazı kılmayı bırakmadım. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Cennette önümde olman) Bu ikisi sebebiyleydir."
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu konuda Cabir, Muaz, Enes ve Ebu Hureyre’den de hadis rivayet edilmiş olup Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cennette altından bir köşk gördüm. Bu köşk kimindir? dedim. Ömer b. Hattab'ın, diye cevap verildi."
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih garib bir hadistir. Bu hadiste geçen: "Dün gece cennete girdim" sözü ile kast edilen "rüyamda cennete girdiğimi gördüm" şeklindedir. Diğer bazı hadislerde de buna benzer şeyler anlatılmaktadır. Zaten İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: "Peygamber'in rüyası vahiydir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/620
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
4. Ali b. Hüseyin el-Kuraşî (Ali b. Hüseyin b. Vakıd)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Ezan, abdestli okumak
Ezan, mesajı
KTB, EZAN
أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ بُرَيْدِ بْنِ أَبِى مَرْيَمَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ فَأَسْرَيْنَا لَيْلَةً فَلَمَّا كَانَ فِى وَجْهِ الصُّبْحِ نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَنَامَ وَنَامَ النَّاسُ فَلَمْ نَسْتَيْقِظْ إِلاَّ بِالشَّمْسِ قَدْ طَلَعَتْ عَلَيْنَا فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمُؤَذِّنَ فَأَذَّنَ ثُمَّ صَلَّى الرَّكْعَتَيْنِ قَبْلَ الْفَجْرِ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ فَصَلَّى بِالنَّاسِ ثُمَّ حَدَّثَنَا بِمَا هُوَ كَائِنٌ حَتَّى تَقُومَ السَّاعَةُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22449, N000622
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ بُرَيْدِ بْنِ أَبِى مَرْيَمَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ فَأَسْرَيْنَا لَيْلَةً فَلَمَّا كَانَ فِى وَجْهِ الصُّبْحِ نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَنَامَ وَنَامَ النَّاسُ فَلَمْ نَسْتَيْقِظْ إِلاَّ بِالشَّمْسِ قَدْ طَلَعَتْ عَلَيْنَا فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمُؤَذِّنَ فَأَذَّنَ ثُمَّ صَلَّى الرَّكْعَتَيْنِ قَبْلَ الْفَجْرِ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ فَصَلَّى بِالنَّاسِ ثُمَّ حَدَّثَنَا بِمَا هُوَ كَائِنٌ حَتَّى تَقُومَ السَّاعَةُ .
Tercemesi:
Bize Hannad b. Seriy, ona Ebu Ahves (Sellam b. Süleym), ona Ata b. Saib, ona Büreyd b. Ebu Meryem, ona da babası (Malik b. Rebia) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) ile birlikte birkaç gece geçirdiğimiz bir yolculuktaydık. Sabaha doğru Hz. Peygamber (sav) bir yerde konakladı ve uyudu. Diğer insanlar da uyudular. Bizi sadece güneşin doğuşu uyandırabildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) müezzine ezan okumasını emretti. Müezzin de ezanı okudu. Sonra sabah namazının farzından önce iki rekat namaz kıldı. Sonra müezzine kamet getirmesini söyledi. Sonrada insanlara sabah namazının farzını kıldırdı. Sonra da bize kıyamete kadar vuku bulacak şeylerden bahsetti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 55, /2126
Senetler:
1. Ebu Meryem es-Selûlî (Malik b. Rabî'a)
2. Yezid b. Ebu Meryem es-Selüli (Yezid b. Malik b. Rabî'a)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Ezan, Müezzinlik
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Namaz, mecburiyetten geç kılınması
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, namazların sünnetleri
Namaz, sabah namazı
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ هِشَامٍ الدَّسْتَوَائِىِّ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ عَنْ أَبِى عُبَيْدَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحُبِسْنَا عَنْ صَلاَةِ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ فَاشْتَدَّ ذَلِكَ عَلَىَّ فَقُلْتُ فِى نَفْسِى نَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَفِى سَبِيلِ اللَّهِ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِلاَلاً فَأَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الظُّهْرَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الْعَصْرَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الْمَغْرِبَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الْعِشَاءَ ثُمَّ طَافَ عَلَيْنَا فَقَالَ « مَا عَلَى الأَرْضِ عِصَابَةٌ يَذْكُرُونَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ غَيْرُكُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22450, N000623
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ هِشَامٍ الدَّسْتَوَائِىِّ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ عَنْ أَبِى عُبَيْدَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحُبِسْنَا عَنْ صَلاَةِ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ فَاشْتَدَّ ذَلِكَ عَلَىَّ فَقُلْتُ فِى نَفْسِى نَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَفِى سَبِيلِ اللَّهِ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِلاَلاً فَأَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الظُّهْرَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الْعَصْرَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الْمَغْرِبَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الْعِشَاءَ ثُمَّ طَافَ عَلَيْنَا فَقَالَ « مَا عَلَى الأَرْضِ عِصَابَةٌ يَذْكُرُونَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ غَيْرُكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Hişam (b. Senber) ed-Destevâî, ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim), ona Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im, ona Ebu Ubeyde b. Abdullah b. Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) ile birlikteydik. Öğlen, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını vaktinde kılamadık. Bu durum bana ağır geldi ve kendi kendime şöyle dedim: Biz, hem Hz. Peygmaber (sav) ile beraberiz hem dea Allah yolunda cihat ediyoruz, bu nasıl olur.' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) Bilal'e kamet getirmesini emretti. O da kamet getirdi sonra da Hz. Peygamber (sav) bize öğle namazını kıldırdı. Sonra yine kamet getirdi ve bize ikindi namazını kıldırdı. Sonra yine kamet getirdi ve bize akşam namazını kıldırdı. Sonra tekrar kamet getirdi ve bize yatsı namazını kıldırdı. Sonra da bize döndü ve: "Şu anda yeryüzünde sizin dışınızda Allah'ı zikreden bir topluluk yoktur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 55, /2126
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ubeyde b. Abdullah el-Hüzeli (Amir b. Abdullah b. Mes'ud)
3. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
4. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
7. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Ezan, Müezzinlik
Eziyet, münafıkların Hz. Peygamber'e eziyetleri
HENDEK SAVAŞI
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Namaz, cemaatle
Namaz, mecburiyetten geç kılınması
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Siyer, Hendek günü
Siyer, Hz. Peygamber'in gazveleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22452, N000625
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ خُشَيْشُ بْنُ أَصْرَمَ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فِى سَفَرٍ لَهُ « مَنْ يَكْلَؤُنَا اللَّيْلَةَ لاَ نَرْقُدَ عَنْ صَلاَةِ الصُّبْحِ » . قَالَ بِلاَلٌ أَنَا . فَاسْتَقْبَلَ مَطْلَعَ الشَّمْسِ فَضُرِبَ عَلَى آذَانِهِمْ حَتَّى أَيْقَظَهُمْ حَرُّ الشَّمْسِ فَقَامُوا فَقَالَ « تَوَضَّئُوا » . ثُمَّ أَذَّنَ بِلاَلٌ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ وَصَلَّوْا رَكْعَتَىِ الْفَجْرِ ثُمَّ صَلَّوُا الْفَجْرَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Asım Huşeyş b. Asram, ona Yahya b. Hassan, ona Hammad b. Seleme, ona Amr b. Dinar, ona Nafi' b. Cübeyr, ona da babası şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bir yolculukta şöyle buyurdu: "Sabah namazına kadar uyumadan (bizi kaldırmak için) kim nöbet tutacak?" Bilal de: 'Ben, tutarım' dedi. Sonra güneşin doğduğu tarafa doğru döndüler ve uyuya kaldılar. Onları kulaklarına vuran güneşin sıcağı uyandırdı. Kalktılar, Hz. Peygamber (sav) "abdest alın" diye emretti. Sonra Bilal ezan okudu, Hz. Peygamber de (sav) iki rekat sünnet kıldı. Diğerleri de sünneti kıldılar. Sonra hep birlikte sabah namazının farzını kıldılar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 55, /2127
Senetler:
1. Ebu Muhammed Cübeyr b. Mut'im el-Kuraşî (Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Hassan el-Bekrî (Yahya b. Hassan b. Hayyan)
6. Huşeyş b. Esram en-Nesaî (Huşeyş b. Esram b. Esved)
Konular:
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Yolculuk, gece vaktinde
Yolculuk, Yolcu ve yolculuk hali