784 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Mansur et-Tusi, ona Yakub, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim b. Hâris et-Teymi, ona Muhammed b. Abdullah b. Zeyd b. Abdurabbih, ona da Abdullah b. Zeyd şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), insanları namaza toplamak için kullanılacak bir çan edinilmesini emrettiği sırada ben, rüyamda, elinde çan taşıyan bir adamın yanımda belirdiğini gördüm. Ona, ey Allah'ın kulu, çanı bana satar mısın? diye sordum. Bana onunla ne yapacaksın? dedi. Ben de insanları onunla namaza davet edeceğim dedim. Bana, bundan daha hayırlısını sana göstereyim mi? diye sordu. Ben ise elbette dedim. (Adam), şöyle dersin dedi: Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Allah'tan başka ilâh olmadığına şahitlik ederim. Muhammed'in, Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Haydi kurtuluşa. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah yoktur. Ardından (adam), biraz arkamda kaldı. Sonra da namaz için kamet getireceğin zaman da şöyle dersin dedi: Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Ben Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Ben Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Namaz başladı. Namaz başladı. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah yoktur. Uyandığımda Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim ve rüyada gördüklerimi ona anlattım. O, şöyle buyurdu: "İnşallah bu, hak bir rüyadır. Haydi Bilal ile kalk, gördüklerini ona öğret, o da ezan okusun. Onun sesi senden daha gürdür." Ben, Bilal ile kalktım, gördüklerimi ona söyledim, o da ezan okudu. Ömer b. Hattâb evindeyken, ezanı işitti. Cübbesini sürükleyerek acelece (evden) çıktı ve şöyle dedi: Seni hak ile gönderene yemin olsun ki ya Rasulullah, onun gördüğünün bir benzerini ben de gördüm. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), "Allah'a Hamd olsun" buyurdu. [Ebu Davud şöyle dedi: Zührî de hadisi, Said b. Müseyyeb'den, o da Abdullah b. Zeyd'den bu şekilde rivayet etmiştir. İbn İshak, Zührî'den rivayet ettiği bu hadiste dört kere "Allah en büyüktür" demiştir. Mamer ve Yunus ise, Zührî'den rivayet ettikleri hadiste iki kere "Allah en büyüktür" demişlerdir.]
Bize Abbad b. Musa el-Hutelî ve Ziyad b. Eyyüb -Eyyüb'ün rivayeti daha tamdır-, onlara Hüşeym, ona Ebu Bişr -Ziyad, (Abbad gibi an'ane ile değil), ihbâren rivayet etmiştir-, ona Ebu Umeyr b. Enes, ona da Ensar'dan olan halası şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), insanları nasıl namaza toplayacağı hakkında düşünüp duruyordu. Kendisine, namaz vakti geldiğinde bir bayrak dikmesi teklifinde bulunuldu; böylece insanlar onu görecekler ve birbirlerine haber vereceklerdi. Ancak bu teklif onun hoşuna gitmedi. Kendisine borazan (kullanılması) teklif edildi. (Ravi) Ziyad, Yahudilerin borazanı teklif edildi diye rivayette bulundu. Bu teklif de onun hoşuna gitmedi ve "o, Yahudiler'in adetidir," diye reddetti. Çan (çalınması da) kendisine teklif edildiyse de "o, Hristiyan adetidir" diye reddetti. Abdullah b. Zeyd b. Abdurabbih, Hz. Peygamber'in (sav) düşünceli halini kendine dert edinerek onun huzurundan ayrıldı. Rüyasında ezanı gördü. Ertesi sabah, hemen Rasulullah'ın (sav) huzuruna gitti ve durumu ona anlattı. Ona, Ya Rasulullah, ben uyku ile uyanıklık arasında iken biri bana geldi ve bana ezanı gösterdi dedi. Ömer b. Hattab ise, bu rüyayı günler önce görmüş ancak yirmi gün boyunca onu gizlemişti. Sonra o da Hz. Peygamber'e (sav) durumu haber verdi. Rasulullah (sav), Ömer'e "Bunu bana niçin haber vermedin?" diye sordu. O da Abdullah b. Zeyd benden önce davrandı, utanmıştım dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "Bilal, kalk da Abdullah b. Zeyd'in sana dediklerini yap" buyurdu. Bilal de gidip ezanı okudu. [Ebu Bişr, Ebu Umeyr'den naklen anlattığına göre Ensar, Abdullah b. Zeyd o gün hasta olmasaydı Hz. Peygamber'in (sav) onu müezzin yapacağını söylerdi.]
Bize Müsedded, ona Haris b. Ubeyd, ona Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Mahzûre, ona babası (Abdulmelik b. Mahzûre), ona da (Muhammed'in) dedesi (Ebu Mahzûre Semure b. Mi'yer) şöyle rivayet etmiştir: Ben, Rasulullah'a (sav) bana ezanı öğretin dedim. Hz. Peygamber (sav), başımın ön tarafını okşadı ve şöyle buyurdu: "Sesini yükselterek Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür dersin. Ardından sesini kısarak şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasuludür, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasuludür, dersin. Sonra sesini yükselterek Allah'tan başka ilah yoktur, Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasuludür, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasuludür, haydi namaza, haydi namaza, haydi kurtuluşa, haydi kurtuluşa dersin. Eğer sabah namazı için ezan okuyorsan da namaz uykudan hayırlıdır, namaz uykudan hayırlıdır, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah'tan başka ilah yoktur, dersin."
Bize en-Nüfeylî, ona İbrahim b. İsmail b. Abdülmelik b. Ebu Mahzûre, ona dedesi Abdulmelik b. Ebu Mahzûre, ona da Ebu Mahzûre şöyle rivayet etmiştir: Bana, ezanı, Rasulullah (sav) harf harf öğretti: "Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür. Haydi namaza. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Haydi kurtuluşa." [(Ravi) dedi ki: Ebu Mahzûre, sabah ezanında namaz uykudan hayırlıdır derdi.]
Bize Muhammed b. Davud el-İskenderânî, ona Ziyad b. Yunus, ona Nafi' b. Ömer el-Cümehî, ona Abdülmelik b. Ebu Mahzûre, ona Abdullah b. Muhayrîz el-Cumehi, ona da Ebu Mahzûre şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), ona, ezanı şöyle diyerek öğretmiştir: "Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Şehadet ederim ki Allah'dan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür." Ardından (ravi Nafi' b. Ömer), İbn Cüreyc'in Abdülaziz b. Abdülmelik'ten rivayet ettiği hadise benzer şekilde ve aynı manaya gelecek şekilde rivayet etti. [Ebu Davud şöyle demiştir: Malik b. Dinar'ın rivayet ettiği hadiste, İbn Ebu Mahzûre'ye sordum; bana, dedenin Rasulullah'tan (sav) naklettiği ezanı rivayet eder misin? dedim, o da ezanı okuyup sadece iki kere "Allah en büyüktür." dedi şeklinde bir kısım vardır. Aynı şekilde, Cafer b. Süleyman'ın İbn Ebu Mahzûre'den, onun amcasından, onun da (İbn Ebu Mahzûre'nin) dedesinden rivayet ettiği hadis de böyledir. Ancak bu hadiste, "Sonra başa dön, sesini yükselt ve Allah en büyüktür, Allah en büyüktür de" kısmı, Malik'in rivayetinden farklıdır.]
Bize Ebu Muğire (Abdülkuddüs b. Haccac), ona el-Evzâî (Abdurrahman b. Amr), ona da Abdurrahman b. Harmele şöyle demiştir: Bir adam hac veya umreye giderken vedalaşmak üzere Said b. Müseyyeb'in yanına geldi. Said de ona: 'Namaz kılmadıkça yola çıkma, çünkü Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ezan okunduktan sonra camiden çıkan olsa olsa münafıktır, bir ihtiyacı için çıkıp tekrar geri dönmek isteyen kimse hariç." dedi. Fakat adam: 'Arkadaşlarım Harre'de bekliyorlar' dedi ve çıkıp gitti." Abdurrahman şöyle devam etti: 'Said, adam hakkında söylenip duruyordu ki biraz sonra adamın bineğinden düşüp uyluk kemiğini kırdığı haberi geldi.'
Açıklama: ''أَقَامَهَا اللَّهُ'' ifadesinin ''...sabit...'' şeklinde anlaşılabileceğine dair bk. Azîmâbâdî, Avnü'l-Ma'bûd, II, 161.
Bize İbrahim b. Hasan, ona Haccac b. Muhammed, ona Harîz; (T) Bize Ubeyd b. Ebu Vezir, ona Mübeşşir el-Halebi, ona Harîz b. Osman, ona Yezid b. Salih, ona da Zü Mihber el-Habeşi -ki, kendisi Hz. Peygamber'e (sav) hizmet ederdi- önceki hadisi anlatıp şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) suyun (azalardan dökülüp) toprakla karışmadığı (hafif bir) abdest aldı. Sonra Bilal'e ezan okumasını emretti. Ardından acele etmeden sabah namazının sünnetini kıldı. Sonra Bilal'e "kamet getir" diye buyurdu. Ardından yine acele etmeksizin farzı kıldı. [(Hadisin ravilerinden İbrahim, bu hadisi), Haccac, ona Yezid b. Suleyh'ten naklen bana Habeşistan'dan Zü Mihber adından bir adam rivayet etti dedi. (Hadisin ravilerinden) Ubeyd de (Yezid b. Suleyh şeklinde değil de) Yezid b. Salih şeklinde rivayette bulundu.]
Açıklama: Bu rivayetin 'sahih li-ğayrihi' olduğuna ve tercümedeki '...suyun toprakla karışmadığı (hafif bir) abdest aldı.' ifadesinin bu şekilde anlaşılabileceğine dair bk. Ebu Davud, 'Salât', 10 (no: 446), dpt., 1 (thk. Şuayb el-Arnaut, Dârü'l-Risâleti'l-Alâmiyye).