784 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Sâlim, ona da babası (İbn Ömer), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bilal sabah ezanını geceleyin okur. Siz (sahurda) İbn Ümmü Mektûm'un ezanını işitene kadar yiyip içmeye devam edin." Ebu İsa (Tirmizî), bu konuda İbn Mesud, Âişe, Üneyse, Enes (b. Mâlik), Ebu Zer ve Semüre'den de hadis rivayet edildiğini söylemiştir. Ebu İsa ayrıca, İbn Ömer hadisinin, hasen-sahih olduğunu da belirtmiştir. İlim ehli geceleyin okunan ezan hususunda ihtilaf etmiştir. Bazısı müezzinin geceleyin okuduğu ezanı yeterli görüp tekrar okumasının gerekli olmadığını ifade etmiştir ki bu, Mâlik, İbn Mübârek, Şâfiî, Ahmed ve İshak'ın görüşüdür. Bazısı da, müezzin geceleyin ezan okuduğunda (sabah namazının vakti girdiğinde) ezanı tekrar okur demiştir. Süfyan es-Sevrî de bu görüştedir. (Bize) Hammâd b. Seleme, ona Eyyûb, ona Nâfi ona da İbn Ömer'in şöyle rivayet ettiğini söylemiştir: "Bilal ezanı geceleyin okumuştu. Nebî (sav) ondan (ezanda) şöyle söylemesini de istemişti 'İnsanlar uykudadır.' Ebu İsa, bu rivayetin mahfuz olmadığını (şâz olduğunu), sahih olan rivayetin Ubeydullah b. Ömer ve başkalarının Nâfi'den, onun da İbn Ömer'den Hz. Peygamber'in (sav) buyurduğu şu hadis olduğunu nakletmiştir: "Bilal ezanı geceleyin okur. Sizler, (sahurda) İbn Ümmü Mektûm'un ezanını işitene kadar yiyip içmeye devam edin.' Abdülaziz b. Ebu Revvâd'ın Nâfi'den rivayet ettiğine göre Hz. Ömer'in tayin ettiği müezzini geceleyin ezan okumuş, Ömer de (sabah namazının vakti girdiğinde) ezanı tekrar okumasını emretmiştir. Bu hadis, Nâfi'in Hz. Ömer'den naklettiği rivayet munkatı olduğu için sahih değildir. Belki de Hammad b. Seleme (yukarıdaki) rivayetiyle, bu konuda sahih olan rivayetin; Ubeydullah ve daha pek çok kimsenin Nâfi'den, onun İbn Ömer'den; yine Zührî'nin, Sâlim'den, onun da İbn Ömer vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği 'Bilal ezanı geceleyin okur' hadisi olduğunu kastetmiştir. Hammâd rivayeti sahih olsaydı, (yukarıda sahih olduğu ifade edilen Zührî) hadisinin bir manası kalmazdı. Nitekim o hadiste Rasulullah (sav), 'Bilal ezanı geceleyin okur' buyurmuş, ashabına da gelecek zaman ile alakalı bir emirde bulunup 'Bilal ezanı geceleyin okur (siz de o zaman şöyle yapın)' demiştir. Sabah namazının vakti girmeden önce okuduğunda ezanı tekrar etmesini emretseydi 'Bilal ezanı geceleyin okur' buyurmazdı. Ali b. el-Medînî de 'Hammad b. Seleme'nin Eyyûb'dan, onun Nâfi'den, onun da İbn Ömer vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadis mahfuz değildir. Hammad b. Seleme bu hadiste hata etmiştir' demiştir.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona İbn Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Sâlim, ona da babası (İbn Ömer), rivayeti Hz. Peygamber'den (sav) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Bilal, (sabah) ezanını geceleyin okur. Sizler İbn Ümmü Mektûm ezan okuyana dek (sahurda) yiyin ve için."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Ebu Davud; (T) Bize Nasr b. Muhacir, ona Yezid b. Harun, ona Mes'udî, ona Amr b. Mürre, ona İbn Ebu Leyla, ona da Muaz b. Cebel şöyle rivayet etmiştir: "Namazın farz kılınması da orucun farz kılınması da üç evrede gerçekleşmiştir." Seneddeki ravilerden Nasr bu hadisi uzunca, İbn Müsenna ise sadece namazlarının Beyt-i Makdis'e doğru kılınması ile alakalı kıssayı aktararak, kısa bir şekilde nakletmiş ve şöyle demiştir: "(Namazın) üçüncü evresi şöyleydi: Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldi ve on üç ay boyunca Beyt-i Makdis'e doğru namaz kıldı. Ardından Allah Teâlâ (Yüzünü semaya döndürüp durduğunu görüyoruz. Seni, razı olacağın bir kıbleye yönlendireceğiz. Artık yüzünü, Mescid-i Haram tarafına çevir. Sizler de nerede olursanız olun yüzünüzü oraya çevirin) ayetini indirdi. Böylece Allah Teâlâ onun yüzünü Kâbe'ye çevirdi." İbn Müsenna'nın rivayeti bu şekilde son bulmaktadır. Ravi Nasr, hadisi rivayet ederken rüya (ezanı rüyasında) gören sahâbînin ismini açıklamış ve şöyle nakletmiştir: "Ensar'dan biri olan Abdullah b. Zeyd geldi ve kıbleye yönelip şöyle dedi: 'Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasulüdür, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasulüdür. İki kere haydi namaza, iki kere de haydi kurtuluşa dedi. (Sonra) Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah'tan başka ilah yoktur (dedi). Biraz durdu, ardından tekrar kalktı ve benzer şeyleri (ezanın lafızlarını) söyledi. Ancak bu defa, haydi namaza cümlesinden sonra 'Namaz vakti girdi, namaz vakti girdi' cümlelerini ilave etti. Hz. Peygamber (sav), Abdullah b. Zeyd'e 'Ezanın sözlerini Bilal'e öğret' buyurdu. Bilal de ezanı okudu." Ravi (Nasr), oruç hakkında da şunları anlatmıştır: "Rasulullah (sav), (önceleri) her ay üç gün ve (bir de) aşûrâ orucunu tutardı. Allah Teâlâ, (Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı...) ayetini (...bir fakiri doyuracak kadar fidye verir.) kısmına kadar indirince, artık dileyen oruç tuttu, dileyen de oruç tutmayıp her gün fakirlere yemek yedirdi ve bu da tutmadıkları oruçların yerine geçti. Bu orucun bir evresiydi. Ardından Allah Teâlâ, (İçerisinde Kur'ân'ın indirildiği ramazan ayı...) ayetini (...diğer günlerde tutsun.) kısmına kadar indirdi. Böylece oruç, Ramazan ayına erişen kimseye farz kılınmış oldu. Yolculara da kaza etmeleri hükmü getirildi. Oruçlarını tutamayan yaşlı erkek ve kadınlara ise fakirleri doyurmaları (ruhsatı verildi)." (Muaz b. Cebel), 'Sırma (el-Ensârî), bütün gün çalışmış olarak geldi...' diyerek hadisin kalan kısmını rivayet etmiştir.
Açıklama: Hadisin senedinde Muaz b. Cebel ile Abdurrahman b. Ebu Leyla arasında inkıta vardır.
Bize Ömer b. Hafs, ona babası (Ebu Ömer Hafs b. Gıyâs), ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki münafıklara sabah ve yatsı namazından daha ağır gelen hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bbu iki namazda bulunan fazileti bilselerdi, emekleyerek bile olsa mutlaka cemaate gelirlerdi. İçimden, müezzine emredeyim namaz için kamet getirsin sonra bir adama emredeyim o da insanlara namazda imamlık etsin sonra da ateşten meşaleler alarak cemaatle namaza gelmeyenlerin evlerini yakmayı düşündüm!."