Öneri Formu
Hadis Id, No:
13611, B002004
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ ، فَرَأَى الْيَهُودَ تَصُومُ يَوْمَ عَاشُورَاءَ ، فَقَالَ « مَا هَذَا » . قَالُوا هَذَا يَوْمٌ صَالِحٌ ، هَذَا يَوْمٌ نَجَّى اللَّهُ بَنِى إِسْرَائِيلَ مِنْ عَدُوِّهِمْ ، فَصَامَهُ مُوسَى . قَالَ « فَأَنَا أَحَقُّ بِمُوسَى مِنْكُمْ » . فَصَامَهُ وَأَمَرَ بِصِيَامِهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Eyyûb, ona Abdullah b. Said b. Cübeyr, ona babası (Said b. Cübeyr), ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) Medine'ye geldi. Yahudiler'i Aşure günü oruç tutarken görüp "bu da nedir?" buyurdu. Onlar, 'bu, kutlu bir gündür! Bu, Allah'ın İsrâîl oğullarını düşmanlarından kurtardığı bir gündür. (Bundan dolayı) Musa, (bu günde) oruç tuttu' dediler. Hz. Peygamber (sav) "ben, Musa'ya sizden daha lâyığım" buyurup (Aşure) orucunu tuttu ve (müslümanlara da) tutulmasını emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Savm 69, 1/584
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Abdullah b. Said el-Esedî (Abdullah b. Said b. Cübeyr)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
6. Ebu Ma'mer Abdullah b. Ömer et-Temimî (Abdullah b. Amr b. Meysera)
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
KTB, ORUÇ
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ أَبِى عُمَيْسٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى مُوسَى - رضى الله عنه - قَالَ كَانَ يَوْمُ عَاشُورَاءَ تَعُدُّهُ الْيَهُودُ عِيدًا ، قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « فَصُومُوهُ أَنْتُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13612, B002005
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ أَبِى عُمَيْسٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى مُوسَى - رضى الله عنه - قَالَ كَانَ يَوْمُ عَاشُورَاءَ تَعُدُّهُ الْيَهُودُ عِيدًا ، قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « فَصُومُوهُ أَنْتُمْ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Ebu Üsâme, ona Ebu 'Umeys, ona Kays b. Müslim, ona Târık b. Şihâb, ona da Ebu Musa el-Eş'arî (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Yahudiler Aşure gününü bayram (olarak) kabul ederlerdi. Nebî (sav) de (müslümanlara hitaben) "sizler de (o günde) oruç tutun!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Savm 69, 1/584
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu Amr Kays b. Müslim el-Cedelî (Kays b. Müslim)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
KTB, ORUÇ
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى يَزِيدَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ مَا رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَتَحَرَّى صِيَامَ يَوْمٍ فَضَّلَهُ عَلَى غَيْرِهِ ، إِلاَّ هَذَا الْيَوْمَ يَوْمَ عَاشُورَاءَ وَهَذَا الشَّهْرَ . يَعْنِى شَهْرَ رَمَضَانَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13613, B002006
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى يَزِيدَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ مَا رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَتَحَرَّى صِيَامَ يَوْمٍ فَضَّلَهُ عَلَى غَيْرِهِ ، إِلاَّ هَذَا الْيَوْمَ يَوْمَ عَاشُورَاءَ وَهَذَا الشَّهْرَ . يَعْنِى شَهْرَ رَمَضَانَ .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Musa, ona İbn Uyeyne, ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Nebî'nin (sav), başka (günlere) tercih ettiği bir günün orucunu araştırdığını görmedim. Sadece bu günü, (yani) Aşure gününü ve bu ayı (araştırmıştır)."
Râvilerden biri Ramazan ayını kastettiğini ifade etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Savm 69, 1/584
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ubeydullah b. Ebu Yezid el-Mekkî (Ubeydullah b. Ebu Yezid)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
KTB, ORUÇ
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ - رضى الله عنه - قَالَ أَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنْ أَسْلَمَ أَنْ أَذِّنْ فِى النَّاسِ « أَنَّ مَنْ كَانَ أَكَلَ فَلْيَصُمْ بَقِيَّةَ يَوْمِهِ ، وَمَنْ لَمْ يَكُنْ أَكَلَ فَلْيَصُمْ ، فَإِنَّ الْيَوْمَ يَوْمُ عَاشُورَاءَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13615, B002007
Hadis:
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ - رضى الله عنه - قَالَ أَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنْ أَسْلَمَ أَنْ أَذِّنْ فِى النَّاسِ « أَنَّ مَنْ كَانَ أَكَلَ فَلْيَصُمْ بَقِيَّةَ يَوْمِهِ ، وَمَنْ لَمْ يَكُنْ أَكَلَ فَلْيَصُمْ ، فَإِنَّ الْيَوْمَ يَوْمُ عَاشُورَاءَ » .
Tercemesi:
Bize Mekkî b. İbrahim, ona Yezid, ona da Seleme b. Ekvâ' (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), Eslem (kabilesi)nden bir adama insanlar içinde "yemek yiyen, gününün kalanında oruç tutsun. Yemek yemeyen de (gününü) oruçlu geçirsin. (Çünkü) bu gün, Aşure günüdür" diye ilanda bulunmasını emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Savm 69, 1/584
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Halid Yezid b. Ebu Ubeyd el-Eslemî (Yezid b. Ebu Ubeyd)
3. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
KTB, ORUÇ
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ أَبِى هِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رَجُلٌ مِنْ بَنِى عَبْدِ الأَشْهَلِ وَقَالَ عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ مِنْ بَنِى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ - قَالَ أَغَارَتْ عَلَيْنَا خَيْلُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَتَغَدَّى فَقَالَ « ادْنُ فَكُلْ » . قُلْتُ إِنِّى صَائِمٌ . قَالَ « اجْلِسْ أُحَدِّثْكَ عَنِ الصَّوْمِ أَوِ الصِّيَامِ . إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَضَعَ عَنِ الْمُسَافِرِ شَطْرَ الصَّلاَةِ وَعَنِ الْمُسَافِرِ وَالْحَامِلِ وَالْمُرْضِعِ الصَّوْمَ أَوِ الصِّيَامَ » . وَاللَّهِ لَقَدْ قَالَهُمَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كِلْتَاهُمَا أَوْ إِحْدَاهُمَا فَيَا لَهْفَ نَفْسِى فَهَلاَّ كُنْتُ طَعِمْتُ مِنْ طَعَامِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Açıklama: Elbani bu hadis için hasen sahih demiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271836, İM001667-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ أَبِى هِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رَجُلٌ مِنْ بَنِى عَبْدِ الأَشْهَلِ وَقَالَ عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ مِنْ بَنِى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ - قَالَ أَغَارَتْ عَلَيْنَا خَيْلُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَتَغَدَّى فَقَالَ « ادْنُ فَكُلْ » . قُلْتُ إِنِّى صَائِمٌ . قَالَ « اجْلِسْ أُحَدِّثْكَ عَنِ الصَّوْمِ أَوِ الصِّيَامِ . إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَضَعَ عَنِ الْمُسَافِرِ شَطْرَ الصَّلاَةِ وَعَنِ الْمُسَافِرِ وَالْحَامِلِ وَالْمُرْضِعِ الصَّوْمَ أَوِ الصِّيَامَ » . وَاللَّهِ لَقَدْ قَالَهُمَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كِلْتَاهُمَا أَوْ إِحْدَاهُمَا فَيَا لَهْفَ نَفْسِى فَهَلاَّ كُنْتُ طَعِمْتُ مِنْ طَعَامِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu ŞEybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Veki', ona Ebu Hilal, ona Abdullah b. Sevade, ona da Abdül-Eşhel oğullarından olan (Ali b. Muhammed'in dediğine güre Abdullah b. Ka'b oğullarından ulan) Enes b. Malik'ten: şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) süvarileri bize baskın yaparak mallarımızı alıp götürdüler. Sonra ben (Medine'ye) Rasulullah'ın (sav) yanına vardım. O, öğle yemeğini yiyordu. Bana:
"(Sofraya) Yanaş, yemek ye." buyurdu. Ben: Oruçluyum, dedim. O:
"Otur, sana oruçtan bahsedeyim. Şüphesiz Allah (ac), yolcu (nun boynun) dan dört rekâtlı farz namazın yarısını indirmiş ve yolcu, hamile ve süt emzirenin boyunlarından orucu indirmiştir." buyurdu. Allah'a yemin ederim ki Peygamber (sav) hamile ve süt emzirenin her ikisini de veya birisini buyurdu. Rasulullah'ın (sav) yemeğinden niçin yemedim diye üzgün ve pişmanım.
Açıklama:
Elbani bu hadis için hasen sahih demiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mâ câe fi's-sıyâm 12, /268
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Abdullah b. Sevade el-Kuşeyri (Abdullah b. Sevade b. Hanzala)
3. Ebu Hilal Muhammed b. Süleym er-Rasibî (Muhammed b. Süleym)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Veki' er-Ruâsî (Süfyan b. Veki' b. Cerrâh b. Melîc b. Adî)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
KTB, ORUÇ
Oruç, hamile ve emzirenlerin orucu
Oruç, seferde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16669, T002864
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا أَبَانُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ سَلاَّمٍ عَنْ أَبِى سَلاَّمٍ عَنِ الْحَارِثِ الأَشْعَرِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ [قَالَ: « إِنَّ اللَّهَ أَمَرَ يَحْيَى بْنَ زَكَرِيَّا بِخَمْسِ كَلِمَاتٍ أَنْ يَعْمَلَ بِهَا وَيَأْمُرَ بَنِى إِسْرَائِيلَ أَنْ يَعْمَلُوا بِهَا وَإِنَّهُ كَادَ أَنْ يُبْطِئَ بِهَا فَقَالَ عِيسَى :إِنَّ اللَّهَ أَمَرَكَ بِخَمْسِ كَلِمَاتٍ لِتَعْمَلَ بِهَا وَتَأْمُرَ بَنِى إِسْرَائِيلَ أَنْ يَعْمَلُوا بِهَا فَإِمَّا أَنْ تَأْمُرَهُمْ وَإِمَّا أَنَا آمُرُهُمْ . فَقَالَ يَحْيَى :أَخْشَى إِنْ سَبَقْتَنِى بِهَا أَنْ يُخْسَفَ بِى أَوْ أُعَذَّبَ فَجَمَعَ النَّاسَ فِى بَيْتِ الْمَقْدِسِ فَامْتَلأَ الْمَسْجِدُ وَتعَدُوا عَلَى الشُّرَفِ فَقَالَ :إِنَّ اللَّهَ أَمَرَنِى بِخَمْسِ كَلِمَاتٍ أَنْ أَعْمَلَ بِهِنَّ وَآمُرَكُمْ أَنْ تَعْمَلُوا بِهِنَّ :أَوَّلُهُنَّ أَنْ تَعْبُدُوا اللَّهَ وَلاَ تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا وَإِنَّ مَثَلَ مَنْ أَشْرَكَ بِاللَّهِ كَمَثَلِ رَجُلٍ اشْتَرَى عَبْدًا مِنْ خَالِصِ مَالِهِ بِذَهَبٍ أَوْ وَرِقٍ فَقَالَ: هَذِهِ دَارِى وَهَذَا عَمَلِى فَاعْمَلْ وَأَدِّ إِلَىَّ فَكَانَ يَعْمَلُ وَيُؤَدِّى إِلَى غَيْرِ سَيِّدِهِ فَأَيُّكُمْ يَرْضَى أَنْ يَكُونَ عَبْدُهُ كَذَلِكَ؟ وَإِنَّ اللَّهَ أَمَرَكُمْ بِالصَّلاَةِ فَإِذَا صَلَّيْتُمْ فَلاَ تَلْتَفِتُوا فَإِنَّ اللَّهَ يَنْصِبُ وَجْهَهُ لِوَجْهِ عَبْدِهِ فِى صَلاَتِهِ مَا لَمْ يَلْتَفِتْ وَآمُرُكُمْ بِالصِّيَامِ فَإِنَّ مَثَلَ ذَلِكَ كَمَثَلِ رَجُلٍ فِى عِصَابَةٍ مَعَهُ صُرَّةٌ فِيهَا مِسْكٌ فَكُلُّهُمْ يَعْجَبُ أَوْ يُعْجِبُهُ رِيحُهَا وَإِنَّ رِيحَ الصَّائِمِ أَطْيَبُ عِنْدَ اللَّهِ مِنْ رِيحِ الْمِسْكِ وَآمُرُكُمْ بِالصَّدَقَةِ فَإِنَّ مَثَلَ ذَلِكَ كَمَثَلِ رَجُلٍ أَسَرَهُ الْعَدُوُّ فَأَوْثَقُوا يَدَهُ إِلَى عُنُقِهِ وَقَدَّمُوهُ لِيَضْرِبُوا عُنُقَهُ فَقَالَ أَنَا أَفْدِيهِ مِنْكُمْ بِالْقَلِيلِ وَالْكَثِيرِ . فَفَدَى نَفْسَهُ مِنْهُمْ وَآمُرُكُمْ أَنْ تَذْكُرُوا اللَّهَ فَإِنَّ مَثَلَ ذَلِكَ كَمَثَلِ رَجُلٍ خَرَجَ الْعَدُوُّ فِى أَثَرِهِ سِرَاعًا حَتَّى إِذَا أَتَى عَلَى حِصْنٍ حَصِينٍ فَأَحْرَزَ نَفْسَهُ مِنْهُمْ كَذَلِكَ الْعَبْدُ لاَ يُحْرِزُ نَفْسَهُ مِنَ الشَّيْطَانِ إِلاَّ بِذِكْرِ اللَّهِ » . قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم :« وَأَنَا آمُرُكُمْ بِخَمْسٍ اللَّهُ أَمَرَنِى بِهِنَّ: السَّمْعُ وَالطَّاعَةُ وَالْجِهَادُ وَالْهِجْرَةُ وَالْجَمَاعَةُ فَإِنَّهُ مَنْ فَارَقَ الْجَمَاعَةَ قِيدَ شِبْرٍ فَقَدْ خَلَعَ رِبْقَةَ الإِسْلاَمِ مِنْ عُنُقِهِ إِلاَّ أَنْ يَرْجِعَ وَمَنِ ادَّعَى دَعْوَى الْجَاهِلِيَّةِ فَإِنَّهُ مِنْ جُثَا جَهَنَّمَ » . فَقَالَ رَجُلٌ: يَا رَسُولَ اللَّهِ وَإِنْ صَلَّى وَصَامَ؟ قَالَ :« وَإِنْ صَلَّى وَصَامَ فَادْعُوا بِدَعْوَى اللَّهِ الَّذِى سَمَّاكُمُ الْمُسْلِمِينَ الْمُؤْمِنِينَ عِبَادَ اللَّهِ » .] . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَأَبُو سَلاَّمٍ الْحَبَشِىُّ اسْمُهُ مَمْطُورٌ وَقَدْ رَوَاهُ عَلِىُّ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona, Ebu Davud –et-Tayâlisî, ona Ebân b. Yezid, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Zeyd b. Sellâm, ona Ebu Sellâm, ona el-Haris El-Eş’arî rivayet etmiştir. O, Nebi’den (sav) buna yakın ve bu manada hadisi rivayet etmiş bulunmaktadır: [-Şüphesiz Allah, Zekariya oğlu Yahya’ya beş kelime/husus emir buyurdu: Onlarla kendisinin de amel etmesini, İsrailoğullarına da gereklerince amel etmesini istedi. O neredeyse bu emri yerine getirmekte gecikecekken, İsa dedi ki:
-Allah sana gereklerini yerine getirmen ve İsrailoğullarına da gereklerince amel etmeleri için beş kelime emretmişti. Ya onlara, bu emirleri sen verirsin ya da ben emrederim. Yahya dedi ki:
-Eğer benden önce onları sen söyleyecek olursan, yere geçirilmekten yahut da azaba uğratılmaktan korkarım, deyip insanları Beyt’ül-Makdis’de topladı. Mescid dolup taştı ve hatta balkonlara da çıktılar. Yahya dedi ki:
-Allah bana gereklerince amel edeyim, size de gereklerince amel etmenizi emretmek üzere, beş kelime/husus emretti: Onların birincisi, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibadet etmenizdir. Şüphesiz Allah’a ortak koşanın misali, kendi öz malından altın ya da gümüş mukabilinde bir köle satın alıp da, bu benim evim, bu da benim işim, sen işini yap ve bana (kazandığını) öde, der. O köle de çalışır ve bu sefer ödemesini efendisinden başkasına yaparsa, sizden herhangi biriniz kölenizin böyle olmasını arzu eder mi? Allah size namazı da emretti. Namaz kıldığınız vakit başka yere dönüp bakmayın, çünkü şüphesiz Allah yüzünü, kulunun yüzüne –başka tarafa bakmadığı sürece- çevirir. Size oruç tutmanızı da emrediyorum. Bunun misali ise, bir topluluk arasında bulunup, beraberinde içinde misk bulunan küçük bir çıkın bulunan bir adamdır. Hepsi, onun kokusundan oldukça hoşlanır. Şüphesiz oruç tutanın değişen ağız kokusu Allah nezdinde misk kokusundan daha da hoştur. Size sadaka vermenizi de emrediyorum. Bunun misali de şuna benzer: Bir adamı düşmanı esir alıp, elini boynuna bağlamış ve boynunu vurmak üzere onu öne geçirmiş iken, onlara: Ben az olsun çok olsun fidyemi vererek kurtulmak istiyorum deyip, kendisini fidyeyle onların ellerinden kurtaran kişi gibidir. Sizlere Allah’ı anmanızı da emrediyorum. Bunun misali de, düşmanın arkasından hızlıca çıkmış olduğu bir adama benzer. Bu kimse nihayet son derece sağlam bir kaleye ulaşır ve onlardan kendisini kurtarır. İşte kul da kendisini şeytandan ancak Allah’ı anmakla koruyabilir.”
Nebi (sav) da şöyle buyurdu:
-Ben de sizlere Allah’ın bana emretmiş olduğu beş şeyi emrediyorum: Dinleyip itaat etmek, cihad etmek, hicret etmek ve cemaatle birlikte bulunmak. Çünkü kim cemaatten bir karış kadar ayrılacak olur ise –dönmesi hali müstesnâ-, boynundan İslam’ın boyunduruğunu çıkarmış olur. Kim de cahiliyye davası güderse, böyle bir kimse cehennemde diz üstü çökecektir.” Bir adam: Ey Allah’ın Rasulü, namaz kılsa, oruç tutsa da mı, dedi. Rasulullah (sav): “Namaz kılsa ve oruç tutsa dahi. O halde siz Allah’ın sizi isimlendirdiği müslümanlar, müminler ve Allah’ın kulları davasını güdünüz ve onunla birbirinizi çağırınız,” buyurdu.]
Ebu İsa dedi ki: bu hasen sahih garip bir hadistir. Ebu Sellâm el-Habeşî’nin adı Mamtûr olup bunu Ali b. el-Mübarek de Yahya b. Ebu Kesir’den rivayet etmiş bulunmaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Emsal 78, 5/149
Senetler:
1. Ebu Malik Haris el-Eşarî (Haris b. Haris)
2. Ebû Sellâm Mamtur el-Esved el-Habeşî (Mamtur)
3. Zeyd b. Sellam el-Habeşî (Zeyd b. Sellam b. Memtur)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
6. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
KTB, ORUÇ
Oruç Olgusu
Oruç, oruçlunun ağız kokusu
Tevhid, İslam inancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271790, İM001638-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ يُضَاعَفُ الْحَسَنَةُ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا إِلَى سَبْعِمِائَةِ ضِعْفٍ إِلَى مَا شَاءَ اللَّهُ يَقُولُ اللَّهُ إِلاَّ الصَّوْمَ فَإِنَّهُ لِى وَأَنَا أَجْزِى بِهِ يَدَعُ شَهْوَتَهُ وَطَعَامَهُ مِنْ أَجْلِى لِلصَّائِمِ فَرْحَتَانِ فَرْحَةٌ عِنْدَ فِطْرِهِ وَفَرْحَةٌ عِنْدَ لِقَاءِ رَبِّهِ وَلَخُلُوفُ فَمِ الصَّائِمِ أَطْيَبُ عِنْدَ اللَّهِ مِنْ رِيحِ الْمِسْكِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu BEkr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Veki', ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav şöyle buyurdu, demiştir:
"Âdemoğlunun işlediği her hasene (hayır ve ibadet mükâfat yönünden) on mislinden yedi yüz misline, Allah'ın dilediği sayıya kadar arttırılır." Allah Teâlâ buyuruyor ki:
"Fakat oruç böyle değildir. Çünkü oruç benim içindir. Ve onun mükâfatını ben veririm. Oruçlu kişi şehvetini ve yemeğini benim için bırakır. Oruçlu için iki sevinç vardır. Birinci sevinç iftar vaktindeki sevincidir. Diğer sevinci de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. (And olsun ki) Oruçlunun ağzının kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mâ câe fi's-sıyâm 1, /264
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
KTB, ORUÇ
Oruç, ahiretteki karşılığı
Oruç, oruçlunun ağız kokusu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271839, İM001672-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى ثَابِتٍ عَنِ ابْنِ الْمُطَوِّسِ عَنْ أَبِيهِ الْمُطَوِّسِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَفْطَرَ يَوْمًا مِنْ رَمَضَانَ مِنْ غَيْرِ رُخْصَةٍ لَمْ يُجْزِهِ صِيَامُ الدَّهْرِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Veki', ona Süfyan', ona Habib b. Ebu Sabit, ona İbn el-Mutavvıs, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kim ruhsat olmaksızın Ramazandan bir gün bile bile orucunu bozarsa yıl boyunca oruç tutmak ona kâfi gelmez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mâ câe fi's-sıyâm 14, /269
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Mutavvıs (Mutavvıs)
3. Abdullah b. Mutavvıs el-Kufi (Yezid b. Mutavvıs)
4. Habib b. Ebu Sabit el-Esedî (Habib b. Kays b. Dinar)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
KTB, ORUÇ
Oruç, bilerek bozmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271841, İM001674-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ فَاطِمَةَ بِنْتِ الْمُنْذِرِ عَنْ أَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِى بَكْرٍ قَالَتْ أَفْطَرْنَا عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى يَوْمِ غَيْمٍ ثُمَّ طَلَعَتِ الشَّمْسُ . قُلْتُ لِهِشَامٍ أُمِرُوا بِالْقَضَاءِ قَالَ لاَ بُدَّ مِنْ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Ebu Üsame, ona Hişam b. Urve, ona Fatıma bt. el-Münzir, ona da Esma bt. Ebu Bekr şöyle demiştir; Rasulullah (sav) hayattayken bir bulutlu günde biz iftarımızı açtık. Sonra da güneş doğdu.
(Ravi Ebu Üsame demiştir ki:) Ben, Hişam'a: İftarım açanlar, o günkü orucunu kaza etmekle emredildiler (mi?), dedim. Hişam: Kaza etmekten kaçış yoktur, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mâ câe fi's-sıyâm 15, /269
Senetler:
1. Esma bt. Ebu Bekir el-Kuraşiyye (Esma bt. Ebu Bekir b. Ebu Kuhafe)
2. Fatıma bt. Münzir el-Esediyye (Fatıma bt. Münzir b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
KTB, ORUÇ
Oruç, kaza ve keffareti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271844, İM001676-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْكَرِيمِ حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ ح وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ سُلَيْمَانَ أَبُو الشَّعْثَاءِ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ جَمِيعًا عَنْ هِشَامٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ ذَرَعَهُ الْقَىْءُ فَلاَ قَضَاءَ عَلَيْهِ وَمَنِ اسْتَقَاءَ فَعَلَيْهِ الْقَضَاءُ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Abdülkerim, ona el-Hakem b. Musa, ona İsa b. Yunus; (T) Bize Ubeydullah, ona Ali b. el-Hasan b. Süleyman Ebu'ş-Şâ'sâ, ona Hafs b. Gıyas, ona Hişam, ona İbn Sirin, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre: Peygamber (sav) şöyle buyurdu, demiştir;
"İradesi dışında kusan oruçluya kaza gerekmez. Kendini kusturana kaza gerekir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mâ câe fi's-sıyâm 16, /269
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ali b. Hasan el-Hadrami (Ali b. Hasan b. Süleyman)
6. Ebu Zür'a Ubeydullah b. Abdulkerim el-Mahzumî (Ubeydullah b. Abdulkerim b. Yezid b. Ferrûh)
Konular:
KTB, ORUÇ
Oruç, kaza ve keffareti