442 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan; (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki', onlara Talha b. Yahya, ona Aişe bt. Talha Hz. Ayşe'nin (r.anha) şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) yanıma geldiği zaman! "Yanınızda yiyecek bir şey var mı?" der, biz de hayır dediğimizde, "(O halde) ben oruçluyum" derdi. Veki' (Süfyan'dan farklı olarak) şunları da ilave etti: (Hz. Ayşe devamla şöyle dedi:) Başka bir gün Hz. Peygamber (sav) bizim yanımıza geldi: Ya Rasulallah! Bize Hays (hurma, yağ ve keş karışımı) yemeği hediye edildi, onu senin için sakladık dedik. O: "Getir onu" buyurdu. [Talha Rasulullah (sav) oruca niyet etmişti, orucunu bozdu dedi.]
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Usame b. Abdurrahman, onlara da Abdullah b. Amr (r.anhuma) şöyle demiştir: Benim “vallahi yaşadığım müddetçe ben gündüzleri oruç tutacağım, geceleri de namaz kılacağım” dediğim Rasulullah'a (sav) haber verilmiş. Rasulullah (sav) "“vallahi yaşadığım müddetçe ben gündüzleri oruç tutacağım, geceleri de namaz kılacağım” diyen kimse sen misin" diye sordu. Ben “Evet, ben bu sözü söyledim” dedim. Rasulullah "sen bu ağır ibadeti yerine getirmeye güç yetiremezsin. Onun için bazen oruç tut, bazen tutma. Gecenin bir kısmında kalkıp namaz kıl ve bir kısmında uyu ve her aydan üç gün oruç tut. Çünkü sevaplar on misliyle karşılık bulur, böylece sen de bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olursun" buyurdu. Ben “Ey Allah'ın Rasulü, ben bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Hz. Peygamber (sav) "öyleyse bir gün oruç tut, iki gün oruç tutma" buyurdu. Abdullah der ki: Ben yine “bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Rasulullah (sav) "öyleyse bir gün oruç tut, bir gün tutma. İşte bu, Davud Peygamber'in orucudur. Bu, oruçların en âdilidir" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "bundan daha faziletlisi yoktur" buyurdu.
Bize Müemmel b. İhâb, ona Abdürrezzâk, ona İbn Cüreyc, ona Yahya b. Said ve Süheyl b. Ebu Salih, onlara Numan b. Ebu Ayyâş, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Allah tebâreke ve teâlâ, yolunda bir gün oruç tutanın yüzünü, cehennemden 70 sene uzak tutar.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Usame b. Abdurrahman, onlara da Abdullah b. Amr (r.anhuma) şöyle demiştir: Benim “vallahi yaşadığım müddetçe ben gündüzleri oruç tutacağım, geceleri de namaz kılacağım” dediğim Rasulullah'a (sav) haber verilmiş. Rasulullah (sav) "'vallahi yaşadığım müddetçe ben gündüzleri oruç tutacağım, geceleri de namaz kılacağım' diyen kimse sen misin" diye sordu. Ben “Evet, ben bu sözü söyledim” dedim. Rasulullah "sen bu ağır ibadeti yerine getirmeye güç yetiremezsin. Onun için bazen oruç tut, bazen tutma. Gecenin bir kısmında kalkıp namaz kıl ve bir kısmında uyu ve her aydan üç gün oruç tut. Çünkü sevaplar on misliyle karşılık bulur, böylece sen de bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olursun" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, ben bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Hz. Peygamber (sav) "öyleyse bir gün oruç tut, iki gün oruç tutma" buyurdu. Abdullah der ki: Ben yine “bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Rasulullah (sav) "öyleyse bir gün oruç tut, bir gün tutma. İşte bu, Davud Peygamber'in orucudur. Bu, oruçların en dengelisidir" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "bundan daha faziletlisi yoktur" buyurdu.