439 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder (Muhammed b. Cafer), ona Şu'be (b. Haccâc), ona Ebu Bişr (Cafer b. İyâs), ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldiğinde, Yahudiler aşure gününde oruç tutuyordu. Onlar 'Bu, Musa'nın (as) Firavun'a galip geldiği gündür' deyince, Nebî (sav) ashabına 'Sizler Musa'nın (as) (hakkını gözetmeye) onlardan daha layıksınızdır. Onun için siz de oruç tutun' buyurdu."
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Eyyûb es-Sahtîyanî, ona İbn Saîd b. Cübeyr, ona babası (Saîd b. Cübeyr), ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) Medine'ye geldiğinde, Medinelilerin aşure günü oruç tuttuğunu gördü. (Peygamber bunu sorunca) onlar 'Bu, büyük bir gündür. Bu, Allah'ın Musa'yı kurtardığı ve Firavun hanedanını denizde boğduğu gündür. Musa da Allah'a şükretmek için bu gün oruç tutmuştur' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Ben, Musa'ya Yahudiler'den daha yakınım' buyurdu ve hem kendisi oruç tuttu hem de (ashâbına) tutulmasını emretti."
Bize Müsedded, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr) ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Aşure, cahiliye döneminde Kureyş'in oruç tuttuğu bir gündü. Hz. Peygamber (sav) de o günü oruçlu geçirirdi. Medine'ye geldiği zaman da o gün oruç tutmuş ve tutulmasını emretmiştir. Ramazan orucu farz olunca, artık dileyen aşure orucunu tuttu, dileyen de tutmadı."
Bize Ayyâş b. Velîd, ona Abdüla'lâ, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer (Bir fakiri doyuracak kadar fidye verilir...) (Bakara, 2/184) ayetini okudu ve hükmünün neshedildiğini söyledi."
Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona Amr b. Hâris, ona Bükeyr b. Abdullah, ona Seleme b. Ekvâ'ın azatlısı olan Yezîd, ona da Seleme şöyle rivayet etmiştir: "(Oruç tutmaya güç yetiremeyen kimseler, bir yoksulu doyuracak fidye verirler) (Bakara, 2/184) ayeti nazil olduğunda, oruç tutmayıp fidye vermek isteyenler, sonraki ayet inip de bir öncekinin hükmünü ortadan kaldırıncaya kadar, böyle yaptılar." [(Buhârî), Bükeyr'in (hocası) Yezîd'den önce vefat ettiğini belirtmiştir.]
Bize Yakub b. İbrahim, ona Ravh, ona Şu'be, ona Ebu Bişr, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde, Yahudiler aşure orucu tutuyordu. Rasulullah (sav) onlara neden oruç tuttuklarını sorduğunda, Yahudiler 'Bu, Musa'nın (as) Firavun'a galip geldiği gündür' dediler. Bu cevap üzerine Peygamber (sav) 'Biz Musa'ya (as) Yahudiler'den daha yakınız. Onun için bu gün siz de oruç tutun' buyurdu."
Bize Kuteybe b. Said, ona Süfyân, ona Amr b. Dinar, ona Amr b. Evs es-Sekafî, ona da Abdullah b. Amr, Rasulullah'ın (sav) kendisine şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın en sevdiği oruç, Davud'un (as) orucudur. O, bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Allah'ın en sevdiği namaz da yine Davud'un (as) namazıdır. O, gecenin yarısında uyur, üçte birinde namaz kılar, altıda birinde tekrar uyurdu."
Bana Ahmed -veya Muhammed- b. Ubeydullah el-Ğudânî, ona Hammâd b. Üsâme, ona Ebu Umeys, ona Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihâb ona da Ebu Musa (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Medine'ye girdiğinde (hicret ettiğinde), bazı Yahudilerin aşure gününü tazîm edip o gün oruç tuttuklarını gördü. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Biz bugün oruç tutmaya onlardan daha layığız' buyurarak o gün oruç tutulmasını emretti."
Bana Mâlik (b. Enes), ona da İbn Şihâb, İbn Ezher’in azatlısı Ebu Ubeyd'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ömer b. Hattâb ile birlikte bayram namazında bulundum. Önce (bayram) namazını kıldı. Namazın ardında da insanlara hutbe irad etti ve şöyle dedi: 'Şu iki gün, Rasulullah'ın (sav) oruç tutulmasını yasakladığı günlerdir. Biri, ramazan ayı orucunu tutup iftar ettiğiniz gün. Diğeri de kurban etlerinizden yediğiniz günlerdir. Ebu Ubeyd, daha sonra Osman b. Affân ile birlikte de bayram namazına katıldığını aktarmıştır. Osman da gelip önce namazı kıldırmış, namazın ardından da insanlara hutbe okumuş ve şöyle demiştir: 'Sizin bu gününüzde iki bayram bir araya gelmiştir. Medine civarından gelenlerden cuma namazını beklemek isteyenler (Medine'de) kalabilirler. Dönmek isteyen kimseye de izin verdim.' Ebu Ubeyd, Osman kuşatma altındayken Ali b. Ebu Talib ile birlikte de bayram namazına katıldığını, onun da önce namaz kıldırdığını, namazdan sonra da hutbe irad ettiğini aktarmıştır."
Bize Ubeydullah b. Abdülmecid, ona Mâlik (b. Enes), ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam ramazan ayında orucunu bozmuştu... diyerek söz konusu hadisi zikretti."