1099 Kayıt Bulundu.
Bize Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, o ikisine Cerir, ona A'meş, ona Ebu Duhâ, ona Mesruk, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre; bizden bir kimse hastalandığı zaman Rasulullah (sav) onu sağ eliyle sıvazlar sonra da şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver. Şifa veren yalnız sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki; o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın." Rasulullah (sav) hastalanıp ağırlaşınca ben de onun bize yaptığı gibi yapmak için elini tuttum. Hemen elini elimden çekti, sonra şöyle dua etti: "Allah'ım beni bağışla! Beni Refîk-i a’lâ (en yüce dost/makam) ile kıl" dedi. Ben (Aişe) bir bakayım dedim. Bir de ne göreyim! Son nefesini vermişti!
Bize Şeyban b. Ferruh, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim ona Mesruk, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) bir hastayı ziyarete gittiğinde şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Ona şifa ver. Şifa veren yalnız sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki; o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın."
Bize Yahya b. Yahya, ona Hüşeym; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, (T), Bana Bişr b. Halid, ona Muhammed b. Cafer; (T) Bize İbn Beşşâr, ona İbn Ebu Adî, o ikine Şube; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Bekir b. Hallad, o ikisine Yahya (el-Kattan), ona Süfyan, onlara A'meş, ona Cerir isnadıyla (ona Ebu Duhâ, ona Mesruk, ona da Aişe) şöyle rivayet etmişlerdir: [Bizden birisi rahatsızlandığı zaman Rasulullah (sav) sağ eliyle dokunarak (sıvazlayarak) şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver. Şifa veren yalnız sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki; o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın." Rasulullah (sav) hastalanıp ağırlaşınca ben de onun bize yaptığı gibi yapmak için elini tuttum. Hemen elini elimden çekti, sonra şöyle dua etti: "Allah'ım beni bağışla! Beni Refîk-i a’lâ (en yüce dost/makam) ile kıl" dedi. Ben (Aişe) bir bakayım dedim. Bir de ne göreyim! Son nefesini vermişti!] [Hüşeym ve Şube'nin hadisi; onu eliyle mesh ederdi şeklinde Sevrî hadisi ise; onu sağ, eliyle mesh ederdi şeklindedir. Yahya, ona Süfyan, ona, A'meş hadisinin sonunda ben bunu Mansur'a rivayet ettim, o da bana İbrahim, ona Mesruk, o da Aişe'den bu hadisin benzerini rivayet etti demiştir.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Cerir, ona Mansur, ona Ebu Duhâ, ona Mesruk, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) bir hastaya (ziyaret için) geldiği zaman ona şöyle diyerek dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver. Şifa veren yalnız sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki; o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın." [Ebu Bekir'in rivayeti; ona dua etti (mazi ve başında fe harfiyle) ve "ve ente’ş-şâfî" (başında vav harfiyle) şeklindedir.]
Bize Ebu Hureyre Muhammed b. Firâs el-Basrî, ona Ebu Kuteybe, ona Ebu Avvâm, ona Katâde, ona Mutarrif b. Abdullah b. Şihhîr, ona da babası (Abdullah b. Şihhîr), Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Adem oğlunun durumu, etrafı doksan dokuz ölüm ile çevrelenmiş kimseye (benzer). Ölümler onu ıskalasa dahi ihtiyarlık gelip onu bulur ve nihayet ölür. [Ebu İsa der ki: Bu rivayet, sadece bu tarikten bildiğimiz hasen-garîb bir hadistir. Ebu Avvâm, İmrân olup o, İbn Dâver el-Kattân'dır.]
Bize Kasım b. Zekeriyya, ona Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Mansur, ona İbrahim ve Müslim b. Subeyh, onlara Mesruk, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Ebu Avane hadisinin [Rasulullah (sav), bir hastayı ziyaret ettiği zaman şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! ona şifa ver. Şifa veren yalnız sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki; o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın."] Ve Cerir hadisinin [Rasulullah (sav) bir hastaya (ziyaret için) geldiği zaman ona şöyle diyerek dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver. Şifa veren yalnız sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki; o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın." Ebu Bekir'in rivayeti; ona dua etti (mazi ve başında 'fe' harfiyle) ve "ve ente’ş-şâfî" (başında vav harfiyle) şeklindedir. ] bir benzerini söylemiştir.
Bize Ebu Hureyre Muhammed b. Firâs el-Basrî, ona Ebu Kuteybe Selm b. Kuteybe, ona Ebu Avvâm İmrân el-Kattân, ona Katâde, ona Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhîr, ona da babası (Abdullah b. Şıhhîr) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İnsanoğlunun durumu çevresini, doksan dokuz musibetin kuşatmış olduğu bir adama benzer. Adam bunları atlatmış bile olsa ihtiyarlık gelip onu bulur." [Tirmizî dedi ki: Bu hadis hasen sahih garibtir.]
Bize Enes b. İyâz, ona Ğufra’nın azatlısı Ömer b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her ümmetin Mecusileri vardır. Ümmetimin Mecusileri de 'Kader yoktur' diyenlerdir. Hastalandıklarında onların ziyaretlerine gitmeyin. Öldüklerinde de cenazelerine iştirak etmeyin."