Öneri Formu
Hadis Id, No:
10544, M006731
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ - وَاللَّفْظُ لِزُهَيْرٍ - قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ كُنَّا فِى جَنَازَةٍ فِى بَقِيعِ الْغَرْقَدِ فَأَتَانَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَعَدَ وَقَعَدْنَا حَوْلَهُ وَمَعَهُ مِخْصَرَةٌ فَنَكَّسَ فَجَعَلَ يَنْكُتُ بِمِخْصَرَتِهِ ثُمَّ قَالَ « مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ مَا مِنْ نَفْسٍ مَنْفُوسَةٍ إِلاَّ وَقَدْ كَتَبَ اللَّهُ مَكَانَهَا مِنَ الْجَنَّةِ وَالنَّارِ وَإِلاَّ وَقَدْ كُتِبَتْ شَقِيَّةً أَوْ سَعِيدَةً » . قَالَ فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَلاَ نَمْكُثُ عَلَى كِتَابِنَا وَنَدَعُ الْعَمَلَ فَقَالَ « مَنْ كَانَ مِنْ أَهْلِ السَّعَادَةِ فَسَيَصِيرُ إِلَى عَمَلِ أَهْلِ السَّعَادَةِ وَمَنْ كَانَ مِنْ أَهْلِ الشَّقَاوَةِ فَسَيَصِيرُ إِلَى عَمَلِ أَهْلِ الشَّقَاوَةِ » . فَقَالَ « اعْمَلُوا فَكُلٌّ مُيَسَّرٌ أَمَّا أَهْلُ السَّعَادَةِ فَيُيَسَّرُونَ لِعَمَلِ أَهْلِ السَّعَادَةِ وَأَمَّا أَهْلُ الشَّقَاوَةِ فَيُيَسَّرُونَ لِعَمَلِ أَهْلِ الشَّقَاوَةِ » . ثُمَّ قَرَأَ ( فَأَمَّا مَنْ أَعْطَى وَاتَّقَى * وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى * فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى * وَأَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنَى * وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى * فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى )
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, onlara Cerir (b. Abdülhamid), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman (Abdullah b. Habib), ona da Ali (b. Ebu Talib) şöyle demiştir: Bakîü'l-Garkad mezarlığında bir cenazedeydik. Rasulullah (sav) yanımıza geldi ve oturdu. Biz de onunla birlikte etrafına oturduk. Elinde bir değnek vardı. O değnekle çizgiler çizmeye başladı. Sonra da: "Sizden hiçbir kişi ve yaratılmış hiçbir nefis hariç olmamak üzere, Allah o kimsenin cennetteki ve cehennemdeki yerini yazmıştır. Herkesin kötü veya iyi olduğu da yazılmıştır." buyurdu. Bunun üzerine sahabilerden biri şöyle sordu: "Ey Allah'ın Rasulü! O zaman biz amel etmeyi bırakıp, bu yazımız üzerine mi kalalım?" Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İyi olan kimse, iyi kimselerin ameline ulaşacaktır. Kötü olan kimse de, kötü olanların ameline ulaşacaktır. İyi olanlara iyilerin amelleri kolaylaştırılır, kötü olanlara da kötü kimselerin amelleri kolaylaştırılır." Ardından şu ayeti okudu: "Kim verir ve korunursa, en güzelini tasdik ederse, böylece ona en kolayı kolaylaştırırız. Ama kim de cimrilik eder ve müstağni olursa en güzelini yalanlarsa; ona en zoru kolaylaştırırız." (Leyl/92, 5-10)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6731, /1091
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Sa'd b. Ubeyde es-Sülemi (Sa'd b. Ubeyde)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ قَالَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ قَالَ حَدَّثَنِى طَلْقُ بْنُ مُعَاوِيَةَ وَحَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ قَالَ حَدَّثَنِى جَدِّى طَلْقُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَتِ امْرَأَةٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِابْنٍ لَهَا يَشْتَكِى فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخَافُ عَلَيْهِ وَقَدْ قَدَّمْتُ ثَلاَثَةً . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَقَدِ احْتَظَرْتِ بِحِظَارٍ شَدِيدٍ مِنَ النَّارِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29206, N001878
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ قَالَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ قَالَ حَدَّثَنِى طَلْقُ بْنُ مُعَاوِيَةَ وَحَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ قَالَ حَدَّثَنِى جَدِّى طَلْقُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَتِ امْرَأَةٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِابْنٍ لَهَا يَشْتَكِى فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخَافُ عَلَيْهِ وَقَدْ قَدَّمْتُ ثَلاَثَةً . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَقَدِ احْتَظَرْتِ بِحِظَارٍ شَدِيدٍ مِنَ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize İshak (b. Râhûye el-Mervezî), ona Cerir, ona Talk b. Muaviye (en-Nehaî) ve Hafs b. Gıyas (en-Nehaî), ona dedesi Talk b. Muaviye, ona da Ebu Zür’a (b. Amr el-Beceli) Ebu Hüreyre’nin şöyle anlattığını nakletti: Bir kadın Rasûlullah’a (sav) gelerek hasta olan oğlunu gösterdi ve “Ey Allah’ın Rasûlü! Bunun da ölmesinden korkuyorum, zaten üç çocuğumu önceden gönderdim” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) “Ateşe karşı sağlam bir sed çekmişsin öyleyse” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1878, /2211
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Talk b. Muaviye en-Nehaî (Talk b. Muaviye)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Dua, duanın kader ile ilişkisi
KTB, KADER
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ قَالَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ قَالَ حَدَّثَنِى طَلْقُ بْنُ مُعَاوِيَةَ وَحَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ قَالَ حَدَّثَنِى جَدِّى طَلْقُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَتِ امْرَأَةٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِابْنٍ لَهَا يَشْتَكِى فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخَافُ عَلَيْهِ وَقَدْ قَدَّمْتُ ثَلاَثَةً . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَقَدِ احْتَظَرْتِ بِحِظَارٍ شَدِيدٍ مِنَ النَّارِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282745, N001878-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ قَالَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ قَالَ حَدَّثَنِى طَلْقُ بْنُ مُعَاوِيَةَ وَحَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ قَالَ حَدَّثَنِى جَدِّى طَلْقُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَتِ امْرَأَةٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِابْنٍ لَهَا يَشْتَكِى فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخَافُ عَلَيْهِ وَقَدْ قَدَّمْتُ ثَلاَثَةً . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَقَدِ احْتَظَرْتِ بِحِظَارٍ شَدِيدٍ مِنَ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize İshak, ona Cerir, ona Talk b. Muaviye ve Hafs b. Gıyas, ona dedesi Talk b. Muaviye, ona da Ebu Zür’a Ebu Hüreyre’nin şöyle anlattığını nakletti: Bir kadın Rasûlullah’a (sav) gelerek hasta olan oğlunu gösterdi ve “Ey Allah’ın Rasûlü! Bunun da ölmesinden korkuyorum, zaten üç çocuğumu önceden gönderdim” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) “Ateşe karşı sağlam bir sed çekmişsin öyleyse” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1878, /2211
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Talk b. Muaviye en-Nehaî (Talk b. Muaviye)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Dua, duanın kader ile ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33455, B004948
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِىِّ عَنْ عَلِىٍّ - رضى الله عنه - قَالَ كُنَّا فِى جَنَازَةٍ فِى بَقِيعِ الْغَرْقَدِ ، فَأَتَانَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَعَدَ وَقَعَدْنَا حَوْلَهُ ، وَمَعَهُ مِخْصَرَةٌ فَنَكَّسَ ، فَجَعَلَ يَنْكُتُ بِمِخْصَرَتِهِ ثُمَّ قَالَ « مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ وَمَا مِنْ نَفْسٍ مَنْفُوسَةٍ إِلاَّ كُتِبَ مَكَانُهَا مِنَ الْجَنَّةِ وَالنَّارِ ، وَإِلاَّ قَدْ كُتِبَتْ شَقِيَّةً أَوْ سَعِيدَةً » . قَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَلاَ نَتَّكِلُ عَلَى كِتَابِنَا وَنَدَعُ الْعَمَلَ فَمَنْ كَانَ مِنَّا مِنْ أَهْلِ السَّعَادَةِ فَسَيَصِيرُ إِلَى أَهْلِ السَّعَادَةِ ، وَمَنْ كَانَ مِنَّا مِنْ أَهْلِ الشَّقَاءِ فَسَيَصِيرُ إِلَى عَمَلِ أَهْلِ الشَّقَاوَةِ . قَالَ « أَمَّا أَهْلُ السَّعَادَةِ فَيُيَسَّرُونَ لِعَمَلِ أَهْلِ السَّعَادَةِ وَأَمَّا أَهْلُ الشَّقَاوَةِ فَيُيَسَّرُونَ لِعَمَلِ أَهْلِ الشَّقَاءِ » . ثُمَّ قَرَأَ ( فَأَمَّا مَنْ أَعْطَى وَاتَّقَى * وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى ) الآيَةَ .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir (b. Abdülhamid), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî (Abdullah b. Habib), ona da Ali (b. Ebu Talib) (ra) şöyle demiştir: Bakîü'l-Garkad mezarlığında bir cenazedeydik. Rasulullah (sav) yanımıza geldi ve oturdu. Biz de etrafına oturduk. Elinde bir asa vardı. Onunla yere izler çizmeye başladı. Sonra da: "Sizden hiçbir kişi ve yaratılmış hiçbir nefis hariç olmamak üzere, Allah o kimsenin cennetteki ve cehennemdeki yerini yazmıştır. Herkesin kötü veya iyi olduğu da yazılmıştır." buyurdu. Bunun üzerine bir sahabi şöyle sordu: "Ey Allah'ın Rasulü! Öyleyse biz amel etmeyip, bu yazımıza mı dayanalım?" Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bizden iyi olan kimse, iyi kimselerin ameline ulaşacaktır. Bizden kötü olan kimse de, kötü olanların ameline ulaşacaktır." Sonra şöyle devam etti: "İyi olanlara iyilerin amelleri kolaylaştırılır, kötü olanlara da kötü kimselerin amelleri kolaylaştırılır." Ardından da şu ayetleri okudu: "Kim verir ve korunursa, en güzelini tasdik ederse, böylece ona en kolayı kolaylaştırırız. Ama kim de cimrilik eder ve müstağni olursa en güzelini yalanlarsa; ona en zoru kolaylaştırırız." (Leyl/92, 5-10)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 6, 2/301
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Sa'd b. Ubeyde es-Sülemi (Sa'd b. Ubeyde)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274644, M006774-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَابْنُ نُمَيْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ عُثْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْمُؤْمِنُ الْقَوِىُّ خَيْرٌ وَأَحَبُّ إِلَى اللَّهِ مِنَ الْمُؤْمِنِ الضَّعِيفِ وَفِى كُلٍّ خَيْرٌ احْرِصْ عَلَى مَا يَنْفَعُكَ وَاسْتَعِنْ بِاللَّهِ وَلاَ تَعْجِزْ وَإِنْ أَصَابَكَ شَىْءٌ فَلاَ تَقُلْ لَوْ أَنِّى فَعَلْتُ كَانَ كَذَا وَكَذَا . وَلَكِنْ قُلْ قَدَرُ اللَّهِ وَمَا شَاءَ فَعَلَ فَإِنَّ لَوْ تَفْتَحُ عَمَلَ الشَّيْطَانِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe T (Muhammed) b. Numeyr (el-Hemdânî el-Hârifî), onlara Abdullah b. İdris, ona Rabî'a b. Osman, ona Muhammed b. Yahya b. Habbân, ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Güçlü olan mü'min, zayıf olan mü'minden daha hayırlı ve Allah katında daha sevimlidir. Ancak her hepsinde bir hayır vardır; sana faydası olanı elde etmeye çalış ve Allah'tan yardım iste! Acziyet gösterme! Başına bir şey gelirse 'Eğer şöyle şöyle yapsaydım bunlar başıma gelmeseydi.' de deme. Fakat şöyle de; 'Allah'ın takdiri! Ne dilemişse onu yapmıştır!' Zira bu şekilde eğer diyerek hayıflanmak, Şeytan'ın ameline kapı aralar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6774, /1098
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Yahya el-Ensarî (Muhammed b. Yahya b. Habban b. Münkiz)
4. Ebu Osman Rabî'a b. Osman et-Teymî (Rabî'a b. Osman b. Rabî'a b. Abdullah)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Müslüman, vasıfları
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ عَنْ عَتِيكِ بْنِ الْحَارِثِ وَهُوَ جَدُّ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَابِرٍ أَبُو أُمِّهِ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ جَابِرَ بْنَ عَتِيكٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَ يَعُودُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ ثَابِتٍ فَوَجَدَهُ قَدْ غُلِبَ عَلَيْهِ فَصَاحَ بِهِ فَلَمْ يُجِبْهُ فَاسْتَرْجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ غُلِبْنَا عَلَيْكَ يَا أَبَا الرَّبِيعِ . فَصَاحَ النِّسْوَةُ وَبَكَيْنَ فَجَعَلَ جَابِرٌ يُسَكِّتُهُنَّ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَعْهُنَّ فَإِذَا وَجَبَ فَلاَ تَبْكِيَنَّ بَاكِيَةٌ. قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا الْوُجُوبُ قَالَ إِذَا مَاتَ. فَقَالَتِ ابْنَتُهُ وَاللَّهِ إِنْ كُنْتُ لأَرْجُو أَنْ تَكُونَ شَهِيدًا فَإِنَّكَ كُنْتَ قَدْ قَضَيْتَ جِهَازَكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّ اللَّهَ قَدْ أَوْقَعَ أَجْرَهُ عَلَى قَدْرِ نِيَّتِهِ وَمَا تَعُدُّونَ الشَّهَادَةَ . قَالُوا الْقَتْلُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الشُّهَدَاءُ سَبْعَةٌ سِوَى الْقَتْلِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ الْمَطْعُونُ شَهِيدٌ وَالْغَرِقُ شَهِيدٌ وَصَاحِبُ ذَاتِ الْجَنْبِ شَهِيدٌ وَالْمَبْطُونُ شَهِيدٌ وَالْحَرِقُ شَهِيدٌ وَالَّذِى يَمُوتُ تَحْتَ الْهَدْمِ شَهِيدٌ وَالْمَرْأَةُ تَمُوتُ بِجُمْعٍ شَهِيدٌ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35435, MU000558
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ عَنْ عَتِيكِ بْنِ الْحَارِثِ وَهُوَ جَدُّ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَابِرٍ أَبُو أُمِّهِ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ جَابِرَ بْنَ عَتِيكٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَ يَعُودُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ ثَابِتٍ فَوَجَدَهُ قَدْ غُلِبَ عَلَيْهِ فَصَاحَ بِهِ فَلَمْ يُجِبْهُ فَاسْتَرْجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ غُلِبْنَا عَلَيْكَ يَا أَبَا الرَّبِيعِ . فَصَاحَ النِّسْوَةُ وَبَكَيْنَ فَجَعَلَ جَابِرٌ يُسَكِّتُهُنَّ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَعْهُنَّ فَإِذَا وَجَبَ فَلاَ تَبْكِيَنَّ بَاكِيَةٌ. قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا الْوُجُوبُ قَالَ إِذَا مَاتَ. فَقَالَتِ ابْنَتُهُ وَاللَّهِ إِنْ كُنْتُ لأَرْجُو أَنْ تَكُونَ شَهِيدًا فَإِنَّكَ كُنْتَ قَدْ قَضَيْتَ جِهَازَكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّ اللَّهَ قَدْ أَوْقَعَ أَجْرَهُ عَلَى قَدْرِ نِيَّتِهِ وَمَا تَعُدُّونَ الشَّهَادَةَ . قَالُوا الْقَتْلُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الشُّهَدَاءُ سَبْعَةٌ سِوَى الْقَتْلِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ الْمَطْعُونُ شَهِيدٌ وَالْغَرِقُ شَهِيدٌ وَصَاحِبُ ذَاتِ الْجَنْبِ شَهِيدٌ وَالْمَبْطُونُ شَهِيدٌ وَالْحَرِقُ شَهِيدٌ وَالَّذِى يَمُوتُ تَحْتَ الْهَدْمِ شَهِيدٌ وَالْمَرْأَةُ تَمُوتُ بِجُمْعٍ شَهِيدٌ.
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Abdullah b. Abdullah b. Câbir b. Atik, ona –Abdullah b. Abdullah b. Câbir’in annesinin babası olması ititbariyle dedesi olan- Atik b. el-Hâris’in haber verdiğine göre Câbir b. Atik kendisine şunu haber vermiştir: Rasulullah (sav) Abdullah b. Sabit’e hasta ziyaretine gelmişti. Onun kendisinden geçmiş olduğunu gördü, ona seslendiği halde kendisine cevap veremedi, bundan dolayı Rasulullah (sav) istircâda bulundu (İnnâ lillah ve innâ ileyhi râciûn, dedi) ve ayrıca: Ey Ebu’r-Rabi sana yetişemedik, dedi. Kadınlar da feryat edip ağladılar. Câbir onları teskin etmeye başladı. Rasulullah (sav): “Onları bırak, yalnız vacip olunca hiçbirisi onun için ağlamasın” buyurdu. Oradakiler: Ey Allah’ın Rasulü, vacip olması nedir? dediler. O: “Öldüğü zaman” buyurdu. Kızı dedi ki: Vallahi, ben senin şehit olacağını umardım. Çünkü sen (cihada çıkmak için) gerekli hazırlıklarını tamamlamış idin.
Bu sefer Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Muhakkak Allah ona, niyetine göre ecrini vermiştir, hem sizler şehitliği nasıl değerlendiriyorsunuz” buyurdu. Onlar: Allah yolunda öldürülmektir, dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah yolunda öldürülmenin dışında şehitler yedidir: Tâûn hastalığından ölen şehittir, suda boğularak ölen şehittir, zâtü’l-cenb hastalığından ölen şehittir, karın hastalığına yakalanarak ölen şehittir, yanarak ölen şehittir, yıkıntı altında ölen şehittir, doğum yaparken ölen kadın şehittir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cenâiz 558, 1/78
Senetler:
1. Cebr b. Atîk el-Ensarî (Cabir b. Atik b. Kays b. Mürrî b. Ka'b b. Seleme)
2. Atik b. Haris el-Ensarî (Atik b. Haris b. Atik b. Kays)
3. Abdullah b. Abdullah el-Ensarî (Abdullah b. Abdullah b. Cebr b. Atik)
Konular:
Cenaze, Yas tutma, ölünün ardından tutulan yasın müddeti
İman, Esasları, Kaza ve Kader
Kadın, kadınlara yönelik yasaklar
KTB, CENAZE, CENAİZ
KTB, KADER
Niyet, Zihin inşası
Şehit, Malını, ailesini ve canını korurken ölen şehittir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279555, M006703-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَأَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا حَفْصٌ - يَعْنُونَ ابْنَ غِيَاثٍ ح وَحَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصِ بْنِ غِيَاثٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ جَدِّهِ طَلْقِ بْنِ مُعَاوِيَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ بْنِ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أَتَتِ امْرَأَةٌ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِصَبِىٍّ لَهَا فَقَالَتْ يَا نَبِىَّ اللَّهِ ادْعُ اللَّهَ لَهُ فَلَقَدْ دَفَنْتُ ثَلاَثَةً قَالَ « دَفَنْتِ ثَلاَثَةً » . قَالَتْ نَعَمْ . قَالَ « لَقَدِ احْتَظَرْتِ بِحِظَارٍ شَدِيدٍ مِنَ النَّارِ » . قَالَ عُمَرُ مِنْ بَيْنِهِمْ عَنْ جَدِّهِ . وَقَالَ الْبَاقُونَ عَنْ طَلْقٍ . وَلَمْ يَذْكُرُوا الْجَدَّ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Said el-Eşec -hadisin lafzı Ebu Bekir'e aittir-, onlara Hafs -İbn Ğıyâs- (H) Bize Ömer b. Hafs b. Ğıyâs, ona babası [Hafs b. Ğıyâs], ona dedesi Talk b. Muaviye, ona Ebu Zür'a b. Amr b. Cerir, ona da Ebu Hureyre şöyle nakletmiştir: "Bir kadın Hz. Peygamber'e (sav) çocuğunu getirdi ve 'Ey Allah'ın elçisi! Bu çocuk için Allah'a dua etsen. Vallahi üç tanesini toprağa verdim' dedi. Hz. Peygamber (sav): 'Üç çocuk mu defnettin?' diye sordu. Kadın 'evet' deyince Rasulullah (sav): 'Şüphesiz cehenneme karşı çok sağlam bir koruma edindin.' buyurdu.
Ravilerden Ömer (hadisin isnadında); 'dedesinden' derken diğer raviler 'dede' lafzını zikretmemiş ve 'Talk'tan' demişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Birr ve's-sıla ve'l-edeb 6703, /1086
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Talk b. Muaviye en-Nehaî (Talk b. Muaviye)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Dua, duanın kader ile ilişkisi
KTB, ADAB
KTB, KADER
Teşvik edilenler, Ölen çocuğa sabrın mükafatı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281260, T002139-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ الرَّازِىُّ وَسَعِيدُ بْنُ يَعْقُوبَ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ الضُّرَيْسِ عَنْ أَبِى مَوْدُودٍ عَنْ سُلَيْمَانَ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ النَّهْدِىِّ عَنْ سَلْمَانَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَرُدُّ الْقَضَاءَ إِلاَّ الدُّعَاءُ وَلاَ يَزِيدُ فِى الْعُمُرِ إِلاَّ الْبِرُّ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى أُسَيْدٍ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ سَلْمَانَ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ يَحْيَى بْنِ الضُّرَيْسِ . وَأَبُو مَوْدُودٍ اثْنَانِ أَحَدُهُمَا يُقَالُ لَهُ فِضَّةٌ وَهُوَ الَّذِى رَوَى هَذَا الْحَدِيثَ اسْمُهُ فِضَّةٌ بَصْرِىٌّ وَالآخَرُ عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى سُلَيْمَانَ أَحَدُهُمَا بَصْرِىٌّ وَالآخَرُ مَدَنِىٌّ وَكَانَا فِى عَصْرٍ وَاحِدٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Humeyd er-Râzî ve Saîd b. Yakub, onlara Yahya b. ed-Durays, ona Ebû Mevdûd, ona Süleyman et-Teymî, ona Ebû Osman en-Nehdî, ona da Selman'ın (ra.) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu:
“Kazayı ancak dua önler, ömrü ise ancak iyilik artırır.”
Tirmizî dedi ki: Bu konuda Ebû Üseyd’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis Selman (ra.) hadisi olarak hasen - garibtir. Bu hadisi sadece Yahya b. ed-Durays'ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Yahya'nın hocası olan Ebû Mevdud adında iki kişi vardır; birinin ismi Fıdda'dır, Basralıdır, bu hadisi rivâyet eden de odur. Diğeri ise Abdulaziz b. Ebû Süleyman’dır ve Medînelidir. Her ikisi de aynı dönemde yaşamışlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Kader 6, 4/448
Senetler:
1. Selman el-Farisî (Selman b. İslam)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
4. Ebu Mevdüd Fidda el-Basri (Fidda)
5. Yahya b. Dureys (Yahya b. Dureys)
6. Said b. Yakub et-Talekani (Said b. Yakub)
Konular:
Amel, ömrü uzatan ameller
Dua, duanın kader ile ilişkisi
İyilik, iyilik ömrü uzatır
KTB, KADER
Seçki, İslam İnancı
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ . وَحَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنِى أَخِى عَبْدُ الْحَمِيدِ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِى عَتِيقٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ أَنَّ حُسَيْنَ بْنَ عَلِىٍّ - عَلَيْهِمَا السَّلاَمُ - أَخْبَرَهُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طَرَقَهُ وَفَاطِمَةَ بِنْتَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَةً فَقَالَ لَهُمْ « أَلاَ تُصَلُّونَ » . قَالَ عَلِىٌّ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّمَا أَنْفُسُنَا بِيَدِ اللَّهِ ، فَإِذَا شَاءَ أَنْ يَبْعَثَنَا بَعَثَنَا ، فَانْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ قُلْتُ ذَلِكَ ، وَلَمْ يَرْجِعْ إِلَىَّ شَيْئًا ، ثُمَّ سَمِعْتُهُ وَهْوَ مُدْبِرٌ يَضْرِبُ فَخِذَهُ وَيَقُولُ « ( وَكَانَ الإِنْسَانُ أَكْثَرَ شَىْءٍ جَدَلاً ) » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282102, B007465-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ . وَحَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنِى أَخِى عَبْدُ الْحَمِيدِ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِى عَتِيقٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ أَنَّ حُسَيْنَ بْنَ عَلِىٍّ - عَلَيْهِمَا السَّلاَمُ - أَخْبَرَهُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طَرَقَهُ وَفَاطِمَةَ بِنْتَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَةً فَقَالَ لَهُمْ « أَلاَ تُصَلُّونَ » . قَالَ عَلِىٌّ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّمَا أَنْفُسُنَا بِيَدِ اللَّهِ ، فَإِذَا شَاءَ أَنْ يَبْعَثَنَا بَعَثَنَا ، فَانْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ قُلْتُ ذَلِكَ ، وَلَمْ يَرْجِعْ إِلَىَّ شَيْئًا ، ثُمَّ سَمِعْتُهُ وَهْوَ مُدْبِرٌ يَضْرِبُ فَخِذَهُ وَيَقُولُ « ( وَكَانَ الإِنْسَانُ أَكْثَرَ شَىْءٍ جَدَلاً ) » .
Tercemesi:
Bize Ebu’l-Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî rivayet etmiştir, yine bize İsmail, ona kardeşi Abdülhamid, ona Süleyman b. Muhammed b. Ebu Atik, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Huseyin’in rivayet ettiğine göre Huseyin b. Ali’nin (aleyhime’s-selam) haber verdiğine göre Ali b. Ebu Talib de kendisine şunu haber vermiştir: Rasulullah (sav) bir gece kendisinin ve Rasulullah’ın kızı Fatıma’nın ziyaretine gelerek onlara: “Namaz kılmaz mısınız” diye sormuş. Ali dedi ki: Ben de: Ey Allah’ın Rasulü, canlarımız Allah’ın elindedir, o bizi uyandırmak isterse uyandırır, dedim. Ben bu sözleri söyleyince Rasulullah (sav) bana hiçbir cevap vermeden ayrılıp gitti. Sonra arkasını dönüp giderken uyluğuna (dizine) vurarak: “Esasen insan tartışması her şeyden çok olandır” (Kehf 18/54) buyurduğunu işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 31, 2/762
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali es-Sibt (Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib b. Abdulmuttalib b. Haşim b. Abdumenaf)
3. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Muhammed b. Abdullah et-Teymi (Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman)
6. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
7. Abdülhamid b. Ebu Üveys el-Esbahî (Abdülhamid b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys)
8. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, NAMAZ,
KTB, YARATILIŞ
Namaz, Teheccüt namazı
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
Yaratılış, İnsan fıtratı