1099 Kayıt Bulundu.
Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak (istemediklerin) den yürekleri sıkılarak size gelenler müstesna. Allah dileseydi onları başınıza belâ ederdi de sizinle savaşırlardı. Artık onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilir de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse bu durumda Allah size, onların aleyhinde bir yola girme hakkı vermemiştir.
Bana Kasım b. Zekeriyya, ona Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Mansur, ona İbrahim ve Müslim b. Subeyh, onlara Mesruk, ona da Aişe’nin rivayet ettiğine göre; Resulullah (sav) Ebû Avane hadisinin [Rasulullah (sav), bir hastayı ziyaret ettiği zaman şöyle dua ederdi: “Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! ona şifa ver. Şifa veren yalnız sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki; o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın.”] ve Cerir hadisinin [Rasulullah (sav) bir hastaya (ziyaret için) geldiği zaman ona şöyle diyerek dua ederdi: “Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver. Şifa veren yalnız sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki; o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın.” Ebu Bekir'in rivayeti "ona dua etti" (mazi ve başında 'fe' harfiyle) ve “ve ente’ş-şâfî” (başında 'vav' harfiyle) şeklindedir. ] bir benzerini söylemiştir.