Giriş

Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî, ona Ebu Tevbe Rabî b. Nafi, ona Muaviye b. Sellâm, ona Zeyd, Ebu Sellâm, ona Abdullah b. Ferrûh, ona da Hz. Aişe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur. "Âdem oğullarından her insan, üç yüz altmış mafsal ile yaratılmıştır. Her kim bu üç yüz altmış mafsal sayısınca “Allahu ekber”, “elhamdülillah”, “lâ ilâhe illallah”, “sübhânallah” ve “estağfirullah” der; insanların yolundan bir taşı, dikeni veya kemiği kaldırır; bir iyiliği tavsiye eder veya bir kötülükten alıkoyarsa, o günü, cehennemden uzaklaştırılmış olarak geçirir." [Ebu Tevbe der ki: Hz. Peygamber (sav) "yürür (يَمْشِى)", yerine "akşamlamış olur (يُمْسِى)" buyurmuş da olabilir.]


    Öneri Formu
4070 M002330 Müslim, Zekat, 54

Bize Hasan b. Ali, ona Haccac b. Minhâl, ona Hammad b. Seleme "Her çocuk fıtrat üzere doğar" hadisini açıklarken şöyle demiştir: Bize göre bu (fıtrat) Allah'ın "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye sormuştu. Onlar da: 'Evet, şâhitlik ederiz ki sen bizim Rabbimizsin' demişlerdi." [Araf, 7/172] ayetinde ifade ettiği üzere, onlardan daha babalarının bellerinde iken aldığı sözdür.


    Öneri Formu
33653 D004716 Ebu Davud, Sünne, 17

Bize Ebu Bekir b. Nafi, ona Behz, ona da Hammad bu isnatla bir önceki hadisin benzerini nakletti.


Açıklama: Hadisin tam metni için M006649 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
9215 M006650 Müslim, Birr ve Sıla, 111

Bize Hâlid b. Yezid el-Kâhilî, ona Ebu Bekir, ona Ebu Hasîn, ona da Said b. Cübeyr'in rivayet ettiğine göre İbn Abbas (r.anhuma)şöyle demiştir: "Sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık." [Hucurat 49/13] ayetinde geçen “Şuûb” kelimesi, millet, halk düzeyindeki büyük toplulukları; “Kabâil” ise onların altındaki boy, kabile gibi daha küçük soy gruplarını ifade eder.


Açıklama: "Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır." Hucurat 49/13.

    Öneri Formu
29699 B003489 Buhari, Menâkıb, 1

Bize Hafs b. Ömer en-Nemerî, ona Şube; (T) Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, -aynı manada- ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah (b. Mesud) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi; yani bebeğin rızkını, ecelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki biriniz cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet cennet ile kendisi arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer ve cehennemliklerin amelini işleyerek cehenneme gider. Yine biriniz cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile cehennem arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer, cennetliklerin amelini işleyerek cennete girer."


Açıklama: Hadisler, cenînin 40 gün sonunda insan olarak uzuvlarının yaratıldığını ifade etmektedir. Şüphesiz bu sırada cenîn canlı olmalıdır. Onun rahme konan cansız bir biblo olduğunu düşünmek makul gözükmemektedir. Onun cansız olduğu kabul edilecek olursa, cansız bir nesnenin büyümesini, gelişip tekâmül etmesini izah zordur. Çünkü canlı olmayan bir şeyin gelişmesi ve büyümesi söz konusu olamaz. Hadislerde belirtildiği üzere kırk gün sonunda cenînin gözü-kulağı, eti-kemiği teşekkül ettiğine, hatta cinsiyeti bile belirlendiğine göre, onun canlı olması gerekir. Kaldı ki nutfe de canlı hayvancıklardan ibarettir.

    Öneri Formu
33645 D004708 Ebu Davud, Sünne, 16

Bize Hasan, İbn Lehîa, ona Zebbân, ona Sehl b. Muâz, ona da babası (Muâz b. Muâz) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) binekleri üzerinde oturmuş (sohbet eden) bir topluluğundan yanından geçti, onlara şöyle buyurdu: Hayvanlarınıza selametle binin ve onları selametle bırakın. Yolda ve çarşıda yaptığınız muhabbetlerde onları koltuk olarak kullanmayın. Üzerine binilen nice hayvan vardır ki binicisinden daha hayırlıdır. Allah’ı ondan daha çok zikreder."


Açıklama: mütabileriyle hasendir.

    Öneri Formu
63930 HM015731 İbn Hanbel, III, 440

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yunus b. Muhammed, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, ona da Enes'in rivayet ettiğine Rasululla (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah, Âdem’i cennette şekillendirdiğinde, onu bir süre (henüz ruh verilmeden önce) kendi hâline bıraktı. İblis ise onun etrafında dönmeye başladı; nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışıyordu. Onu içi boş (iç organlarla donatıldığını) görünce, onun kendine hâkim olamayacak bir varlık olarak yaratıldığını anladı."


    Öneri Formu
9213 M006649 Müslim, Birr ve Sıla, 111

Bize Bişr b. Muaz ed-Darir, ona Ebu Avane, ona Katade, ona da Enes'ten rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Âdemoğlu yaşlanır, ama onun iki özelliği hep genç kalır: Mal kazanma hırsı ve uzun yaşama arzusu."


    Öneri Formu
32305 İM004234 İbn Mâce, Zühd, 27

Bize Hafs b. Ömer en-Nemerî, ona Şube; (T) Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, -aynı manada- ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah (b. Mesud) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi; yani bebeğin rızkını, ecelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki biriniz cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet cennet ile kendisi arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer ve cehennemliklerin amelini işleyerek cehenneme gider. Yine biriniz cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile cehennem arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer, cennetliklerin amelini işleyerek cennete girer."


    Öneri Formu
273079 D004708-2 Ebu Davud, Sünne, 16

Bize Hafs b. Ömer en-Nemerî, ona Şube; (T) Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, -aynı manada- ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah (b. Mesud) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi; yani bebeğin rızkını, ecelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki biriniz cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet cennet ile kendisi arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer ve cehennemliklerin amelini işleyerek cehenneme gider. Yine biriniz cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile cehennem arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer, cennetliklerin amelini işleyerek cennete girer."


    Öneri Formu
281867 D004708-2 Ebu Davud, Sünne, 16