Giriş

Bize Muhammed b. Amr, ona Seleme b. el-Fadl, ona Muhammed b. İshak şöyle dedi: Bana Benû Teym'in âzâdlısı Utbe b. Müslim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre (ra) “Ben Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim” dedi ve önceki hadisin benzerini zikretti- sonra da Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Size böyle (Allah'ı kim yarattı gibi) bir söz söyledikleri zaman siz de 'Allah birdir, hiçbir şeye muhtaç değildir, doğmamış ve doğurmamıştır. Onun asla bir dengi de yoktur' deyiniz. Ardından o kimse, sol tarafına üç kere tükürsün ve şeytandan Allah'a sığınsın!"


Açıklama: İlgili rivayet için bk. D004721.

    Öneri Formu
33659 D004722 Ebu Davud, Sünne, 18

Bize Ka'neb, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Her doğan çocuk, fıtrat (İslam yaratılışı) üzere doğar. Sonra anne-babası onu Yahudileştirir, Hristiyanlaştırır. Tıpkı, sağlıklı (eksiksiz) bir deve doğuran hayvan gibi. Hiç burnu kesik (kusurlu) doğmuş bir deve yavrusu gördün mü?' buyurdu. Ashab 'Ey Allah’ın Rasûlü, ya küçük yaşta ölen çocuklar?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'Allah, onların ne yaptıklarını en iyi bilendir' buyurdu."


    Öneri Formu
33651 D004714 Ebu Davud, Sünne, 17

Bize Harun b. Maruf, ona Süfyan, ona Hişam, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "İnsanlar (birbirlerine) soru sormaya devam ederler. Nihayet şöyle denir: ‘Allah mahlûkları yarattı, peki Allah’ı kim yarattı?’ İşte kim böyle bir şeyle karşılaşırsa ‘Ben Allah’a iman ettim’ desin."


    Öneri Formu
33658 D004721 Ebu Davud, Sünne, 18

Bize Ka'neb, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Toprak, kuyruk kemiği hariç, her insanı tamamen yiyecektir. İnsan kuyruk kemiğinden yaratılmıştır, (kıyamet gününde yine) ondan yaratılacaktır."


    Öneri Formu
33700 D004743 Ebu Davud, Sünne, 20, +

Bize Musa b. Mervan (et-Temmâr) er-Rakkî, ona Muâfa (b. İmran el-Ezdî); (T) Bize Ahmed b. Said el-Hemdanî, ona İbn Vehb –ki onun hadisi budur- ona Hişam b. Said, ona Said b. Ebu Said (el-Makburî), ona babası (Ebu Said Keysan el-Makburî), ona da Ebu Hureyre Rasul-i Ekrem'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Aziz ve Celil olan Yüce Allah, cahiliyye döneminin kibrini ve atalarla övünme âdetini sizden gidermiştir. (İnsanlar iki kısımdır. Birincisi) takva sahibi mümin kimseler, (ikincisi de) Allah yolundan sapmış bedbaht kimselerdir. Sizler Adem'in çocuklarısınız; Adem de topraktan (yaratılmış)tır. Allah'a yemin olsun ki insanlar ya kavimlerle övünmeyi terk ederler -ki onlar cahiliyye âdeti üzere yaşadıkları için şimdi) cehennem kömürlerinden bir kömürdürler- ya da Allah katında burnuyla dışkı yuvarlayan bok böceğinden daha değersiz bir hale düşerler."


    Öneri Formu
34196 D005116 Ebu Davud, Edeb, 110, 111

Bize Musa b. Mervan (et-Temmâr) er-Rakkî, ona Muâfa (b. İmran el-Ezdî); (T) Bize Ahmed b. Said el-Hemdanî, ona İbn Vehb –ki onun hadisi budur- ona Hişam b. Said, ona Said b. Ebu Said (el-Makburî), ona babası (Ebu Said Keysan el-Makburî), ona da Ebu Hureyre Rasul-i Ekrem'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Aziz ve Celil olan Yüce Allah, cahiliyye döneminin kibrini ve atalarla övünme âdetini sizden gidermiştir. (İnsanlar iki kısımdır. Birincisi) takva sahibi mümin kimseler, (ikincisi de) Allah yolundan sapmış bedbaht kimselerdir. Sizler Adem'in çocuklarısınız; Adem de topraktan (yaratılmış)tır. Allah'a yemin olsun ki insanlar ya kavimlerle övünmeyi terk ederler -ki onlar cahiliyye âdeti üzere yaşadıkları için şimdi) cehennem kömürlerinden bir kömürdürler- ya da Allah katında burnuyla dışkı yuvarlayan bok böceğinden daha değersiz bir hale düşerler."


    Öneri Formu
285924 D005116-2 Ebu Davud, Edeb, 110, 111

Bize Kuteybe, ona Mâlik ve Muğîre, onlara Ebu Zinâd, ona A’rec, ona da Ebu Hureyre’nin (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Kuyruk sokumundaki küçük bir kemik parçası (acbu’z-zeneb) hariç, Âdem oğullarının bütün bedenini toprak yiyip tüketecektir. İnsan o kemikten yaratıdı ve yine o kemikten var edilip diriltilecektir." [Muğîre hadisinde "(ابْنِ آدَمَ)Âdem oğlu" şeklinde tekil ifade kullanmıştır.]


Açıklama: Bir hadîse göre “Acbu’z-zeneb hardal tanesi büyüklüğünde bir kemik parçasıdır.” Buna göre o, çok farklı, ama insana ait özelliklerin tamamını taşıyan küçücük bir şey olmalıdır. Bu ifâdeyi, DNA hücresi benzeri bir şey diye anlamak da mümkündür. Bilindiği üzere insanın bütün kimliği bu hücrede saklıdır. Bütün bedeni yakılıp kül haline getirilen ve kuyruk sokumu kemiği de kalmayan insanlar düşünüldüğünde, bunun insanın özünü teşkil eden bir şey olma ihtimali kuvvet kazanmaktadır. Kıyâmette insanların bu kemikten yaratılmasında, Allah’tan başka kimsenin bilemeyeceği bir sır vardır. Çünkü insanı yoktan var eden Allah’ın, onu tekrar yaratmak için başka bir şeyin varlığına ihtiyacı yoktur. İnsan bedeninin bir cüz’ü olan rûhun, herhangi bir bedene değil, bizzat âit olduğu bedene iâde edileceği bilinsin diye sözü edilen kemikten yaratılacağı ihtimalinden söz edilebilir. Eğer insanın bütün organları çürüse ve geriye hiçbir şey kalmasa, zihinlerde rûhun herhangi bir bedene gidebileceği düşüncesi uyanabilir. İbn Hacer, meleklerde bu düşüncenin uyanabileceği ihtimalinden dolayı sözü edilen kemikten yaratıldığı üzerinde durur.

    Öneri Formu
277481 N002079-2 Nesai, Cenâiz, 117

Bize Kuteybe, ona Mâlik ve Muğîre, onlara Ebu Zinâd, ona A’rec, ona da Ebu Hureyre’nin (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Kuyruk sokumundaki küçük bir kemik parçası (acbu’z-zeneb) hariç, Âdem oğullarının bütün bedenini toprak yiyip tüketecektir. İnsan o kemikten yaratıdı ve yine o kemikten var edilip diriltilecektir." [Muğîre hadisinde "(ابْنِ آدَمَ)Âdem oğlu" şeklinde tekil ifade kullanmıştır.]


    Öneri Formu
19509 N002079 Nesai, Cenâiz, 117

Bize Ebu Küreyb, ona Muhammed b. Fudayl, ona Hamza ez-Zeyyât, ona Ziyad et-Tâî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bizler 'Yâ Rasulullah! Bize ne oluyor da senin huzurundayken kalplerimiz yumuşuyor, dünyaya aldırış etmiyoruz ve ahiret ehlinden oluyoruz. Senin huzurundan ayrılıp da ailemizle bir araya geldiğimizde ve evlatlarımızı kokladığımızda, önceki halimizden eser kalmıyor?' dedik. Rasulullah (sav) 'Şayet huzurumdan ayrıldığınızda da haliniz öyle kalsaydı, melekler sizi evlerinizde ziyaret ederdi. Sizler günah işlemeseydiniz, muhakkak ki Allah (cc) günah işleyip de kendilerini affedeceği başka kimseleri yaratırdı' buyurdu. Ben 'Yâ Rasulullah! Mahlukat neyden yaratılmıştır?' dediğimde, 'Sudan' buyurdu. 'Peki ya cennet neden yapılmıştır?' dediğimse ise 'Malzemesi gümüşten ve altından olan tuğladan, harcı hoş kokulu miskten, taşları inci ve yakuttan, toprağı ise zaferândandır. Oraya girenler, nimetlere nail olur, üzüntüye kapılmaz, sonsuza kadar hayatta kalır ve ölmezler. Elbiseleri eskimez, gençlikleri de son bulmaz' buyurdu. Ardından da 'Şu üç kişinin duası geri çevrilmez: Adeletli yöneticinin, iftar ederken oruçlunun ve mazlumun duası. Allah mazlumun duasını bulutların üzerine çıkarır, o dua için göğün kapıları açılır ve Rab azze ve celle 'İzzetim hakkı için, bir zaman sonra dahi olsa sana muhakkak yardım edeceğim' buyurur' dedi." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, isnadı pek sağlam olmayan bir hadis olup bana göre muttasıl da değildir. Bu hadis, Ebu Hureyre vasıtası ile Nebî'den (sav) başka bir isnadla da nakledilmiştir.]


    Öneri Formu
14773 T002526 Tirmizi, Sıfatü’l-Cenne, 2


    Öneri Formu
13481 M007054 Müslim, Sıfâtu'l-Münâfıkın ve Ahkamuhüm, 27