أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنِ ابْنِ أَبِى زَائِدَةَ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ أَخْبَرَتْنِى عَمْرَةُ أَنَّهَا سَمِعَتْ عَائِشَةَ تَقُولُ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِخَمْسٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ لاَ نُرَى إِلاَّ الْحَجَّ حَتَّى إِذَا دَنَوْنَا مِنْ مَكَّةَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ إِذَا طَافَ بِالْبَيْتِ أَنْ يَحِلَّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22866, N002651
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنِ ابْنِ أَبِى زَائِدَةَ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ أَخْبَرَتْنِى عَمْرَةُ أَنَّهَا سَمِعَتْ عَائِشَةَ تَقُولُ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِخَمْسٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ لاَ نُرَى إِلاَّ الْحَجَّ حَتَّى إِذَا دَنَوْنَا مِنْ مَكَّةَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ إِذَا طَافَ بِالْبَيْتِ أَنْ يَحِلَّ .
Tercemesi:
Bize Hennâd b. es-Serrî, ona İbn Ebu Zâide, ona Yahya b. Saîd, ona Amre’nin rivayet ettiğine göre o, Âişe’yi şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte Zulka’de ayının bitmesine beş gün kala (hac yapmak üzere) çıktık. Bizler sadece hac yapacağımız kanaatinde idik. Nihayet Mekke’ye yaklaştığımızda Rasulullah (sav) beraberinde hediyelik kurbanlık getirmemiş olan kimselere Beyt’i tavaf ettikten sonra ihramdan çıkmalarını emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 16, /2259
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Yahya b. Zekeriyya el-Hemdani (Yahya b. Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Feyruz)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30842, İM003046
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ حَفْصَةَ زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا شَأْنُ النَّاسِ حَلُّوا وَلَمْ تَحِلَّ أَنْتَ مِنْ عُمْرَتِكَ قَالَ « إِنِّى لَبَّدْتُ رَأْسِى وَقَلَّدْتُ هَدْيِى فَلاَ أَحِلُّ حَتَّى أَنْحَرَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsâme, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi, ona da İbn Ömer’in rivayet ettiğine göre Nebi’nin (sav) zevcesi Hafsa dedi ki: Ben: Ey Allah’ın Rasulü, neden insanlar ihramdan çıktı da, sen umren için girdiğin ihramdan çıkmadın? dedim. O: “Çünkü ben saçımı zamklayarak yapıştırdım, hediyelik kurbanlıklarıma gerdanlık taktım, bu sebeple kurbanımı kesmedikçe ihramdan çıkamam” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 72, /494
Senetler:
1. Hafsa bt. Ömer el-Adeviyye (Hafsa bt. Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza b. Riyah)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَلَّ هُوَ وَأَصْحَابُهُ بِالْحُدَيْبِيَةِ فَنَحَرُوا الْهَدْىَ وَحَلَقُوا رُءُوسَهُمْ وَحَلُّوا مِنْ كُلِّ شَىْءٍ قَبْلَ أَنْ يَطُوفُوا بِالْبَيْتِ وَقَبْلَ أَنْ يَصِلَ إِلَيْهِ الْهَدْىُ ثُمَّ لَمْ يُعْلَمْ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ أَحَدًا مِنْ أَصْحَابِهِ وَلاَ مِمَّنْ كَانَ مَعَهُ أَنْ يَقْضُوا شَيْئًا وَلاَ يَعُودُوا لِشَىْءٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36017, MU000801
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَلَّ هُوَ وَأَصْحَابُهُ بِالْحُدَيْبِيَةِ فَنَحَرُوا الْهَدْىَ وَحَلَقُوا رُءُوسَهُمْ وَحَلُّوا مِنْ كُلِّ شَىْءٍ قَبْلَ أَنْ يَطُوفُوا بِالْبَيْتِ وَقَبْلَ أَنْ يَصِلَ إِلَيْهِ الْهَدْىُ ثُمَّ لَمْ يُعْلَمْ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ أَحَدًا مِنْ أَصْحَابِهِ وَلاَ مِمَّنْ كَانَ مَعَهُ أَنْ يَقْضُوا شَيْئًا وَلاَ يَعُودُوا لِشَىْءٍ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik’in rivayet ettiğine göre kendisine şu haber ulaşmıştır: Rasulullah’ın (sav) kendisi de ashabı da Hudeybiye’de ihramdan çıktılar, kurbanlarını kestiler, saçlarını tıraş ettiler ve Beyt’i tavaf etmeden, gönderdikleri hediyelik kurbanlıkları da Beyt’e ulaşmadan önce de ihramları dolayısıyla kendilerine haram olan her bir şey (ihramdan çıkmak suretiyle) kendilerine helal oldu. Bundan sonra ise Rasulullah‘ın (sav) ashabından herhangi bir kimseye de, beraberinde bulananlardan herhangi bir kişiye de herhangi bir şeyi kaza etmelerini, herhangi bir şeyi tekrar yapmalarını emrettiğine dair de hiçbir şey bilinmemektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 801, 1/129
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhramdan çıkmak
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36088, MU000872
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ أَنَّ مَوْلاَةً لِعَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُقَالُ لَهَا رُقَيَّةُ أَخْبَرَتْهُ أَنَّهَا خَرَجَتْ مَعَ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِلَى مَكَّةَ قَالَتْ فَدَخَلَتْ عَمْرَةُ مَكَّةَ يَوْمَ التَّرْوِيَةِ وَأَنَا مَعَهَا فَطَافَتْ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ دَخَلَتْ صُفَّةَ الْمَسْجِدِ فَقَالَتْ أَمَعَكِ مِقَصَّانِ فَقُلْتُ لاَ . فَقَالَتْ فَالْتَمِسِيهِ لِى . فَالْتَمَسْتُهُ حَتَّى جِئْتُ بِهِ فَأَخَذَتْ مِنْ قُرُونِ رَأْسِهَا فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ ذَبَحَتْ شَاةً .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Abdullah b. Ebu Bekr’in rivayet ettiğine göre Abdurrahman kızı Amre’nin Rukayye adındaki azatlı bir cariyesi kendisine şunu haber vermişti: Abdurrahman kızı Amre ile birlikte Mekke’ye gitmişti. (Amre’nin azatlısı) dedi ki: Amre, terviye (Zilhiccenin sekizinci) günü Mekke’ye vardım. Ben de onunla beraberdim. Beyt’i tavaf etti, Safa ile Merve arasında sa’y yaptı, sonra Mescidin avlusuna girerek yanında makas var mı? dedi. Ben: Hayır dedim. O halde bana bir makas bul, dedi. Ben de makas arayıp buldum, onu getirdim, makasla örgülerinin uçlarından bir miktar kesti. Nahr (kurban bayramı birinci) günü gelince de bir koyun kesti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 872, 1/140
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhramdan çıkmak
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Hac, Sa'y etmek
Hac, traş olma
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ حِينَ خَرَجَ إِلَى مَكَّةَ مُعْتِمَرًا فِى الْفِتْنَةِ إِنْ صُدِدْتُ عَنِ الْبَيْتِ صَنَعْنَا كَمَا صَنَعْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَهَلَّ بِعُمْرَةٍ مِنْ أَجْلِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ ثُمَّ إِنَّ عَبْدَ اللَّهِ نَظَرَ فِى أَمْرِهِ فَقَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ ثُمَّ الْتَفَتَ إِلَى أَصْحَابِهِ فَقَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ أُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ أَوْجَبْتُ الْحَجَّ مَعَ الْعُمْرَةِ . ثُمَّ نَفَذَ حَتَّى جَاءَ الْبَيْتَ فَطَافَ طَوَافًا وَاحِدًا وَرَأَى ذَلِكَ مُجْزِيًا عَنْهُ وَأَهْدَى . قال مالك فهذا الأمر عندنا فيمن أُحصِرَ بعدوٍ كما أحصر النبي صلى الله عليه و سلم و أصحابه فأما أحصر بغير عدو فإنه لا يحل دون البيت.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36018, MU000802
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ حِينَ خَرَجَ إِلَى مَكَّةَ مُعْتِمَرًا فِى الْفِتْنَةِ إِنْ صُدِدْتُ عَنِ الْبَيْتِ صَنَعْنَا كَمَا صَنَعْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَهَلَّ بِعُمْرَةٍ مِنْ أَجْلِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ ثُمَّ إِنَّ عَبْدَ اللَّهِ نَظَرَ فِى أَمْرِهِ فَقَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ ثُمَّ الْتَفَتَ إِلَى أَصْحَابِهِ فَقَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ أُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ أَوْجَبْتُ الْحَجَّ مَعَ الْعُمْرَةِ . ثُمَّ نَفَذَ حَتَّى جَاءَ الْبَيْتَ فَطَافَ طَوَافًا وَاحِدًا وَرَأَى ذَلِكَ مُجْزِيًا عَنْهُ وَأَهْدَى . قال مالك فهذا الأمر عندنا فيمن أُحصِرَ بعدوٍ كما أحصر النبي صلى الله عليه و سلم و أصحابه فأما أحصر بغير عدو فإنه لا يحل دون البيت.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Nâfi, Abdullah b. Ömer’in (Abdullah b. ez-Zübeyr’in muhasara edildiği) o fitne zamanında umre yapmak üzere çıktığında şöyle dediğini rivayet etmiştir: Eğer Beyt’e ulaşmama engel olunursa biz de Rasulullah (sav) ile birlikte iken yaptığımız gibi yaparız. Rasulullah (sav) Hudeybiye yılında bir umre yapmak niyetiyle telbiye getirip ihrama girdiğinden ötürü, o da bir umre niyetiyle telbiye getirip ihrama girmişti. Sonra Abdullah durumunu gözden geçirerek: Her ikisinin durumu aynıdır, farklı değildir deyip arkadaşlarına dönerek: İkisinin de durumu birdir, aralarında bir fark yoktur. Ben sizleri umre ile birlikte hacca da niyet ederek onu kendime vacip kıldığıma dair tanık tutuyorum, dedi. Sonra yoluna devam etti. Nihayet Kâbe’ye gelince – kendisi için yeterli olduğu kanaati ile– bir tek tavaf yaptı ve kurbanlığını kesti.
Mâlik dedi ki: İşte Nebi’nin (sav) ve ashabının alıkonulduğu gibi düşman tarafından alıkonulan (Kâbe’ye ulaşması engellenen) kimse ile ilgili durum böyledir. Ama düşmandan başka bir sebeple alıkonulan kimse, Beyt’e varıp tavaf etmeden ihramdan çıkamaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 802, 1/130
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
Hac, İhramdan çıkmak
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Hac, Mikat
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ أَخْبَرَتْنِى عَمْرَةُ بِنْتُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهَا سَمِعَتْ عَائِشَةَ أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ تَقُولُ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِخَمْسِ لَيَالٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ وَلاَ نُرَى إِلاَّ أَنَّهُ الْحَجُّ فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنْ مَكَّةَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ إِذَا طَافَ بِالْبَيْتِ وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَنْ يَحِلَّ . قَالَتْ عَائِشَةُ فَدُخِلَ عَلَيْنَا يَوْمَ النَّحْرِ بِلَحْمِ بَقَرٍ فَقُلْتُ مَا هَذَا فَقَالُوا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَزْوَاجِهِ . قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ فَذَكَرْتُ هَذَا الْحَدِيثَ لِلْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ فَقَالَ أَتَتْكَ وَاللَّهِ بِالْحَدِيثِ عَلَى وَجْهِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36103, MU000887
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ أَخْبَرَتْنِى عَمْرَةُ بِنْتُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهَا سَمِعَتْ عَائِشَةَ أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ تَقُولُ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِخَمْسِ لَيَالٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ وَلاَ نُرَى إِلاَّ أَنَّهُ الْحَجُّ فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنْ مَكَّةَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ إِذَا طَافَ بِالْبَيْتِ وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَنْ يَحِلَّ . قَالَتْ عَائِشَةُ فَدُخِلَ عَلَيْنَا يَوْمَ النَّحْرِ بِلَحْمِ بَقَرٍ فَقُلْتُ مَا هَذَا فَقَالُوا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَزْوَاجِهِ . قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ فَذَكَرْتُ هَذَا الْحَدِيثَ لِلْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ فَقَالَ أَتَتْكَ وَاللَّهِ بِالْحَدِيثِ عَلَى وَجْهِهِ .
Tercemesi:
O (Yahya), bana, ona Mâlik, ona Yahya b. Saîd, ona Abdurrahman kızı Amre’nin rivayet ettiğine göre o, müminlerin annesi Âişe’yi şöyle derken dinlemiştir: Bizler Zülhicce ayının bitmesine beş gün kala Rasulullah (sav) ile birlikte yola çıktık. Hacdan başka bir şey hatırımıza gelmiyordu. Mekke’ye yaklaştığımız zaman Rasulullah (sav), beraberinde hediyelik kurbanlık bulunmayanlara Beyt’i tavaf edip, Safa ile Merve arasında sa’yını yaptıktan sonra ihramdan çıkmalarını emretti. Âişe dedi ki: Nahr (kurban bayramı birinci) günü bize bir miktar sığır eti getirilince, ben: Bu ne? dedim. Rasulullah (sav) hanımları adına kurban kesti, dediler.
Yahya b. Saîd dedi ki: Ben bu hadisi el-Kâsım b. Muhammed’e zikrettim de, o: Vallahi o (Amre), sana hadisi olduğu gibi rivayet etmiştir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 887, 1/143
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
أَخْبَرَنِى عِمْرَانُ بْنُ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ عَطَاءٌ قَالَ جَابِرٌ قَدِمَ عَلِىٌّ مِنْ سِعَايَتِهِ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « بِمَا أَهْلَلْتَ يَا عَلِىُّ » . قَالَ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ « فَاهْدِ وَامْكُثْ حَرَامًا كَمَا أَنْتَ » . قَالَ وَأَهْدَى عَلِىٌّ لَهُ هَدْيًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23035, N002745
Hadis:
أَخْبَرَنِى عِمْرَانُ بْنُ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ عَطَاءٌ قَالَ جَابِرٌ قَدِمَ عَلِىٌّ مِنْ سِعَايَتِهِ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « بِمَا أَهْلَلْتَ يَا عَلِىُّ » . قَالَ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ « فَاهْدِ وَامْكُثْ حَرَامًا كَمَا أَنْتَ » . قَالَ وَأَهْدَى عَلِىٌّ لَهُ هَدْيًا .
Tercemesi:
Bana İmran b. Yezid, ona Şuayb, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona da Câbir’in şöyle dediğini rivayet etti: Ali (ra) vergi toplama görevinden döndüğünde, Nebi (sav) ona: “Ey Ali, hangi niyetle ihrama girdin” buyurdu. O: Nebi (sav) hangi niyetle girdiyse ben de o niyetle girdim, dedi. Efendimiz: “O halde kurban gönder ve olduğun gibi böylece ihramlı kal” buyurdu. Ali de bunun için kurbanını gönderdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 52, /2265
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Şuayb b. İshak el-Kuraşi (Şuayb b. İshak b. Abdurrahman b. Abdullah)
5. İmran b. Ebu Cemil ed-Dimaşki (İmran b. Halid b. Yezid b. Müslim)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Niyet, Hac ve umreye niyet
أَخْبَرَنِى أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ جَعْفَرٍ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ كُنْتُ مَعَ عَلِىٍّ حِينَ أَمَّرَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْيَمَنِ فَأَصَبْتُ مَعَهُ أَوَاقِىَ فَلَمَّا قَدِمَ عَلِىٌّ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ عَلِىٌّ وَجَدْتُ فَاطِمَةَ قَدْ نَضَحَتِ الْبَيْتَ بِنَضُوحٍ قَالَ فَتَخَطَّيْتُهُ فَقَالَتْ لِى مَا لَكَ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ أَمَرَ أَصْحَابَهُ فَأَحَلُّوا قَالَ قُلْتُ إِنِّى أَهْلَلْتُ بِإِهْلاَلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِى « كَيْفَ صَنَعْتَ » . قُلْتُ إِنِّى أَهْلَلْتُ بِمَا أَهْلَلْتَ . قَالَ « فَإِنِّى قَدْ سُقْتُ الْهَدْىَ وَقَرَنْتُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23036, N002746
Hadis:
أَخْبَرَنِى أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ جَعْفَرٍ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ كُنْتُ مَعَ عَلِىٍّ حِينَ أَمَّرَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْيَمَنِ فَأَصَبْتُ مَعَهُ أَوَاقِىَ فَلَمَّا قَدِمَ عَلِىٌّ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ عَلِىٌّ وَجَدْتُ فَاطِمَةَ قَدْ نَضَحَتِ الْبَيْتَ بِنَضُوحٍ قَالَ فَتَخَطَّيْتُهُ فَقَالَتْ لِى مَا لَكَ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ أَمَرَ أَصْحَابَهُ فَأَحَلُّوا قَالَ قُلْتُ إِنِّى أَهْلَلْتُ بِإِهْلاَلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِى « كَيْفَ صَنَعْتَ » . قُلْتُ إِنِّى أَهْلَلْتُ بِمَا أَهْلَلْتَ . قَالَ « فَإِنِّى قَدْ سُقْتُ الْهَدْىَ وَقَرَنْتُ » .
Tercemesi:
Bana Ahmed b. Muhammed b. Cafer, ona Yahya b. Ma’în, ona Haccâc, ona Yunus b. Ebu İshak, ona Ebu İshak, ona da el-Berâ’nın şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (sav) Ali’yi (Yemen’e) emir tayin ettiği zaman ben de onunla beraberdim, onunla birlikte çok mal elde ettim. Ali, Nebi’nin (sav) huzuruna gelince dedi ki: Fatıma’nın evin her bir tarafına hoş kokular serpiştirmiş olduğunu gördüm. Ben de ona basmamaya gayret edince, bana: Neyin var? Çünkü Rasulullah (sav) ashabına verdiği emir üzerine onlar da ihramdan çıktılar, dedi. Ali dedi ki: Ben, Nebi’nin (sav) ihrama girdiği niyetin aynısı ile ihrama girdim, dedim, sonra Nebi’nin (sav) yanına gittim, bana: “Nasıl niyet etmiştin” buyurdu. Ben: Senin yaptığın niyetin aynısını yaptım, dedim. O: “Şüphesiz ben hediyelik kurbanlıklarımı getirdim ve kıran haccına niyet ettim” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 52, /2265
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Ebu İsrail Yunus b. Ebu İshak es-Sebî'î (Yunus b. Amr b. Abdullah)
4. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Main (Yahya b. Main b. Avn)
6. Ebu Hasan Ahmed b. Muhammed ez-Za'ferânî (Ahmed b. Muhammed b. Yezid b. Yahya)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Niyet, Hac ve umreye niyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23483, N002805
Hadis:
أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ عَنْ جَرِيرٍ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلاَ نُرَى إِلاَّ الْحَجَّ فَلَمَّا قَدِمْنَا مَكَّةَ طُفْنَا بِالْبَيْتِ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ سَاقَ الْهَدْىَ أَنْ يَحِلَّ فَحَلَّ مَنْ لَمْ يَكُنْ سَاقَ الْهَدْىَ وَنِسَاؤُهُ لَمْ يَسُقْنَ فَأَحْلَلْنَ . قَالَتْ عَائِشَةُ فَحِضْتُ فَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ فَلَمَّا كَانَتْ لَيْلَةُ الْحَصْبَةِ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ يَرْجِعُ النَّاسُ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ وَأَرْجِعُ أَنَا بِحَجَّةٍ . قَالَ « أَوَمَا كُنْتِ طُفْتِ لَيَالِىَ قَدِمْنَا مَكَّةَ » . قُلْتُ لاَ . قَالَ « فَاذْهَبِى مَعَ أَخِيكِ إِلَى التَّنْعِيمِ فَأَهِلِّى بِعُمْرَةٍ ثُمَّ مَوْعِدُكِ مَكَانُ كَذَا وَكَذَا » .
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Kudâme, ona Cerir, ona Mansur, ona İbrahim, ona el-Esved, Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Biz, Rasulullah (sav) ile birlikte (Mekke’ye gitmek üzere) yola çıktık. Sadece hac edeceğimiz kanaatinde idik. Mekke’ye vardığımızda Beyt’i tavaf ettikten sonra Rasulullah (sav) beraberinde kurbanlık getirmemiş olanlara ihramdan çıkmalarını emir buyurdu. Bunun üzerine beraberinde kurbanlık getirmemiş olanlar ihramdan çıktılar. Hanımları da beraberinde kurbanlık getirmedikleri için ihramdan çıktılar. Âişe dedi ki: O sırada ay hali olduğum için Beyt’i tavaf edemedim. (Mina’dan dönüş gecesi olan) hasbe gecesi: Ey Allah’ın Rasulü, hac edenler bir umre ve bir hac yapmış olarak geri dönecek, ben ise sadece bir hac yapmış olarak geri döneceğim, dedim. O: “Mekke’ye geldiğimiz gecelerde tavaf etmemiş miydin?” buyurdu. Ben: Hayır, dedim. O: “O halde kardeşinle Ten’im’e git ve umreye niyet ederek ihrama gir, sonra da seninle şu şu yerde buluşmak üzere sözleşiyoruz” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 77, /2268
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Kudame el-Messîsî (Muhammed b. Kudame b. A'yen b. Misver)
Konular:
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Umre
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ بِمِنًى هَذَا الْمَنْحَرُ وَكُلُّ مِنًى مَنْحَرٌ. وَقَالَ فِى الْعُمْرَةِ هَذَا الْمَنْحَرُ يَعْنِى الْمَرْوَةَ وَكُلُّ فِجَاجِ مَكَّةَ وَطُرُقِهَا مَنْحَرٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36102, MU000886
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ بِمِنًى هَذَا الْمَنْحَرُ وَكُلُّ مِنًى مَنْحَرٌ. وَقَالَ فِى الْعُمْرَةِ هَذَا الْمَنْحَرُ يَعْنِى الْمَرْوَةَ وَكُلُّ فِجَاجِ مَكَّةَ وَطُرُقِهَا مَنْحَرٌ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, kendisine Rasulullah’ın (sav) Minâ’da iken şöyle buyurduğu haberi ulaşmıştır: “İşte burası kurban kesme yeridir, Minâ’nın tamamı kurban kesilecek yerdir.”
Umre sırasında da şöyle demişti: İşte burası –yani Merve ve Mekke’nin bütün ara dar sokakları ve diğer yolları- kurban kesilebilecek yerlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 886, 1/143
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Hac, Mina
Hac, Safa ve Merve