حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ الصَّمَدِ حَدَّثَنَا مَطَرٌ الْوَرَّاقُ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ كُنَّا نَتَحَدَّثُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْنَا الْكَمْأَةَ فَقَالُوا هِىَ جُدَرِىُّ الأَرْضِ . فَنُمِىَ الْحَدِيثُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « الْكَمْأَةُ مِنَ الْمَنِّ وَالْعَجْوَةُ مِنَ الْجَنَّةِ وَهِىَ شِفَاءٌ مِنَ السَّمِّ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32173, İM003455
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ الصَّمَدِ حَدَّثَنَا مَطَرٌ الْوَرَّاقُ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ كُنَّا نَتَحَدَّثُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْنَا الْكَمْأَةَ فَقَالُوا هِىَ جُدَرِىُّ الأَرْضِ . فَنُمِىَ الْحَدِيثُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « الْكَمْأَةُ مِنَ الْمَنِّ وَالْعَجْوَةُ مِنَ الْجَنَّةِ وَهِىَ شِفَاءٌ مِنَ السَّمِّ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Abdüssamed, ona Metar el-Varrak, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Biz (bir gün) Rasulullah'ın (sav) yanında konuşuyorduk. Bu arada mantardan söz ettik. Oradakiler mantar (çiçek hastalığına tutulan çocukların vücudunda görülen tanecikler gibi) toprak (hastalığı) çiçeğidir, dediler. Bu söz, Rasulullah'a (sav) intikâl ettirildi. Bunun üzerine Rasulullah (sav):
"Mantar, kudret helvası (gibi külfetsiz nimetler) nevinden bir rızıktır. Acve (denilen Medîne-i Münevvere) hurması da cennet (meyvelerin) dendir ve zehirlenme hastalığına şifâdır," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 8, /560
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
3. Matar b. Tahman el-Varrak (Matar b. Tahman)
4. Abdülaziz b. Abdussamed el-Ammi (Abdülaziz b. Abdussamed)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Tedavi, hastalıkları tedavi etmek
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde tedavide kullanılan yiyecekler
Tedavi, Şifalı Bitkiler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32197, İM003464
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ جُرِحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ أُحُدٍ وَكُسِرَتْ رَبَاعِيَتُهُ وَهُشِمَتِ الْبَيْضَةُ عَلَى رَأْسِهِ فَكَانَتْ فَاطِمَةُ تَغْسِلُ الدَّمَ عَنْهُ وَعَلِىٌّ يَسْكُبُ عَلَيْهِ الْمَاءَ بِالْمِجَنِّ فَلَمَّا رَأَتْ فَاطِمَةُ أَنَّ الْمَاءَ لاَ يَزِيدُ الدَّمَ إِلاَّ كَثْرَةً أَخَذَتْ قِطْعَةَ حَصِيرٍ فَأَحْرَقَتْهَا حَتَّى إِذَا صَارَ رَمَادًا أَلْزَمَتْهُ الْجُرْحَ فَاسْتَمْسَكَ الدَّمُ .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar ve Muhammed b. es-Sabbah, o ikisine Abdülaziz b. Ebu Hazim, ona babası, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî (ra) şöyle demiştir: Uhud (savaşı) günü Rasulullah (sav) yaralandı, retaâiye (denilen) dişi kırıldı ve başındaki miğfer kırıldı. Bunun üzerine Fâtime (r.anhâ), kanını yıkıyordu. Ali (ra) da kalkanla su döküyordu. Nihayet Fâtime (r.anhâ), kanın su ile (dinmeyip bilâkis) fazlalaştığını görünce, bir hasır parçasını alıp yaktı ve kül hâline gelince yaraya koydu ve böylece kan kesildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 15, /561
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, yaralanması
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32200, İM003465
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ عَنْ عَبْدِ الْمُهَيْمِنِ بْنِ عَبَّاسِ بْنِ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ إِنِّى لأَعْرِفُ يَوْمَ أُحُدٍ مَنْ جَرَحَ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَنْ كَانَ يُرْقِئُ الْكَلْمَ مِنْ وَجْهِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَيُدَاوِيهِ وَمَنْ يَحْمِلُ الْمَاءَ فِى الْمِجَنِّ وَبِمَا دُووِىَ بِهِ الْكَلْمُ حَتَّى رَقَأَ . قَالَ أَمَّا مَنْ كَانَ يَحْمِلُ الْمَاءَ فِى الْمِجَنِّ فَعَلِىٌّ وَأَمَّا مَنْ كَانَ يُدَاوِى الْكَلْمَ فَفَاطِمَةُ أَحْرَقَتْ لَهُ حِينَ لَمْ يَرْقَأْ قِطْعَةَ حَصِيرٍ خَلَقٍ فَوَضَعَتْ رَمَادَهُ عَلَيْهِ فَرَقَأَ الْكَلْمُ .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Abdülmüheymin b. Abbas b. Sehl b. Sa'd es-Sâidî, ona babası, ona da dedesi Sehl b. Sa'd es-Sâidî (ra) şöyle demiştir: (And olsun ki) Ben Uhud (savaşı) günü kimin Rasulullah'ın (sav) mübarek yüzünü yaraladığını ve kimin Rasulullah'ın (sav) mübarek yüzündeki yaranın kanın durdurup tedavi ettiğini, kimin kalkanda su taşıdığını ve yaranın ne ile tedavi edilmek suretiyle kanın durduğunu şüphesiz bilirim. Sehl demiştir ki: Kalkanda su taşıyan zât, Ali (b. Ebu Tâlib (ra) idi. Yarayı tedavi eden de (Peygamber'in kızı) Fâtime (r.anhâ) idi. Kan durmayınca Fâtime (r.anhâ), kanı durdurmak için eski bir hasır parçasını yakıp külünü yaranın üzerine koydu. Yaranın kanaması böylece durdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 15, /562
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, yaralanması
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32208, İM003468
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو طَاهِرٍ أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَنْبَأَنَا يُونُسُ وَابْنُ سَمْعَانَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ عَنْ أُمِّ قَيْسٍ بِنْتِ مِحْصَنٍ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « عَلَيْكُمْ بِالْعُودِ الْهِنْدِىِّ - يَعْنِى بِهِ الْكُسْتَ - فَإِنَّ فِيهِ سَبْعَةَ أَشْفِيَةٍ مِنْهَا ذَاتُ الْجَنْبِ » . قَالَ ابْنُ سَمْعَانَ فِى الْحَدِيثِ « فَإِنَّ فِيهِ شِفَاءً مِنْ سَبْعَةِ أَدْوَاءٍ مِنْهَا ذَاتُ الْجَنْبِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Tâhir Ahmed b. Amr b. es-Serh el-Mısrî, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus ve İbn Sem'an, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah Utbe, ona da Ümmü Kays bt. Mıhsan'dan (ra) rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Udi Hindî'yi kullanmaya devam ediniz (râvî demiştir ki Udi Hindi ile küst'ü, yâni topalak dediğimiz bitkiyi kastetmiştir). Çünkü Udi Hindi'de şüphesiz yedi şifâ vardır. Zatülcenb (yâni bu hastalıktan şifâ) onlardan biridir."
İbn Sem'ân kendi rivayetinde (hadisin son kısmında) şöyle demiştir: Çünkü Udi Hindî'de şüphesiz yedi nevi hastalıktan şifâ vardır. Zatülcenb, onlardan biridir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 17, /562
Senetler:
1. Ümmü Kays Amine bt. Mihsan el-Esediyye (Ümmü Kays bt. Mihsan b. Hürsan b. Kays b. Mürre)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Abdullah b. Ziyad el-Mahzumi (Abdullah b. Ziyad b. Süleyman b. Sem'an)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Tedavi, hastalıkları tedavi etmek
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde tedavide kullanılan yiyecekler
Tedavi, Şifalı Bitkiler
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ لَيْثٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَقَّارِ بْنِ الْمُغِيرَةِ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ اكْتَوَى أَوِ اسْتَرْقَى فَقَدْ بَرِئَ مِنَ التَّوَكُّلِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32558, İM003489
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ لَيْثٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَقَّارِ بْنِ الْمُغِيرَةِ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ اكْتَوَى أَوِ اسْتَرْقَى فَقَدْ بَرِئَ مِنَ التَّوَكُّلِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona İsmail İbn Uleyye, ona Leys, ona Mücahid, ona Akkâr b. el-Muğire, ona da Akkar b. el-Muğîre'nin babası (ra) rivayet edildiğine göre; Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kim vücudunu dağlatır veya kendisine nefes edilmesini isterse (Allah'a) tevekkül etmekten sıyrılmış olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 23, /565
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Tedavi, şekilleri, dağlamak,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32599, İM003493
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدٌ الطَّنَافِسِىُّ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ مَرِضَ أُبَىُّ بْنُ كَعْبٍ مَرَضًا فَأَرْسَلَ إِلَيْهِ النَّبِىُّ طَبِيبًا فَكَوَاهُ عَلَى أَكْحَلِهِ .
Tercemesi:
Bize Amr b. Rafi', ona Ubeyd et-Tenafisi, ona el-A'meş, ona Süfyan, ona da Câbir (b. Abdullah) (ra) şöyle demiştir: Übeyy b. Ka'b (ra) bir hastalığa tutuldu. Bunun Üzerine Peygamber (sav) ona bir tabib gönderdi. Tabib ekhal (denilen kol damarı) nı dağladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 24, /565
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, şekilleri, dağlamak,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32182, İM003458
Hadis:
حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُسَافِرٍ حَدَّثَنَا السَّرِىُّ بْنُ مِسْكِينٍ حَدَّثَنَا ذُؤَادُ بْنُ عُلْبَةَ عَنْ لَيْثٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ هَجَّرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَهَجَّرْتُ فَصَلَّيْتُ ثُمَّ جَلَسْتُ فَالْتَفَتَ إِلَىَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اشِكَمَتْ دَرْدْ » . قُلْتُ نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « قُمْ فَصَلِّ فَإِنَّ فِى الصَّلاَةِ شِفَاءً » . قَالَ أَبُو الْحَسَنِ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ نَصْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ حَدَّثَنَا ذُؤَادُ بْنُ عُلْبَةَ فَذَكَرَ نَحْوَهُ وَقَالَ فِيهِ اشِكَمَتْ دَرْدْ . يَعْنِى تَشْتَكِى بَطْنَكَ بِالْفَارِسِيَّةِ . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَ بِهِ رَجُلٌ لأَهْلِهِ فَاسْتَعْدَوْا عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Ca'fer b. Müsafir, ona es-Ser b. Miskin, ona Zevvad b. Ulbe, ona Leys, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: (Bir defa) Peygamber (sav) erken namaza kalktı. Ben de (O'na uyarak) erken kalktım ve (biraz) namaz kıldıktan sonra oturdum. Peygamber (sav) bana dönüp baktı ve (Farsça):
"Karnın mı ağırıyor?" buyurdu. Ben: Evet. Yâ Rasulullah, dedim. Rasül-ü Ekrem (bana hitaben):
"alk namaz kıl, çünkü şüphesiz, namazda şifâ var" buyurdu. Ebu'l-Hasan b. el-Kattân ...senediyle bunun mislini bize rivayet etti ve onun rivayetinde Peygamber'in (sav) Farsça olarak buyurduğu; cümlenin mânâsının 'yani sen karnından (mı) rahatsızsın' olduğu ilâvesi vardır.
Ebu Abdullah (İbn Mâce) dedi ki: Bir adam bu hadîsi aile ferdlerine anlattı. Onlar adama karşı başkalarından yardım istediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 10, /560
Senetler:
()
Konular:
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, namaz ile şifa bulmak
Tedavi, tedavi olmak
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَيْمُونٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ قَالَ نَعَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ ذَاتِ الْجَنْبِ وَرْسًا وَقُسْطًا وَزَيْتًا يُلَدُّ بِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32205, İM003467
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَيْمُونٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ قَالَ نَعَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ ذَاتِ الْجَنْبِ وَرْسًا وَقُسْطًا وَزَيْتًا يُلَدُّ بِهِ .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. Abdülvahhab, ona Ya'kub b. İshak, ona Abdurrahman b. Meymun, ona babası, ona da Zeyd b. Erkan'dan (ra) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) zatülcenb hastalığının tedavisi için vers (yâni Yemen za'feram bitkisini), kusttki topalak denilen bitki) ve zeytinyağını (birbirine karıştırıp) hastanın ağzına vermeyi övmüştür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 17, /562
Senetler:
1. Ebu Amr Zeyd b. Erkam el-Ensarî (Zeyd b. Erkam b. Zeyd b. Kays b. Numan)
Konular:
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde tedavide kullanılan yiyecekler
Tedavi, Şifalı Bitkiler
Tedavi, tedavi olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32543, İM003474
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ فَاطِمَةَ بِنْتِ الْمُنْذِرِ عَنْ أَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِى بَكْرٍ أَنَّهَا كَانَتْ تُؤْتَى بِالْمَرْأَةِ الْمَوْعُوكَةِ فَتَدْعُو بِالْمَاءِ فَتَصُبُّهُ فِى جَيْبِهَا وَتَقُولُ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « ابْرُدُوهَا بِالْمَاءِ » . وَقَالَ « إِنَّهَا مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Abde b. Süleyman, ona Hişam b. Urve, ona Fatıma bt. el-Münzir, ona da Ebu Bekr Sıddîk'ın kızı Esma'dan (r.anha) rivayet edildiğine göre: Humma (hastalığı) hararetinin şiddetinden ıstıraplı olan kadın kendisine götürülüyordu. Kendisi de su isteyip hastanın yakasına (yâni yakası ile vücûdu arasına) dökerdi ve şöyle derdi: Peygamber (sav):
"Humma (hastalığı) hararetini su ile soğutunuz." buyurdu ve "Humma (hastalığı) hararetinin şiddeti, cehennemin hararetinin şiddetinden (bir parça) dır," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 19, /563
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, su ile
Tedavi, tedavi olmak
Tedavi, Tıbb-ı Nebevi
حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ يَحْيَى بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْحُمَّى كِيرٌ مِنْ كِيرِ جَهَنَّمَ فَنَحُّوهَا عَنْكُمْ بِالْمَاءِ الْبَارِدِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32544, İM003475
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ يَحْيَى بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْحُمَّى كِيرٌ مِنْ كِيرِ جَهَنَّمَ فَنَحُّوهَا عَنْكُمْ بِالْمَاءِ الْبَارِدِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Seleme Yahya b. Halef, ona Abdüla'la, ona Said, ona Katade, ona el-Hasan, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Humma (hastalığı) cehennemin körüklerinden bir körüktür. Siz onu soğuk su ile kendinizden uzaklaştırınız."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 19, /563
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, su ile
Tedavi, tedavi olmak
Tedavi, Tıbb-ı Nebevi