Öneri Formu
Hadis Id, No:
8561, M002879
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ فِىَّ أُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ "(فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ بِهِ أَذًى مِنْ رَأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ)" قَالَ فَأَتَيْتُهُ فَقَالَ
"ادْنُهْ." فَدَنَوْتُ فَقَالَ
"ادْنُهْ." فَدَنَوْتُ. فَقَالَ صلى الله عليه وسلم
"أَيُؤْذِيكَ هَوَامُّكَ."
[قَالَ ابْنُ عَوْنٍ وَأَظُنُّهُ قَالَ نَعَمْ. قَالَ فَأَمَرَنِى بِفِدْيَةٍ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ مَا تَيَسَّرَ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona İbn Avn, ona Mücahid, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla'nın rivayet ettiğine göre Ka'b b. Ucre (ra) şöyle demiştir: Şu; "artık içinizde her kim hasta olur yahut başında bir eziyet bulunursa ona oruç, sadaka yahut kurbandan birisi ile fidye gerekir" (Bakara, 2/196) ayeti hakkımda inmiştir. O (KaWb) dedi ki: Onun (sav) yanına gittim, O; "yaklaş" dedi. Ben de yaklaştım. Yine; "yaklaş" buyurdu. Ben de yaklaştım. Rasulullah (sav); "bu haşeratın seni rahatsız ediyor mu?" buyurdu.
[İbn Avn dedi ki: Zannederim o, evet dedi. (Ka'b) dedi ki: Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana oruç, sadaka yahut da kolayıma gelen bir kurban kesmek suretiyle bir fidyede bulunmamı emir buyurdu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2879, /476
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
KTB, HAC, UMRE
Umre, esnasında uyulacak kurallar
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا سَيْفٌ قَالَ سَمِعْتُ مُجَاهِدًا يَقُولُ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى حَدَّثَنِى كَعْبُ بْنُ عُجْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَفَ عَلَيْهِ وَرَأْسُهُ يَتَهَافَتُ قَمْلاً فَقَالَ
"أَيُؤْذِيكَ هَوَامُّكَ." قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ
"فَاحْلِقْ رَأْسَكَ." قَالَ فَفِىَّ نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ "(فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ بِهِ أَذًى مِنْ رَأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ)" فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ تَصَدَّقْ بِفَرَقٍ بَيْنَ سِتَّةِ مَسَاكِينَ أَوِ انْسُكْ مَا تَيَسَّرَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8562, M002880
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا سَيْفٌ قَالَ سَمِعْتُ مُجَاهِدًا يَقُولُ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى حَدَّثَنِى كَعْبُ بْنُ عُجْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَفَ عَلَيْهِ وَرَأْسُهُ يَتَهَافَتُ قَمْلاً فَقَالَ
"أَيُؤْذِيكَ هَوَامُّكَ." قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ
"فَاحْلِقْ رَأْسَكَ." قَالَ فَفِىَّ نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ "(فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ بِهِ أَذًى مِنْ رَأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ)" فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ تَصَدَّقْ بِفَرَقٍ بَيْنَ سِتَّةِ مَسَاكِينَ أَوِ انْسُكْ مَا تَيَسَّرَ."
Tercemesi:
Bize İbn Nümeyr, ona babası, ona Seyf, ona Mücahid, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona Ka'b b. Ucre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) başımdan bitler saçılmakta iken yanı başımda durup; "senin haşeratın seni rahatsız ediyor mu?" buyurdu. Ben; evet dedim. O; "o halde başını tıraş et" buyurdu. (Ka'b) dedi ki: İşte şu; "artık içinizde her kim hasta olur yahut başında bir eziyet bulunursa ona oruç sadaka yahut kurbandan biri ile fidye gerekir" (Bakara, 2/196) ayeti hakkımda nazil oldu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana; "ya üç gün oruç tut yahut bir ferak (zahirey)ı altı yoksula paylaştırıp dağıt yahut da kolayına gelen bir kurban kes" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2880, /476
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
KTB, HAC, UMRE
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8563, M002881
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ وَأَيُّوبَ وَحُمَيْدٍ وَعَبْدِ الْكَرِيمِ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِهِ وَهُوَ بِالْحُدَيْبِيَةِ قَبْلَ أَنْ يَدْخُلَ مَكَّةَ وَهُوَ مُحْرِمٌ وَهُوَ يُوقِدُ تَحْتَ قِدْرٍ وَالْقَمْلُ يَتَهَافَتُ عَلَى وَجْهِهِ فَقَالَ "أَيُؤْذِيكَ هَوَامُّكَ هَذِهِ." قَالَ نَعَمْ. قَالَ
"فَاحْلِقْ رَأْسَكَ وَأَطْعِمْ فَرَقًا بَيْنَ سِتَّةِ مَسَاكِينَ - وَالْفَرَقُ ثَلاَثَةُ آصُعٍ - أَوْ صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوِ انْسُكْ نَسِيكَةً."
[قَالَ ابْنُ أَبِى نَجِيحٍ "أَوِ اذْبَحْ شَاةً."]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Ömer, ona Süfyan, ona İbn Ebu Necih, Eyyüb, Humeyd ve Abdülkerim, onlara Mücahid, ona İbn Ebu Leyla, ona Ka,'b b. Ucre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Nebi (sav) Mekke'ye girmeden önce ihramlı olduğu halde Hudeybiye'de iken ve bir çömleğin altını yakmakta olup, bitler de yüzünün üzerinden saçıldığı bir esnada yanından geçince; "bu haşeratın seni rahatsız ediyor mu?" diye sormuş, Ka'b; evet deyince, Allah Rasulü; "o halde saçlarını tıraş et ve ya altı yoksul arasında bir ferak (zahirey)ı yesinler diye dağıt – bir ferak üç sa'dır- yahut üç gün oruç tut, ya da bir kurban kes" buyurdu.
[İbn Ebu Necih ise rivayetinde; "yahut bir koyun kes" demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2881, /477
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
KTB, HAC, UMRE
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8332, M002801
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُقْبَةُ بْنُ مُكْرَمٍ الْعَمِّىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ رَافِعٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرِ بْنِ حَازِمٍ حَدَّثَنَا أَبِى قَالَ سَمِعْتُ قَيْسًا يُحَدِّثُ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ عَنْ أَبِيهِ رضى الله عنه أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِالْجِعْرَانَةِ قَدْ أَهَلَّ بِالْعُمْرَةِ وَهُوَ مُصَفِّرٌ لِحْيَتَهُ وَرَأْسَهُ وَعَلَيْهِ جُبَّةٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَحْرَمْتُ بِعُمْرَةٍ وَأَنَا كَمَا تَرَى. فَقَالَ
"انْزِعْ عَنْكَ الْجُبَّةَ وَاغْسِلْ عَنْكَ الصُّفْرَةَ وَمَا كُنْتَ صَانِعًا فِى حَجِّكَ فَاصْنَعْهُ فِى عُمْرَتِكَ."
Tercemesi:
Bize Ukbe b. Mükrem el-Ammi ve Muhammed b. Kâfi', -lâfız İbn Rafi'ndir-, o ikisine Vehb b. Cerir b. Hazim, ona babası, ona Kays, ona Ata, o da Safvan b. Ya'la b. Ümeyye'den, o da babası Peygamber'in (sav), Cirane'deyken yanına bir adam geldi, bu zât Umreye niyet etmişti. Saçını sakalını sarıya boyamış ve bir cübbe giymişti. Ya Rasulullah! Ben, Umreye niyet ettim. Hâlim gördüğün gibidir dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "üzerinden cübbeyi çıkar, sarı boyayı da yıka. Haccetmiş olsan ne yapacaksan Umrende de onu yap" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2801, /464
Senetler:
()
Konular:
KTB, HAC, UMRE
Umre
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8923, M003001
Hadis:
حَدَّثَنِى هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو - وَهُوَ ابْنُ الْحَارِثِ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ
"أَنَّ رَجُلاً مِنْ أَهْلِ الْعِرَاقِ قَالَ لَهُ سَلْ لِى عُرْوَةَ بْنَ الزُّبَيْرِ عَنْ رَجُلٍ يُهِلُّ بِالْحَجِّ فَإِذَا طَافَ بِالْبَيْتِ أَيَحِلُّ أَمْ لاَ فَإِنْ قَالَ لَكَ لاَ يَحِلُّ. فَقُلْ لَهُ إِنَّ رَجُلاً يَقُولُ ذَلِكَ - قَالَ - فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ لاَ يَحِلُّ مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ إِلاَّ بِالْحَجِّ. قُلْتُ فَإِنَّ رَجُلاً كَانَ يَقُولُ ذَلِكَ. قَالَ بِئْسَ مَا قَالَ فَتَصَدَّانِى الرَّجُلُ فَسَأَلَنِى فَحَدَّثْتُهُ فَقَالَ فَقُلْ لَهُ فَإِنَّ رَجُلاً كَانَ يُخْبِرُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ فَعَلَ ذَلِكَ وَمَا شَأْنُ أَسْمَاءَ وَالزُّبَيْرِ فَعَلاَ ذَلِكَ. قَالَ فَجِئْتُهُ فَذَكَرْتُ لَهُ ذَلِكَ فَقَالَ مَنْ هَذَا فَقُلْتُ لاَ أَدْرِى. قَالَ فَمَا بَالُهُ لاَ يَأْتِينِى بِنَفْسِهِ يَسْأَلُنِى أَظُنُّهُ عِرَاقِيًّا. قُلْتُ لاَ أَدْرِى. قَالَ فَإِنَّهُ قَدْ كَذَبَ قَدْ حَجَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَتْنِى عَائِشَةُ - رضى الله عنها - أَنَّ أَوَّلَ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ حِينَ قَدِمَ مَكَّةَ أَنَّهُ تَوَضَّأَ ثُمَّ طَافَ بِالْبَيْتِ ثُمَّ حَجَّ أَبُو بَكْرٍ فَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ الطَّوَافُ بِالْبَيْتِ ثُمَّ لَمْ يَكُنْ غَيْرُهُ ثُمَّ عُمَرُ مِثْلُ ذَلِكَ ثُمَّ حَجَّ عُثْمَانُ فَرَأَيْتُهُ أَوَّلُ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ الطَّوَافُ بِالْبَيْتِ ثُمَّ لَمْ يَكُنْ غَيْرُهُ ثُمَّ مُعَاوِيَةُ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ ثُمَّ حَجَجْتُ مَعَ أَبِى الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ فَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ الطَّوَافُ بِالْبَيْتِ ثُمَّ لَمْ يَكُنْ غَيْرُهُ ثُمَّ رَأَيْتُ الْمُهَاجِرِينَ وَالأَنْصَارَ يَفْعَلُونَ ذَلِكَ ثُمَّ لَمْ يَكُنْ غَيْرُهُ ثُمَّ آخِرُ مَنْ رَأَيْتُ فَعَلَ ذَلِكَ ابْنُ عُمَرَ ثُمَّ لَمْ يَنْقُضْهَا بِعُمْرَةٍ وَهَذَا ابْنُ عُمَرَ عِنْدَهُمْ أَفَلاَ يَسْأَلُونَهُ وَلاَ أَحَدٌ مِمَّنْ مَضَى مَا كَانُوا يَبْدَءُونَ بِشَىْءٍ حِينَ يَضَعُونَ أَقْدَامَهُمْ أَوَّلَ مِنَ الطَّوَافِ بِالْبَيْتِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّونَ وَقَدْ رَأَيْتُ أُمِّى وَخَالَتِى حِينَ تَقْدَمَانِ لاَ تَبْدَآنِ بِشَىْءٍ أَوَّلَ مِنَ الْبَيْتِ تَطُوفَانِ بِهِ ثُمَّ لاَ تَحِلاَّنِ وَقَدْ أَخْبَرَتْنِى أُمِّى أَنَّهَا أَقْبَلَتْ هِىَ وَأُخْتُهَا وَالزُّبَيْرُ وَفُلاَنٌ وَفُلاَنٌ بِعُمْرَةٍ قَطُّ فَلَمَّا مَسَحُوا الرُّكْنَ حَلُّوا وَقَدْ كَذَبَ فِيمَا ذَكَرَ مِنْ ذَلِكَ."
Tercemesi:
Bana Harun b. Said El-Eylî, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Muhammed b. Abdurrahman şöyle haber verdi:
"Iraklı bir adam ona şöyle demiş: Benim için Urve b. Zübeyr'e sor (bakalım). Bir adam hacc için telbiye getirir de beyti tavaf ederse ihramdan çıkar mı, çıkmaz mı? Şayet çıkamaz derse sen de ona; ama bir adam bunun caiz olduğunu söylüyor de. Muhammed demiş ki: Bunun üzerine ben meseleyi Urve'ye sordum. Urve; hac için telbiye getiren ancak hac (bitirmek) ile ihramdan çıkar cevabını verdi. Ben; ama bir adam bunun caiz olduğunu söylüyormuş dedim. Urve; ne çirkin söylemiş dedi. Müteakiben o adam bana rastlayarak sordu. Ben de (aldığım cevabı) kendisine anlattım. (Adam tekrar); sen ona söyle ki bir adam Rasulullah'ın (sav) bunu yaptığını haber verirdi. Bunu yapmış bulunan Esma ile Zübeyr'in halleri ne olacak? (de!) Bunun üzerine ben (tekrar) Urve'ye gelerek bunları kendisine söyledim. Urve; o adam kimdir diye sordu. Bilmiyorum dedim. Ona ne oluyor da bana gelip bizzat sormuyor? Zannederim bu adam Iraklı olacak! dedi. Ben (yine); bilmiyorum cevabını verdim. Urve; bu adam hata etmiş. Evet! Rasulullah (sav) haccetmiştir. Bana, Aişe (r.anha) haber verdi ki: Peygamber (sav) Mekke'ye vardığı vakit yaptığı ilk iş abdest alarak beyti tavaf etmek olmuş. Sonra Ebû Bekir de haccetmiş, onun da ilk işi beyti tavaf etmek olmuştur. Bundan sonra bir şey yapmamıştır. Ebu Bekir'den sonra gelen Ömer de böyle yapmıştır. Bilahare Osman haccetti, onu (gözümle) gördüm; ilk işi beyti tavaf etmek oldu. Sonra başka bir şey yapmadı. (Osman'dan) sonra Muaviye ile Abdullah b. Ömer (de aynı şekilde haccettiler.) Daha sonra ben, babam Zübeyir b. Avvam ile birlikte haccettim, onun da ilk işi Beyti tavaf etmek oldu. Ondan sonra başka bir şey yapmadı. Sonraları muhacirlerle Ensârn da böyle yaptıklarını gördüm. Başka bir şey yapmadılar. Bunu yaparken gördüğüm en son zât İbn Ömer'dir. Haccım, umreye bozmadı. İşte İbni Ömer yanlarındadır. Ona sorsalar ya! Geçenlerden hiçbiri Mekke'ye ayak bastıkları vakit beyti tavaftan önce bir şeyden başlamazlar; tavaftan sonra ihramdan da çıkmazlardı. Annem ile teyzemi de görmüşümdür. Mekke'ye geldikleri vakit Beyti tavaftan önce hiçbir şeyden işe başlamazlar, sonra ihramdan çıkmazlardı. Ama bana, annemin haber verdiğine göre kendisi, kız kardeşi Aişe, Zübeyr, filan ve filan sırf Umreye niyet ederek Mekke'ye gelmişler, rüknü istilâm edince hillc çıkmışlar. O zât, bu hususta sana söylediklerinde hata etmiş dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3001, /499
Senetler:
()
Konular:
Hac, Tavaf, kudum tavafı
KTB, HAC, UMRE
Umre
Umre, esnasında uyulacak kurallar
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى الْعَالِيَةِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ
"صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الصُّبْحَ بِذِى طَوًى وَقَدِمَ لأَرْبَعٍ مَضَيْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ وَأَمَرَ أَصْحَابَهُ أَنْ يُحَوِّلُوا إِحْرَامَهُمْ بِعُمْرَةٍ إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ الْهَدْىُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8935, M003013
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى الْعَالِيَةِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ
"صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الصُّبْحَ بِذِى طَوًى وَقَدِمَ لأَرْبَعٍ مَضَيْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ وَأَمَرَ أَصْحَابَهُ أَنْ يُحَوِّلُوا إِحْرَامَهُمْ بِعُمْرَةٍ إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ الْهَدْىُ."
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Abürrazzak, ona Mamer, ona Eyyüb, ona Ebu Aliye, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti:
"Rasulullah (sav) sabah namazını Zi Tuvâ'da kıldı ve (Mekke ye) Zi'l-Hicce'nin dördünde ashabına -yanında hedyi olanlar müstesna- ihramlarını örmeye çevirmelerini emir buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3013, /501
Senetler:
()
Konular:
KTB, HAC, UMRE
Umre, hacdan önce
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8936, M003014
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ح
وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"هَذِهِ عُمْرَةٌ اسْتَمْتَعْنَا بِهَا فَمَنْ لَمْ يَكُنْ عِنْدَهُ الْهَدْىُ فَلْيَحِلَّ الْحِلَّ كُلَّهُ فَإِنَّ الْعُمْرَةَ قَدْ دَخَلَتْ فِى الْحَجِّ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b Cafer, ona Şube; (T)
Bize Ubeydullah b. Muaz, -bu lâfız onundur-, ona babası, ona Şube, ona Hakem, ona Mücahid, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav); "bu bizim yaptığımız bir ömredir. İmdi kimin yanında hedy yekta derhal tamamıyla hille çıksın! Zira ömre, kıyamet gününe kadar hacca dahil olmuştur" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3014, /501
Senetler:
()
Konular:
KTB, HAC, UMRE
Umre
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Umre, Hac aylarında umre
Umre, hacdan önce
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8943, M003021
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ هِشَامِ بْنِ حُجَيْرٍ عَنْ طَاوُسٍ قَالَ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ قَالَ
"لِى مُعَاوِيَةُ أَعَلِمْتَ أَنِّى قَصَّرْتُ مِنْ رَأْسِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عِنْدَ الْمَرْوَةِ بِمِشْقَصٍ فَقُلْتُ لَهُ لاَ أَعْلَمُ هَذَا إِلاَّ حُجَّةً عَلَيْكَ."
Tercemesi:
Bize Amr en-Nakıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Hişam b. Huceyr, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şunu söyledi:
"Bana Muaviye; haberin var mı ben Merve'de Rasullulah'ın (sav) saçını makasla kısalttım dedi. Ben de ona; ben bunun ancak senin aleyhine bir hüccet olduğunu biliyorum diye cevap verdim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3021, /502
Senetler:
()
Konular:
Hac, traş olma
KTB, HAC, UMRE
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8944, M003022
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ حَدَّثَنِى الْحَسَنُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ طَاوُسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ مُعَاوِيَةَ بْنَ أَبِى سُفْيَانَ أَخْبَرَهُ قَالَ قَصَّرْتُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمِشْقَصٍ وَهُوَ عَلَى الْمَرْوَةِ أَوْ رَأَيْتُهُ يُقَصَّرُ عَنْهُ بِمِشْقَصٍ وَهُوَ عَلَى الْمَرْوَةِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said, ona İbn Cüreyc, ona Hasen b. Müslim, ona Tâvus, ona İbn Abbas, ona da Muaviye b. Ebu Süfyan şöyle rivayet etti:
"Ben, Rasulullah'ın (sav) saçını Merve'deyken makasla kısalttım. Yahut Rasulullah (sav) Merve'deyken saçının makasla kısaltıldığını gördüm.»"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3022, /502
Senetler:
()
Konular:
Hac, traş olma
KTB, HAC, UMRE
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8960, M003038
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمِ بْنِ مَيْمُونٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يُحَدِّثُنَا قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاِمْرَأَةٍ مِنَ الأَنْصَارِ سَمَّاهَا ابْنُ عَبَّاسٍ فَنَسِيتُ اسْمَهَا
"مَا مَنَعَكِ أَنْ تَحُجِّى مَعَنَا." قَالَتْ لَمْ يَكُنْ لَنَا إِلاَّ نَاضِحَانِ فَحَجَّ أَبُو وَلَدِهَا وَابْنُهَا عَلَى نَاضِحٍ وَتَرَكَ لَنَا نَاضِحًا نَنْضِحُ عَلَيْهِ قَالَ
"فَإِذَا جَاءَ رَمَضَانُ فَاعْتَمِرِى فَإِنَّ عُمْرَةً فِيهِ تَعْدِلُ حَجَّةً."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hatim b. Meymun, ona Yahya b. Said, İbn Cüreyc, ona Ata İbn Abbas'ı bize hadis rivayet ederken şunu söyledi: Rasulullah (sav) ensardan bir kadına; "senin bizimle haccetmene mâni olan nedir" buyurdu. (Ravi İbn Cüreyc; İbn Abbas bu kadının adını da söyledi ama ben unuttum demiş.). Kadın; bizim su taşıyan iki devemizden başka malımız yoktur. Oğlum ile babası develerin birine binerek hacca gittiler. Bize su taşımak için yalnız bir deve bıraktılar dedi. Rasulullah (sav); "öyleyse Ramazan geldiği vakit ömre yap. Çünkü Ramazan'da yapılan umre hacca bedeldir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3038, /504
Senetler:
()
Konular:
KTB, HAC, UMRE
Umre, Ramazanda