12 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdulvâris, ona Yunus, ona Humeyd b. Hilal, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in söylediğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu.(T) Bize Adem b. Ebu İyâs ona Süleyman b. Muğire, ona Humeyd b. Hilal el-Adevî, ona Ebu Salih es-Semmân şöyle söylemiştir: Ben bir Cuma gününde, Ebu Said el-Hudrî'nin kendisi ile insanlar arasındaki bir sütre olan bir şeye doğru namaz kıldığını gördüm. Ebu Muaytoğullarından bir genç onun önünden geçmek isteyince Ebu Said göğsünden onu geri itti. Genç adam etrafına bakındı fakat Ebu Said'in önünden başka geçecek bir yer bulamadı. Bunun için tekrar önünden geçmek isteyince Ebu Said birincisinden daha şiddetli bir şekilde onu itti. Genç, Ebu Said'e dil uzattı. Sonra Mervan'ın yanına giderek Ebu Said'den gördüğü muameleden dolayı onu şikayet etti. Ebu Said de onun arkasından Mervan'ın yanına girdi. Mervan: 'Ey Ebu Said, seninle kardeşinin oğlu arasında ne geçti' dedi. Bunun üzerine Ebu Said, ben Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu işittim: "Sizden biri kendisi ile insanlar arasında sütre olarak koyduğu bir şeye doğru namaz kılarken, herhangi bir kimse onun önünden geçmek isterse onu itsin. Şayet o kişi mutlaka önünden geçmek isterse bu sefer onunla kavga etsin. Çünkü o ancak bir şeytandır."
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdulvâris, ona Yunus, ona Humeyd b. Hilal, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in söylediğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu.(T) Bize Adem b. Ebu İyâs ona Süleyman b. Muğire, ona Humeyd b. Hilal el-Adevî, ona Ebu Salih es-Semmân şöyle söylemiştir: Ben bir Cuma gününde, Ebu Said el-Hudrî'nin kendisi ile insanlar arasındaki bir sütre olan bir şeye doğru namaz kıldığını gördüm. Ebu Muaytoğullarından bir genç onun önünden geçmek isteyince Ebu Said göğsünden onu geri itti. Genç adam etrafına bakındı fakat Ebu Said'in önünden başka geçecek bir yer bulamadı. Bunun için tekrar önünden geçmek isteyince Ebu Said birincisinden daha şiddetli bir şekilde onu itti. Genç, Ebu Said'e dil uzattı. Sonra Mervan'ın yanına giderek Ebu Said'den gördüğü muameleden dolayı onu şikayet etti. Ebu Said de onun arkasından Mervan'ın yanına girdi. Mervan: 'Ey Ebu Said, seninle kardeşinin oğlu arasında ne geçti' dedi. Bunun üzerine Ebu Said, ben Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu işittim: "Sizden biri kendisi ile insanlar arasında sütre olarak koyduğu bir şeye doğru namaz kılarken, herhangi bir kimse onun önünden geçmek isterse onu itsin. Şayet o kişi mutlaka önünden geçmek isterse bu sefer onunla kavga etsin. Çünkü o ancak bir şeytandır."
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Abdurrahman b. Ebu Said, ona da Ebu Said el-Hudrî’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Biriniz namaz kılarken, kimsenin önünden geçmesine fırsat vermesin. Elinden geldiği kadar da onu önlesin. Eğer ısrar ederse onunla boğuşsun. Çünkü o ancak bir şeytandır."
Açıklama: Hadiste vurgulanan "kimsenin önünden geçmesine fırsat vermesin" ifadesi, öncelikle namaz kılana yönelik bir uyarıdır. Zira camilerde insanların önünden geçeceği bir yerde namaza durulması, fırsat vermemenin ötesinde insanları geçmeye zorlamaktır. Yürüyen açısından da, "namazın önünden geçen şeytandır" ifadesi, hatanın büyüklüğüne ve buna dikkat etmeyenin durumuna işaret etmektedir.
Bize Ebu Saîd el-Eşec, ona Veki', ona el-A'meş, ona el-Müseyyeb b. Rafi', ona Âmir b. Abede'nin Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: "Şüphesiz şeytan, bir adam kılığına girer ve bir topluluğun yanına gelir; onlara yalan şeyler anlatır, onlar da (dinledikten sonra) dağılıp giderler. Aralarından bir kişi de ben yüzünü tanıdığım fakat adını bilmediğim bir kişiyi şunları anlatırken dinledim der (ve onlara anlatır).
Bize Harun b. Abdullah ve Muhammed b. Râfi', o ikisine Muhammed b. İsmail b. Ebu Füdeyk, ona Dahhak b. Osman, ona Sadaka b. Yesar, ona da Abdullah b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Biriniz namaz kılıyorsa kimsenin önünden geçmesine imkân vermesin. Israr ederse onunla boğuşsun. Çünkü (el-Karîn denilen) o şeytan, onunla beraberdir."