500 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr ve Eyyûb, onlara Saîd b. Cübeyr, ona da ibn Abbas (ra) şöyle etmiştir: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber (sav) ile birlikte vakfe yapıyordu. Adam aniden devesinden düştü. -Râvî Eyyûb, deve onun boynunu kırdı (وقص) dedi, Amr ise deve onu derhal öldürdü (قصع) dedi-. Neticede adam hemen öldü. Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidir ile yıkayın ve iki (ihram) bezi ile kefenleyin. Ona koku sürmeyin, başına da bez sarmayın. Çünkü o kıyamet gününde -Eyyûb telbiye okuyarak, dedi; Amr ise telbiye getirerek dedi- diriltilecektir."
Bize Kuteybe, ona Cerîr, ona Mansur, ona Hakem, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: İhramlı bir adamı, dişi devesi sırtından atarak boynunu kırmış ve onu öldürmüştü. Adamın cesedi Rasûluilah'a (sav) getirildi, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu yıkayın, kefenleyin, fakat başını örtmeyin ve ona koku da sürmeyin. Çünkü bu adam, (mahşerde) telbiye okur halde diriltilecektir."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr b. Dînâr, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber'le (sav) birlikte vakfe yaparken ansızın devesinden düştü. Düşer düşmez de devesi onun boynunu kırdı. -Burada "vekasa" fiilini yahut aynı manaya gelen "ek'asa" fiilini kullandı-. Sonra Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidr ile yıkayın ve iki bez ile -yahut giydiği iki ihram ihram bezi ile- kefenleyin. Ona koku sürmeyin ve başını da örtmeyin. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye eder hâlde diriltecektir."
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avâne, ona Eş‘as b. Süleym, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, Bera b. Azib (ra)’ın şöyle dediğini rivayet etti. “Rasûlullah (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize hastayı ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, davet edene icabet etmeyi, selamı yaymayı, mazluma yardım etmeyi ve yeminle istenilen şeyi yapmayı emretti. Bize altın yüzükleri, gümüşten içmeyi –veya ravi “gümüş kaplardan” dedi-, (hayvanların üzerine örtülen) kırmızı ipekten çulları, ipek şeritli pamuk elbiseyi (Mısır-Şam tarafında yapılan bir tür), ipeği, ibrişimli ipek elbisesi, kalın ipekten üretilen altın işlemeli elbiseyi giymeyi yasakladı.”
Bize Saîd b. Rebi‘, ona Şu‘be, ona Eş‘as b. Süleym, ona da Muaviye b. Süveyd, Bera b. Azib (ra)’ın şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Hastayı ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, aksırana يرحمك الله (Allah sana rahmet etsin) demeyi, selamı almayı, mazluma yardım etmeyi ve yeminle istenilen şeyi yapmayı emretti."
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu‘be, ona Eş‘as b. Süleym, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, ona da Bera b. Azib (ra) şöyle rivayet etti: “Rasûlullah (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize altın yüzüğü, ipekten ve ibrişimli ipekten mamul elbise giymeyi, ayrıca kalın ipekten üretilen altın işlemeli elbiseyi ve ipek şeritli pamuk elbise (Mısır-Şam tarafında yapılan bir tür) giymeyi de yasakladı. (Hayvanların üzerine örtülen) kırmızı ipekten çulu kullanmayı da yasakladı. Bize cenazelere katılmamızı, hastayı ziyaret etmemizi ve selamı yaymamızı emretti.”
Bize Kabisa, ona Süfyan, ona Eş’as, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin'in rivayet ettiğine göre Berâ (ra) şöyle demiştir: Resul-i Ekrem (sav) bize yedi şeyi emretti. Hasta ziyareti yapmak, cenaze törenine katılıp cenaze namazını kılmak, aksırana (yerhamukellah) diyerek hayır duada bulunmak bunlardandır. (Buna karşılık) ipek elbise giymeyi, (değişik kalınlıkta ve yoğunlukta) ipekli kumaş cinsinden dibac, kıssî ve istebrak giymeyi ve kırmızı renkli ipekten (veya vahşi hayvan derisinden yapılmış) eğer yastıklarını kullanmayı yasakladı.
Bize Kuteybe, ona Cerir, ona eş-Şeybani, ona Eş’as b. Ebu Şa’sa, ona Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, ona da Bera b. Azib şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bize yedi şeyi yapmamızı emretti: "Hastayı ziyaret etmek, cenaze törenine katılıp namazını kılmak, aksırana (yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmak, zayıfa yardım etmek, zulme uğramışa yardım etmek, selamı insanlar arasında yaymak, yemin edenin yeminini bozdurmamak. Rasulullah bize gümüş kaptan içmeyi, altın yüzük takmayı, ipek eğerlere binmeyi, ipek elbise giymeyi, ince atlas (dibac), kass ipeği ve kalın atlas (istebrak) kumaşından elbise giymeyi yasakladı."
Bize Müsedded, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr ve Eyyub, onlara Saîd b. Cübeyr, ona da ibn Abbas (ra) şöyle anlatmı: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber (sav) ile birlikte vakfe yapıyordu. Adam aniden devesinden düştü. -Râvî Eyyûb, deve onun boynunu kırdı (وقص) dedi, Amr ise deve onu derhal öldürdü (قصع) dedi-. Neticede adam hemen öldü. Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidir ile yıkayın ve iki (ihram) bezi ile kefenleyin. Ona koku sürmeyin, başına da bez sarmayın. Çünkü o kıyamet gününde -Eyyûb telbiye okuyarak, dedi; Amr ise telbiye getirerek dedi- diriltilecektir."
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişam b. Yusuf, ona İbn Cüreyc, ona da Atâ şöyle rivayet etmiştir: Serif’te İbn Abbas ile birlikte Meymune'nin cenazesinde bulunduk. İbn Abbas: "Bu, Nebi'nin (sav) zevcesidir. Naaşını kaldırırken sakın onu sallamayın ve sarsmayın; sakin olun. Nebi'nin (sav) nikahı altında dokuz hanımı vardı. Günleri sekizi arasında paylaştırır birisine pay ayırmazdı".
Açıklama: Hz. Peygamber'in pay ayırmadığı eşi Sevde bnt. Zem'a olup o kendi payını Hz. Aişe'ye vermişti.