61 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed, ona Abdulvahhab es-Sakafî, ona Eyyub es-Sahtıyânî, ona Muhammed, ona da Ümmü Atiyye (r.anha) şöyle söylemiştir: Biz kızının (cenazesini) yıkarken Rasulullah (sav) yanımıza geldi ve "Onu su ve sidr ile üç, beş defa veya gerek duyarsanız daha fazla yıkayın. Son yıkayışınızda kâfur kullanın. Yıkamayı bitirince bana bildirin." buyurdu. Biz yıkamayı bitirdiğimizi Hz. Peygamber'e (sav) bildirdik. Rasulullah da (sav) bize kendi peştamalını verdi ve "Bunu onun bedenine sarın" dedi. Eyyüb es-Sahtıyânî şöyle dedi: Muhammed'in hadisinin benzerini bana Hafsa da rivayet etti. Fakat Hafsa'nın rivayet ettiği hadiste "Onu tek sayıda yıkayın", yine Hafsa'nın rivayetinde "Üç, beş ya da yedi defa yıkayın"; yine Hafsa'nın rivayetinde Rasulullah'ın (sav), "Onu yıkamaya sağ taraftaki organlarından ve abdest uzuvlarından başlayın" buyurduğu; yine Hafsa'nın rivayetinde, Ümmü Atıyye'nin, 'biz onun saçını üç örgü yaptık' dediği yer almaktadır.
Açıklama: Rivayet, İbn Hacer'e göre muallak olmayıp mevsûldür (Fethü'l-bâri, Dârü'l-Marife, III, 130).
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd, ona Eyyüb, ona Hafsa, ona da Ümmü Atiyye hadisi bir önceki hadisin benzeri şekilde nakletmiş, ancak farklı olarak Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Duruma göre (cenazeyi) üç defa, beş defa, yedi defa veya daha fazla sayıda yıkayın." [(Hadisin râvilerinden) Hafsa, Ümmü Atıyye'den 'Saçlarını üç belik yaptık' ifadesini de nakletmiştir.]
Bize Yahya b. Eyyüb, ona İbn Uleyye, ona Eyyüb, ona Hafsa, ona da Ümmü Atıyye şöyle rivayet etmiştir: "(Rasulullah (sav) bize) 'Onu tek sayı üzere, yani üç, beş veya yedi defa yıkayın' buyurdu." [Ümmü Atıyye; onun saçlarını tarayıp üç belik yaptık dedi.]
Bize Muhammed, ona Abdulvahhab es-Sakafî, ona Eyyub es-Sahtıyânî, ona Muhammed, ona da Ümmü Atiyye (r.anha) şöyle söylemiştir: Biz kızının (cenazesini) yıkarken Rasulullah (sav) yanımıza geldi ve "Onu su ve sidr ile üç, beş defa veya gerek duyarsanız daha fazla yıkayın. Son yıkayışınızda kâfur kullanın. Yıkamayı bitirince bana bildirin." buyurdu. Biz yıkamayı bitirdiğimizi Hz. Peygamber'e (sav) bildirdik. Rasulullah da (sav) bize kendi peştamalını verdi ve "Bunu onun bedenine sarın" dedi. Eyyüb es-Sahtıyânî şöyle dedi: Muhammed'in hadisinin benzerini bana Hafsa da rivayet etti. Fakat Hafsa'nın rivayet ettiği hadiste "Onu tek sayıda yıkayın", yine Hafsa'nın rivayetinde "Üç, beş ya da yedi defa yıkayın"; yine Hafsa'nın rivayetinde Rasulullah'ın (sav), "Onu yıkamaya sağ taraftaki organlarından ve abdest uzuvlarından başlayın" buyurduğu; yine Hafsa'nın rivayetinde, Ümmü Atıyye'nin, 'biz onun saçını üç örgü yaptık' dediği yer almaktadır.
Bize Ebu Nu'man'ın, ona da Ebu Avâne'nin Ebu Bişr'den, o da Saîd b. Cübeyr'den naklen haber verdiğine göre İbn Abbas (ra) şöyle anlatmış: Bir adamı, bindiği devesi sırtından atıp öldürmüştü, adam ihrâmlı idi. O sırada biz de Hz. Peygamber'le (sav) birlikte idik. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidir ile yıkayın ve iki parça (ihram) bezi ile kefenleyin. Ona hiçbir koku sürmeyin, başına da bez sarmayın. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye getirir halde diriltecektir."
Bize Müsedded, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr ve Eyyûb, onlara Saîd b. Cübeyr, ona da ibn Abbas (ra) şöyle etmiştir: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber (sav) ile birlikte vakfe yapıyordu. Adam aniden devesinden düştü. -Râvî Eyyûb, deve onun boynunu kırdı (وقص) dedi, Amr ise deve onu derhal öldürdü (قصع) dedi-. Neticede adam hemen öldü. Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidir ile yıkayın ve iki (ihram) bezi ile kefenleyin. Ona koku sürmeyin, başına da bez sarmayın. Çünkü o kıyamet gününde -Eyyûb telbiye okuyarak, dedi; Amr ise telbiye getirerek dedi- diriltilecektir."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr b. Dînâr, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber'le (sav) birlikte vakfe yaparken ansızın devesinden düştü. Düşer düşmez de devesi onun boynunu kırdı. -Burada "vekasa" fiilini yahut aynı manaya gelen "ek'asa" fiilini kullandı-. Sonra Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidr ile yıkayın ve iki bez ile -yahut giydiği iki ihram ihram bezi ile- kefenleyin. Ona koku sürmeyin ve başını da örtmeyin. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye eder hâlde diriltecektir."
Bize Müsedded, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr ve Eyyub, onlara Saîd b. Cübeyr, ona da ibn Abbas (ra) şöyle anlatmı: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber (sav) ile birlikte vakfe yapıyordu. Adam aniden devesinden düştü. -Râvî Eyyûb, deve onun boynunu kırdı (وقص) dedi, Amr ise deve onu derhal öldürdü (قصع) dedi-. Neticede adam hemen öldü. Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidir ile yıkayın ve iki (ihram) bezi ile kefenleyin. Ona koku sürmeyin, başına da bez sarmayın. Çünkü o kıyamet gününde -Eyyûb telbiye okuyarak, dedi; Amr ise telbiye getirerek dedi- diriltilecektir."
Bize Yahya b. Yahya, ona Yezid b. Zürey, ona Eyyüb, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ümmü Atiyye şöyle rivayet etmiştir: "Biz kızının cenazesini yıkarken, Rasulullah (sav) yanımıza gelip 'Onu üç veya beş defa ya da (tek sayı olmak kaydıyla) daha fazla sayıda yıkayın. Onu sidr bitkisi katılmış su ile yıkayıp, son yıkamayı da bir miktar kâfur katılmış su ile yapın. Yıkamayı bitirdiğinizde de bana haber edin' buyurdu. Yıkamayı bitirince O'na (sav) haber ettik. O (sav) da bize izarını verip 'Bedenini bununla sarın' buyurdu."
Açıklama: Hadisin metninde yer alan "ya da biraz kafur katılmış" ifadesi ravilerden birine ait tereddütten kaynaklıdır. Ravi, hocasından hadisi "kafur" ifadesiyle mi yoksa "birazcık kafur" ifadesiyle mi dinlediğinde tereddüt etmiş, bundan dolayı da bu terdedüdünü dile getirmiştir. Bu durum, rivayette ve doğru nakilde gösterilen titizliğin ilginç bir örneğidir.