Giriş

Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Nuaym, ona Kuteybe b. Saîd, ona İsmail b. Cafer, ona el-Alâ’, ona babası, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Kıyâmet günü, hakları mutlaka sahiplerine ödeyeceksiniz! Hiç şüphe yok ki, boynuzlu davardan boynuzsuzun hakkı mutlaka alınacaktır.” Bunu Müslim es-Sahîh’de Kuteybe ve diğerlerinden rivayet etmiştir.


Açıklama: Hayvanlar arasında yapılacağı belirtilen muhakeme ifâdesini mübalağa manasına hamletmek gerekir. Bu da kul hakkı adına insanlar arasında meydana gelen hiçbir şeyin ihmal edilmeyeceği, tek tek her şeyin mutlaka hesabının sorulacağı ve kimsenin hakkının kimsede bırakılmayacağı anlamındadır. Kur’ân-ı Kerîm’de, kıyâmet günü hayvanların da yeniden diriltilip haşredileceğine dair âyetler bulunmaktadır. Meselâ Tekvîr sûresinde; “Vahşi hayvanlar haşredildiği zaman” (Tekvîr, 5) buyurulur. En’âm sûresinde de şöyle buyurulur: “Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi Allah’ın mahlûku olmasın!... Sonra onların tümü Rableri huzurunda toplanacaklardır.” (En’âm, 38) Âyetlerde geçen hayvanların haşredileceği ifâdesini müfessirler değişik şekillerde yorumlamışlardır. Bazılarına göre maksat, kıyâmetin kopması sırasında meydana gelen dehşet üzerine hayvanların bir araya toplanmasıdır. Bazılarına göre de, insanların kendilerine yaptıkları zulümlerden dolayı, uğradıkları zararları gidermek üzere Allah tarafından bir araya getirilmeleridir. Bazılarına göre ise, insanlar tarafından sevilen hayvanların âhirette kendilerini sevenlerle birlikte olmalarıdır.

    Öneri Formu
148440 BS011616 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 149

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Ebû Saîd b. el-A’râbî, ona el-Hasan b. Muhammed ez-Za’ferânî, ona Muhammed b. Ubeyd et-Tanâfisî, ona Muhammed b. Amr, ona Yahya b. Abdurrahman b. Hâtıb, ona Abdullah b. ez-Zübeyr b. el-Avvâm, ona da ez-Zübeyr b. el-Avvâm şöyle demiştir: “Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler” (Zümer, 31) meâlindeki âyet gelince Zübeyr şöyle dedi: “-Ey Allah’ın rasûlü! Dünyada birbirimize karşı işlediğimiz kusurların muhâkemesi âhirette tekrar edilecek mi?” “- Evet, birbirinize karşı işlediğiniz kusurların muhakemesi ahirette mutlaka tekrar edilecek ve neticede her hak sahibine hakkı mutlaka verilecektir.” Bunun üzerine Zübeyr, “Vallahi o zaman iş çok çetin olacatır” dedi.


    Öneri Formu
148441 BS011617 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 149


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İshak b. Yahya arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
281860 B007382-2 Buhari, Tevhid, 6


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdurrahman b. Halid arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
281861 B007382-3 Buhari, Tevhid, 6


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Hüzeyl arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
281862 B007382-4 Buhari, Tevhid, 6


Açıklama: Bu hadîste sözü edilen haşirden maksadın ne olduğu konusunda iki görüş vardır. Birine göre maksat, kabirden kalktıktan sonra meydana gelecek olan haşirdir. Âlimlerden çoğunluğunun benimsediği diğer görüşe göre de maksat, kıyâmetten önce ortaya çıkacak ve insanları sevk edecek olan ateştir. Bu ateş ortaya çıkınca insanlar, yukarıda belirtildiği şekilde üç halde bulunacaklar. Bu haşrin âhirette olduğu düşünüldüğünde; ümitli ve korkulu olanlardan maksat, korku ve ümit hâlet-i rûhiyesi içinde olanlardır. İkinci gurubun da, binitli oldukları halde hepsinin aynı konumda olmadıkları, iman ve amellerine göre farklı bir durumda bulundukları anlaşılır. Üçüncü guruptakilerin de devamlı cehennem azabı ile yüz yüze bulundukları anlaşılır. Haşrin dünyada olduğu düşünüldüğünde ise; ümitli ve korkulu olanlardan maksat, kurtuluş ve gelecek için ümitli, ama geride bıraktıkları için kaygılı olanlardır. İkinci gurup ile de ateşten kurtulmak için özel aracı ile rahatça yola koyulan veya buldukları vasıtalara tıka basa doluşan insanlar kastedilmiştir. Üçüncü gurup da kaçma imkânı bulamayan ve kendilerini ateşin sürüklediği kişilerdir.

    Öneri Formu
279336 M007202-2 Müslim, Cennet ve Sıfât'u Naîmihâ ve Ehlihâ, 59


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şuayb b. Ebu Hamza arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
281863 B007382-5 Buhari, Tevhid, 6


    Öneri Formu
14239 M007202 Müslim, Cennet ve Sıfât'u Naîmihâ ve Ehlihâ, 59


    Öneri Formu
29652 B007382 Buhari, Tevhid, 6


    Öneri Formu
147291 BS010509 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, V, 437