149 Kayıt Bulundu.
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Mansur, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim hacceder, (hac esnasında) kötü söz söylemez ve günah işlemezse, geçmiş günahları bağışlanır." [Ebu İsa (Tirmizi) der ki: Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. Ebu Hâzim Kûfeli, Eşcâî'dir. Adı Selman olup Azze el-Eşcaiyye'nin azatlısıdır.]
Bize Kuteybe, ona Malik, ona Ala' b. Abdurrahman, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın günahları neyle sildiğini ve dereceleri neyle yükselttiğini size bildireyim mi? Tüm zorluklarına rağmen abdest almak, mescidlere [giderken] adımları çoğaltmak, bir namazı kılınca sonraki namazın gelmesini [arzu ederek] beklemek. İşte sizin ribatınız [ibadet nöbetiniz] budur.
Bize Seleme b. Şebîb ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da İbn Abbâs'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Rabbim, bana bu gece [İbn Abbâs der ki: sanırım] uyku aleminde, en güzel surette geldi ve 'Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler aleminde) ne tartışılır bilir misin?' buyurdu. Ben 'Bilmiyorum' dedim. Bunun üzerine elini iki omuzum arasına koydu, onların soğukluğunu göğsümde hissetim. Sonra göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildim. Sonra 'Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler âleminde) ne tartışılır biliyor musun?' diye sordu. Ben 'Evet' dedim. (Rabbim) 'Kefaretler hakkında tartışıyorlar. Kefaretler şunlardır: Namazdan sonra mescitlerde (bir sonraki namazı) beklemek, yürüyerek (camiye) cemaate gitmek ve zorlukta abdesti dosdoğru almaktır. Herkim bunları yaparsa, hayırla yaşar hayırla ölür ve anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur' buyurdu, sonra da 'Ey Muhammed! Namazını kıldığın zaman şöyle de' buyurdu: Allah’ım senden iyilikleri yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, yoksulları sevmeyi istiyorum. Eğer kullarına bir sıkıntı verip denemek istersen beni bu fitneye uğratmadan yanına al. Dereceler ise selamı yaymak, yemek yedirmek ve geceleyin insanlar uyurken namaz kılmaktır." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle der ki: Bu hadiste Ebu Kılâbe ile İbn Abbas arasında bir kişiyi daha zikretmişlerdir. Yine bu hadisi, Katâde, ona Ebu Kılâbe, ona Hâlid b. Leclâc, ona da İbn Abbâs rivayet etmiştir.]
Bize Amr b. Osman, ona Bakiyye, ona Zübeydi, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İmam âmin dediğinde sizde âmin deyin çünkü melekler de âmin derler. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesiyle denk gelirse, Allah o kimsenin geçmiş günahlarını affeder."
Bize Muhammed b. Mansur, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İmam, âmin dediğinde siz de âmin deyin çünkü melekler de âmin derler. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk gelirse, Allah o kimsenin geçmiş günahlarını affeder."
Bize İsmail b. Mesud, ona Yezid b. Zürey', ona Mamer, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "İmam, 'gayri'l-mağdûbi aleyhim vele'd-dâllîn' dediğinde siz de 'âmîn' deyiniz. Zira melekler de imam 'âmîn' dediğinde 'âmîn' derler, Kimin 'âmîn' demesi, meleklerin 'âmin' demesine denk düşerse daha önce işlemiş olduğu günahları affedilir."
Bize Kuteybe, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said (b. Müseyyeb) ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "İmam, 'âmin' dediğinde siz de 'âmin' deyiniz. Kimin 'âmin' demesi meleklerin 'âmin' demesine denk düşerse işlemiş olduğu günahları affedilir."
Bize Kuteybe, ona Malik, ona Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İmam 'gayril mağdubi aleyhim veladdalin' deyince; sizler 'âmin' deyiniz. Kimin, âmin demesi meleklerin âmin demesine uygun düşerse geçmiş günahları affedilir."
Bize Kuteybe, ona Malik, ona Ebu Zinâd, ona el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Biriniz 'âmin' deyince, melekler de semada 'âmin' der. Eğer bunların biri ötekine denk gelirse, onun (âmin diyenin) geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Kuteybe, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said (b. Müseyyeb) ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "İmam, 'âmin' dediğinde siz de 'âmin' deyiniz. Kimin 'âmin' demesi meleklerin 'âmin' demesine denk düşerse işlemiş olduğu günahları affedilir."