271 Kayıt Bulundu.
Bize İbn İshak, ona Vehb b. Keysân, ona da Cabir şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Nahl denilen yerdeki Zâtu'r-Rıkâ' mevkiine doğru sefere çıktı ve Gatafânlı bir gurupla karşılaştı. Bir çatışma olmadı ancak insanlar karşılıklı birbirlerine korku saldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) iki rekât korku namazı kıldırdı. Yezîd der ki: Seleme "Ben Kared günü Hz. Peygamber'le birlikte gaza yaptım." demiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yezid b. Ebu Ubeyd arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb şöyle demiştir: Ben Zührî'ye, “Nebi (sav) korku namazı namaz kıldı mı?” diye sordum. O şöyle dedi: Salim'in bana haber verdiğine göre Abdullah b. Ömer (r.anhumâ) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ile Necd taraflarına gazaya gittim. Düşmanla karşı karşıya gelince saf düzenine geçtik. Rasulullah (sav) kalkıp bize namaz kıldırdı. Bir kısmımız onunla birlikte namaza durdu. Diğerleri ise yönlerini düşmana cevirdiler. Rasulullah (sav), kendisi ile beraber olanlar ile rükûa vardı ve iki secde yaptı. Ardından namaz kılanlar, henüz namaz kılmamış olan bölüğün yerine gittiler. Onlar da geldi, Rasulullah (sav) onlara da bir rekât kıldırıp, onlarla iki secde yaptıktan sonra selam verdi. Onların her biri kalkıp kendi kendisine bir rekât kılıp iki secde yaptı.
Bize Abbas b. Abdülazim, ona Abdüssamed b. Abdülvâris, ona Said b. Ubeyd Hünânî, ona Abdullah b. Şakîk, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Dacnân ile Usfân arasında konaklamış müşrikleri muhasara ediyordu. Müşrikler “Bunların oğullarından ve kız çocuklarından daha çok sevdikleri bir namazları var. Bunun için siz kendinizi toparlayarak karar verdikten sonra bir çırpıda onlara hücum edin” dediler. Cibril (asv) geldi, ona ashabını iki gruba ayırmasını, onlardan bir gruba namaz kıldırırken, diğer grubun da düşmana karşı tedbirlerini ve silahlarını almış oldukları halde durmalarını, arkasındakilere bir rekât namaz kıldırdıktan sonra, arkasındakilerin geri çekilip öbürlerinin öne gelip onlara da bir rekât kıldırmasını emretti. Böylelikle her bir grup Nebi (sav) ile birlikte birer rekât kılmış, Nebi (sav) de iki rekât kılmış olacaktı.
Bize Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed, ona Şu‘be, ona Mansur şöyle dediğini rivayet etmiştir: Mücahid’i Ebu Ayyâş ez-Zürakî’den rivayet ederken dinledim. Şu‘be der ki: Bu hadisi o bana yazdı ve ben de ona okudum. Daha önce de bu hadisi rivayet ederken ondan dinlemiş ve bellemiştim. İbn Beşşâr der ki: Bu hadisi ben yazılı metinden ezberledim: Nebi (sav) Usfân’da düşmanla karşı karşıya geldi. Müşriklerin başında da Halid b. el-Velid vardı. Nebi (sav) sahabeye öğle namazını kıldırdı. Müşrikler “onların bu namazdan sonra, mallarından ve evlatlarından daha çok sevdikleri, bir namazları vardır” dediler. Rasulullah (sav) ikindi namazını kıldırınca sahabeyi arkasında iki saf halinde dizdi. Rasulullah (sav) hepsi ile birlikte rükû etti, rükûdan başlarını kaldırdıklarında arkasındaki saf ile birlikte secdeye vardı, diğerleri ayakta kaldı. Secdeden başlarını kaldırdıkları vakit arkadaki saf Rasulullah (sav) ile birlikte yapmış oldukları rükûdan ötürü secdeye vardılar sonra öndeki saf geri çekildi, arkadaki saf da öne geçti. Onların her biri böylece diğerinin yerine durmuş oldu. Daha sonra Rasulullah (sav) hepsi ile birlikte rükûa vardı. Rükûdan başlarını kaldırdıklarında arkasındaki saf (ile birlikte) secdeye vardığı halde diğerleri ayakta kaldı. Secdelerini bitirince diğerleri de secdeye vardı, daha sonra Nebi (sav) onlarla beraber selam verdi.
Bize Amr b. Ali, ona Abdülaziz b. Abdussamed, ona Mansur, ona Mücahid, ona da Ebu Ayyâş ez-Zürakî şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte Usfan denilen yerde idik. Rasulullah (sav) bize öğle namazını kıldırdı. O gün müşriklerin başında Halid b. Velid vardı. Müşrikler “biz onlara bir baskın yapıp onları gafil avlayabilirdik” dediler. Bunun üzerine öğle ile ikindi arasında korku namazı nazil oldu. Rasulullah (sav) bize ikindi namazını kıldıracağı zaman bizi iki gruba ayırdı. Bir grup Nebi (sav) ile birlikte namaz kılarken, diğer grup onu koruyordu. Allah Rasulü hemen arkasındakilerle ve onları koruyanlarla birlikte tekbir aldıktan sonra rükûa vardı, bunlar da diğerleri de hep birlikte rükûa vardılar. Daha sonra hemen onun arkasındakiler Hz. Peygamber (sav) ile birlikte secdeye vardı. Daha sonra secde edenler geri çekildi arkadakiler öne geçip secde yaptılar, sonra Allah Rasulü ayağa kalktı. Daha sonra hem arkasında bulunanlar, hem de onu koruyanlar, hepsi ile birlikte ikinci rekâtın rükûunu yaptı. Sonra hemen arkasında olanlarla secdeye vardı, sonra geri çekilip arkadaşlarının saf tuttukları yerde durdular. Diğerleri öne geçip secde yaptılar, sonra onlarla selam verdi. Böylelikle hepsi imamları ile birlikte ikişer rekât kılmış oldu. Rasulullah (sav) bir defasında Süleym oğulları yurdunda da böyle bir korku namazı kıldırmıştı.
Bize Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed, ona Şu‘be, ona Mansur şöyle dediğini rivayet etmiştir: Mücahid’i Ebu Ayyâş ez-Zürakî’den rivayet ederken dinledim. Şu‘be der ki: Bu hadisi o bana yazdı ve ben de ona okudum. Daha önce de bu hadisi rivayet ederken ondan dinlemiş ve bellemiştim. İbn Beşşâr der ki: Bu hadisi ben yazılı metinden ezberledim: Nebi (sav) Usfân’da düşmanla karşı karşıya geldi. Müşriklerin başında da Halid b. el-Velid vardı. Nebi (sav) sahabeye öğle namazını kıldırdı. Müşrikler “onların bu namazdan sonra, mallarından ve evlatlarından daha çok sevdikleri, bir namazları vardır” dediler. Rasulullah (sav) ikindi namazını kıldırınca sahabeyi arkasında iki saf halinde dizdi. Rasulullah (sav) hepsi ile birlikte rükû etti, rükûdan başlarını kaldırdıklarında arkasındaki saf ile birlikte secdeye vardı, diğerleri ayakta kaldı. Secdeden başlarını kaldırdıkları vakit arkadaki saf Rasulullah (sav) ile birlikte yapmış oldukları rükûdan ötürü secdeye vardılar sonra öndeki saf geri çekildi, arkadaki saf da öne geçti. Onların her biri böylece diğerinin yerine durmuş oldu. Daha sonra Rasulullah (sav) hepsi ile birlikte rükûa vardı. Rükûdan başlarını kaldırdıklarında arkasındaki saf (ile birlikte) secdeye vardığı halde diğerleri ayakta kaldı. Secdelerini bitirince diğerleri de secdeye vardı, daha sonra Nebi (sav) onlarla beraber selam verdi.