274 Kayıt Bulundu.
Bize el-Hasan b. Ali, ona Ebu Abdurrahman el-Mukrî, ona Hayve ile İbn Lehîa, onlara Ebu Esved, ona da Urve b. ez-Zübeyr, Mervan b. el-Hakem'den naklettiğine göre, "Mervan Ebu Hureyre'ye (ra) sormuş; sen, Rasulullah'la (sav) birlikte korku namazı kıldın mı? Evet. Ne zaman? Necid'deki savaş sırasında. Rasulullah (sav) ikindi namazına kalkmış, bir gurup insan da O'nunla birlikte namaza durmuş, diğer gurup ise sırtını kıbleye doğru çevirerek düşmana karşı nöbet almıştı. Rasulullah (sav) tekbir alınca hem kendi yanında bulunanlar hem de düşmana karşı duranlar hep birlikte tekbir aldılar. Sonra Hz. Peygamber rükûa gitti, yanındakiler de rükûa vardılar. Sonra secde yaptı, arkasındaki cemaat da secdeye vardı. Diğerleri ise düşman karşısında beklemeye devam ettiler. Sonra Hz. Peygamber ikinci rekâta kalktı. Kendisiyle birlikte secde yapanlar da kalkıp düşmanın karşısına geçtiler. Düşman karşısında duranlar ise gelip rükû ve secdelerini yaptılar. O sırada Rasûlullah (as.) hala kıyamda duruyordu. Sonra onlar da secdelerini tamamlayıp kıyama kalktılar. Hz. Peygamber (ikinci rekât için) rükûa vardı, arkasındakiler rükûa gittiler. O, secdeye gitti, onlar da secdeye vardılar. Sonra düşman karşısında bekleyen gurup gelerek (ikinci rekâtın) rükû ve secdelerini yaptılar. O sırada Rasulullah (sav) ve yanındakiler kadede bekliyorlardı. Sonra selam vakti geldi, Hz. Peygamber selam verdi, cemaat da hep birlikte selâm verdiler. Böylece Rasulullah (sav) iki rekât, guruplardan her biri de birer rekât kılmış oldular."
Açıklama: Çeşitli rivayetlerde korku namazının kılınış şekli ile ilgili farklı uygulamalar görülmektedir. Bu farklılık, korku halinin şiddeti ve düşmanın durduğu yerle kıble istikametinin aynı olup olmadığından kaynaklanmış olabilir.
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Abdüssamed b. Abdülvâris, ona Said b. Ubeyd Hünânî, ona Abdullah b. Şakîk, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), askerleriyle Dacnan ile Usfan arasında bir yerde konaklamıştı. müşrikler “bunların bir namazları vardır ki bu namaz kendilerine babalarından ve oğullarından daha kıymetlidir. Bu ikindi namazıdır. Bu namaz vaktinde kesin kararınızı verip üzerlerine çullanınız” dediler. Ancak Cebrail, Peygamber'e (sav) gelerek orduyu iki kısma ayırmasını, bir gurup namaz kılarken diğerlerinin silahlarını kuşanarak tedbirli ve kontrollü hareket etmesini, bir rekat kılınca bunların silahlarını kuşanmasını ve diğer grubun bir rekat namaz kılmalarını söyledi. Böylece askerlerin namazı birer rekat, imam durumunda olan Rasulullah'ın (sav) namazı ise iki rekat olacaktır. Tirmizî der ki: Bu hadis bu şekliyle Abdullah b. Şakîk’in, Ebu Hüreyre’den rivâyeti olarak hasen garibtir. Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Zeyd b. Sabit, İbn Abbâs, Câbir, Ebu Ayyaş ez-Zürakî, İbn Ömer, Huzeyfe, Ebu Bekre, Sehl b. Ebu Hasme’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu Ayyaş ez-Zürakî’nin ismi Zeyd b. Sâmit’tir.
Bize Abbas b. Abdülazim, ona Abdüssamed b. Abdülvâris, ona Said b. Ubeyd Hünânî, ona Abdullah b. Şakîk, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Dacnân ile Usfân arasında konaklamış müşrikleri muhasara ediyordu. Müşrikler “Bunların oğullarından ve kız çocuklarından daha çok sevdikleri bir namazları var. Bunun için siz kendinizi toparlayarak karar verdikten sonra bir çırpıda onlara hücum edin” dediler. Cibril (asv) geldi, ona ashabını iki gruba ayırmasını, onlardan bir gruba namaz kıldırırken, diğer grubun da düşmana karşı tedbirlerini ve silahlarını almış oldukları halde durmalarını, arkasındakilere bir rekât namaz kıldırdıktan sonra, arkasındakilerin geri çekilip öbürlerinin öne gelip onlara da bir rekât kıldırmasını emretti. Böylelikle her bir grup Nebi (sav) ile birlikte birer rekât kılmış, Nebi (sav) de iki rekât kılmış olacaktı.