Giriş


    Öneri Formu
2979 M000863 Müslim, Salât, 23


    Öneri Formu
281314 M000863-2 Müslim, Salât, 23

Bize Züheyr b. Harb ve Harun b. Maruf, -mana aynıdır- onlara Süfyan, ona Eban b. Tağlib, -Ebû Davud şöyle demiştir: Züheyr, bize Kûfeliler; Eban ve başkaları rivayette etti demiştir- ona Hakem, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Bera şöyle rivayet etmiştir: "Bizler Nebî (sav) ile birlikte namaz kılardık da bizden hiç kimse Hz. Peygamber (sav) (alnını yere) koyana dek belini kırmazdı."


    Öneri Formu
5755 D000621 Ebu Davud, Salat, 74

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.


    Öneri Formu
3469 M000941 Müslim, Salât, 95

Bize Ali b. Hüseyin b. İbrahim, ona Ebu Bedr, ona Züheyr b. Hayseme , ona Hasan b. Hur, ona İsa b. Abdullah b. Malik, ona Abbas ya da Ayyâş b. Sehl es-Sâ'dî şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi, babasının da bulunduğu bir mecliste iken, babası (Ebu Said'in) şöyle dediği zikredilmiş: Hz. Peygamber (sav), secdeye vardı. Otururken elleri, dizleri ve ayakları üzerine dayandı. Yanı üzerine oturup, diğer ayağını dikti. Ardından tekbir alıp secdeye vardı. Akabinde (yine) tekbir getirip kalktı ancak yanı üzerine oturmadı. Daha sonra ayağa kalktı. (Ardından) diğer rükûa varıp aynı şekilde tekbir aldı. Sonra iki secde yaptıktan sonra oturdu. Daha sonra kıyama durmak isteyince tekbir (getirmek suretiyle kalktı. Ardından son iki rekâtı da kıldı. Selam vermek (istediğinde) sağına ve soluna selam verdi." [Ebu Davud şöyle demiştir: (Ravi İsa b. Abdullah), rivayetinde, Abdülhamid'in yanı üzerine oturma ve elleri kaldırma hususunda zikrettikleri nakletmedi.]


    Öneri Formu
7802 D000966 Ebu Davud, Salat, 176, 177

Bize Mervan b. Muhammed, ona Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza‘a, ona da Ebu Said el-Hudrî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) başını rükûdan kaldırdığı zaman şöyle derdi: "Rabbena leke’l hamdu mile’s-semavâtî ve mile’l-arz ve mile ma şi’te min şeyin ba‘du. Ehle’s-senâi ve’l-mecd ehakku mâ kale’l-abd ve küllunâ leke abd. Allahumme lâ mânia limâ a‘tayt ve lâ mu‘tiye limâ mena’t ve lâ yenfeu ze’l-ceddi minke’l-cedd - Rabbimiz gökler dolusu, yer dolusu ve bundan başka dilediğin her şeyi dolduracak kadar hamd yalnız senindir, ey her türlü övgüyü gerçekten hak eden şan ve şerefin gerçek sahibi, kulun –ki hepimiz sana kuluz- söylediği en doğru söz de şudur: Allah’ım, verdiğine kimse engel olamaz, vermediğini kimse veremez. Hiçbir zenginin zenginliği, Senin katında ona bir fayda sağlayamaz."


    Öneri Formu
40040 DM001352 Darimi, Salat, 71

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.


    Öneri Formu
281497 M000941-2 Müslim, Salât, 95

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.


    Öneri Formu
281498 M000941-3 Müslim, Salât, 95


    Öneri Formu
40035 DM001347 Darimi, Salat, 71


    Öneri Formu
40036 DM001348 Darimi, Salat, 71