حدثنا بشر بن الحكم قال حدثنا محمد بن ربيعة عن السائب بن عمر عن أبي مليكة عن بن عباس : أنه كان إذا مطرت السماء يقول يا جارية أخرجي سرجي أخرجي ثيابي ويقول ونزلنا من السماء ماء مباركا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166369, EM001228
Hadis:
حدثنا بشر بن الحكم قال حدثنا محمد بن ربيعة عن السائب بن عمر عن أبي مليكة عن بن عباس : أنه كان إذا مطرت السماء يقول يا جارية أخرجي سرجي أخرجي ثيابي ويقول ونزلنا من السماء ماء مباركا
Tercemesi:
İbni Abbâs (Radiyallahu anhüma) 'dan rivayet edildiğine göre, yağmur yağdığı zaman kendisi şöyle derdi :
«Ey cariye! Eğerimi çıkar, elbisemi çıkar, hazırla.» Sonra;
«Biz, gökten mübarek bir su indirdik.» Âyet-i Kerîmesini okurdu. (Kaf Sûresi, âyet: 9).[1190]
Bu haber için başka bir kaynak bulunamadığı gibi, açıklamasına da rastlanamamıştır. Konu, yağmuru hayır ve berekete yormak olduğunu itibar ederek ibni Abbas'ın sözlerinden maksadın şu olduğu söylenebilir': Bitkilerle hayvanların yaşayıp gelişmesine sebep olan yağmur gibi çok. önemli bir nîmet Hicaz Yarımadasına senenin sayılı birkaç gününde düşer. Bu bakımdan yağmura hasret fazladır^, her an özlenir. İşte yağmur belirtisi olduğu zaman İbni Abbas hazretlerinin sevindiği ve çıkıp dolaşmak üzere hizmetçisinden etinin eğeritıİ-ve- elbisesini hazırlamasını istediği ve belki de, bahçesiyle ilgilenmek için çıkmak arzusunu duyduğu sezilmektedir. Bu bereketli anı da, bizzat Allah kelâmı olan Kâf Sûresinin 9. Âyet-i Kerîmesini okuyarak dile getiriyordu:
«Biz, gökten mübarek bir yağmur indirdik.»[1191]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1228, /929
Senetler:
()
Konular:
Doğa Tasavvuru, Tabiat hadiseleri karşısında gösterilen tavır
Doğal Kaynaklar, yağmur
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Kur'an, Ayet Yorumu
Zihin İnşası, İslamın Zihin İnşası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
158565, BS021817
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنْا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ عَفَّانَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ جَرِيرٍ هُوَ ابْنُ حَازِمٍ قَالَ سَمِعْتُ عَدِىَّ بْنَ عَدِىٍّ الْكِنْدِىَّ يُحَدِّثُ فِى حَلْقَةٍ بِمِنًى قَالَ حَدَّثَنِى رَجَاءُ بْنُ حَيْوَةَ وَالْعُرْسُ بْنُ عَمِيرَةَ عَنْ عَدِىِّ بْنِ عَمِيرَةَ الْكِنْدِىِّ : أَنَّ امْرَأَ الْقَيْسِ بْنِ عَابِسٍ الْكِنْدِىَّ خَاصَمَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- رَجُلاً مِنْ حَضْرَمَوْتَ فِى أَرْضٍ فَسَأَلَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- الْحَضْرَمِىَّ الْبَيِّنَةَ فَلَمْ تَكُنْ لَهُ بَيِّنَةٌ فَقَضَى عَلَى امْرِئِ الْقَيْسِ بِالْيَمِينِ. فَقَالَ الْحَضْرَمِىُّ : أَمْكَنْتَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مِنَ اليَمِينِ ذَهَبَتْ وَاللَّهِ أَرْضِى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ كَاذِبَةٍ لِيَقْتَطِعَ بِهَا مَالَ أَخِيهِ لَقِىَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ يَوْمَ يَلْقَاهُ وَهُوَ عَلَيْهِ غَضْبَانُ ». قَالَ وَقَالَ رَجُلٌ وَتَلاَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- (إِنَّ الَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللَّهِ وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَنًا قَلِيلاً) إِلَى آخِرِ الآيَةِ قَالَ فَقَالَ امْرُؤُ الْقَيْسِ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَمَاذَا لِمَنْ تَرَكَهَا؟ قَالَ :« لَهُ الْجَنَّةُ ». قَالَ : فَإِنِّى أُشْهِدُكَ أَنِّى قَدْ تَرَكْتُهَا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Adî b. Amire el-Kindi (Adî b. Amire b. Ferve v. Zürare)
2. Urbus b. Umeyra el-Kindi (Urbus b. Umeyra)
2. Raca' b. Hayve el-Kindî (Raca' b. Hayve b. Cervel b. Ahnef b. Semt)
3. Ebu Ferve Adî b. Adî el-Kindî (Adî b. Adî b. Amîra)
4. Ebu Nadr Cerîr b. Hazım el-Ezdî (Cerir b. Hâzim b. Zeyd b. Abdullah b. Şucâ')
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Hasan b. Ali el-Amirî (Hasan b. Ali b. Affan)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Ebu Said Muhammed b. Musa b. Şazan (Muhammed b. Musa b. Fadl b. Şâzân)
Konular:
Allah İnancı, kızması / gazabı/ buğzetmesi ve sebepleri
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Kur'an, Ayet Yorumu
Yargı, davalı için yemin,
Yargı, Davayı ispat, iki şahid, beyyine, yemin vs.
Yemin, Yalan yere
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا عبدة قال أخبرنا محمد بن عمرو قال حدثنا أبو سلمة عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ان الكريم بن الكريم بن الكريم بن الكريم يوسف بن يعقوب بن إسحاق بن إبراهيم خليل الرحمن تبارك وتعالى قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لو لبثت في السجن ما لبث يوسف ثم جاءني الداعى لأجبت إذ جاءه الرسول فقال ارجع إلى ربك فاسأله ما بال النسوة اللاتى قطعن أيديهن ورحمة الله على لوط إن كان ليأوى إلى ركن شديد إذ قال لقومه لو إن لي بكم قوة أو آوى إلى ركن شديد ما إن بعث الله بعده من نبي إلا في ثروة من قومه قال محمد الثروة الكثرة والمنعة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164878, EM000605
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا عبدة قال أخبرنا محمد بن عمرو قال حدثنا أبو سلمة عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ان الكريم بن الكريم بن الكريم بن الكريم يوسف بن يعقوب بن إسحاق بن إبراهيم خليل الرحمن تبارك وتعالى قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لو لبثت في السجن ما لبث يوسف ثم جاءني الداعى لأجبت إذ جاءه الرسول فقال ارجع إلى ربك فاسأله ما بال النسوة اللاتى قطعن أيديهن ورحمة الله على لوط إن كان ليأوى إلى ركن شديد إذ قال لقومه لو إن لي بكم قوة أو آوى إلى ركن شديد ما إن بعث الله بعده من نبي إلا في ثروة من قومه قال محمد الثروة الكثرة والمنعة
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre demiştir ki. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
— Şanı yüce ve yüksek olan Rahman'ın Halil'i İbrahim'in oğlu İs-hak, onun oğlu Yakub, Yakub'un oğlu Yûsuf, kerîm oğlu kerîm oğlu kerîm oğlu Kerîm'dir, (yüksek haslet sahibidir).
Havi demiştir ki:
— Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«— Eğer Yûsuf'un kaldığı kadar, ben hapishanede kalaydım, sonra bana (artık çık diye) davetçi gelse icabet ederdim, (çıkardım). Halbuki ona (Hükümdar tarafından onu çıkarıp bana getirin diye) elçi geldiği zaman (elçiye) şöyle demişti:
— Efendine dön de, o ellerini kesen hanımların hali neydi? diye kendisinden sor. (Böylece suçsuzluğunu itiraf ettirinceye kadar hapishanede kalmış olup, hemen dışarı çıkmamıştı).» (Yûsuf Sûresi, âyet: 50)
«— Allah'ın rahmeti de Lût (Peygamber) üzerine olsun; o kuvvetli bir esasa (Allah'a) dayanmışken, iman etmiyen kavmine:
— Keşke size karşı bir kuvvetim olsa yahut sağlam bir topluluğa dayan sam, (böylece sizin eziyetinizden ve fenalığınızdan korunsam) demişti. (Hud Sûresi, âyet: 80) «AJİah Teâlâ Lût'dan sonra gönderdiği her peygamberi muhakkak kavminden bir kuvvet ve topluluk içinde gönderdi.»
Ravilerden Muhanamed demiştir ki:
«— Servet» çokluk ve koruyucu kuvvet manasınadır.[1173]
Bu hadîs-i şerifte Hz. Y û s u f 'un kerem ve sabır sahibi olduğuna, Hz. Lût Peygamberin İse, tahammül za'fına işaret edilmekte ve ona dua edilerek Allah dan rahmet istenmektedir.
Hz. Yûsuf ve Hz. Lût hakkında geniş bilgi için Yûsuf sûresi ile Hûd sûresini incelemek kâfidir. Hz. Yûsuf uğradığı iftira sebebiyle yedi yıl hapishanede kalmış ve nihayet Hükümdarın gördüğü bir rüyayı tâbir etmesi mükâfatı olarak hapishaneden çıkarılmasını hükümdar istemiş ve bu emri tebliğ için Hz. Yûsuf'a bir elçi göndermişti. Hz. Yûsuf elçinin tebliğini kabul etmemiş ve masum bulunduğunun tahakkukunu istemişti. Bunun için elçiye :
«— Efendine dön de, o ellerini kesen hanımların hali neydi? diye kendisinden sor.»
Demişti. Nihayet hanımlar Hz. Yûsuf'un suçsuz olduğunu itiraf ettikten sonra Hz. Yûsuf hapishaneden çıkmış oldu. İşte Peygamber Efendimiz Hz. Yûsuf'un sabır ve tahammülünü göstererek:
«— Ben onun yerinde hapishanede kalmış olsaydım, beni çıkarimya gelen davet çinin davetini kabul edip çıkardım, daha fazla beklemezdim.»
Buyurmuşlardır. Bir vasıfta olan üstünlüğünü belirtmekle Hz. Yûsuf 'un ahir zaman peygamberinden daha üstün olması lâzım gelmez ve böyle bir düşünce ileri sürülemez.
Hz. Lût Peygambere genç delikanlılar kıyafetinde gelen Allah'ın meleklerine, kavminin kötü ahlâklı insanları tecavüz etmeye yeltendikleri zaman, onların şerrinden kurtulmak İçin :
«— Keşke size karşı bir kuvvetim olsa, yahut sağlam bir topluluğa dayansam.» demişti.
Halbuki kendisinin güveneceği en kuvvetli varlık Allah bulunuyordu ve nitekim onun melekleri vasıtasiyle bu ahlâkı bozuk kavmi helak etmişti. Burada da Hz. L û t 'un za'fı belirtilmektedir.[1174]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 605, /479
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Kur'an, Ayet Yorumu
Peygamberler, Hz. Lut
Peygamberler, Hz. Yusuf