Öneri Formu
Hadis Id, No:
18074, T002965
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ سَمِعْتُ الزُّهْرِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ عُرْوَةَ قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ: مَا أَرَى عَلَى أَحَدٍ لَمْ يَطُفْ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ شَيْئًا وَمَا أُبَالِى أَنْ لاَ أَطَّوَّفَ بَيْنَهُمَا . فَقَالَتْ بِئْسَمَا قُلْتَ يَا ابْنَ أُخْتِى طَافَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَطَافَ الْمُسْلِمُونَ وَإِنَّمَا كَانَ مَنْ أَهَلَّ لِمَنَاةَ الطَّاغِيَةِ الَّتِى بِالْمُشَلَّلِ لاَ يَطُوفُونَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَأَنْزَلَ اللَّهُ ( فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا ) وَلَوْ كَانَتْ كَمَا تَقُولُ لَكَانَتْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا قَالَ الزُّهْرِىُّ: فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لأَبِى بَكْرِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ فَأَعْجَبَهُ ذَلِكَ وَقَالَ: إِنَّ هَذَا لَعِلْمٌ وَلَقَدْ سَمِعْتُ رِجَالاً مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ يَقُولُونَ: إِنَّمَا كَانَ مَنْ لاَ يَطَّوَّفُ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ مِنَ الْعَرَبِ يَقُولُونَ إِنَّ طَوَافَنَا بَيْنَ هَذَيْنِ الْحَجَرَيْنِ مِنْ أَمْرِ الْجَاهِلِيَّةِ وَقَالَ آخَرُونَ مِنَ الأَنْصَارِ إِنَّمَا أُمِرْنَا بِالطَّوَافِ بِالْبَيْتِ وَلَمْ نُؤْمَرْ بِهِ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ ) قَالَ أَبُو بَكْرِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ فَأُرَاهَا قَدْ نَزَلَتْ فِى هَؤُلاَءِ وَهَؤُلاَءِ . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Urve’nin şöyle dediğini rivayet etti: Âişe’ye: Ben Safa ile Merve arasında tavaf etmeyen herhangi bir kimsenin bir sorumluluğu olacağı kanaatinde değilim, ikisi arasında tavaf etmemeyi (sa’y yapmamayı) de önemsemiyorum, dedim. Âişe (r.anhâ): Ne kötü bir söz söyledin kız kardeşimin oğlu! Rasulullah da (sav) (aralarında) tavaf (sa’y) yaptı, Müslümanlar da tavaf yaptı. Ancak el-Müşellel’de bulunan el-Menât putunu anarak ihrama giren kimseler Safa ile Merve arasında tavaf yapmazlardı. Bundan dolayı yüce Allah: “Kim Beyt’i hac eder, yahut umre yaparsa, ikisi arasında tavaf (sa’y) yapmasında ona bir vebal yoktur” (Bakara, 2/158) ayetini indirdi. Eğer durum senin dediğin gibi olsaydı, ayet-i kerimenin de: İkisi arasında tavaf etmemesinden ötürü ona bir vebal yoktur, şeklinde olmalıydı, diye cevap verdi.
Ez-Zührî dedi ki: Ben bunu Ebu Bekir b. Abdurrahman b. el-Hâris b. Hişâm’a zikredince, bu hoşuna gitti ve dedi ki: Şüphesiz ki bu bir ilimdir. Ben ilim ehlinden bir takım kimseleri şöyle derken dinlemiştim: Safa ile Merve arasında sa’y yapmayan Araplar şöyle derlerdi: Bizim bu iki taş arasında tavaf etmemiz (sa’y yapmamız) cahiliye işindendir. Ensar’dan diğerleri de: Bize Beyt’in etrafında tavaf etmemiz emr olunmakla birlikte Safa ile Merve arasında sa’y etmemiz emredilmedi, dediler. Bunun üzerine yüce Allah: “Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın alâmetlerindendir (Bakara, 2/158) buyruğunu indirdi.
Ebu Bekr b. Abdurrahman dedi ki: Benim görüşüme göre ayet-i kerime hem bunlar, hem ötekiler hakkında inmiştir.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 2, 5/208
Senetler:
()
Konular:
Hac, Sa'y etmek
Hac, Safa ve Merve
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18104, T002973
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ عَنْ مُجَاهِدٍ قَالَ: قَالَ كَعْبُ بْنُ عُجْرَةَ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَفِىَّ نزلَتْ هَذِهِ الآيَةُ وَإِيَّاىَ عنى بِهَا ( فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ بِهِ أَذًى مِنْ رَأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ ) قَالَ: كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِالْحُدَيْبِيَةِ وَنَحْنُ مُحْرِمُونَ وَقَدْ حَصَرَنَا الْمُشْرِكُونَ وَكَانَتْ لِى وَفْرَةٌ فَجَعَلَتِ الْهَوَامُّ تَسَاقَطُ عَلَى وَجْهِى فَمَرَّ بِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « كَأَنَّ هَوَامَّ رَأْسِكَ تُؤْذِيكَ » . قَالَ: قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « فَاحْلِقْ » . وَنَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ . قَالَ مُجَاهِدٌ: الصِّيَامُ ثَلاَثَةُ أَيَّامٍ وَالطَّعَامُ سِتَّةُ مَسَاكِينَ وَالنُّسُكُ شَاةٌ فَصَاعِدًا . حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ أَبِى بِشْرٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِ ذَلِكَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ أَشْعَثَ بْنِ سَوَّارٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَعْقِلٍ عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِ ذَلِكَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَقَدْ رَوَاهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ الأَصْبَهَانِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَعْقِلٍ أَيْضًا .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Huşeym, ona Muğire, ona Mücâhid’in şöyle dediğini rivayet etti: Ka‘b b. Ucre dedi ki: Nefsim elinde olana yemin ederim ki, şu: “Artık aranızdan her kim hasta olur yahut başında bir eziyet bulunursa ona oruç, sadaka yahut kurbandan biri ile fidye düşer” (Bakara, 2/196) ayet-i kerimesi benim hakkımda nâzil olmuş ve onunla kast edilen benim, dedi. (Ka‘b) devamla dedi ki: Nebi (sav) ile birlikte Hudeybiye’de idik ve ihrama girmiştik. Müşrikler de bizi alıkoymuşlardı. Benim de saçlarım kulak memelerime kadar varıyordu. Bu sefer haşerat yüzüme dökülmeye başladı. Nebi (sav) yanımdan geçti ve: “Başındaki bu haşerat sanki seni rahatsız ediyor gibi” buyurdu. Ben: Evet deyince, Rasulullah (sav): “O halde tıraş ol” buyurdu ve bu ayet-i kerime nâzil oldu.
Mücâhid dedi ki: Oruç üç gündür, yemek kefareti altı yoksula yemek yedirmektir, kurban ise bir koyun ve daha yukarısını kesmektir.
Bize Ali b. Hucr, ona Huşeym, ona Ebu Bişr, ona Mücâhid, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ka‘b b. Ucre, Nebi’den (sav) hadisi buna yakın olarak rivayet etmiştir.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.
Bize Ali b. Hucr, ona Huşeym, ona Eş’as b. Sevvâr, ona eş-Şa‘bî, ona Abdullah b. Ma‘kil, ona daKa‘b b. Ucre, o, Nebi’den (sav) hadisi buna yakın olarak rivayet etmiştir.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. Bunu ayrıca Abdurahman b. el-Esbahânî, Abdullah b. Ma‘kil’den de rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 2, 5/212
Senetler:
()
Konular:
Hac, engel durumunda ne yapılacağı
Hac, hacta ceza gerektiren durumlar
Hac, Yapılan Hatalar
Hayvanlar, zararı
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Kur'an, Nüzul sebebleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18106, T002974
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ قَالَ :أَتَى عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا أُوقِدُ تَحْتَ قِدْرٍ وَالْقَمْلُ تَتَنَاثَرُ عَلَى جَبْهَتِى أَوْ قَالَ حَاجِبِى فَقَالَ « أَتُؤْذِيكَ هَوَامُّ رَأْسِكَ ؟» . قَالَ : قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ: « فَاحْلِقْ رَأْسَكَ وَانْسُكْ نَسِيكَةً أَوْ صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ أَطَعِمْ سِتَّةَ مَسَاكِينَ » . قَالَ أَيُّوبُ : لاَ أَدْرِى بِأَيَّتِهِنَّ بَدَأَ . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyûb, ona Mücâhid, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, Ka‘b b. Ucre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ben bir tencerenin altını yakmaya çalışırken, Rasulullah (sav) yanıma geldi. Bitler ise alnımın üzerine dökülüyordu -ya da kaşımın üzerine dedi.- Rasulullah (sav): “Başındaki bu haşerat seni rahatsız ediyor mu?” buyurdu. Ka‘b dedi ki: Evet, dedim. Allah Rasulü: “O halde başının saçlarını kes ve ya bir kurban kes yahut üç gün oruç tut ya da altı yoksula yemek yedir” buyurdu.
Eyyûb dedi ki: Bunların hangisini başta söylediğini bilmiyorum.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 2, 5/213
Senetler:
()
Konular:
Hac, engel durumunda ne yapılacağı
Hac, hacta ceza gerektiren durumlar
Hac, Yapılan Hatalar
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18111, T002975
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَطَاءٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَعْمَرَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « الْحَجُّ عَرَفَاتٌ الْحَجُّ عَرَفَاتٌ الْحَجُّ عَرَفَاتٌ أَيَّامُ مِنًى ثَلاَثٌ ( فَمَنْ تَعَجَّلَ فِى يَوْمَيْنِ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ وَمَنْ تَأَخَّرَ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ ) وَمَنْ أَدْرَكَ عَرَفَةَ قَبْلَ أَنْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ فَقَدْ أَدْرَكَ الْحَجَّ » . قَالَ ابْنُ أَبِى عُمَرَ: قَالَ سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ وَهَذَا أَجْوَدُ حَدِيثٍ رَوَاهُ الثَّوْرِىُّ . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَطَاءٍ وَلاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ بُكَيْرِ بْنِ عَطَاءٍ .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Süfyan es-Sevrî, ona Bükeyr b. Atâ, ona da Abdurrahman b. Ya‘mer’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Hac Arafat’(ta vakfe)dir, hac Arafat’(ta vakfe)dir, hac Arafat’(ta vakfe)dir. Minâ’da kalınacak günler de üç gündür. Bununla birlikte “Kim acele edip iki günde ayrılırsa ona bir vebal yoktur, kim de geç kalırsa ona da bir vebal yoktur” (Bakara, 2/203). Tan yeri ağarmadan önce Arafat’a yetişebilen kimse de hacca yetişmiş demektir.
İbn Ebu Ömer dedi ki: Süfyan b. Uyeyne dedi ki: İşte bu, es-Sevrî’nin rivayet ettiği en güzel hadistir. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. Bunu ayrıca Şu‘be, Bükeyr b. Atâ’dan rivayet etmiş olup, biz bu hadisi ancak Bükeyr b. Atâ’nın rivayeti olarak bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 2, 5/214
Senetler:
()
Konular:
Hac, Arafatın önemi
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18544, T003077
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَمَّا حَمَلَتْ حَوَّاءُ طَافَ بِهَا إِبْلِيسُ وَكَانَ لاَ يَعِيشُ لَهَا وَلَدٌ فَقَالَ سَمِّيهِ عَبْدَ الْحَارِثِ . فَسَمَّتْهُ عَبْدَ الْحَارِثِ فَعَاشَ وَكَانَ ذَلِكَ مِنْ وَحْىِ الشَّيْطَانِ وَأَمْرِهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مَرْفُوعًا إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ عُمَرَ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ قَتَادَةَ . وَرَوَاهُ بَعْضُهُمْ عَنْ عَبْدِ الصَّمَدِ وَلَمْ يَرْفَعْهُ عُمَرُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ شَيْخٌ بَصْرِىٌّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdüssamed b. Abdülvaris, ona Ömer b. İbrahim, ona Katade (b. Diâme), ona Hasan (b. Yesar el-Basrî), ona da Semure b. Cündüb şöyle demiştir. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Havva, hamile kalınca şeytan onun çevresinde dolaşmaya başladı ki Havva'nın çocuğu yaşamıyordu, şeytan ona şöyle dedi: 'Doğacak çocuğa Abdulhâris adını ver.' Havva'da çocuğuna Abdulhâris adını verdi. Böylece çocuğu yaşadı. Bu şeytanın vahyi ve emridir (vesvesesidir)."
Tirmizî dedi ki: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadis merfu olarak sadece Ömer b. İbrahim'in, Katâde'den rivayetiyle bilmekteyiz. Bazıları da bu hadisi Abdussamet'den de merfu olmayan bir şekilde rivayet etmiştir. Ömer b. İbrahim, Basralı bir şeyhtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 7, 5/267
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ömer b. İbrahim el-Abdi (Ömer b. İbrahim)
5. Ebu Sehl Abdussamed b. Abdulvâris et-Temimî (Abdussamed b. Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Şeytan, aldatıcılığı
Şeytan, insana yaklaşma biçimleri
Tarihsel şahsiyetler, Hz. Havva
Vesvese, vesvese karşısında yapılacaklar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46361, DM002774
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ وَأَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ : قَامَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- حِينَ أَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى {وَأَنْذِرْ عَشِيرَتَكَ الأَقْرَبِينَ} فَقَالَ :« يَا مَعْشَرَ قُرَيْشٍ اشْتَرُوا أَنْفُسَكُمْ مِنَ اللَّهِ لاَ أُغْنِى عَنْكُمْ مِنَ اللَّهِ شَيْئاً ، يَا بَنِى عَبْدِ مَنَافٍ لاَ أُغْنِى عَنْكُمْ مِنَ اللَّهِ شَيْئاً ، يَا عَبَّاسُ بْنَ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ لاَ أُغْنِى عَنْكَ مِنَ اللَّهِ شَيْئاً ، يَا صَفِيَّةُ عَمَّةَ رَسُولِ اللَّهِ لاَ أُغْنِى عَنْكِ مِنَ اللَّهِ شَيْئاً يَا فَاطِمَةُ بِنْتَ مُحَمَّدٍ سَلِينِى مَا شِئْتِ لاَ أُغْنِى عَنْكِ مِنَ اللَّهِ شَيْئاً ».
Tercemesi:
Bize Hakem b. Nâfi', ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, şöyle rivayet etmiştir:
Allah (ac) "En yakın akrabalarını uyar" ayetini indirince Rasulullah (sav) kalkıp "Ey Kureyş ahalisi! [İman edip sonunda cehenneme girmemek için] canlarınızı [Allah'tan] satın alın! Allah'tan gelen bir şeye sizin için mani olamam! Ey Abdümenâf oğulları! Allah'tan gelen bir şeye sizin için mani olamam! Ey Abbas b. Abdülmuttalib! Allah'tan gelen bir şeye senin için mani olamam! Ey Rasulullah'ın halası Safiyye! Allah'tan gelen bir şeye senin için mani olamam! Ey Muhammed'in kızı Fatıma! Malımdan dilediğini iste [ama] Allah'tan gelen bir şeye senin için mani olamam!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 23, 3/1796
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18980, T003126
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ الضَّبِّىُّ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ لَيْثِ بْنِ أَبِى سُلَيْمٍ عَنْ بِشْرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى قَوْلِهِ ( لَنَسْأَلَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ * عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ ) قَالَ « عَنْ قَوْلِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ إِنَّمَا نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ لَيْثِ بْنِ أَبِى سُلَيْمٍ . وَقَدْ رَوَى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنْ لَيْثِ بْنِ أَبِى سُلَيْمٍ عَنْ بِشْرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ نَحْوَهُ وَلَمْ يَرْفَعْهُ .
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a.)'den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), "Rabbine andolsun ki, onların hepsine soracağız. Hem de bütün yapıp ettiklerini hesaba katarak." Hıcr sûresi 92. 93. ayetleri hakkında şöyle buyurdu: Lailahe illallah sözünden. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Leys b. ebî Süleym'in rivâyetiyle bilmekteyiz. Abdullah b. İdris, Leys b. ebî Süleym'den, Bişr'den, Enes'den merfu olmaksızın bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 15, 5/298
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Bişr (Bişr (mechul))
3. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Tevhid, İslam inancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19187, T003228
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ الضَّبِّىُّ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنَا لَيْثُ بْنُ أَبِى سُلَيْمٍ عَنْ بِشْرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « مَا مِنْ دَاعٍ دَعَا إِلَى شَىْءٍ إِلاَّ كَانَ مَوْقُوفًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ لاَزِمًا لَهُ لاَ يُفَارِقُهُ وَإِنْ دَعَا رَجُلٌ رَجُلاً » . ثُمَّ قَرَأَ قَوْلَ اللَّهِ: ( وَقِفُوهُمْ إِنَّهُمْ مَسْئُولُونَ * مَا لَكُمْ لاَ تَنَاصَرُونَ ) . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir davetçi bir şeye davet ettiği zaman kıyamet günü durdurulacak ve o kimseden ayrılmayacaktır hatta bir kimse bir kimseyi değişik bir şeye çağırsa bile.” Sonra Rasûlullah (s.a.v.), Saffat sûresi 24-25. ayetini okudu: “Tutuklayın, durdurun onları. Şüphe yok ki, onlar sorguya çekilecekler” “Size ne oldu ki, birbirinize yardım etmiyorsunuz?” Tirmizî: Bu hadis garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 37, 5/364
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Bişr (Bişr (mechul))
3. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20070, T003356
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَلْقَمَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ حَاطِبٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ لَمَّا نَزَلَتْ ( ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ ) قَالَ الزُّبَيْرُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ فَأَىُّ النَّعِيمِ نُسْأَلُ عَنْهُ وَإِنَّمَا هُمَا الأَسْوَدَانِ التَّمْرُ وَالْمَاءُ . قَالَ « أَمَا إِنَّهُ سَيَكُونُ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ .
Tercemesi:
Zübeyr b. Avvam (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Tekasür sûresi 8. ayeti hakkında Zübeyr: Ey Allah’ın Rasûlü! sorulacağımız nimet hangi nimettir. Bunlar iki siyahtan ibarettir; Hurma ve su… Bu mutlaka gerçekleşecektir. Tirmizî: Bu hadis hasendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 102, 5/448
Senetler:
1. Ebu Abdullah Zübeyr b. Avvâm el-Esedî (Zübeyr b. Avvâm b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza)
2. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
3. Ebu Muhammed Yahya b. Abdurrahman el-Lahmî (Yahya b. Abdurrahman b. Hâtıb b. Ebu Belte'a)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Yaşam, Hz. Peygamber dönemi hayat standartı
Yiyecekler, Hurma, İlgili Herşey
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19891, T003310
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنِ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنِى ثَوْرُ بْنُ زَيْدٍ الدِّيلِىُّ عَنْ أَبِى الْغَيْثِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: كُنَّا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ أُنْزِلَتْ سُورَةُ الْجُمُعَةِ فَتَلاَهَا فَلَمَّا بَلَغَ ( وَآخَرِينَ مِنْهُمْ لَمَّا يَلْحَقُوا بِهِمْ ) قَالَ لَهُ رَجُلٌ : يَا رَسُولَ اللَّهِ مَنْ هَؤُلاَءِ الَّذِينَ لَمْ يَلْحَقُوا بِنَا فَلَمْ يُكَلِّمْهُ قَالَ وَسَلْمَانُ الْفَارِسِىُّ فِينَا قَالَ فَوَضَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى سَلْمَانَ يَدَهُ فَقَالَ « وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَوْ كَانَ الإِيمَانُ بِالثُّرَيَّا لَتَنَاوَلَهُ رِجَالٌ مِنْ هَؤُلاَءِ » . ثَوْرُ بْنُ زَيْدٍ مَدَنِىٌّ وَثَوْرُ بْنُ يَزِيدَ شَامِىٌّ وَأَبُو الْغَيْثِ اسْمُهُ سَالِمٌ مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُطِيعٍ مَدَنِىٌّ ثِقَةٌ .قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ وَ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ هُوَ وَالِدُ عَلِىِّ بْنِ الْمَدِينِىِّ ضَعَّفَهُ يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Cuma sûresi indirildiği zaman Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında idik, bize okudu ve 3. ayetteki: “Bu peygamber daha sonra gelecek olan diğer toplumlara…” gelince bir adam: O’na, Ey Allah’ın Rasûlü dedi: “Bize erişemeyen bu kişiler kimlerdir?” Rasûlullah (s.a.v.), onunla konuşmadı. Selman da aramızda idi. Rasûlullah (s.a.v.), elini Selman’ın üzerine koydu ve şöyle buyurdu: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki iman Süreyya yıldızında bile olsa bunlardan bazı kimseler onu elde edebilirler.”Sevr b. Zeyd, Medînelidir. Sevr b. Yezîd ise Şamlıdır. Ebûl Gays’ın ismi Sâlim’dir ve kendisi Abdullah b. Mutı’ın azâdlısıdır. Medîneli olup güvenilen bir kimsedir.Tirmizî: Bu hadis garibtir. Abdullah b. Cafer, Ali b. el Medini’nin babasıdır. Yahya b. Maînkendisini zayıf kabul eder.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 62, 5/413
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ğays Salim el-Adevi (Salim)
3. Sevr b. Zeyd ed-Dîlî (Sevr b. Zeyd)
4. Abdullah b. Cafer es-Sa'di (Abdullah b. Cafer b. Necih)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Tarih algısı, Ümmet, başının ve sonunun fazileti