62 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona Esved b. Kays, ona da Cündeb b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: Cebrâil (as), bir süre Hz. Peygamberʼin (sav) yanına uğramamıştı. Kureyş'ten bir kadın, " (Galiba) şeytanı onu ihmal etti" dedi. Bunun üzerine, "Kuşluk vaktine, çöktüğü zaman geceye and olsun ki, Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da" (93/1-3) ayetleri indi.
Açıklama: Hadis metninde yer alan kadının Ebu Süfyanʼın kız kardeşi, Ebu Lehebʼin karısı olan Ümmü Cemil olduğu kaydedilmiştir (İbn Hacer, Ebū'l-Fadl Ahmed b. ʿAlî b. Muhammed b. Ahmed el-ʿAskalânî (ö. 852/1448), Fethu'l-Barî Şerhu Sahîh el-Buhârî, I-XIII, Beyrut 1379/1959, 9/8).
Ey bürünüp sarınan (Resûlüm)!
Açıklama: Surenin ilk üç ayetinin Kur'an'dan ilk gelen vahiy olduğu beyan edilmektedir (B004924)
Bize İbn Şihâb, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Cabir b. Abdullah, vahyin kesildiği zamanı anlatırken Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir gün yürürken gökyüzünden bir ses işittim. Gözlerimi çevirdim ve bir de baktım ki, Hira'da bana gelen melek, gök ile yer arasında bir kürsü üzerinde oturmuş. Bundan çok korktum ve hemen eve dönüp 'Beni örtün!' dedim. Bunun üzerine Allah (cc), 'Ey bürünüp sarınan! Kalk ve uyar. Rabbini yücelt. Elbiselerini temizle. Her türlü pisliği (ricz) terket...' (Müddessir 74/1-5) ayetlerini indirdi. Bundan sonra vahiy peş peşe gelmeye başladı." [Abdullah b. Yusuf ve Ebu Salih, rivayetlerinde mütabaatta bulundular. Aynı şekilde Hilâl b. Reddâd da Zührî'den rivayet ettiği hadiste mütabaatta bulundu. Yunus ve Ma'mer ise, rivayetlerinde 'بوادره' kelimesini zikretmişlerdir.]
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "[İlk vahiy hadisesinden] sonra bir süre vahiy gelmedi. Başımı göğe doğru kaldırıp baktığımda birden Hira'da bana gelen meleği, yer ile gök arasındaki bir kürsüde otururken gördüm. Ondan korkup yere düştüm. Ailemin yanına gelip 'Beni örtün, beni örtün' dedim. Bunun üzerine Allahu teâlâ, 'Ey örtünüp bürünen!' (Müddessir, 74/1) ayetinden 'Pisliği terket'(Müddessir, 74/5) ayetine kadar olan kısmı indirdi. Ebu Seleme şöyle demiştir: '(Ayette yer alan)'Ricz kelimesi, putları ifade etmektedir'.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve, ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "[Hira mağarasındaki ilk vahiy hadisesinden sonra] Hz. Peygamber, kalbi titreyerek Hz. Hatice'nin yanında döndü. Daha sonra Hz. Hatice Oʼnu (sav) Varaka b. Nevfel'e götürdü. Varaka, Hristiyan olmuş, İncilʼi Arapçasından okuyan biriydi. Varaka Hz. Peygamber'e (sav) [Başına garip haller geldiğinde]'Neler görüyorsun?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) gördüklerini anlattı. Bunun üzerine Varaka, 'Bu gördüğün, Allah'ın (cc) Musa'ya (as) indirdiği Namustur. Şayet peygamberliğine yetişirsem sana verebildiğim bütün desteğimi vereceğim.' dedi. [Buhari dedi ki] Namus, Allah'ın başkalarından gizlediği halde kendisine bildirdiği sırra/vahye sahip varlık demektir.
Açıklama: İsnadı Buhari'nin şartlarına göre sahihtir.