171 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu'l-Velîd et-Tayâlisî, ona el-Leys, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Abdullah b. ez-Zübeyr'in (ra) rivayet ettiğine göre (Ensârdan) bir adam, Harre'de halkın hurma bahçelerini suladıkları bir ark yüzünden Zübeyir’den davacı oldu. Ensarî, Zübeyr'e suyu serbest bırak, aksın! demiş ama Zübeyr kabul etmemişti. Rasulullah (sav) Zübeyr'e, "Ya Zübeyr! Önce kendin sula, sonra komşularına da suyu gönder!" buyurdu. Ensârî Hz. Peygamber'in bu sözüne kızdı ve Zübeyir, senin halanın oğlu olduğu için mi böyle hüküm veriyorsun? dedi. Bu söz üzerine Hz. Peygamber'in (sav) yüzünün rengi attı ve Zübeyr'e dönüp "Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula! Sonra suyu tut, hurma ağaçlarının köklerine ulaşmadan bırakma!" dedi. Zübeyr (sözlerine devam ederek) dedi ki: Allah'a yemin olsun ki, "Rabbin hakkı için, onlar aralarında vuku bulan her çekişmede seni hakem kılmadıkları sürece iman etmiş olmazlar" ayetinin bu hadise hakkında indiğini zannediyorum.
Bize Muhammed b. Alâ ve Muhammed b. Müsenna, o ikisine Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Raca el-Ensârî, ona da Abdurrahman b. Bişr el-Ensârî el-Ezrak şöyle haber vermiştir: Ebu Mesud el-Ensârî (Medine'de) insanlar arasında bir halkada oturuyorken iki adam Kinde kapılarından girip aramızda hüküm verecek bir kişi yok mu diye sordular. Halkadan bir adam “ben” dedi. Bunun üzerine Ebu Mesud, yerden bir avuç çakıl taşı alıp adama atmaya başladı ve “temkinli ol, hakimlik için koşuşturmak hoş bir şey değil” dedi.