Öneri Formu
Hadis Id, No:
13970, M007135
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مَعْرُوفٍ وَهَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى أَبُو صَخْرٍ أَنَّ أَبَا حَازِمٍ حَدَّثَهُ قَالَ سَمِعْتُ سَهْلَ بْنَ سَعْدٍ السَّاعِدِىَّ يَقُولُ شَهِدْتُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَجْلِسًا وَصَفَ فِيهِ الْجَنَّةَ حَتَّى انْتَهَى ثُمَّ قَالَ صلى الله عليه وسلم فِى آخِرِ حَدِيثِهِ « فِيهَا مَا لاَ عَيْنٌ رَأَتْ وَلاَ أُذُنٌ سَمِعَتْ وَلاَ خَطَرَ عَلَى قَلْبِ بَشَرٍ » . ثُمَّ اقْتَرَأَ هَذِهِ الآيَةَ ( تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ * فَلاَ تَعْلَمُ نَفْسٌ مَا أُخْفِىَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ أَعْيُنٍ جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ ) .
Tercemesi:
Bize Hârun b. Maruf ve Hârun b. Saîd el-Eylî, onlara İbn Vehb, ona Ebu Sahr’ın rivayet ettiğine göre Ebu Hâzim kendisine şöyle demiştir: Ben Sehl b. Sa’d es-Sâidî’yi şöyle derken dinledim: Rasulullah’ın (sav) bulunduğu bir mecliste ben de bulundum. Orada cenneti anlattı, sözlerini tamamladıktan sonra şöyle buyurdu: “Orada hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın hatırına getirmediği şeyler vardır.” Sonra da şu: “Yanları yataklarından uzak kalır, Rablerine korkarak ve ümit ederek dua ederler, onlara verdiğimiz rızıktan infak da ederler, onlara, o işlediklerine mükâfat olmak üzere, gözleri aydınlatan ne nimetler gizlendiğini hiçbir kimse bilmez” (Secde, 32/17-16) buyruklarını okudu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7135, /1162
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet, Nimetleri
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14866, T002561
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« احْتَجَّتِ الْجَنَّةُ وَالنَّارُ فَقَالَتِ الْجَنَّةُ يَدْخُلُنِى الضُّعَفَاءُ وَالْمَسَاكِينُ . وَقَالَتِ النَّارُ : يَدْخُلُنِى الْجَبَّارُونَ وَالْمُتَكَبِّرُونَ . فَقَالَ لِلنَّارِ أَنْتِ عَذَابِى أَنْتَقِمُ بِكِ مِمَّنْ شِئْتُ . وَقَالَ لِلْجَنَّةِ : أَنْتِ رَحْمَتِى أَرْحَمُ بِكِ مَنْ شِئْتُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb, ona Abde b. Süleyman, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Cennet ve cehennem birbirleriyle tartıştı. Cennet: Bana güçsüzler ve yoksullar girer, dedi. Cehennem de: Bana da zorbalar ve mütekebbirler girer, dedi. (Yüce Allah) cehenneme: Sen benim azabımsın, seninle dilediğim kimselerden intikam alırım, buyurdu. Cennete de: Sen benim rahmetimsin, seninle dilediğime rahmet ederim, buyurdu.”
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 22, 4/694
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cennetle cehennemin münakaşası
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14832, T002553
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنِى شَبَابَةُ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ ثُوَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ يَقُولُ قَالَ : رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلَةً لَمَنْ يَنْظُرُ إِلَى جِنَانِهِ وَأَزْوَاجِهِ وَنَعِيمِهِ وَخَدَمِهِ وَسُرُرِهِ مَسِيرَةَ أَلْفِ سَنَةٍ وَأَكْرَمَهُمْ عَلَى اللَّهِ مَنْ يَنْظُرُ إِلَى وَجْهِهِ غُدْوَةً وَعَشِيَّةً » . ثُمَّ قَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ( وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَاضِرَةٌ * إِلَى رَبِّهَا نَاظِرَةٌ ) . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مَرْفُوعٌ . وَرَوَاهُ عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ أَبْجَرَ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مَوْقُوفٌ . وَرَوَى عُبَيْدُ اللَّهِ الأَشْجَعِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَوْلَهُ وَلَمْ يَرْفَعْهُ حَدَّثَنَا بِذَلِكَ أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ الأَشْجَعِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ نَحْوَهُ وَلَمْ يَرْفَعْهُ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Şebâbe, ona İsrail, ona Suveyr’in şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer’i şöyle derken dinledim: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz cennetliklerin en alt mertebede olanları, cennetlerine (bahçelerine), eşlerine, nimetlerine, hizmetçilerine ve tahtlarına baktığı zaman onların bin yıllık bir mesafeyi kapladığını görecek olan bir kişidir. Allah nezdinde onların en değerlileri ise sabah ve akşam O’nun yüzüne bakacak olan kimselerdir.” Sonra Rasulullah (sav): “O günde yüzler vardır ki apaydınlıktır, Rablerine bakacaklardır” (Kıyame, 75/22-23) buyruklarını okudu.
Ebu İsa (Tirmiz) dedi ki: Bu hadis bir başka yoldan İsrail’e, Suveyr, ona İbn Ömer’in merfu olarak zikrettiği bir hadis olarak da rivayet edilmiştir. Ayrıca bu hadisi Abdülmelik b. Ebcer, ona Suveyr, ona İbn Ömer’in mevkuf bir rivayeti (İbn Ömer’in sözü) olarak da rivayet etmiştir. Ubeydullah el-Eşcaî’ye Süfyan, ona Suveyr, ona Mücahid, ona da İbn Ömer’in kendi sözü olarak rivayet etmiş ve onu merfu olarak (Peygamberin sözü olarak) zikretmemiştir. Bunu bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-Alâ, ona Ubeydullah el-Eşcaî, ona Süfyan, ona Suveyr, ona Mücahid, ona da İbn Ömer buna yakın olarak rivayet etmiş olup, onu (Peygamber Efendimize isnad ederek) merfu olarak rivayet etmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 17, 4/688
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Cehm Süveyr b. Ebu Fahite el-Kuraşi (Süveyr b. Said b. İlaka)
3. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
4. Ebu Amr Şebabe b. Sevvar el-Fezarî (Şebabe b. Sevvar)
5. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32443, İM004339
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَعْلَمُ آخِرَ أَهْلِ النَّارِ خُرُوجًا مِنْهَا وَآخِرَ أَهْلِ الْجَنَّةِ دُخُولاً الْجَنَّةَ . رَجُلٌ يَخْرُجُ مِنَ النَّارِ حَبْوًا فَيُقَالُ لَهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ وَجَدْتُهَا مَلأَى . فَيَقُولُ اللَّهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ وَجَدْتُهَا مَلأَى . فَيَقُولُ اللَّهُ سُبْحَانَهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ إِنَّهَا مَلأَى . فَيَقُولُ اللَّهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَإِنَّ لَكَ مِثْلَ الدُّنْيَا وَعَشَرَةَ أَمْثَالِهَا - أَوْ إِنَّ لَكَ مِثْلَ عَشَرَةِ أَمْثَالِ الدُّنْيَا - فَيَقُولُ أَتَسْخَرُ بِى - أَوْ أَتَضْحَكُ بِى - وَأَنْتَ الْمَلِكُ » . قَالَ فَلَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ضَحِكَ حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ . فَكَانَ يُقَالُ هَذَا أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلاً .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona Mansur, ona İbrahim, ona Abîde, ona Abdullah b. Mesud’un şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz ben cehennemden en son çıkacak ve cennete en son girecek kişiyi biliyorum. Bu cehennemden emekleyerek çıkacak bir adamdır. Ona: Haydi git, cennete gir, denilecek. Cennete gelince, ona dopdolu olduğu izlenimi verilecek. Hemen geri dönüp: Rabbim ben onun dolmuş olduğunu gördüm, diyecek. Allah: Git ve cennete gir buyuracak. Adam cennete gelecek, yine ona cennet dolmuş gibi gelecek, bunun üzerine geri dönecek ve Rabbim, ben onun dolmuş olduğunu gördüm, diyecek. Şanı yüce Allah ona: Git ve cennete gir buyuracak. Yine cennete gelecek, cennet ona dolmuş gibi görünecek, geri dönerek, Rabbim o doludur, diyecek. Allah: Git ve cennete gir buyuracak. Sana dünya kadar ve onun on misli daha var –yahut da sana dünya gibi on misli daha verilecek- buyuracak. Adam: Sen el-Melik (her şeyin mutlak sahibi ve egemeni) olduğun halde benimle alay mı ediyorsun? –ya da bana mı gülüyor musun?- diyecek. (Abdullah b. Mesud) dedi ki: Yemin olsun, ben Rasulullah’ın (sav), küçük azı dişleri görününceye kadar güldüğünü gördüm. İşte bu kişi cennetlikler arasında konumu en düşük kişidir, denilirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 39, /704
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abide b. Amr el-A'ver (Abide b. Amr)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Allah İnancı, Kıyamet günü insanlarla konuşur
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47013, DM002871
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلاً مَنْ يَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ فَيُقَالُ لَهُ لَكَ ذَاكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ إِلاَّ أَنَّهُ يُلَقَّى سِوَى كَذَا وَكَذَا فَيُقَالُ لَهُ ذَاكَ لَكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ ». قَالَ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- : « فَيُقَالُ لَهُ : ذَاكَ وَعَشْرَةُ أَمْثَالِهَا ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Hârun, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Konumu itibariyle cennet ehlinin en alt mertebesinde olanları, Allah’tan temennide bulunması üzerine, kendisine: O temenni edip dilediğin ile birlikte onun bir misli daha senindir, denilecek kimsedir. Ancak o kimseye: Şunları ve şunları da iste diye telkin edilir, sonra da ona: Bu ve onunla birlikte bir misli daha senindir, denilir.”
Ebu Saîd el-Hudrî dedi ki: Rasulullah (sav): “O ve on misli daha senindir, denilir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 106, 3/1869
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Dereceleri
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272829, DM002871-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلاً مَنْ يَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ فَيُقَالُ لَهُ لَكَ ذَاكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ إِلاَّ أَنَّهُ يُلَقَّى سِوَى كَذَا وَكَذَا فَيُقَالُ لَهُ ذَاكَ لَكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ ». قَالَ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- : « فَيُقَالُ لَهُ : ذَاكَ وَعَشْرَةُ أَمْثَالِهَا ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Mu-hammed b. Amr, Ebu Seleme'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Gerçekten Cennet ehlinin yer bakımından en aşağıda olanı, Allah'tan bir istekte bulunup da kendisine; "bu ve bununla beraber bir misli senin (olsun!)" denilecek kimsedir. Şu var ki, ona; "şöyle şöyle iste" diye bildirilecek. (O da bunları isteyince) o zaman da ona; "bu ve bununla beraber bir misli senin (olsun)!" denilecek. " Ebu Saîd el-Hudri ise (bu hadisin rivayetinde) şöyle demiş: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştu: "O zaman da ona; "bu ve bununla beraber on misli senin (olsun)!" denilecek!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 106, 3/1869
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Dereceleri
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
58529, KK52/22
Hadis:
وَأَمْدَدْنَاهُم بِفَاكِهَةٍ وَلَحْمٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ
Tercemesi:
Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Tûr 52/22, /
Senetler:
()
Konular:
CENNET TASVİRLERİ
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Müslüman, Mü'min
Müttaki, Allah katında itibarlı olan kimseler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
58532, KK52/23
Hadis:
يَتَنَازَعُونَ فِيهَا كَأْسًا لَّا لَغْوٌ فِيهَا وَلَا تَأْثِيمٌ
Tercemesi:
Orada karşılıklı kadeh tokuştururlar, ama burada (içki yüzünden) ne saçmalama vardır ne de günaha girme.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Tûr 52/23, /
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Nimetleri
Müslüman, Mü'min
Müttaki, Allah katında itibarlı olan kimseler