Giriş

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad b. Seleme, ona Yahya b. Said ve Rabî'a, Kuteybe hadisinin isnadı ve manasıyla rivayet etmiş, yalnız şu cümleyi de eklemiştir: "Eğer sahibi gelir de malın kesesini ve miktarını bilirse, onu kendisine ver!"


Açıklama: Anlaşıldığı kadarıyla musannif ile Hammad b. Seleme arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
275445 D001708-3 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize Adem, ona Şu'be (T); yine bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Seleme, ona Süveyd b. Ğafele şöyle demiştir: Ubeyy b. Ka'b (ra) karşılaştım, bana şöyle dedi: Ben bir kese (bulup) aldım; içinde yüz dinar vardı. hemen Peygamber'e (sav) getirdim. O da bana "Onu bir sene boyunca ilan et" buyurdu. Ben de bu keseyi bir sene boyunca ilân ettim. Fakat onu tanıyan kimseye tesadüf etmedim. Sonra Peygamber'e geldim. Hz. Pey­gamber (sav) "Bir sene daha bildir" buyurdu. Onu bir sene daha ilân ettim. Fakat sahibini bulamadım. Sonra üçüncü defa Peygamber'e geldim. Bu sefer Hz. Peygamber (sav) "Bu paranın kesesini, sayısını ve kese­nin ağız bağını iyi koru. Sahibi gelirse keseyi ona ver, gelmezse ondan yararlan" buyurdu. Ben de ondan faydalandım. Ravi (Şu'be) der ki: Daha sonra onunla (Suveyd b. Ğafele ile) Mekke'de karşılaştım bana "ilanın üç yıl mı, yoksa bir yıl mı olduğunu tam bilmiyorum."


    Öneri Formu
18158 B002426 Buhari, Lukata, 1

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Bekir el-Hanefî, ona Dahhâk b. Osman, ona Salim Ebu Nadr, ona Büsr b. Saîd, ona Zeyd b. Hâlid el Cühenî şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) buluntu malın hükmü soruldu, bunun üzerine şöyle buyurdu: "onu bir yıl ilan et, tanıyan çıkarsa ona ver. çıkmazsa kabını ve ağız bağını iyice belle, sonra ondan ye, kullan. Eğer sahibi gelirse de ona geri verirsin." Tirmizî der ki: bu konuda Übey b. Ka'b,, Abdullah b. Amr, Cârûd b. Mualla, İyâz b. Himâr ve Cerîr b. Abdullah'ın rivayetleri vardır. Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Zeyd b. Hâlid'in hadisi bu tarikle hasen-sahih-garibtir. Ahmed der ki: Bu hadis bu konudaki rivayetlerin en sahihidir. Bu hadis Zeyd b. Halid'den bir çok tarikle gelmiştir. Ehl-i ilim ve Hz. Peygamber'in (sav) ashabı ve diğerlerinin nazarında amel bu hadise göredir. Onlar, eğer bir sene ilan etmiş ve kimse çıkmamışsa bulan kimsenin buluntu maldan yararlanmasına ruhsat vermişlerdir. Bu Şafii, Ahmed ve İshak'ın görüşüdür. Hz. Peygamber'in (sav) sahabesinden bir kısım ilim ehli ve diğerleri ise; bulan kimse bir sene ilan eder, eğer sahibi çıkmazsa onu sadaka olarak verir görüşündedirler. Bu görüş Süfyân es-Sevrî, Abdullah b. Mübârek'in görüşüdür. Kûfe ehli buluntu malı, bulan kimse zenginse ondan istifade edemez görüşündedir. Şâfii ise zengin bile olsa ondan istifade eder demiştir. Zira Übey b. Ka'b, Hz. peygamber zamanında içinde 100 dinar bulunan bir kese bulmuş, Hz. Peygamber (sav) de ona ilan etmesini sahibi çıkmazsa kullanmasını tavsiye etmiştir. Übey çok malı olan, ashab içinde durumu en iyi olanlardandı. Buna rağmen Hz. Peygamber (sav) ona buluntu maldan istifade edebileceğini tavsiye etti. Yine eğer buluntu malı kullanmak yalnızca kendisine sadaka düşen fakirlere helal olsaydı, Ali b. Ebu Tâlibe'e helal olmazdı. Çünkü Ali b. Ebu Tâlib Hz. Peygamber (sav) zamanında bir dinâr bulmuş, onu ilan etmiş, ancak sahibini bulamamış, Hz. Peygamber (sav) de onu harcamasını tavsiye etmiştir. Halbuki Hz. Ali, kendisine sadaka helal olmayan bir kimseydi. İlim ehlinden bazıları buluntu basit değerde bir şey ise ilana gerek kalmaksızın, ondan istifadeyi caiz görmüştür. Bazıları ise eğer buluntu bir dinardan az ise onu bir hafta kadar ilan etmenin yeterli olacağı görüşündedir. Bu İshak b. İbrahim'in görüşüdür.


    Öneri Formu
18583 T001373 Tirmizi, Ahkam, 35

Bize Muhammed b. Râfi ve Harun b. Abdullah, onlara İbn Ebu Füdeyk, ona Dahhak b. Osman, ona Salim b. Ebu Nadr, ona Büsr b. Saîd, ona da Zeyd b. Halid el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) buluntu malın durumu sorulmuş, o da şöyle cevap vermiştir: "Bir yıl onu ilan et! Eğer sahibi gelirse kendisine verirsin. Gelmezse, onun bağını ve kabını iyice belle, sonra da onu kendi malına kat! Bilahare sahibi gelecek olursa, kendisine ödersin."


    Öneri Formu
275443 D001706-2 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad b. Seleme, ona Yahya b. Said ve Rabî'a, Kuteybe hadisinin isnadı ve manasıyla rivayet etmiş, yalnız şu cümleyi de eklemiştir: "Eğer sahibi gelir de malın kesesini ve miktarını bilirse, onu kendisine ver!"


    Öneri Formu
275444 D001708-2 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize Adem, ona Şu'be (T); yine bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Seleme, ona Süveyd b. Ğafele şöyle demiştir: Ubeyy b. Ka'b (ra) karşılaştım, bana şöyle dedi: Ben bir kese (bulup) aldım; içinde yüz dinar vardı. hemen Peygamber'e (sav) getirdim. O da bana "Onu bir sene boyunca ilan et" buyurdu. Ben de bu keseyi bir sene boyunca ilân ettim. Fakat onu tanıyan kimseye tesadüf etmedim. Sonra Peygamber'e geldim. Hz. Pey­gamber (sav) "Bir sene daha bildir" buyurdu. Onu bir sene daha ilân ettim. Fakat sahibini bulamadım. Sonra üçüncü defa Peygamber'e geldim. Bu sefer Hz. Peygamber (sav) "Bu paranın kesesini, sayısını ve kese­nin ağız bağını iyi koru. Sahibi gelirse keseyi ona ver, gelmezse ondan yararlan" buyurdu. Ben de ondan faydalandım. Ravi (Şu'be) der ki: Daha sonra onunla (Suveyd b. Ğafele ile) Mekke'de karşılaştım bana "ilanın üç yıl mı, yoksa bir yıl mı olduğunu tam bilmiyorum."


    Öneri Formu
280122 B002426-2 Buhari, Lukata, 1

Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Seleme b. Küheyl, ona da Süveyd b. Ğafele şöyle demiştir: Selman b. Rabia ve Zeyd b. Sûhân ile birlikte bir gazada bulundum. Ben bir kamçı buldum. onlardan biri bana "at, o kamçıyı" dedi. Ben "hayır atmam, ama eğer sahibini bulursam ona veri­rim, bulamazsam onu kullanırım" dedim. Gazadan döndüğümüzde hac yaptık. Ardından ben Medine'ye uğradım. Ubey b. Ka'b'a (ra) sordum. Ubey şöyle dedi: Ben Peygamber (sav) zamanında içinde yüz dinar olan bir kese buldum. Onu Hz. Peygamber'e getirdim. Peygamber (sav) "Bunu bir sene ilân et" buyurdu. Ben de bir yıl onu ilân ettim. Sonra Hz. Peygamber'e geldim. Peygamber (sav) yine: "Onu bir yıl daha ilân et" buyurdu. Ben onu bir yıl daha ilân ettim, sonra Hz. Pey­gamber'e geldim. Peygamber (sav) yine: "Onu bir yıl ilân et" buyurdu. Ben onu bir yıl ilân ettim, sonra dördüncü defa Hz. Peygamber'e geldim. Pey­gamber (sav) "Dinarların sayısını, ağız bağını, kabını iyi belle. Eğer sahi­bi gelirse keseyi ona ver, gelmezse onunla yararlan" buyurdu. Bize Abdan, ona babası (Osman b. Cebele), ona Şu'be, ona Seleme, bu hadisi rivayet etti. Bu rivayette Şu'be şöyle demiştir: Ben bir zaman sonra Mekke'de Seleme b. Kuheyl ile karşılaştım. Bana "ilanın üç yıl mı, yoksa bir yıl mı, dendiğini tam olarak bilmiyorum" dedi.


    Öneri Formu
280124 B002437-2 Buhari, Lukata, 10


Açıklama: Hz. Peygamber (sav. ) ile Ebu Amr Amir Eş-Şa'bi arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
22657 D003524 Ebu Davud, Büyu' (icare), 75


Açıklama: Hz. Peygamber ( sav. ) ile Ebu Amr Amir Eş-Şa'bi arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
270973 D003524-2 Ebu Davud, Büyu' (icare), 75


    Öneri Formu
241317 İM002506 İbn Mâce, Lukata, 2