247 Kayıt Bulundu.
Bize Mahled b. Halid, ona Abdurrezzak, ona Mamer, ona Amr b. Müslim, ona İkrime ve ona da -zannediyorum-Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre bulunduğu halde alınıp saklanan yitik bir deve hakkında Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ceza olarak o deve ile bir benzeri daha verilir."
Açıklama: Hadisteki ifade, kayıp malları bulan birinin, onu asıl sahibine vermek konusunda titiz davranmasını sağlamak ve kendi zimmetine geçirmekten kaçınmasını temin etmek amacını taşımaktadır. İslâm hukukçularına göre de bulan kişi deveyi helâk edecek olsa, ceza olarak iki mislini değil, sadece değerini ödemesi gerekir. Rivayete göre Hz. Ömer, bu hadisin hükmünü uygulamış, ancak bu cezanın getirdiği zorluk sebebiyle insanların kayıp deveyi koruma altına almaktan kaçındıkları ve bu yüzden daha çok devenin telef olduğu görülünce Hz. Osman döneminde bu uygulamadan vazgeçilmiştir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube (T); Bize Ebu Bekir b. Nafi', ona Ğunder, ona Şube, ona Seleme b. Küheyl, ona da Süveyd b. Ğafele şöyle demiştir: Ben, Zeyd b. Sühan ve Selman b. Rabia birlikte gazaya çıktık. Ben bir kamçı bularak onu aldım. Arkadaşlarım bana bırak onu dediler. Ben hayır (bırakmam), ben onu ilân ederim; sahibi gelirse ne âlâ! Gelmezse ondan kendim faydalanırım diyerek onlara itiraz ettim. Gazamızdan dönünce haccetmek nasip oldu, Medine'ye geldim ve Übey b. Kâ'b ile karşılaştım. Ona kamçı meselesini ve arkadaşlarımın sözünü aktardım. Übey şunu söyledi. Ben Rasulullah (sav) zamanında, içinde yüz dinar olan bir kese buldum ve onu Rasulullah'a (sav) getirdim. Bana; "onu bir sene ilan et" buyurdu. Ben de ilan ettim fakat onu tanıyan bir sahibi çıkmadı. Sonra tekrar Hz. Peygamber'e (sav) geldim. Bana; "onu bir sene daha ilan et" buyurdu. Tekrar ilan ettim fakat (yine) onun sahibi çıkmadı. Sonra tekrar Hz. Peygamber'e (sav) geldim. Bana; "onu bir sene daha ilan et" buyurdu. Ben da ilan ettim fakat (yine) onu bilen bir kimse bulamadım. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "altınların sayısını, kesesini ve ağız bağını iyice belle. Şayet sahibi gelirse ne âlâ, gelmezse onlardan istifade et" buyurdu. Artık ben de onlardan istifade ettim. [(Şube der ki): Bundan sonra Seleme'ye Mekke'de rast geldim. Bana; Süveyd üç sene mi dedi, bir sene mi bilmiyorum dedi.]
Bize Abdurrahman b. Bişr el-Abdî, ona Behz, ona Şube, ona Seleme b. Küheyl veya içlerinde benim de olduğum bir topluluk, ona da Süveyd b. Ğafele, eyd b. Sühan ve Selman b. Rabia çıktım yola çıktım ve bir kamçı buldum demiş ve hadisin benzerini; artık ben de onlardan istifade ettim sözüne kadar rivayet etmiştir. [Şube der ki: Seleme'yi on sene sonra; onları bir sene ilan etti derken işittim.]