Giriş

Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: "Humma (sıtma veya ateş yükselmesi) cehennemin şiddetli hararetindendir. Onu su ile serinletiniz."


Açıklama: Hz. Peygamber, vücut ısısının yükselmesiyle belirti gösteren rahatsızlıklarda duş aldırmak suretiyle hastanın rahatlatılmasını tavsiye etmektedir. Ateşin cehennemdeki hararete benzetilmesi, temsil ve teşbihle meselenin ciddiyetini anlatmayı sağlayan, dil ve kültüre özgü beyan olarak görülmektedir.

    Öneri Formu
32578 B003264 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 10

Bize İsmail, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) (Medine'ye) geldiğinde Ebubekir ve Bilal sıtma hastalığına yakalanmışlardı. (Aişe) dedi ki: O ikisinin yanına vardım ve şöyle dedim: — Ey babacığım, kendini nasıl hissediyorsun? Bilal'e de: — Yâ Bilâl! Sen nasılsın? diye sordum. Ebubekir (ra), sıtma nöbetine tutulduğunda şu beyti söylerdi: 'Ailesi içinde sabahlayan her kişiye, Ölüm, ayakkabısının bağından daha çok ona yakındır.' Bilal ise sıtma nöbetini geçirdikten sonra şu beyitleri söyleye­rek sesini yükseltirdi:' Ah bir bilseydim; etrafımı sümbül ve yavşanların bezediği Mekke vadisinde bir gece olsa da geceleyebilecek miyim? Bir gün gelip de Ukâz'daki Micenne sularının başına varabilecek miyim? Mekke'nin Şâme ve Tafîl dağları bir daha bana görünecekler mi?' (Urve) dedi ki: (Aişe) şöyle dedi: Rasulullah'a (sav) gel­ip kendisine olanları haber verdim. O da şöyle buyurdu: "Allah'ım! Mekke'yi bize sevdirdiğin gibi Medine'yi de sev­dir! veya onu daha fazla sevdir! Medine'nin havasını bizim için sağlıklı kıl! (Medine'nin) ölçü ve tartısnı bereketli eyle! Medine'nin sıtmasını ondan al da onu Mekke'­nin Cuhfe'sine bırak!"


    Öneri Formu
17782 B005677 Buhari, Merdâ, 22


Açıklama: İsnadı Müslim'in şartına göre sahihtir.

    Öneri Formu
40707 HM001666 İbn Hanbel, I, 192


Açıklama: İsnadı Müslim'in şartına göre sahihtir.

    Öneri Formu
40760 HM001683 İbn Hanbel, I, 194


    Öneri Formu
32721 İM003544 İbn Mâce, Tıb, 44


    Öneri Formu
274378 İM003542-2 İbn Mâce, Tıb, 44


    Öneri Formu
274379 İM003542-3 İbn Mâce, Tıb, 44


    Öneri Formu
274380 İM003543-2 İbn Mâce, Tıb, 44

Bize Adem, ona Şu’be, ona da İsmail b. Ebu Halid, ona da Kay b. Ebu Hazim şöyle rivayet etti: Hasta olan Habbab’ı ziyaret etmek üzere evine gittik. Habbab (karnından) yedi yerinden dağlanmış haldeydi. Bize şöyle dedi: Bizden önce (Hz. Peygamber’in sağlığında) geçip giden arkadaşlarımız vardır ki, (nimetlerinden fazla bir şey elde etmedikleri için) dünya onların (ecirlerinden) bir şey eksiltmemişti. (Bize gelince) Şüphesiz biz (fetihler sebebiyle) o kadar dünyalığa kavuştuk ki, bugün biz onu topraktan başka sarf edecek bir yer bulamıyoruz. Eğer Peygamber (sav) bize ölümü temenni etmemizi yasaklamamış olsaydı, muhakkak ben (şu hastalık ıztırabından dolayı) ölümü temenni ederdim! (Kays şöyle devam etti) Bir müddet sonra biz Habbab’ı bir kerre daha ziyaret ettik. O, kendisine aid bir duvar bina etmekle meşguldü. Bize “Müslüman, infak ve harcama yapmakta olduğu herşey hususunda sevaba nail kılınır, yalnız şu toprak içine sarf etmekte olduğu mal hakkında sevaba nail kılınmaz!” dedi.


    Öneri Formu
17776 B005672 Buhari, Merdâ, 19


    Öneri Formu
81011 MA009754 Musannef-i Abdurrezzak, V, 428