163 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû ali er-Rûzbârî, ona Ebû Zekeriya b. Dâse, ona Ebû Davud, ona Musa b. İsmail, ona Hammâd rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Kâmil, ona Abdülvâhid ile Halid et-Tahhân el-Ma'nâ, onlara Halid, ona da Ebû Temîme el-Hüceymî şöyle rivâyet etti: "Bir adam karısına, 'Ablacığım' dedi. Rasûlullah (sav), 'O senin ablan mıdır?' diye sordu. Bu hitap tarzını hoş görmedi ve onu yasakladı." Bu rivâyeti Abdüsselam b. Harb, ona Halid el-Hazzâ', ona Ebû Temîme, ona da kendi kabilesinden bir adam, "Bir kişinin kendi karısına 'ablacığım' diye hitap ettiğini, Hz. Peygamber'in (sav) onu duyduğunu ve böyle bir hitap tarzını yasakladığını bizzat işittiğini" söyledi. Aynı rivâyeti Abdülaziz b. el-Muhtar, Halid el-Hazzâ'dan, o Ebû Osman'dan, o da Ebû Temîme'den ve o da Hz. Peygamber'den nakletmiştir. Yine aynı rivâyeti Şu'be, Halid'den, o başka birinden, o Ebû Temîme'den ve o da Hz. Peygamber'den nakletmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Beyhakî ile Ebu Kamil arasında inkıta' vardır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ca'fer b. Avn, ona Ebu'l-Umeys, ona Avn b. Ebu Cuhayfe, ona da babası [Ebu Cuhayfe] şöyle rivayet etmiştir "Hz. Peygamber (sav) Selmân el-Fârisî ile Ebu'd-Derdâ arasında kardeşlik akdi yapmıştı. Selmân bir gün Ebu'd-Derdâ'yı ziyarete gitti. (Ebu'd-Derdâ evde yoktu). Ümmü'd-Derdâ'yı eski bir elbise içinde perişan bir halde gördü. 'Bu halin nedir?' dedi. Ümmü’d-Derdâ 'Kardeşin Ebu’d-Derdâ’nın dünya ile alakası kalmadı' diye şikayetlendi. Bu sırada Ebu’d-Derdâ da geldi, Selmân’a yemek hazırladı ve 'Sen buyur ye, ben oruçluyum' dedi. Selmân 'Sen yemedikçe ben de yemem' dedi. Bunun üzerine Ebu’d-Derdâ da yedi. Gece olunca Ebu’d-Derdâ, ibâdete hazırlandı. Selmâ 'Uyu!' dedi. O da uyudu. Bir müddet geçtikten sonra yine kalkacak oldu. Selmân yine 'Yat uyu!' dedi. Gecenin sonuna doğru Selmân 'Şimdi kalk!' dedi. Kalkıp birlikte namaz kıldılar. Sonra Selmân ona dedi ki 'Şüphesiz ki nefsinin sende hakkı vardır. Rabbinin sende hakkı vardır, misafirinin sende hakkı vardır, ailenin de sende hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını ver!' Sonra gelip Hz. Peygamber'e (sav) bu hadiseyi anlattılar. Hz. Peygamber (sav), "Selmân doğru söylemiş" buyurdu. Ebu İsa [Tirmizi] şöyle demiştir "Bu, sahîh bir hadistir. Ebu'l-Umeys'in adı Utbe b. Abdullah'tır. Abdurrahman b. Abdullah el-Mes'ûdî'nin kardeşidir."
Bize Ebû ali er-Rûzbârî, ona Ebû Zekeriya b. Dâse, ona Ebû Davud, ona Musa b. İsmail, ona Hammâd rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Kâmil, ona Abdülvâhid ile Halid et-Tahhân el-Ma'nâ, onlara Halid, ona da Ebû Temîme el-Hüceymî şöyle rivâyet etti: "Bir adam karısına, 'Ablacığım' dedi. Rasûlullah (sav), 'O senin ablan mıdır?' diye sordu. Bu hitap tarzını hoş görmedi ve onu yasakladı." Bu rivâyeti Abdüsselam b. Harb, ona Halid el-Hazzâ', ona Ebû Temîme, ona da kendi kabilesinden bir adam, "Bir kişinin kendi karısına 'ablacığım' diye hitap ettiğini, Hz. Peygamber'in (sav) onu duyduğunu ve böyle bir hitap tarzını yasakladığını bizzat işittiğini" söyledi. Aynı rivâyeti Abdülaziz b. el-Muhtar, Halid el-Hazzâ'dan, o Ebû Osman'dan, o da Ebû Temîme'den ve o da Hz. Peygamber'den nakletmiştir. Yine aynı rivâyeti Şu'be, Halid'den, o başka birinden, o Ebû Temîme'den ve o da Hz. Peygamber'den nakletmiştir.
Açıklama: وأنت على قتب için iki yorum vardır: 1-Araplarda doğumu kolay gerçekleştirmek için kadının vücudunu yerleştirdiği bir düzenek. 2-Hayvanın sırtına vurulan eğer. Kısaca iki aletin de birbirine benzemesi ve bu zor anda dahi olsa kocanın isteğini geri çevirmemin doğru olmadığını ifade eden bir anlatımdır.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَمَنْ رَغِبَ عَنْ سُنَّتِى فَلَيْسَ مِنِّى