118 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ensar içerisinde mal ve hurma bahçesi en çok olan Ebu Talha idi. Ebu Talha'nın en çok sevdiği malı mescidin karşısındaki Beyraha denilen bahçeydi. Hz. Peygamber (sav) o bahçeye gelir ve içerisindeki temiz sudan içerdi. Enes şöyle devam etmiştir. "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" (Âl-i İmrân, 3/92) ayet-i kerimesi nazil olunca Ebu Talha, Hz. Peygamber'e gelerek “Ey Allah'ın Rasulü, Allah teâlâ "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" buyuruyor. Benim de en çok sevdiğim malım Beyraha'dır. O bahçeyi Allah için sadaka olarak veriyorum. Onunla Allah katında iyiliğe ulaşmayı ve benim için ahiret azığı olmasını umuyorum. Ey Allah'ın Rasulü, o bahçeyi Allah'ın uygun gördüğü yerde kullan” dedi. Hz. Peygamber (sav) de "işte kazançlı mal budur" yada "işte sevap kazandıran mal budur" dedikten sonra, "bahçe hakkında senin daha önce söylediklerini duymuştum. Ben onu kendi akrabalarına vermeni uygun görüyorum" dedi. Ebu Talha da “öyle yapacağım Ey Allah'ın Rasulü” dedi. Ebu Talha bahçeyi akrabaları ve amcasının oğulları arasında taksim etti. İsmail b. Ebu Uveys, Abdullah b. Yusuf, Yahya b. Yahya da İmam Malik'ten ("رَابِحٌ - Râbıh"lafzı yerine) "رَايِحٌ -râyıh", lafzı ile rivayet etmişlerdir.
Bize Amr en-Nakıd, ona İshak b. Süleyman er-Razi, ona Malik; (T) Bize Yunus b. Abdula'la -hadis onun lafızları ile aktarılmıştır-, ona Abdullah b. Vehb, ona Malik b. Enes, ona da İshak b. Abdullah b. Ebu Talha Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah'la (sav) birlikte yürüyordum. Üzerinde kalın kenarlı Necran kumaşından mamul bir elbise vardı. Derken bedevilerden bir adam kendisine yetişti ve sert bir şekilde cübbesinden tutup çekti. Rasulullah'ın (sav) boynunun yan tarafına baktım, sert bir şekilde çekmiş olmasından dolayı elbisesinin kenarı boynunda iz bırakmıştı. Sonra adam; ey Muhammed! Yanında bulunan Allah'ın malından bana bir şeyler verilmesi emret dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o kişiye doğru baktı ve güldü. Sonra da ona bir şeyler verilmesini emretti."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) bedevinin şahsına ve malına yönelik olarak yapmış olduğu bu kaba davranışa gülerek karşılık vermiştir. Bu olay onun sabrının ve hilminin güzel örneklerindendir.
Açıklama: أُكْلَةً أَوْ أُكْلَتَيْنِ : İfadesi ravinin şekki olarak yorumlanıp lokma anlamına geldiği gibi, yemeğin az olmasından dolayı lokmadan daha az bir şey anlamında da yorumlanmıştır. Onun için çeviride tadımlık bir şey diye tercüme tercih edilmiştir. فَإِنَّهُ وَلِىَ عِلاَجَهُ : Hizmetçi yemek hazırlarken ateşin sıcaklığına ve yemeğin kokusuna katlanarak pişirme işini üstlenmiştir.