118 Kayıt Bulundu.
Bize Abdülaziz b. Abdullah el-Üveysî, ona İbn Ebu Hâzim, ona babası (Ebu Hâzim), ona Yezîd b. Rûmân, ona da Urve'nin rivâyet ettiğine göre Hz. Âişe (ra), ablasının oğlu Urve'ye; "Biz bazen iki ay boyunca üç hilali görürdük de Resûlullah’ın (sav) evlerinde bir defa bile ateş yanmazdı (çünkü pişirilecek bir yemek yoktu)" dedi. Urve de, 'Peki sizi ne geçindirirdi (neyle idare ederdiniz)?' diye sorunca, Âişe (r.anha) şöyle cevap verdi: "İki siyah şeyle: hurma ve suyla. Ancak Rasulullah’ın (sav) Ensardan komşuları vardı. Onların sağmal (süt veren) develeri vardı, onlardan Rasulullah’a hediye olarak süt gönderirlerdi, biz de içerdik."
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayla, ona İbn Şihâb, ona İbn Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "ihtiyaç fazlası suyu esirgeyerek (insanların) fazla ot (elde etmesine) engel olmayın."
Bize Musa b. İsmail, ona Abdulvahid b. Ziyâd, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Üç kimse vardır ki Allah kıyamet gününde onların yüzüne bakmaz, onları temize çıkarmaz ve onlar için elem verici bir azâb vardır: (Birincisi) yol üstünde ihtiyacından fazla suyu olup onu yoldan geçenlerden esirgeyen kimsedir. (İkincisi) devlet başkanına yalnız dünyalık menfaat için biat etmiş olan kimsedir. Devlet başkanı ona dünyalık verirse hoşlanır, vermezse öfkelenir. (Üçüncüsü) satılık malını ikindiden sonra (pazara) çıkarıp 'kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim ki, ben bu mala şu kadar para verdim' der, satın alan kimse de onu tasdik eder." Bundan sonra Rasulullah (sav) şu ayeti okudu: "Allah'a verdikleri söz ve yeminlerini bedel az bir bedele satınlar var ya işte onlar için ahirette hiçbir nasip yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz, onların yüzüne bakmaz, onları temize çıkarmaz. Onlar için pek acıtıcı bir azap vardır" (Âl-i İmrân, 72)
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Eyyub ve Kesir b. Kesir, (bu arada bir diğerinin rivayetine ilavede bulunmaktadır) onlara Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas'ın söylediğine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah, İsmail'in annesine rahmet etsin. Zemzemi kendi haline bıraksaydı -Suyu avuçlamasaydı da demiş olabilir- zemzem yeryüzünde akan bir pınar olurdu. Bilahare Cürhüm Kabilesi geldi ve 'Senin yanında konaklayıp yerleşmemize izin verir misin?' diye sordular. İsmail'in annesi 'Suda bir hakkınız olmamak şartıyla evet.' dedi. Onlar da 'Evet' diyerek bunu kabul ettiler."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Eyyub ve Kesir b. Kesir, (bu arada bir diğerinin rivayetine ilavede bulunmaktadır) onlara Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas'ın söylediğine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah, İsmail'in annesine rahmet etsin. Zemzemi kendi haline bıraksaydı -Suyu avuçlamasaydı da demiş olabilir- zemzem yeryüzünde akan bir pınar olurdu. Bilahare Cürhüm Kabilesi geldi ve 'Senin yanında konaklayıp yerleşmemize izin verir misin?' diye sordular. İsmail'in annesi 'Suda bir hakkınız olmamak şartıyla evet.' dedi. Onlar da 'Evet' diyerek bunu kabul ettiler."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Süfyân, ona Amr, ona Ebu Salih Semmân, ona da Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Üç kişi vardır ki kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onların yüzüne bakmaz. Bunlar; malını, müşterinin verdiği fiyattan daha fazlaya aldığına dair yalan yere yemin eden kimse. Müslüman bir kimsenin malını ucuza kapatmak için ikindiden sonra yalan yere eden kimse. (Elindeki) fazla sudan istifade edilmesini engelleyen kimse. Allah ona 'tıpkı senin, kendi çabanla kazanmadığın sudan, insanları mahrum ettiğin gibi bugün ben de lutuf ve ikramımdan seni mahrum ediyorum' buyurur" Ali der ki: Bu hadisi bize Sufyân bir çok defa Amr'dan, o da Ebu Salih'ten, o da Hz. Peygamber'den (sav) (merfu) olarak rivayet etmiştir.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Süfyân, ona Amr, ona Ebu Salih Semmân, ona da Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Üç kişi vardır ki kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onların yüzüne bakmaz. Bunlar; malını, müşterinin verdiği fiyattan daha fazlaya aldığına dair yalan yere yemin eden kimse. Müslüman bir kimsenin malını ucuza kapatmak için ikindiden sonra yalan yere eden kimse. (Elindeki) fazla sudan istifade edilmesini engelleyen kimse. Allah ona 'tıpkı senin, kendi çabanla kazanmadığın sudan, insanları mahrum ettiğin gibi bugün ben de lutuf ve ikramımdan seni mahrum ediyorum' buyurur" Ali der ki: Bu hadisi bize Sufyân bir çok defa Amr'dan, o da Ebu Salih'ten, o da Hz. Peygamber'den (sav) (merfu) olarak rivayet etmiştir.