118 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd, Züheyr b. Harb, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, -lafız Züheyr'e aittir-, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Ben on yaşındayken Hz. Peygamber (sav) Medîne'ye geldi. Ben yirmi yaşındayken de vefat etti. Annelerim [annem ve teyzem] beni Ona (sav) hizmet etmeye teşvik ederlerdi. Bir gün Rasulullah (sav), evimize geldi. Onun için evde beslediğimiz bir koyundan süt sağdım. Evdeki kuyunun suyundan (sütün) içine biraz kattık. Rasulullah (sav) ondan içti. Ebu Bekir Onun (sav), sol tarafındaydı. Ömer "Ey Allah'ın Rasulü! Suyu Ebu Bekir'e ver" dedi. Hz. Peygamber (sav), su tasını sağ tarafındaki bedeviye verdi ve "Sağdan, sağdan sırayla" buyurdu.
Yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,
Bize İshak b. Mansûr, ona Ebu Hişâm -Muğîre b. Seleme-, ona Abdulvâhid b. Ziyâd, ona Yezîd, ona da Ebu Hâzim, Ebu Hüreyre'nin şöyle anlattığını nakletti: Bir defasında Ebu Bekir, Ömer yanında olduğu halde otururken, ansızın yanlarına Rasulullah (sav) geliverdi ve "Sizi burada oturtan nedir?" diye sordu. "Bizi evlerimizden açlık çıkardı. Seni hakla gönderen Allah'a yemin ederiz" dediler. [ Sonra ravi, Halef b. Halîfe'nin hadisi gibi rivayette bulundu.]
Açıklama: Yukarıdaki hadiste işaret edilen Halef b. Halîfe'nin hadisi şudur: Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Halef b. Halîfe, ona Yezid b. Keysân, ona Ebu Hâzım, ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) bir gün veya bir gece (dışarı) çıktı. Ve Ebu Bekir ile Ömer'e rastladı. "Sizi bu saatte evlerinizden çıkaran nedir?" diye sordu. Onlar "Açlık ey Allah'ın Rasulü!" dediler. Rasulullah (sav) "Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki beni de sizi çıkaran çıkarmıştır. Kalkın!" dedi. (Ebu Bekir ve Ömer) hemen onunla (sav) birlikte kalktılar ve Ensâr'dan bir zâtın evine vardılar. Ensâr'dan olan kişi, evinde yoktu. Adamın hanımı Rasulullah'ı (sav) görünce "Hoş geldiniz, safa geldiniz!" dedi. Rasulullah (sav) kadına "Fülan nerede?" diye sordu. Kadın "Bize tatlı su getirmeye gitti" dedi. O anda Ensârî adam, geldi. Ve Rasulullah (sav) ile iki arkadaşını gördü. Sonra "Allah'a hamd olsun bugün benden misafirleri daha şerefli olan kimse yoktur" dedi. Hemen gidip onlara bir hurma salkımı getirdi, içinde koruk, kuru ve olgun hurmalar da vardı. "Bundan buyurun!" dedi ve bıçağı aldı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) adama "Sakın sağmal koyuna dokunma!" buyurdu. Fakat adam, onlar için koyunu kesti. Onlar da koyundan, hurma salkımından yediler, içtiler. Yemeğe doyup, suya kandıkları vakit Rasulullah (sav), Ebu Bekir ile Ömer'e "Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki kıyamet gününde bu nimetlerden sorguya çekileceksiniz! Sizi evlerinizden açlık çıkardı ve sonra şu nimetlere kavuşmadan (evlerinize) dönmediniz." buyurdular.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Halef b. Halîfe, ona Yezîd b. Keysân, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir gün veya bir gece dışarı çıkmış, Ebu Bekir ve Ömer ile karşılaşmıştı. Onlara "Bu saatte neden dışarı çıktınız?" diye sordu. "Açlıktan, ey Allah'ın Rasulü!" dediler. "Nefsim kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki ben de sizin gibi açlıktan dışarı çıktım. Haydi kalkın gelin" buyurdu. Hemen Onunla (sav) birlikte kalktılar. Hz. Peygamber (sav) Ensâr’dan birinin evine geldi. Ancak o kişi evde yoktu. Evin hanımı Hz. Peygamber'i (sav) görünce "Hoş geldiniz" dedi. Rasulullah (sav) ona "Falanca nerede?" diye sordu. Kadın "Bize biraz tatlı su getirmeye gitti" dedi. Sonra Ensâr’dan olan sahabî geldi, Rasulullah'a (sav) ve yanındaki iki dostuna baktı. "Elhamdülillah! Bugün benden misafirleri daha şerefli olan kimse yoktur" dedi. Hemen gidip bir hurma salkımı getirdi. İçinde koruk, kuru ve olgun hurmalar vardı. "Buyurun, bundan yeyin" dedi ve bıçağı aldı. Rasulullah (sav) ona "Sakın sağmal koyuna dokunma" dedi. Ama adam koyunu onlar için kesti. Hem koyundan hem hurma salkımından yediler, içtiler. Doyup suya kandıklarında Rasulullah (sav), Ebu Bekir ve Ömer'e şöyle dedi: "Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki kıyamet günü bu nimetten sorulacaksınız. Gece açlıktan evden çıktınız ama işte bu nimeti yeyip evinize dönüyorsunuz."
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû Bekir b. İshak el-Fakîh, ona İsmail b. Kuteybe, ona Yahya b. Yahya, ona Abdülaziz b. Ebî Hâzim, ona babası, ona Yezîd b. Rûmân, ona da Urve’nin rivayet ettiğine göre; Hz. Âişe (ra) kendisine şöyle demişti: “- Vallahi, ey ablamın oğlu; bizler bir hilâli görür, sonra bir hilâli daha ve bir hilâli daha -yani iki ayda üç hilâl- görürdük de (pişirilecek bir şey olmadığı için) Rasûlullah’ın (sav) evlerinde ateş yakılmazdı.” Urve; “- Teyzeciğim, nasıl yaşardınız?” diye sorunca Hz. Âişe (ra) şu cevabı verir: “- İki siyah şeyle, hurma ve su ile. Ancak Rasûlullah’ın (sav) Ensâr’dan komşuları vardı; onların sağmal develeri olurdu ve Rasûlullah’a (sav) süt gönderirler, O da bize içirirdi.” Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Abdülaziz b. Abdullah vasıtasıyla İbn Ebî Hâzim’den, Müslim deYahya b. Yahya’dan rivayet etmiştir.