118 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Sa’îd, ona Leys, ona Yezîd b. Ebu Habib, ona Ebü’l-Hayr Ukbe b. Âmir’in (ra) şöyle anlattığını rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) bana sahâbîleri arasında taksim etmem için bir takım kurbanlık koyunlar verdi. (Taksimden sonra) geriye bir yaşında bir çebiç (bir yaşına ulaşmayan keçiden doğan; oğlak) kalmıştı. Bu durumu Hz. Peygamber’e söyledim O da bana: 'Onu da sen kurban et.' dedi."
Açıklama: Rivayetten anlaşılan bir yaşına ulaşmayan fakat anası boyuna ulaşan çebiç (bir yaşına henüz ulaşmamış keçiden doğan yavrunun;oğlağın) kurban edilebileceği anlaşılmaktadır. Çebiç'in kurban edildiği yerde Nesâî'nin de naklettiği üzere bkz. Nesâî, Ebû Abdurrahmân Ahmed b. Şuayb, el-Müctebî mine's-sünen, thk. Abdullah Ebû Gudde (Haleb: Meketebetü'l-matbuati'l-İslamiyye, 1406/1982),7/219 koyundan doğan toklunun (koyundan doğan bir yaşına ulaşmamı kuzunun) kesilmesi daha uygun olur. bkz. Kastallanî, Ahmed b. Muhammed b. Ebî Bekr Abdilmelik, İrşadü's-sârî li şerhi sahihi Buhârî, Mısır: Mektebetü'l-Kübrâ el-Emiriyye, 1323),4/291.
Bize Kuteybe b. Said ile Osman b. Ebu Şeybe –Kutebe ile Osman'ın rivayette kullandıkları lafızlar birbirine yakındır- bu ikisine Cerîr, ona el-A’meş, ona Ebu Vâil, Ebu Mes’ud el-Ensârî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Ensardan Ebu Şuayb adında bir adam vardı. Bu zatın kasap bir kölesi vardı. Ebu Şuayb Rasul-i Ekrem’i (sav) görerek yüzünden aç olduğunu anladı ve kölesine 'Vah sana! Bize beş kişilik yemek yap, çünkü ben beş kişiden biri olarak Peygamber’i (sav) davet etmek istiyorum' dedi. O da yaptı. Sonra Peygamber’e (sav) geldi ve onu beş kişiden biri olarak davet etti. Bunların arkasına bir adam takıldı. Kapıya vardığında Peygamber (sav) "Bu zat bizim arkamızdan geldi. İstersen ona izin verirsin, dilersen geri döner" dedi. Ebu Şuayb 'Hayır! Bilakis ona izin veriyorum ya Rasulallah!' dedi.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Muhammed -b. Ziyâd-, ona Ebu Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Birinize hizmetçisi yemek getirdiği zaman eğer onu yanına oturtup yediremeyecekse (hiç olmazsa) ona bir iki yemelik veya bir iki lokmalık yemek versin. Çünkü yemeği pişirirken sıcaklığa ve zahmete o hizmetçi katlanmıştır."
Bize Kuteybe, ona Abdulaziz, ona Ebu Hazım, ona da Sehl b. Sa'd (ra) şunu rivayet etti: "Rasulullah'a (sav) bir bardak (içecek) getirilmiş ve o da bundan içmişti. Allah Rasulu'nün solunda yaşlılar, sağında ise orada bulunanların en küçüğü olan bir çocuk vardı. Rasulullah, çocuğa: 'Ey delikanlı! Kalan içeceği yaşlılara vermeme izin verir misin?' deyince çocuk: 'Yâ Rasulallah! Sen'den bana gelen bir payda kimseyi kendime tercih etmem' dedi. Bunun üzerine Rasulullah, kalan içeceği çocuğa verdi."
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) için evimizde beslediğimiz bir koyunun sütü sağılmıştı. Süte evdeki kuyudan biraz su katılarak sütün bulunduğu kap, Hz. Peygamber'e (sav) verildi. O (sav) biraz içti, bitirdikten sonra kabı ağzından uzaklaştırdı. (Hz. Peygamber'in) Solunda Ebu Bekir, sağında ise bir bedevi oturuyordu. Hz. Ömer, tası önce bedeviye vermesinden endişelenip "Ey Allah’ın Rasulü, kabı Ebu Bekir'e ver!" dedi. Ama Hz. Peygamber (sav) sütü sağ tarafındaki bedeviye verdi ve "Sağdan sağdan sıra ile (devam et)!" buyurdu.
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona da Enes b. Mâlik'in (ra) rivayet ettiğine göre o (Enes b. Mâlik), Rasulullah'ı (sav) süt içerken görmüştü. (Enes şöyle anlatmaya devam etti) "Eve gelip onun için koyun sağdım. Süte biraz kuyu suyu ekledim. Rasulullah (sav) süt kabını eline alıp içti. Sol tarafında Ebu Bekir, sağ tarafında bir bedevi vardı. Kalan sütü bedeviye verdi ve 'Süt kabını sağdan, sağdan dolaştır' buyurdu."
Bize Ebu'l-Muğîre, ona Evzâî, ona Zührî, ona Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) süt içmişti. Sol yanında Ebu Bekir, sağ yanında bir bedevî vardı. (Kendisinin içtiği) sütün kalanını bedeviye verdi ve "Sağdan, sağdan sırayla verin" buyurdu.