حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ أَنَّهُ قَالَ قَسَمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَقْبِيَةً وَلَمْ يُعْطِ مَخْرَمَةَ شَيْئًا فَقَالَ مَخْرَمَةُ يَا بُنَىَّ انْطَلِقْ بِنَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَانْطَلَقْتُ مَعَهُ قَالَ ادْخُلْ فَادْعُهُ لِى. قَالَ فَدَعَوْتُهُ لَهُ فَخَرَجَ إِلَيْهِ وَعَلَيْهِ قَبَاءٌ مِنْهَا فَقَالَ
"خَبَأْتُ هَذَا لَكَ." قَالَ فَنَظَرَ إِلَيْهِ فَقَالَ
"رَضِىَ مَخْرَمَةُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4243, M002431
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ أَنَّهُ قَالَ قَسَمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَقْبِيَةً وَلَمْ يُعْطِ مَخْرَمَةَ شَيْئًا فَقَالَ مَخْرَمَةُ يَا بُنَىَّ انْطَلِقْ بِنَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَانْطَلَقْتُ مَعَهُ قَالَ ادْخُلْ فَادْعُهُ لِى. قَالَ فَدَعَوْتُهُ لَهُ فَخَرَجَ إِلَيْهِ وَعَلَيْهِ قَبَاءٌ مِنْهَا فَقَالَ
"خَبَأْتُ هَذَا لَكَ." قَالَ فَنَظَرَ إِلَيْهِ فَقَالَ
"رَضِىَ مَخْرَمَةُ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Misver b. Mahreme şöyle demiş: Rasulullah (sav) (ashabına) bir takım kaftanlar taksim etti de Mahreme'ye bir şey vermedi. Bunun üzerine Mahreme (bana); yavrucuğum! Haydi seninle Rasulullah'a (sav) gidelim dedi. Ben de onunla gittim. (Babam); gir de Rasulullah'ı (sav) bana çağır dedi. Ben de çağırdım. Rasulullah (sav), üzerinde dağıttığı kaftanlardan biri olduğu hâlde babamın yanına çıktı ve "bunu senin için sakladım" buyurdu. Babam kaftana baktı. Rasulullah da (sav); "Mahreme razı oldu" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2431, /407
Senetler:
()
Konular:
Giyim–Kuşam
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
حَدَّثَنَا أَبُو الْخَطَّابِ زِيَادُ بْنُ يَحْيَى الْحَسَّانِىُّ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ وَرْدَانَ أَبُو صَالِحٍ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ السَّخْتِيَانِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ قَالَ قَدِمَتْ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَقْبِيَةٌ فَقَالَ لِى أَبِى مَخْرَمَةُ انْطَلِقْ بِنَا إِلَيْهِ عَسَى أَنْ يُعْطِيَنَا مِنْهَا شَيْئًا. قَالَ فَقَامَ أَبِى عَلَى الْبَابِ فَتَكَلَّمَ فَعَرَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم صَوْتَهُ فَخَرَجَ وَمَعَهُ قَبَاءٌ وَهُوَ يُرِيهِ مَحَاسِنَهُ وَهُوَ يَقُولُ
"خَبَأْتُ هَذَا لَكَ خَبَأْتُ هَذَا لَكَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4246, M002432
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْخَطَّابِ زِيَادُ بْنُ يَحْيَى الْحَسَّانِىُّ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ وَرْدَانَ أَبُو صَالِحٍ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ السَّخْتِيَانِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ قَالَ قَدِمَتْ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَقْبِيَةٌ فَقَالَ لِى أَبِى مَخْرَمَةُ انْطَلِقْ بِنَا إِلَيْهِ عَسَى أَنْ يُعْطِيَنَا مِنْهَا شَيْئًا. قَالَ فَقَامَ أَبِى عَلَى الْبَابِ فَتَكَلَّمَ فَعَرَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم صَوْتَهُ فَخَرَجَ وَمَعَهُ قَبَاءٌ وَهُوَ يُرِيهِ مَحَاسِنَهُ وَهُوَ يَقُولُ
"خَبَأْتُ هَذَا لَكَ خَبَأْتُ هَذَا لَكَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Hattab Ziyad b. Yahya el-Hassan, ona Ebu Salih Hatim b. Verdan, ona Eyyüb Sahtiyânı, ona Abdullah b. Ebu Müleyke, ona Misver b. Mahreme şöyle demiş: Peygamber'e (sav) birtakım kaftanlar geldi. Bunun Üzerine babam Mahreme bana; haydi seninle Peygamber'e (sav) gidelim. Belki bize onlardan bir şey verir dedi. (Gittik.) Babam kapıda durarak konuştu. Peygamber (sav) onun sesini tanıyarak beraberinde bir kaftan olduğu hâlde (yanımıza) çıktı. Babama hem kaftanın güzelliklerini gösteriyor hem de "bunu senin için sakladım; bunu senin için sakladım" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2432, /407
Senetler:
1. Misver b. Mahreme el-Kuraşi (Misver b. Mahreme b. Nevfel b. Üheyb b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Salih Hatim b. Verdan es-Sa'dî (Hatim b. Verdan b. Mihran)
5. Ebu Hattab Ziyad b. Yahya el-Basrî (Ziyad b. Yahya b. Ziyad b. Hassan)
Konular:
Giyim–Kuşam
İNSANLAR ARASI SEVGİ VE SAYGI
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4247, M002433
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - وَهُوَ ابْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ - حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى عَامِرُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ سَعْدٍ أَنَّهُ أَعْطَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَهْطًا وَأَنَا جَالِسٌ فِيهِمْ قَالَ فَتَرَكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْهُمْ رَجُلاً لَمْ يُعْطِهِ وَهُوَ أَعْجَبُهُمْ إِلَىَّ فَقُمْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَارَرْتُهُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ وَاللَّهِ إِنِّى لأَرَاهُ مُؤْمِنًا. قَالَ
"أَوْ مُسْلِمًا." فَسَكَتُّ قَلِيلاً ثُمَّ غَلَبَنِى مَا أَعْلَمُ مِنْهُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ فَوَاللَّهِ إِنِّى لأَرَاهُ مُؤْمِنًا. قَالَ
"أَوْ مُسْلِمًا." فَسَكَتُّ قَلِيلاً ثُمَّ غَلَبَنِى مَا أَعْلَمُ مِنْهُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ فَوَاللَّهِ إِنِّى لأَرَاهُ مُؤْمِنًا. قَالَ "أَوْ مُسْلِمًا." قَالَ "إِنِّى لأُعْطِى الرَّجُلَ. وَغَيْرُهُ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْهُ خَشْيَةَ أَنْ يُكَبَّ فِى النَّارِ عَلَى وَجْهِهِ."
[وَفِى حَدِيثِ الْحُلْوَانِىِّ تَكْرَارُ الْقَوْلِ مَرَّتَيْنِ.]
Tercemesi:
Bize Hasen b. Ali el-Hulvânî ve Abd b. Humeyd o ikisine Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona babası, ona Salih, ona İbn Şihab, ona Amir b. Sa'd, ona babası Sa'd şöyle haber verdi ki, şöyle demiş: Rasulullah (sav), ben de aralarında oturduğum hâlde (müellefe-i kulûb'dan) birkaç kişiye atıyye verdi. Yalnız onlardan bir adama hiçbir şey vermedi. Hâlbuki içlerinde, benim en beğendiğim o idi. Bunun üzerine ben kalkarak Rasulullah'ın (sav) yanına gittim ve kendisiyle gizlice konuştum; dedim ki: Ya Rasulullah! Filana niçin vermedin? Vallahi ben, onu sağlam bir mü'min görüyorum. Rasulullah (sav); yahut Müslim" dedi. Ben biraz sustum. Sonra yine o adamın bildiğim hâli yine bana galebe çalarak; ya Rasulullah filana niçin bir şey vermedin? Vallahi ben onu sağlam bir mü'min görüyorum dedim. Rasulullah (sav) (tekrar); "yahut Müslim" buyurdu. Ben, yine biraz sustum. Sonra o adamın bildiğim hâli bana (tekrar) galebe çalarak; ya Rasulullah! Filana niçin bir şey vermedin? Vallahi ben, onu sağlam mü'min görüyorum; dedim. Rasulullah (sav) (yine); "yahut Müslim" dedi ve şunu ilave etti:
"Ben yüzü üstü cehenneme atılır korkusuyla başkası bence daha makbul olduğu hâlde bazen bir kimseye dünyalık veririm."
[Hulvânî'nin hadisinde bu söz iki defa tekrarlanmıştır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2433, /407
Senetler:
()
Konular:
KTB, HEDİYELEŞMEK
Strateji, Müellefe-i Kulub
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4249, M002434
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ح
وَحَدَّثَنِيهِ زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَخِى ابْنِ شِهَابٍ ح
وَحَدَّثَنَاهُ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ كُلُّهُمْ عَنِ الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ عَلَى مَعْنَى حَدِيثِ صَالِحٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ.
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan; (T)
Bize Züheyr b. Harb, ona Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab'ın kardeşinin oğlu (Muhammed b. Abdullah), ona İbn Şihab; (T)
Bize İshak b. İbrahim ve Abd b. Humeyd, o ikisine Abdürezzak, ona Mamer, onlara da ez-Zührî bu isnadla ve Salih'in ez-Zührî'den naklettiği hadisin manasına uygun bir şekilde rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2434, /408
Senetler:
()
Konular:
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4251, M002435
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ سَعْدٍ يُحَدِّثُ بِهَذَا الْحَدِيثِ - يَعْنِى حَدِيثَ الزُّهْرِىِّ الَّذِى ذَكَرْنَا - فَقَالَ فِى حَدِيثِهِ فَضَرَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ بَيْنَ عُنُقِى وَكَتِفِى ثُمَّ قَالَ
"أَقِتَالاً أَىْ سَعْدُ إِنِّى لأُعْطِى الرَّجُلَ."
Tercemesi:
Bize Hasen b. Ali el-Hulyanî, ona Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona babası, ona Salih, ona da İsmail b. Muhammed b. Sa'd naklen şöyle rivayet etti. Ben, Muhammed b. Sa'd'ı bu hadisi -yani Zührî'nin yukarıda zikrettiğimiz hadîsini- rivayet ederken dinledim; o şunu da söyledi: Bunun üzerine Rasulullah (sav) (mübarek) eli ile benim ensemle omuzum arasına vurdu. Sonra; "dövüşmek mi istiyorsun Ey Sa'd? Ben, adama veriyorum işte!" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2435, /408
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4255, M002437
Hadis:
حَدَّثَنَا حَسَنٌ الْحُلْوَانِىُّ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - وَهُوَ ابْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ - حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّهُ قَالَ لَمَّا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مَا أَفَاءَ مِنْ أَمْوَالِ هَوَازِنَ. وَاقْتَصَّ الْحَدِيثَ بِمِثْلِهِ غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ قَالَ أَنَسٌ
"فَلَمْ نَصْبِرْ. وَقَالَ فَأَمَّا أُنَاسٌ حَدِيثَةٌ أَسْنَانُهُمْ."
Tercemesi:
Bize Hasan Hulvânî ve Abd b. Humeyd, ona Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona babası, ona Salih, ona da İbn Şihab şöyle rivayet etti: Bana, Enes b. Malik rivayet etti. (Dedi ki): Allah, Rasulüne Hevâzin kabilesinin mallarından bol bol ganimet verdiği vakit. Ravi hadisi yukardaki gibi anlatmış yalnız burada şöyle demiş:
"Enes; biz sabretmedik dedi. Bir de amma yaşları genç birtakım insanlar dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2437, /408
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
VEFAKARLIK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4256, M002438
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَخِى ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَمِّهِ قَالَ أَخْبَرَنِى أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ. وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِمِثْلِهِ. إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ قَالَ أَنَسٌ قَالُوا نَصْبِرُ. كَرِوَايَةِ يُونُسَ عَنِ الزُّهْرِىِّ.
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona Yakub b. İbrahim, ona İbn Şihab'ın kardeşi oğlu, ona amcası şöyle rivayet etti; Bana Enes b. Malik haber verdi diyerek hadisi yukardaki gibi rivayet etmiş. Ancak o da "Enes (Dedi ki): Ensâr; sabrederiz dediler cümlesini Yunus'un Zührî'den rivayet ettiği gibi nakletmiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2438, /408
Senetler:
()
Konular:
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4258, M002439
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ قَتَادَةَ يُحَدِّثُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ جَمَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الأَنْصَارَ فَقَالَ
"أَفِيكُمْ أَحَدٌ مِنْ غَيْرِكُمْ." فَقَالُوا لاَ إِلاَّ ابْنُ أُخْتٍ لَنَا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ ابْنَ أُخْتِ الْقَوْمِ مِنْهُمْ." فَقَالَ "إِنَّ قُرَيْشًا حَدِيثُ عَهْدٍ بِجَاهِلِيَّةٍ وَمُصِيبَةٍ وَإِنِّى أَرَدْتُ أَنْ أَجْبُرَهُمْ وَأَتَأَلَّفَهُمْ أَمَا تَرْضَوْنَ أَنْ يَرْجِعَ النَّاسُ بِالدُّنْيَا وَتَرْجِعُونَ بِرَسُولِ اللَّهِ إِلَى بُيُوتِكُمْ لَوْ سَلَكَ النَّاسُ وَادِيًا وَسَلَكَ الأَنْصَارُ شِعْبًا لَسَلَكْتُ شِعْبَ الأَنْصَارِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr -hadisin lafzı Muhammed b. Müsennâya aittir-, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katade, ona da Enes b. Malik'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) (bir gün) Ensar'ı toplar; "içinizde sizden başka biri (yani Ensar'dan olmayan) var mı" diye sorar. Onlar da hayır. Kız kardeşimizin bir kızı hariç (hepimiz Ensar'danız) diye cevap verir. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "kız kardeşin kızı da o topluma ait bir bireydir" dedikten sonra şunları söyler:
"Kureyş mensupları, cahiliyeden ve musibetten yeni çıktılar. Bundan dolayı ben de onların ruh hallerini düzeltmek ve kalplerini kazanmak istedim. Başkaları (geçici) dünya malıyla evlerine dönerken siz Rasulullah ile dönmek istemez misiniz? (Şunu bilin ki) Bütün insanlar bir vadide yürüseler, Ensar da bir dağ yolunda yürüse ben onların gittiği yola giderim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2439, /409
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Ensar, Ensara kin beslemek
Strateji, Müellefe-i Kulub
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
VEFAKARLIK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4259, M002440
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ قَالَ لَمَّا فُتِحَتْ مَكَّةُ قَسَمَ الْغَنَائِمَ فِى قُرَيْشٍ فَقَالَتِ الأَنْصَارُ إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْعَجَبُ إِنَّ سُيُوفَنَا تَقْطُرُ مِنْ دِمَائِهِمْ وَإِنَّ غَنَائِمَنَا تُرَدُّ عَلَيْهِمْ. فَبَلَغَ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَمَعَهُمْ فَقَالَ
"مَا الَّذِى بَلَغَنِى عَنْكُمْ." قَالُوا هُوَ الَّذِى بَلَغَكَ. وَكَانُوا لاَ يَكْذِبُونَ. قَالَ
"أَمَا تَرْضَوْنَ أَنْ يَرْجِعَ النَّاسُ بِالدُّنْيَا إِلَى بُيُوتِهِمْ وَتَرْجِعُونَ بِرَسُولِ اللَّهِ إِلَى بُيُوتِكُمْ لَوْ سَلَكَ النَّاسُ وَادِيًا أَوْ شِعْبًا وَسَلَكَتِ الأَنْصَارُ وَادِيًا أَوْ شِعْبًا لَسَلَكْتُ وَادِىَ الأَنْصَارِ أَوْ شِعْبَ الأَنْصَارِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Velid, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ebu Teyyâh, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etti: Mekke fethedildiği zaman Rasulullah (sav) ganimetleri Kureyş'in arasında taksim etti. Bunun üzerine Ensâr; bu hakikaten şaşacak şey! Bizim kılıçlarımızdan Kureyş'in kanları damlıyor, ganimetlerimiz ise onlara iade olunuyor! dediler. Bu söz Rasulullah'ın (sav) kulağına varınca hemen onları topladı ve "sizden kulağıma gelen bu söz nedir?" diye sordu. Ensar; ne duydunsa odur dediler. Yalan söylemezlerdi. Rasulullah'ı (sav); "siz, başkalarının evlerine dünyalıkla dönmelerine, kendinizin de evlerinize Rasulullah ile dönmenize razı değil misiniz? Bütün insanlar bir vadiyi veya dağ yolunu tutsalar Ensar da bir vadiyi veya dağ yolunu tutsa, ben, mutlaka Ensâr'ın vadisini yahut Ensarın yolunu tutardım" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2440, /409
Senetler:
()
Konular:
Ensar, Ensara kin beslemek
Mal, mal - mülk hırsı
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4264, M002442
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ وَحَامِدُ بْنُ عُمَرَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالَ ابْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ حَدَّثَنِى السُّمَيْطُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ افْتَتَحْنَا مَكَّةَ ثُمَّ إِنَّا غَزَوْنَا حُنَيْنًا فَجَاءَ الْمُشْرِكُونَ بِأَحْسَنِ صُفُوفٍ رَأَيْتُ - قَالَ - فَصُفَّتِ الْخَيْلُ ثُمَّ صُفَّتِ الْمُقَاتِلَةُ ثُمَّ صُفَّتِ النِّسَاءُ مِنْ وَرَاءِ ذَلِكَ ثُمَّ صُفَّتِ الْغَنَمُ ثُمَّ صُفَّتِ النَّعَمُ - قَالَ - وَنَحْنُ بَشَرٌ كَثِيرٌ قَدْ بَلَغْنَا سِتَّةَ آلاَفٍ وَعَلَى مُجَنِّبَةِ خَيْلِنَا خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ - قَالَ - فَجَعَلَتْ خَيْلُنَا تَلْوِى خَلْفَ ظُهُورِنَا فَلَمْ نَلْبَثْ أَنِ انْكَشَفَتْ خَيْلُنَا وَفَرَّتِ الأَعْرَابُ وَمَنْ نَعْلَمُ مِنَ النَّاسِ - قَالَ - فَنَادَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا لَلْمُهَاجِرِينَ يَا لَلْمُهَاجِرِينَ." ثُمَّ قَالَ "يَا لَلأَنْصَارِ يَا لَلأَنْصَارِ." قَالَ قَالَ أَنَسٌ هَذَا حَدِيثُ عِمِّيَّةٍ. قَالَ قُلْنَا لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ - قَالَ - فَتَقَدَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - قَالَ - فَايْمُ اللَّهِ مَا أَتَيْنَاهُمْ حَتَّى هَزَمَهُمُ اللَّهُ - قَالَ - فَقَبَضْنَا ذَلِكَ الْمَالَ ثُمَّ انْطَلَقْنَا إِلَى الطَّائِفِ فَحَاصَرْنَاهُمْ أَرْبَعِينَ لَيْلَةً ثُمَّ رَجَعْنَا إِلَى مَكَّةَ فَنَزَلْنَا - قَالَ - فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُعْطِى الرَّجُلَ الْمِائَةَ مِنَ الإِبِلِ.
[ثُمَّ ذَكَرَ بَاقِىَ الْحَدِيثِ كَنَحْوِ حَدِيثِ قَتَادَةَ وَأَبِى التَّيَّاحِ وَهِشَامِ بْنِ زَيْدٍ.]
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, Hamid b. Ömer ve Muhammed b. Abdula'la, ona İbn Muaz, ona Mu'temir b. Süleyman, ona babası, ona Sümeyt, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiş: Mekke'yi fethettik, sonra Huneyn harbine gittik. Müşrikler (o zamana kadar) gördüğüm en güzel saflar hâlinde geldiler. (Evvelâ) süvariler saf olmuş, sonra piyadeler, sonra onların arkasına kadınlar, sonra koyunlar, daha sonra da develer saf olmuştu. Biz ise kalabalık insanlar halindeydik. Adedimiz altı bine baliğ oluyordu. Sağ cenahtaki süvarilerimizin başında Halid b. Velid bulunuyordu. Derken süvarilerimiz arkamıza doğru sarkmaya başladılar. Çok geçmeden süvarilerimiz dağıldılar. Bedevilerle tanıdığımız bir takım insanlar kaçtılar. Bunun üzerine Rasulullah'ı (sav); yetişin Ey Muhacirler! Yetişin Ey Muhacirler" diye nida etti. Sonra; "yetişin Ey Ensar! Yetişin Ey Ensar!" dedi. Enes demiş ki: Bizimkilerin hikâyesi budur. Biz; lebbeyk ya Rasulullah! dedik. Rasulullah (sav); "Allah'a yemin ederim ki, müşriklerin yanına gelir gelmez Allah onları bozguna uğrattı" dedi. Bu suretle (müşriklerin bıraktığı) bu malları ele geçirdik, sonra Taife giderek onları kırk gün muhasara ettir. Bilahara Mekke'ye dönerek, orada konakladık. Derken Rasulullah (sav) bazı kimselere yüzer deve ganimet vermeye başladı.
[Ravi hadisin geri kalan kısmım Katade, Ebu Teyyah ve Hişam b. Zeyd hadisleri gibi rivayet etti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2442, /409
Senetler:
()
Konular:
Ensar, Ensara kin beslemek
Hz. Peygamber, örnekliği
Siyer, Hz. Peygamber'in gazveleri
Siyer, Taif Seferi
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri