150 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: (Hudeybiye'de iken) bir an kendimi Rasulullah'ın (sav) yanında buldum. Bu arada ikindi namazı vakti olmuştu. Ancak (abdest almak için) yanımızda çok az su vardı. Bu su bir kabın içine boşaltıldı ve Rasulullah'a (sav) götürüldü. Rasulullah (sav) elini su kabının içine sokup parmaklarını açtı ve "Haydi abdest alacaklar gelsin. (Suda gördüğünüz) bereket Allah'tandır." buyurdu. Rasulullah'ın (sav) parmaklarının arasından suyun fışkırdığını görüyordum. Orada bulunanlar bu sudan hem abdest aldılar hem de içtiler. Suyun bereket olduğunu bildiğimden, ne kadar içtiğime hiç aldırış etmeden ben de kana kana içtim. Cabir böyle anlatırken ben (Salim b. Ebu Ca'd) ona "O gün kaç kişiydiniz?" diye sordum. "Bin dört yüz kişiydik." diye cevap verdi. Amr (b. Dinar) Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle burada zikredilen hadise mutabaat etmiştir. Husayn ve Amr b. Mürra, Salim'in Cabir'den rivayet ettiği hadiste, orada bulunanların bin beş yüz kişi olduğunu söylemiştir. Said b. Müseyyeb de Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle bu rivayete mutabaat etmiştir.
Açıklama: Buhari önce hadisin muttasıl tarikini vermiştir. Ardından verdiği aşağıdaki tarik ise muallaktır; Buhari ile Amr b. Mürra arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Küreyb ve İshâk b. İbrahim, onlara Ebu Muâviye, ona A’meş (aynı hadisi) bu isnad ile rivayet etmiştir. Ancak bu rivayet "إِذَا سَقَطَتْ لُقْمَةُ أَحَدِكُمْ" başlayıp sonuna sonuna kadar devam etmiştir. Diğer rivayetin başında yer alan "إِنَّ الشَّيْطَانَ يَحْضُرُ أَحَدَكُمْ" cümlesi bu rivayette yoktur.
Açıklama: Diğer hadisin metni için M005303 numaralı rivayete bakınız.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: (Hudeybiye'de iken) bir an kendimi Rasulullah'ın (sav) yanında buldum. Bu arada ikindi namazı vakti olmuştu. Ancak (abdest almak için) yanımızda çok az su vardı. Bu su bir kabın içine boşaltıldı ve Rasulullah'a (sav) götürüldü. Rasulullah (sav) elini su kabının içine sokup parmaklarını açtı ve "Haydi abdest alacaklar gelsin. (Suda gördüğünüz) bereket Allah'tandır." buyurdu. Rasulullah'ın (sav) parmaklarının arasından suyun fışkırdığını görüyordum. Orada bulunanlar bu sudan hem abdest aldılar hem de içtiler. Suyun bereket olduğunu bildiğimden, ne kadar içtiğime hiç aldırış etmeden ben de kana kana içtim. Cabir böyle anlatırken ben (Salim b. Ebu Ca'd) ona "O gün kaç kişiydiniz?" diye sordum. "Bin dört yüz kişiydik." diye cevap verdi. Amr (b. Dinar) Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle burada zikredilen hadise mutabaat etmiştir. Husayn ve Amr b. Mürra, Salim'in Cabir'den rivayet ettiği hadiste, orada bulunanların bin beş yüz kişi olduğunu söylemiştir. Said b. Müseyyeb de Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle bu rivayete mutabaat etmiştir.
Açıklama: Hadisin isnadı muttasıldır. Buhari muttasıl isnadın ardından, mütabi tarikleri de nakletmiştir. Bu mütabi tarikler muallaktır. Rivayette geçen mutabaat (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin ravisine, güvenilir başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin aynı veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden benzer lafızlarla rivayet edilmesi anlamına gelmektedir. Bk, Ali el-Kârî, Şerhu nuhbeti'l-fiker, s. 343-345.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: (Hudeybiye'de iken) bir an kendimi Rasulullah'ın (sav) yanında buldum. Bu arada ikindi namazı vakti olmuştu. Ancak (abdest almak için) yanımızda çok az su vardı. Bu su bir kabın içine boşaltıldı ve Rasulullah'a (sav) götürüldü. Rasulullah (sav) elini su kabının içine sokup parmaklarını açtı ve "Haydi abdest alacaklar gelsin. (Suda gördüğünüz) bereket Allah'tandır." buyurdu. Rasulullah'ın (sav) parmaklarının arasından suyun fışkırdığını görüyordum. Orada bulunanlar bu sudan hem abdest aldılar hem de içtiler. Suyun bereket olduğunu bildiğimden, ne kadar içtiğime hiç aldırış etmeden ben de kana kana içtim. Cabir böyle anlatırken ben (Salim b. Ebu Ca'd) ona "O gün kaç kişiydiniz?" diye sordum. "Bin dört yüz kişiydik." diye cevap verdi. Amr (b. Dinar) Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle burada zikredilen hadise mutabaat etmiştir. Husayn ve Amr b. Mürra, Salim'in Cabir'den rivayet ettiği hadiste, orada bulunanların bin beş yüz kişi olduğunu söylemiştir. Said b. Müseyyeb de Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle bu rivayete mutabaat etmiştir.
Açıklama: Hadis sahih, isnadı muttasıldır. Bununla birlikte mütabi olarak verilen tarikler muallaktır, Buhari ile Husayn b. Abdurrahman, Amr b. Mürra, Said b. el-Müseyyeb, Amr b. Dinar arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl, ona el-A’meş, ona Ebu Salih ve Ebu Süfyan, onlara da Câbir, parmakları yalama ilgili hadisi rivayet etti. Ebu Süfyan, Câbir’den, o da Hz. Peygamber'den (sav) bu iki rivayetin benzerini aktarmıştır.
Açıklama: İki rivayetin metinleri için M005303 ve M005304 numaralı hadislere bakınız.
Bize Kuteybe, ona Malik ona da İshak b. Abdullah b. Ebu Talha'nın rivayet ettiğine göre Enes şöyle demiştir: "Bir keresinde Hz. Peygamber'i (sav) gördüm, ikindi vakti gelmişti. İnsanlar abdest almak için su aradılar ama bulamadılar. Hz. Peygamber'e (sav) abdest alması için su getirildi, elini su kabının içine soktu ve oradakilere abdest almalarını söyledi. En son kişi de abdest alana kadar parmaklarının arasından suyun akmaya devam ettiğini gördüm."
Bana Muhammed b. Hâtim ve Ebu Bekir b. Nâfi el-Abdî, onlara Behz, ona Hammâd b. Seleme, ona Sâbit, ona da Enes şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), yemek yediği zaman üç parmağını yalardı. Enes’in nakline göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Birinizin lokması düştüğü zaman hemen (onu alsın ve) ona yapışanları temizleyip yesin. Lokmasını şeytana bırakmasın" buyurmuştur. Rasulullah (sav) (yemek yediğimizde) bize tabağın sıyrılmasını emreder ve "Siz yemeğin neresinde bereket olduğunu bilemezsiniz" derdi.