Giriş

Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Şube, ona Ebu Avn, ona da Cabir b. Semure'nin naklettiğine göre; "Ömer Sa'd'a namaza varıncaya kadar her hususta seni şikâyet ettiler dedi. Sa'd ise ben namazların ilk iki rekâtını uzun tutuyorum, son iki rekâtı kısa kesiyorum. Rasulullah'ın (sav) arkasında kıldığım namazı aynen kıldırıyorum diye cevap verdi. Bunun üzerine Ömer; zaten senden beklenen de budur yahut benim senden beklediğim budur dedi."


    Öneri Formu
3692 M001018 Müslim, Salât, 159

Bize Ebu Küreyb, ona İbn Bişr, ona Misar, ona Abdülmelik ve Ebu Avn, o ikisine Cabir b. Semure'nin rivayet ettiğine göre [Ömer, Sa'd'a "Namaza varıncaya kadar her hususta seni şikâyet ettiler dedi. Sa'd ise ben namazların ilk iki rekâtını uzun tutuyorum, son iki rekâtı kısa kesiyorum. Rasulullah'ın (sav) arkasında kıldığım namazı aynen kıldırıyorum diye cevap verdi. Bunun üzerine Ömer; zaten senden beklenen de budur yahut benim senden beklediğim budur dedi.] Sa'd ayrıca bana namazı bedeviler mi öğretecek ibaresini de ekledi.


    Öneri Formu
3693 M001019 Müslim, Salât, 160

Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katade, ona da Salim b. Ebu'l-Ca'd, Maden b. Ebu Talha'nın şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Ömer bir Cuma günü hutbeye çıktı ve bir konuşma yaptı. Hz. Peygamber'i (sav) ve Ebu Bekir'i andı. (Sonra şöyle devam etti: Rüyamda sanki) bir horozun beni üç kez gagaladığını görür gibi oldum. Ben bu rüyayı ecelimin geldiğinden başka bir şekilde yorumlamıyorum. Bir kısım insanlar benden yerime halife atamamı istiyorlar. Allah dinini, hilafetini ve Peygamberi ile gönderdiği şer'î hükümleri ve ahkâmını zayi edecek değildir. Eğer başıma bir şey gelecek olursa hilafet işi Peygamber'in (sav) vefat ederken kendilerinden razı olduğu altı kişilik şu grubun kendi aralarında istişareleri ile belirlenecektir. Ben kesinlikle biliyorum ki benden sonra bazı kimseler bu işe karşı geleceklerdir. Ben vaktiyle onları İslam üzere (teslim olmaları, fitne çıkarmamaları için) kendi ellerimle dövmüştüm. Eğer böyle yaparlarsa bunlar kâfir ve sapıklardır. Sonra ben, kendimden sonraya Kelâlenin (ölüp geride baba ya da oğul bırakmayan kimse) durumundan daha önemli bir mesele bırakmadığım kanaatindeyim. Rasulullah'a (sav) Kelâle konusunda müracaat ettiğim kadar başka hiçbir meselede müracaat etmedim. Rasulullah da (sav) cevap verirken başka hiçbir meselede bana bu kadar sert davranmadı. Hatta parmağı ile göğsümü dürterek bana; "Ömer! Nisâ suresinin sonundaki, yazın inen ayet sana yetmiyor mu?" buyurdu. Yaşarsam bu konudaki hükmü öyle bir belirleyeceğim ki Kur'an'ı okuyan da okumayan da onunla hüküm verebilecek. Sonra Ömer şöyle devam etti: Allah'ım! Şehirlerdeki valilerine Seni şahit tutarım. Zira ben onları adaletle davransınlar, insanlara dinlerini, Peygamber'in sünnetini öğretsinler, ganimeti aralarında güzelce pay etsinler, kendilerine zor gelen işleri bana havale etsinler diye bu göreve getirdim. Sonra siz ey insanlar! Bence nahoş olan iki bitkiyi, soğan ve sarımsağı yiyorsunuz. Rasul-i Ekrem'in (sav) mescitte bir kimseden bunların kokusunu aldığı zaman onun Baki mezarlığının oraya gönderilmesini emrettiğini gördüm. Her kim soğan sarımsak yerse onları pişirerek öldürsün (kokusunu etkisiz hale getirsin.)


    Öneri Formu
4452 M001258 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 78


Açıklama: Narh, Fiyat takdir edilmesi ve sınırlandırılması anlamında fıkıh terimidir. Normal piyasa şartlarında Hanefilere göre tahrimen mekruh, diğer mezheplere göre haramdır. Ancak piyasanın karaborsa gibi faaliyetlerle kontrol edilmesi halinde narhın cevazlığı konusunda görüşler bulunmaktadır.

    Öneri Formu
22565 D003451 Ebu Davud, Büyu' (icare), 49


Açıklama: Narh, Fiyat takdir edilmesi ve sınırlandırılması anlamında fıkıh terimidir. Normal piyasa şartlarında Hanefilere göre tahrimen mekruh, diğer mezheplere göre haramdır. Ancak piyasanın karaborsa gibi faaliyetlerle kontrol edilmesi halinde narhın cevazlığı konusunda görüşler bulunmaktadır.

    Öneri Formu
275033 D003451-2 Ebu Davud, Büyu' (icare), 49


Açıklama: Narh, Fiyat takdir edilmesi ve sınırlandırılması anlamında fıkıh terimidir. Normal piyasa şartlarında Hanefilere göre tahrimen mekruh, diğer mezheplere göre haramdır. Ancak piyasanın karaborsa gibi faaliyetlerle kontrol edilmesi halinde narhın cevazlığı konusunda görüşler bulunmaktadır.

    Öneri Formu
275034 D003451-3 Ebu Davud, Büyu' (icare), 49


Açıklama: İlgili kaynakta sened bulunmamaktadır.

    Öneri Formu


    Öneri Formu
3688 M001016 Müslim, Salât, 158


    Öneri Formu
3690 M001017 Müslim, Salât, 158


    Öneri Formu
18306 T001329 Tirmizi, Ahkam, 4