121 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Muhammed el-Halebî, ona Yahya b. el-Hâris eş-Şîrâzî, ona Züheyr b. Muhammed et-Temîmî, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Karanlık vakitlerde mescidlere yürüyerek gidenleri, kıyamet günü tam bir nur ile müjdeleyin!"
Bize Sâbit el-Bünânî'nin azatlı kölesi Mecze'e b. Süfyân b. Esid, ona Süleyman b. Davud es-Sâiğ, ona Sâbit el-Bünânî, ona da Enes b. Mâlik’ten rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Karanlık vakitlerde mescidlere yürüyerek gidenleri, kıyamet günü tam bir nur ile müjdele!"
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Vekî', ona İbn Ebu Zi'b, ona Abdurrahman b. Mihrân, ona Abdurrahman b. Sa'd, ona da Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Mescidden en uzak olanların (uzaklık derecesine göre) sevabı da daha büyüktür."
Bize Ebu Musa Muhammed b. el-Müsenna, ona Halid b. el-Haris, ona Humeyd, ona da Enes b. Mâlik şöyle demiştir: (Ensâr'dan) Benî Selime kabilesi, (Mescid-i Nebevî’ye uzak olan) evlerinden çıkarak mescidin yakınına gelmek istediler. Hz. Peygamber (sav), (Medine'yi muhafaza eden bu evleri tahliye ederek) Medine çevresini boş bırakmalarını arzu etmedi ve onlara: "Ey Benî Selime! Sizler, (mescide gelip giderken) attığınız adımlarınızın sevabını hesaba katmayacak mısınız?” buyurdu. Bunun üzerine onlar, (taşınmaktan vazgeçip) yerlerinde ikamet ettiler."
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî', ona İsrâil, ona Simâk, ona İkrime, ona da (Abdullah) İbn Abbas şöyle demiştir: Ensârın evleri mescidden (Mescid-i Nebevî’den) uzaktaydı. Yakına gelmek istediler. Bunun üzerine: "Ve biz, onların önden gönderdikleri herşeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz" (Yâsîn 36/12) ayeti nazil oldu. İbn Abbas demiştir ki: Onlar da (taşınmaktan vazgeçip evlerinde) kaldılar.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Şebâbe, ona İbn Ebu Zi'b, ona el-Makburî, ona Saîd b. Yesâr, ona da Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Gurbetteki adam aile efradının yanına döndüğü zaman kendisinin dönüşüyle onlar nasıl seviniyorlarsa, Allah da mescidleri namaz ve zikir için vatan edinen (buralara devamlı giden) her müslüman adam (ın bu hali) için sevinir."
Bize Ahmed b. Saîd ed-Derâmî, ona Nadr b. Şumeyl, ona Hammâd, ona Sabit, ona Ebu Eyyüb, ona da Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Biz, Rasulullah (sav) ile beraber akşam namazını kkıldık. Namazdan sonra bazıları evlerine döndü, bazıları ise (ibadete devam ederek) oturdu. Bir süre sonra Rasulullah (sav) kefes nefese kalmış bir şekilde ve diz kapakları açık vaziyette hızlıca geldi ve şöyle buyurdu: "Müjdeleyin! İşte Rabbiniz, göklerin kapılarından birini açtı ve meleklerine sizinle övünüyor. Diyor ki: 'Bakın kullarıma! Bir farz ibadeti eda ettiler ve bir diğerini bekliyorlar.'"
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona İsmail b. Ayyâş, ona Ümâre b. Gaziyye, ona Enes b. Malik, ona da Ömer b. el-Hattâb, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kim kırk gece mescitte cemaatla namaz kılar ve bu süre boyunca yatsı namazının ilk rekâtını kaçırmadan kılarsa, Allah ona bunun karşılığında cehennemden azat edilme (kurtuluş) yazacaktır."
Açıklama: Elbani bu "لاَ تَفُوتُهُ الرَّكْعَةُ الأُولَى مِنْ صَلاَةِ الْعِشَاءِ" lafzı dışında bu hadisin hasen olduğunu ifade etmiştir
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bir erkeğin (mescidde) cemaatla kıldığı namaz (ın sevabı, tek başına) evinde kıldığı ve çarşısında kıldığı namaz (ın sevabın) dan yirmi küsur derece fazladır."
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Şüphesiz biriniz mescide girdiği zaman, namaz onu alıkoyduğu müddetçe namazda (ymış gibi sevap kazanmış) olur. Ve sizden birisi namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, abdesti bozulmadığı ve kimseye eziyet etmediği müddetçe melekler: "Allah'ım! Onu bağışla. Allah'ım! Ona merhamet et. Allah'ım! Onun tevbesini kabul eyle' diyerek dua ve istiğfarda bulunurlar."