Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17861, İM001853
Hadis:
حَدَّثَنَا أَزْهَرُ بْنُ مَرْوَانَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنِ الْقَاسِمِ الشَّيْبَانِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى أَوْفَى قَالَ لَمَّا قَدِمَ مُعَاذٌ مِنَ الشَّامِ سَجَدَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا هَذَا يَا مُعَاذُ » . قَالَ أَتَيْتُ الشَّامَ فَوَافَقْتُهُمْ يَسْجُدُونَ لأَسَاقِفَتِهِمْ وَبَطَارِقَتِهِمْ فَوَدِدْتُ فِى نَفْسِى أَنْ نَفْعَلَ ذَلِكَ بِكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَلاَ تَفْعَلُوا فَإِنِّى لَوْ كُنْتُ آمِرًا أَحَدًا أَنْ يَسْجُدَ لِغَيْرِ اللَّهِ لأَمَرْتُ الْمَرْأَةَ أَنْ تَسْجُدَ لِزَوْجِهَا وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ تُؤَدِّى الْمَرْأَةُ حَقَّ رَبِّهَا حَتَّى تُؤَدِّىَ حَقَّ زَوْجِهَا وَلَوْ سَأَلَهَا نَفْسَهَا وَهِىَ عَلَى قَتَبٍ لَمْ تَمْنَعْهُ » .
Tercemesi:
Bize Ezher b. Mervan, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona el-Kâsım eş-Şeybanî, ona Abdullah b. Ebu Evfâ şöyle demiştir: Muâz (b. Cebel) (Şam'dan Medîne-i Münevvere’ye) geldiği zaman Peygamber'e (sav)secde etti. Efendimiz (onun bu hareketini red etmek üzere):
"Bu ne Yâ Muâz?" buyurdu. Muâz: Ben Şam'a vardım, onların, reislerine ve emirlerine secde ettiklerine rastladım. Bu (secde) işini zatınıza yapmamızı içimden arzuladım, diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav):
"Sakın (böyle bir şey) yapmayın. Çünkü eğer ben Allah'tan başkasına secde etmeyi herhangi bir kimseye emir etmeyi caiz görseydim, karının kendi kocasına secde etmesini emrederdim. Muhammed'in nefsi (kudret) elinde olan (Allah)'a yemin ederim ki kadın, kocasının hakkını ödeyinceye kadar, Rabbinin hakkını ödemiş olmaz ve eğer kadın deve (sırtındaki) semer üzerinde (binmiş) iken kocası kendisini (cinsi münasebet için) istemiş olsa kadın kocasına mani olamaz."
Açıklama:
Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Nikah 4, /297
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Kasım b. Avf eş-Şeybani (Kasım b. Avf)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Füreyh Ezher b. Mervan er-Rakkaşî (Ezher b. Mervan)
Konular:
Kadın, hak ve sorumlulukları
Kadın, kocasına itaat etmesi
Secde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5886, B000900
Hadis:
حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ كَانَتِ امْرَأَةٌ لِعُمَرَ تَشْهَدُ صَلاَةَ الصُّبْحِ وَالْعِشَاءِ فِى الْجَمَاعَةِ فِى الْمَسْجِدِ ، فَقِيلَ لَهَا لِمَ تَخْرُجِينَ وَقَدْ تَعْلَمِينَ أَنَّ عُمَرَ يَكْرَهُ ذَلِكَ وَيَغَارُ قَالَتْ وَمَا يَمْنَعُهُ أَنْ يَنْهَانِى قَالَ يَمْنَعُهُ قَوْلُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَمْنَعُوا إِمَاءَ اللَّهِ مَسَاجِدَ اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bize Yusuf b. Musa, ona Ebu Üsame, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Ömer'in bir eşi vardı. Sabah ve yatsı namazlarını her gün mescitte cemaatle kılardı. O kadına: 'Ömer'in bunu istemediğini ve kıskandığını bilirken neden mescide çıkıyorsun?' denildi. Kadın da: 'Beni engellemesinden Ömer'i men eden şey nedir?' dedi. Soran kimse de: Rasulullah'ın (sav) "Allah'ın kadın kullarının, Allah'ın mescitlerine gelmesini engellemeyiniz" sözüdür, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cumua 13, 1/366
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Yakub Yusuf b. Musa er-Râzi (Yusuf b. Musa b. Râşid b. Bilal)
Konular:
Kadın, hak ve sorumlulukları
Kadın, mescitte namaz kılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17863, İM001854
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ أَبِى نَصْرٍ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مُسَاوِرٍ الْحِمْيَرِىِّ عَنْ أُمِّهِ قَالَتْ سَمِعْتُ أُمَّ سَلَمَةَ تَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « أَيُّمَا امْرَأَةٍ مَاتَتْ وَزَوْجُهَا عَنْهَا رَاضٍ دَخَلَتِ الْجَنَّةَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl, ona Ebu Nasr Abdullah b. Abdurrahman, ona Müsavir el-Hımyerî, ona annesi, ona da Ümmü Seleme şöyle demiştir: Ben, Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim:
"Kocası kendisinden razı olduğu halde hangi (mü’mine) kadın ölürse Cennet'e girer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Nikah 4, /297
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Ümmü Müsavir el-Himyeriyye (Ümmü Müsavir)
3. Ebu Nasr Abdullah b. Abdurrahman ed-Dabi (Abdullah b. Abdurrahman ed-Dabi)
3. Müsavir el-Himyerî (Müsavir)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Kadın, hak ve sorumlulukları
Kadın, kocasına itaat etmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17868, İM001857
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا صَدَقَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى الْعَاتِكَةِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ « مَا اسْتَفَادَ الْمُؤْمِنُ بَعْدَ تَقْوَى اللَّهِ خَيْرًا لَهُ مِنْ زَوْجَةٍ صَالِحَةٍ إِنْ أَمَرَهَا أَطَاعَتْهُ وَإِنْ نَظَرَ إِلَيْهَا سَرَّتْهُ وَإِنْ أَقْسَمَ عَلَيْهَا أَبَرَّتْهُ وَإِنْ غَابَ عَنْهَا نَصَحَتْهُ فِى نَفْسِهَا وَمَالِهِ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Osman b. Ebu'l Âtika, ona Alî b. Yezid, ona el-Kasım, ona Ebu Ümâme'den rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyuruyordu, demiştir:
"Mümin, Allah'tan korkmak (meziyetin) dan sonra sâliha bir kandan daha hayırlı hiçbir yararlı şey elde etmiş olamaz. (Çünkü) kendisi, ona (neyi) emrederse, emrine itaat eder. Ona bakarsa, o kendisini ferahlandırır. Karısı (nın bir şey yapması veya yapmaması) üzerine yemin ederse, karısı (ona uymakla) kendisinin yeminini yerine getirir. Karısının yanında olmazsa, karısı kendi namusu ve onun malı (nı korumak) hususunda dürüst ve samimî davranır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Nikah 5, /298
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
3. Ebu Abdulmelik Ali b. Yezid el-Elhânî (Ali b. Yezid b. Ebî Hilal)
4. Ebu Hafs Osman b. Süleyman el-Ezdî (Osman b. Süleyman)
5. Ebu Abbas Sadaka b. Halid el-Kuraşî (Sadaka b. Halid)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Kadın, değeri ve konumu
Kadın, hak ve sorumlulukları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7675, B001052
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ قَالَ انْخَسَفَتِ الشَّمْسُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً نَحْوًا مِنْ قِرَاءَةِ سُورَةِ الْبَقَرَةِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، ثُمَّ رَفَعَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ سَجَدَ ، ثُمَّ قَامَ قِيَامًا طَوِيلاً وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَفَعَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ سَجَدَ ، ثُمَّ انْصَرَفَ وَقَدْ تَجَلَّتِ الشَّمْسُ ، فَقَالَ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ آيَتَانِ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ ، لاَ يَخْسِفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ ، فَإِذَا رَأَيْتُمْ ذَلِكَ فَاذْكُرُوا اللَّهَ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ ، رَأَيْنَاكَ تَنَاوَلْتَ شَيْئًا فِى مَقَامِكَ ، ثُمَّ رَأَيْنَاكَ كَعْكَعْتَ . قَالَ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى رَأَيْتُ الْجَنَّةَ ، فَتَنَاوَلْتُ عُنْقُودًا ، وَلَوْ أَصَبْتُهُ لأَكَلْتُمْ مِنْهُ مَا بَقِيَتِ الدُّنْيَا ، وَأُرِيتُ النَّارَ ، فَلَمْ أَرَ مَنْظَرًا كَالْيَوْمِ قَطُّ أَفْظَعَ ، وَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا النِّسَاءَ » . قَالُوا بِمَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « بِكُفْرِهِنَّ » . قِيلَ يَكْفُرْنَ بِاللَّهِ قَالَ « يَكْفُرْنَ الْعَشِيرَ ، وَيَكْفُرْنَ الإِحْسَانَ ، لَوْ أَحْسَنْتَ إِلَى إِحْدَاهُنَّ الدَّهْرَ كُلَّهُ ، ثُمَّ رَأَتْ مِنْكَ شَيْئًا قَالَتْ مَا رَأَيْتُ مِنْكَ خَيْرًا قَطُّ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar, ona da Abdullah b. Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) zamanında güneş tutuldu ve Allah Rasulü (sav) şöyle namaz kıldırdı: Namaza durdu ve yaklaşık Bakara Suresi'ni okuyacak kadar uzun bir kıyam yaptı. Sonra uzun bir rükû yaptı. Sonra rukûdan kalkıp ilk kıyamından daha kısa bir kıyam yaptı. Sonra ilk rukûdan daha kısa ama uzunca bir rükû daha yaptı. Sonra secdeye vardı. Daha sonra uzun bir kıyam daha yaptı ve bu kıyam, ilk kıyamdan daha kısa oldu. Sonra ilk rukûdan daha kısa ama yine de uzun bir rükû yaptı. Sonra bu rukûdan yükselip yine ilk kıyamdan daha kısa ama yine de uzunca bir kıyam daha yaptı. Sonra uzun bir rükû daha yaptı. Bu rükûsu ilk rukû daha kısa sürdü. Sonra secde yaptı. (Secdelerden) sonra güneş açıldı ve namazı da bitirmişti. Ardından hutbede şöyle buyurdu: "Şübhesiz ki güneş ile ay Allah'in ayetlerinden iki ayettir. Bunlar hiçbir kimsenin ölümü ve de hayatı sebebiyle tutulmaz. Siz tutulmayı gördüğünüzde hemen Allah'ı zikrediniz" buyurdu.
Sahabiler: Ey Allah'ın Rasulü! Biz seni namazdayken bir şeye elini uzattığını gördük. Sonra namazda irkilip geri geri geldiğini gördük, dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Şüphesiz ben cenneti gördüm de elimle bir salkıma uzandım. Eğer o salkımı alabilseydim, dünya döndükçe ondan yerdiniz. Sonra da bana Cehennem gösterildi. Ömrümde bugün gördüğüm kadar kötü bir manzara görmemiştim. Cehennemin ehlinin çoğunu da kadınların oluşturduğunu gördüm" buyurdu.
Sahabiler: Ey Allah'ın Rasulü! Neden? diye sordular. Rasulullah (sav): "Küfürleri sebebiyle" buyurdu. Allah'a iman etmiyorlar mı? dediler. Rasulullah (sav): "Kocalarına karşı nimete nankörlük ederler. İyiliğe karşı küfür ederler. Onlardan birine ömür boyu iyilik etsen sonra senden (hoşlanmadığı) bir şey görse: Senden hiçbir hayır görmedim ki, der" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 9, 1/397
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Doğa Tasavvuru, Tabiat hadiseleri karşısında gösterilen tavır
Kadın, hak ve sorumlulukları
Namaz, Kusûf namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9323, B001197
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ سَمِعْتُ قَزَعَةَ مَوْلَى زِيَادٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ - رضى الله عنه - يُحَدِّثُ بِأَرْبَعٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَعْجَبْنَنِى وَآنَقْنَنِى قَالَ « لاَ تُسَافِرِ الْمَرْأَةُ يَوْمَيْنِ إِلاَّ مَعَهَا زَوْجُهَا أَوْ ذُو مَحْرَمٍ . وَلاَ صَوْمَ فِى يَوْمَيْنِ الْفِطْرِ وَالأَضْحَى ، وَلاَ صَلاَةَ بَعْدَ صَلاَتَيْنِ بَعْدَ الصُّبْحِ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ ، وَبَعْدَ الْعَصْرِ حَتَّى تَغْرُبَ ، وَلاَ تُشَدُّ الرِّحَالُ إِلاَّ إِلَى ثَلاَثَةِ مَسَاجِدَ مَسْجِدِ الْحَرَامِ وَمَسْجِدِ الأَقْصَى وَمَسْجِدِى » .
Tercemesi:
Bize Ebu Velid, ona Şu‘be, ona Abdülmelik, ona Ziyad’ın azatlısı Kaza‘a, ona da Ebu Said el-Hudri (ra), Peygamber’den (sav) hem beni hayrete düşüren, hem de sevindiren şu dört hususu buyurduğunu nakletti:
"Bir kadın beraberinde kocası ya da mahremi bulunmadıkça iki günlük bir mesafeye yolculuk yapmasın. Ramazan bayramı ve kurban bayramının iki gününde oruç tutulmaz. Sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar, ikindi namazından sonra da güneş batıncaya kadar namaz kılınmaz. Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim Mescidimden ibaret üç mescit dışındaki herhangi bir mescide gitmek üzere de (yolculuk kastıyla) yükler vurulmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fazlu's-Salât fî Mescid-i Mekke ve Medîne 6, 1/422
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
İbadethaneler, Mescid-i Aksa, saygınlığı
İbadethaneler, Mescid-i Haram, fazileti ve önemi
İbadethaneler, Mescid-i Nebi, fazileti ve önemi
Kadın, hak ve sorumlulukları
Kadın, yalnız yolculuğa çıkması
KTB, NAMAZ,
KTB, ORUÇ
Namaz, sabah ve ikindiden sonra nafile ibadet,
Oruç, Bayram, bayramlarda nafile oruç tutmak
Oruç, yasaklandığı günler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17858, İM001851
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ زَائِدَةَ عَنْ شَبِيبِ بْنِ غَرْقَدَةَ الْبَارِقِىِّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ عَمْرِو بْنِ الأَحْوَصِ حَدَّثَنِى أَبِى أَنَّهُ شَهِدَ حِجَّةَ الْوَدَاعِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَذَكَّرَ وَوَعَظَ ثُمَّ قَالَ « اسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ خَيْرًا فَإِنَّمَا هُنَّ عِنْدَكُمْ عَوَانٍ . لَيْسَ تَمْلِكُونَ مِنْهُنَّ شَيْئًا غَيْرَ ذَلِكَ إِلاَّ أَنْ يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍ فَإِنْ فَعَلْنَ فَاهْجُرُوهُنَّ فِى الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّ ضَرْبًا غَيْرَ مُبَرِّحٍ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلاَ تَبْغُوا عَلَيْهِنَّ سَبِيلاً إِنَّ لَكُمْ مِنْ نِسَائِكُمْ حَقًّا وَلِنِسَائِكُمْ عَلَيْكُمْ حَقًّا فَأَمَّا حَقُّكُمْ عَلَى نِسَائِكُمْ فَلاَ يُوطِئْنَ فُرُشَكُمْ مَنْ تَكْرَهُونَ وَلاَ يَأْذَنَّ فِى بُيُوتِكُمُ لِمَنْ تَكْرَهُونَ أَلاَ وَحَقُّهُنَّ عَلَيْكُمْ أَنْ تُحْسِنُوا إِلَيْهِنَّ فِى كِسْوَتِهِنَّ وَطَعَامِهِنَّ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona el-Hüseyn b. Alî, ona Zâide, ona Şebîb b. Garkade el-Bârikî, ona Süleyman b. Amr b. el-Ahvas, ona babası isnadıyla aktardığına göre, Süleyman b. Amr anlatıyor: "Babam Amr bana anlattığına göre kendisi veda haccında Allah'ın Resulüyle beraber bulunmuş ve Allah'ın Resulü (veda hutbesinde) Allah’a hamt ve sena ettikten sonra vaaz ve nasihat ederek şöyle buyurmuştur:
"(Ey insanlar!) Eşlerinize karşı iyi davranın. Çünkü onlar sizin yanınızda esirler (gibi kırılgandır.) Eşleriniz, (evlilik sorumluluklarını yerine getirmemek, kocanın haklarını ihlal etmek, onun şahsiyet ve vakarını zedeleyici tavırlar sergilemek veya iffet ve namusunu tehlikeye sürükleyebilecek durumlara meyletmek gibi) göz yumulamayacak kadar çirkin bir yanlış yapmadıkça, onlara karşı, iyi davranmaktan başka yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Eğer böylesi bir yanlış yapmışlarsa yataklarınızı ayırın, onları hafifçe dövün. Yola gelirlerse, onlara karşı başka bir davranış içine girmeyin. Sizin, hanımlarınızın üzerinde haklarınız olduğu gibi, hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin hanımlarınız üzerindeki hakkınız, hanımlarınızın, sizin hoşlanmadığınız hiç kimseyi evlerinize alıp konuşmamaları ve hoşlanmadığınız hiçbir kimsenin evlerinize girmesine izin vermemeleridir. Dikkat edin! Hanımlarınızın sizin üzerindeki hakkı onların giyim ve gıda ihtiyaçlarını güzelce karşılamanızdır"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Nikah 3, /297
Senetler:
1. Amr b. Ahvas el-Cüşemî (Amr b. Ahvas b. Cafer b. Kilâb)
2. Süleyman b. Amr el-Cüşemî (Süleyman b. Amr b. Ahvas)
3. Şebib b. Ğarkade es-Sülemî (Şebib b. Ğarkade)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Haklar, Hak ve Özgürlüklerin Sağlanması ve Korunması
Hutbe, Hz. Peygamber'in veda hutbesi
Kadın, hak ve sorumlulukları
Kavramlar, hak
Şiddet, Eziyet, kadını dövme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282859, M002165-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ جَمِيعًا عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ - قَالَ زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَازِمٍ - حَدَّثَنَا عَاصِمٌ عَنْ حَفْصَةَ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ لَمَّا نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ( يُبَايِعْنَكَ عَلَى أَنْ لاَ يُشْرِكْنَ بِاللَّهِ شَيْئًا ) ( وَلاَ يَعْصِينَكَ فِى مَعْرُوفٍ ) قَالَتْ كَانَ مِنْهُ النِّيَاحَةُ . قَالَتْ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِلاَّ آلَ فُلاَنٍ فَإِنَّهُمْ كَانُوا أَسْعَدُونِى فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَلاَ بُدَّ لِى مِنْ أَنْ أُسْعِدَهُمْ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِلاَّ آلَ فُلاَنٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe T Züheyr b. Harb T İshak b. İbrahim, onlara Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr), ona Asım el-Ahvel, ona da Hafsa'nın (bt. Sîrîn) rivayet göre Ümmü Atiyye (r. anhâ) şöyle demiştir:
"Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, başkasının çocuğunu sahiplenerek kocasına isnadda bulunmamak ve uygun olanı işlemekte sana karşı gelmemek şartıyla sana beyat etmek üzere geldikleri zaman, onları kabul et; onlara Allah'tan bağışlanma dile; doğrusu Allah, bağışlayandır, acıyandır.' (Mümtehine 60/12) ayeti nazil olunca Hz. Peygamber'in (sav) aldığı bey'at arasında ağıt yakma konusu da vardı. Kendisine dedim ki: 'Ya Rasulullah! Falan ailesine yapılacak ağıt hariç olsun. Onlar cahiliyye zamanında ağıt konusunda bana yardımcı olmuştu. Dolayısıyla benim de mutlaka onlara yardımcı olmam gerekir.' Bunun üzerine Rasulullah (sav); 'Falan ailesi hariç.' buyurdular."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2165, /363
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ümmü Hüzeyl Hafsa bt. Sirin (Hafsa bt. Sirin)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Biat, bağlılık bildirimi
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Kabilecilik, sahabe arasında
Kadın, cenazeyi takip etmemesi
Kadın, hak ve sorumlulukları
Kadın, Hz. Peygamber döneminde
Kadın, sosyal hayatta
Sahabe, Hz. Peygamber'e itirazları
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Sünnet, Cahiliyeden devam eden
Tokalaşma, Musafaha, , kadınlarla musafaha / tokalaşmak / el sıkışmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
157873, BS020570
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنْبَأَنَا الْحَسَنُ بْنُ سُفْيَانَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ التُّجِيبِىُّ أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ الْهَادِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُمَا عَنْ رَسْولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَنَّهُ قَالَ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ وَفِيهِ :« مَا رَأَيْتُ مِنْ نَاقِصَاتِ عَقْلٍ وَدِينٍ أَغْلَبَ لِذِى اللُّبِّ مِنْكُنَّ ». قَالَتْ : يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا نُقْصَانُ الْعَقْلِ وَالدِّينِ؟ قَالَ :« أَمَّا نُقْصَانُ الْعَقْلِ فَشَهَادَةُ امْرَأَتَيْنِ تَعْدِلُ شَهَادَةَ رَجُلٍ فَذَلِكَ نُقْصَانُ الْعَقْلِ وَتَمْكُثُ اللَّيَالِىَ مَا تُصَلِّى وَتُفْطِرُ فِى رَمَضَانَ فَهَذَا نُقْصَانُ الدِّينِ ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ رُمْحٍ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Şehâdât 20570, 20/448
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Rumh et-Tücibî (Muhammed b. Rumh b. Muhacir b. Muharrar)
6. Ebu Abbas Hasan b. Süfyan eş-Şeybanî (Hasan b. Süfyan b. Amir b. Abdulaziz)
7. Ebu Bekir Muhammed b. Abdullah er-Rîvencî (Muhammed b. Abdullah b. Kureyş)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Kadın, akıl ve dini eksik mi?
Kadın, hak ve sorumlulukları
Oruç, hayızlı kadının oruç tutması
Yargı, kadınların Şahitliği
Yargı, Şahitte aranan özellikler