195 Kayıt Bulundu.
Bize Saîd b. Ufeyr, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Salim b. Abdullah ve Hamza, onlara da Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Hastalıkta bulaşıcılık kudreti yoktur. Eşyada uğursuzluk yoktur. (Eğer) Uğursuzluk (olsaydı), ancak şu üç şeyde olurdu: At, kadın ve mesken."
Açıklama: Bu rivayeti B005707 numaralı rivayetle değerlendirmekte fayda var. Burada kast edilen şey, sayılan şeylerde bunları oldurma ve yaratma potansiyelinin olmadığıdır. Bu kudret sadece Allah'a aittir.
Bize İshak, ona Ravh b. Ubade, ona Şu'be, ona Huseyn b. Abdurrahman, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ümmetimden yetmişbin kişi, hesaba çekilmeden cennete girecektir. Onlar efsun yapmazlar, uçan hayvanlarla uğursuzluk olacağı görüşüne gitmezler ve her hususta Rabb'lerine güvenip dayanırlar."
Açıklama: Burada zikredilen 70.000 rakamını kesretten kinaye olarak görmek gerekir. Hesapsız cennete gitmeyi ise, inançlarına şirk bulaştırmadıkları ve Allah'a tam bir tevekkül ile inandıkları için, huzurda tek tek yaptıklarının hesabını vermeye mahal bırakmadan Allah Teala tarafından affedilecekleri şeklinde anlamak gerekmektedir.
Bize Muhammed b. Minhâl, ona Yezid b. Zürey', ona Ömer b. Muhammed el-Askalânî, ona babası (Muhammed b. Zeyd), ona da İbn Ömer (ra) şöyle söylediğine göre Hz. Peygamber'in (sav) yanında uğursuzluk konusu açıldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Eğer herhangi bir şeyde uğursuzluk olsaydı evde, kadında ve atta olurdu."
Bize Affân, ona Selim b. Hayyân, ona Saîd b. Mînâ, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Hastalıkta bulaşıcılık, eşya, baykuş ve Safer ayında uğursuzluk yoktur. Fakat cüzzamlıdan, aslandan kaçar gibi kaç."
Bize Ebu Hasîn Abdullah b. Ahmed b. Yunus el-Kûfî, ona Abser b. Kasım, ona Husayn b. Abdurrahman, ona da Said b. Cübeyr, Abdullah b. Abbas’ın (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) İsra gecesi, bazı peygamberlere uğradı, onların yanında büyük bir topluluk vardı. Yine bazı peygamberlere uğradı, onların yanında bir grup vardı. Bazı peygamberlere uğradı ki onların yanında hiç kimse yoktu. Sonunda çok büyük bir kalabalığa uğradı. (Hz. Peygamber (sav) der ki:) Ben “bunlar kimlerdir?” diye sordum, “Musa ve ümmeti, ancak başını kaldır ve bak” dediler. Bir da baktım ki şu yandan ve bu yandan tamamen ufku kaplamış bir kalabalık gözüme ilişti. Bana “işte bunlar senin ümmetindir. Bunlardan başka yetmiş bin kişi hesapsız bir şekilde cennete girecektir” denildi. Bu sözleri söyleyince Rasulullah (sav) içeriye geçti, ama bunların kimler olduğunu hiç kimse sormadı ve kendisi de bir açıklamada bulunmadı. Sonra Ashab kendi aralarında “onlar biziz” dediler. Bir kısmı da “onlar; fıtrat üzerine doğan ve Müslüman olarak ölenlerdir” dediler. Bu arada Rasulullah (sav) çıktı ve “Onlar şifanın dağlamadan dolayı olduğuna inanmayan, büyü yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvenenlerdir” buyurdu. Ukkaşe b. Mihsan ayağa kalktı ve “Ey Allah’ın Rasulü! Ben onlardan mıyım?” dedi. Rasulullah (sav) “evet” buyurdu. Sonra bir başkası kalktı ve “ben de onlardan mıyım?” deyince Rasulullah (sav) “Ukkaşe seni geçti” buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda İbn Mesud ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.]
Bize Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Hamza ve Salim b. Abdullah b. Ömer, ona da Abdullah b. Ömer'in söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Uğursuzluk evde, kadında ve attadır." [Ebu Davud dedi ki: Bu hadis Haris b. Miskîn'e okundu, ben de orada idim. Kendisine: Bunu sana İbn Kasım haber verdi mi? diye soruldu. Haris b. Miskin de şöyle dedi: Kadındaki ve evdeki uğursuzluk (İmam) Malik 'e soruldu da nice evler var ki onlarda oturan insanlar helak oldular. Sonra onlara başkaları oturdu, (onlar da) helak oldular. Bizim görüşümüze göre bu (durum, bu hadisin) tefsiridir. Allah daha iyi bilir cevabını verdi.] [Yine Ebu Davud, Hz. Ömer'in şöyle söylediğini nakletmiştir: 'Evdeki bir hasır doğurmayan bir kadından daha hayırlıdır.']
Bize Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Hamza ve Salim b. Abdullah b. Ömer, ona da Abdullah b. Ömer'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Uğursuzluk evde, kadında ve attadır." [Ebu Davud dedi ki: (Bu hadis) Haris b. Miskîn'e okundu, ben de orada idim. Kendisine: (Bunu) sana İbn Kasım haber verdi mi? diye soruldu. (Haris b. Miskin de şöyle) dedi: Kadındaki ve evdeki uğursuzluk (İmam) Malik'e soruldu da nice evler var ki onlarda oturan insanlar helak oldular. Sonra onlara başkaları oturdu, (onlar da) helak oldular. Bizim görüşümüze göre bu (durum, bu hadisin) tefsiridir. Allah daha iyi bilir cevabını verdi.] [Yine Ebu Davud Hz. Ömer'in şöyle söylediğini nakletti: Evdeki bir hasır, doğurmayan bir kadından daha hayırlıdır.