Öneri Formu
Hadis Id, No:
72549, HM024164
Hadis:
فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا قَوْمٌ حَدِيثُ عَهْدٍ بِالْجَاهِلِيَّةِ وَقَدْ جَاءَ اللَّهُ بِالْإِسْلَامِ وَإِنَّ مِنَّا قَوْمًا يَأْتُونَ الْكُهَّانَ قَالَ فَلَا تَأْتُوهُمْ قُلْتُ إِنَّ مِنَّا قَوْمًا يَتَطَيَّرُونَ قَالَ ذَاكَ شَيْءٌ يَجِدُونَهُ فِي صُدُورِهِمْ فَلَا يَصُدَّنَّهُمْ قُلْتُ إِنَّ مَنَّا قَوْمًا يَخُطُّونَ قَالَ كَانَ نَبِيٌّ يَخُطُّ فَمَنْ وَافَقَ خَطَّهُ فَذَلِكَ
Tercemesi:
Ben:
'Ey Allah'ın Rasülü! Biz cahiliye döneminden yeni kurtulan bir kavimiz. Bizden bir topluluk var ki kahinlere giderler.' Rasûlullah:
"Siz onlara gitmeyin."
'Bizden bir başka topluluk da uğursuzluk inancına sahipler.'
"Bu onların içlerinde duydukları bir şeydir (aslı yoktur).'
'Bir başka topluluk remil ile uğraşırlar.'
"Bir Peygamber de remil ile uğraşırdı. Onun üslûbuna uyarsa onun gibidir (değilse yanlıştır)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Muaviye b. Hakem 24164, 7/840
Senetler:
()
Konular:
Kahin, Kehanet, kahine gitmek veya inanmak
Nazar, nazar boncuğu, muska, fal, büyü, uğursuzluk
Uğur-uğursuzluk
Öneri Formu
Hadis Id, No:
70522, HM022242
Hadis:
حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ حَدَّثَنَا لَيْثٌ يَعْنِي ابْنَ سَعْدٍ حَدَّثَنِي عُقَيْلُ بْنُ خَالِدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سِنَانِ بْنِ أَبِي سِنَانٍ الدُّؤَلِيِّ ثُمَّ الْجُنْدَعِيِّ عَنْ أَبِي وَاقِدٍ اللَّيْثِيِّ
أَنَّهُمْ خَرَجُوا عَنْ مَكَّةَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَى حُنَيْنٍ قَالَ وَكَانَ لِلْكُفَّارِ سِدْرَةٌ يَعْكُفُونَ عِنْدَهَا وَيُعَلِّقُونَ بِهَا أَسْلِحَتَهُمْ يُقَالُ لَهَا ذَاتُ أَنْوَاطٍ قَالَ فَمَرَرْنَا بِسِدْرَةٍ خَضْرَاءَ عَظِيمَةٍ قَالَ فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ اجْعَلْ لَنَا ذَاتَ أَنْوَاطٍ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قُلْتُمْ وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ كَمَا قَالَ قَوْمُ مُوسَى
{ اجْعَلْ لَنَا إِلَهًا كَمَا لَهُمْ آلِهَةً قَالَ إِنَّكُمْ قَوْمٌ تَجْهَلُونَ }
إِنَّهَا لَسُنَنٌ لَتَرْكَبُنَّ سُنَنَ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ سُنَّةً سُنَّةً
Tercemesi:
Ebû Vâkıd el-Leysi'den (Radıyallahu anh):
Ashab-ı Kiram Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte Mekke' den Huneyn'e doğru yola çıktılar. Kafirlerin Zatü Envat (Uğurlu Askı) denilen sedir ağacı vardı ve onun yanında dururlar, silahlarını asarlardı. Biz de yemyeşil, büyük bir sedir ağacına rastladık ve dedik ki:
'Ey Allah'ın Rasülü! (Kafirlerin olduğu gibi,) bunu da bize Zâtu Envât (Uğurlu Askı) kıl!' Bunun üzerine Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi:
"Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki sizler Musa'nın ümmeti gibi; 'Bize de onların ilahlarına benzer bir ilah (put) yap,' diyorsunuz, (ki bunlar bazı (yanlış) davranışlardır) ve Musa onlara şöyle demişti: 'Şüphesiz siz cahillik yapan bir kavimsiniz'.
(Dikkat edin!) Sizden önceki dinlere tabi olanların yollarına bir adeti, (ardından) başka bir adeti alarak (yavaş yavaş) gireceksiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Vâkıd el-Leysi 22242, 7/317
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Kitab, Ehl-i kitap ile ilişkiler
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Şirk, şirk koşmak
Siyer, Huneyn gazvesi
Uğur-uğursuzluk
Uğursuzluk, Tefe'ül/Uğurlu, uğurlu veya uğursuz saymak
Zihin İnşası, ehl-i kitaba muhalefet