Öneri Formu
Hadis Id, No:
37012, MU001242
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ كَانَ الرَّجُلُ إِذَا طَلَّقَ امْرَأَتَهُ ثُمَّ ارْتَجَعَهَا قَبْلَ أَنْ تَنْقَضِىَ عِدَّتُهَا كَانَ ذَلِكَ لَهُ وَإِنْ طَلَّقَهَا أَلْفَ مَرَّةٍ فَعَمَدَ رَجُلٌ إِلَى امْرَأَتِهِ فَطَلَّقَهَا حَتَّى إِذَا شَارَفَتِ انْقِضَاءَ عِدَّتِهَا رَاجَعَهَا ثُمَّ طَلَّقَهَا ثُمَّ قَالَ لاَ وَاللَّهِ لاَ آوِيكِ إِلَىَّ وَلاَ تَحِلِّينَ أَبَدًا . فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى الطَّلاَقُ مَرَّتَانِ فَإِمْسَاكٌ بِمَعْرُوفٍ أَوْ تَسْرِيحٌ بِإِحْسَانٍ فَاسْتَقْبَلَ النَّاسُ الطَّلاَقَ جَدِيدًا مِنْ يَوْمِئِذٍ مَنْ كَانَ طَلَّقَ مِنْهُمْ أَوْ لَمْ يُطَلِّقْ .
Tercemesi:
Urve'den: (İslamdan önce) bir adam karısını boşayıp daha iddeti bitmeden ona dönmek istese bin talakla dahi boşasa karısına dönebilirdi. (O zaman) adamın biri (zulmetmek kasdıyla) karısını boşadı, iddetinin bitmesi yaklaşınca ona döndü. Sonra tekrar boşadı. Sonra da dedi ki: "Vallahi bana dönmene engel olacağım. İddetinin bitmesi yaklaşınca sana dönüp tekrar boşamakla iddetin uzayıp gideceğinden başka kocayla da evlenemeyeceksin."Bunun üzerine yüce Allah şu âyeti indirdi: "(Vukuundan sonra tekrar karı-koca hayatına dönülebilecek) boşama iki defadır. (Sonra koca karısına dönerek) iyilikle evli kalır, ya da istediği kişiyle evlenmesi için onu serbest bırakır." Bunun üzerine, o günden itibaren karısını boşayan ve boşamayan herkes, eski adetlerini bırakarak Allah'ın emri üzerine hareket ettiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Talak 1242, 1/215
Senetler:
()
Konular:
Boşanma, ardından eski kocaya/hanıma dönüş durumu
Boşanma, boşama konusundaki haksızlığın önlenmesi
Boşanma, boşanmada talak adedi ve şekli
cahiliye, âdetleri
Cahiliye, inançları, düzeltilmesi
KTB, TALAK, BOŞANMA
Kur'an, Nüzul sebebleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27277, N001557
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ كَانَ لأَهْلِ الْجَاهِلِيَّةِ يَوْمَانِ فِى كُلِّ سَنَةٍ يَلْعَبُونَ فِيهِمَا فَلَمَّا قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ قَالَ « كَانَ لَكُمْ يَوْمَانِ تَلْعَبُونَ فِيهِمَا وَقَدْ أَبْدَلَكُمُ اللَّهُ بِهِمَا خَيْرًا مِنْهُمَا يَوْمَ الْفِطْرِ وَيَوْمَ الأَضْحَى » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr haber verdi, ona İsmail, ona Humeyd, ona Enes b. Malik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Cahiliye dönemi insanlarının her yıl oyun oynadıkları iki günleri vardı. Nebi (sav) Medine’ye gelince: “Sizin oynayıp eğlendiğiniz iki gününüz vardı. Allah, o iki gününüzün yerine size onlardan daha hayırlı iki gün vermiş bulunuyor. Bunlar; ramazan bayramı günü ile kurban bayramı günüdür” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Salâtu'l-Iydeyn 1, /2191
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
4. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Bayram, bayram kültürü
Bayram, bayramın kutlanması
cahiliye, âdetleri
Cahiliye, inançları, düzeltilmesi
Eğlence, şölen
KTB, NAMAZ,
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ أُمَيْمَةَ بِنْتِ رُقَيْقَةَ أَنَّهَا قَالَتْ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى نِسْوَةٍ بَايَعْنَهُ عَلَى الإِسْلاَمِ فَقُلْنَ يَا رَسُولَ اللَّهِ نُبَايِعُكَ عَلَى أَنْ لاَ نُشْرِكَ بِاللَّهِ شَيْئًا وَلاَ نَسْرِقَ وَلاَ نَزْنِىَ وَلاَ نَقْتُلَ أَوْلاَدَنَا وَلاَ نَأْتِىَ بِبُهْتَانٍ نَفْتَرِيهِ بَيْنَ أَيْدِينَا وَأَرْجُلِنَا وَلاَ نَعْصِيَكَ فِى مَعْرُوفٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيمَا اسْتَطَعْتُنَّ وَأَطَقْتُنَّ. قَالَتْ فَقُلْنَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَرْحَمُ بِنَا مِنْ أَنْفُسِنَا هَلُمَّ نُبَايِعْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنِّى لاَ أُصَافِحُ النِّسَاءَ إِنَّمَا قَوْلِى لِمِائَةِ امْرَأَةٍ كَقَوْلِى لاِمْرَأَةٍ وَاحِدَةٍ أَوْ مِثْلِ قَوْلِى لاِمْرَأَةٍ وَاحِدَةٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39518, MU001812
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ أُمَيْمَةَ بِنْتِ رُقَيْقَةَ أَنَّهَا قَالَتْ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى نِسْوَةٍ بَايَعْنَهُ عَلَى الإِسْلاَمِ فَقُلْنَ يَا رَسُولَ اللَّهِ نُبَايِعُكَ عَلَى أَنْ لاَ نُشْرِكَ بِاللَّهِ شَيْئًا وَلاَ نَسْرِقَ وَلاَ نَزْنِىَ وَلاَ نَقْتُلَ أَوْلاَدَنَا وَلاَ نَأْتِىَ بِبُهْتَانٍ نَفْتَرِيهِ بَيْنَ أَيْدِينَا وَأَرْجُلِنَا وَلاَ نَعْصِيَكَ فِى مَعْرُوفٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيمَا اسْتَطَعْتُنَّ وَأَطَقْتُنَّ. قَالَتْ فَقُلْنَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَرْحَمُ بِنَا مِنْ أَنْفُسِنَا هَلُمَّ نُبَايِعْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنِّى لاَ أُصَافِحُ النِّسَاءَ إِنَّمَا قَوْلِى لِمِائَةِ امْرَأَةٍ كَقَوْلِى لاِمْرَأَةٍ وَاحِدَةٍ أَوْ مِثْلِ قَوْلِى لاِمْرَأَةٍ وَاحِدَةٍ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Münkedir, ona da Ümeyye bt. Rukayka şöyle rivayet etmiştir:
Müslüman olmak üzere biat edecek bir grup kadınla birlikte Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldim. Kadınlar, "Ey Allah'ın Rasulü! Allah'a hiçbir ortak koşmayacağımıza, hırsızlık yapmayacağımıza, zina etmeyeceğimize, çocuklarımızı öldürmeyeceğimize, zina iftirasında bulunmayacağımıza ve uygun işlerde senin emirlerini çiğnemeyeceğimize dair sana söz veriyoruz" dediler. Rasulullah (sav), "Gücünüzün yettiği, takat getirebildiğiniz konularda" buyurdu. Kadınlar, "Allah ve Rasulü, bize kendimizden daha merhametli! Ya Rasulallah! Gel, sana biat edelim" dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ben kadınlarla tokalaşmam. Benim yüz kadına söylediğim söz, bir kadına söylediğim söz gibidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Bey'at 1812, 1/382
Senetler:
1. Ümeyme bt. Rakika et-Teymiye (Ümmeyme bt. Abd)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
Konular:
Biat, Akabe biatı
cahiliye, âdetleri
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Cahiliye, çocukların diri diri gömülmesi
Hz. Peygamber, kadın ve hizmetçilere karşı davranışı
Kadın, Hz. Peygamber döneminde
KTB, İYİLİK, BİRR,
Şirk, Şirk- Müşrik
Zina, Zina
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282571, M005116-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ عَبْدٌ أَخْبَرَنَا وَقَالَ ابْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ فَرَعَ وَلاَ عَتِيرَةَ » . زَادَ ابْنُ رَافِعٍ فِى رِوَايَتِهِ وَالْفَرَعُ أَوَّلُ النِّتَاجِ كَانَ يُنْتَجُ لَهُمْ فَيَذْبَحُونَهُ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî (Muhammed b. Şihab), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr); (T) Bize Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Ma'mer (b. Raşid), ona ez-Zührî, ona (Said) b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Fera' da yoktur (kesilmez) atîre de."
İbn Râfi' rivayetinde şunu eklemiştir: "Fera' hayvanın ilk yavrusudur Araplar hayvan doğurduğu ilk yavrusunu keserdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Kurban, fera, atire denilen
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282572, M005116-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ عَبْدٌ أَخْبَرَنَا وَقَالَ ابْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ فَرَعَ وَلاَ عَتِيرَةَ » . زَادَ ابْنُ رَافِعٍ فِى رِوَايَتِهِ وَالْفَرَعُ أَوَّلُ النِّتَاجِ كَانَ يُنْتَجُ لَهُمْ فَيَذْبَحُونَهُ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî (Muhammed b. Şihab), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr); (T) Bize Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Ma'mer (b. Raşid), ona ez-Zührî, ona (Said) b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Fera' da yoktur (kesilmez) atîre de."
İbn Râfi' rivayetinde şunu eklemiştir: "Fera' hayvanın ilk yavrusudur Araplar hayvan doğurduğu ilk yavrusunu keserdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Edâhî 5116, /841
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Kurban, fera, atire denilen
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282573, M005116-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ عَبْدٌ أَخْبَرَنَا وَقَالَ ابْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ فَرَعَ وَلاَ عَتِيرَةَ » . زَادَ ابْنُ رَافِعٍ فِى رِوَايَتِهِ وَالْفَرَعُ أَوَّلُ النِّتَاجِ كَانَ يُنْتَجُ لَهُمْ فَيَذْبَحُونَهُ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî (Muhammed b. Şihab), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr); (T) Bize Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Ma'mer (b. Raşid), ona ez-Zührî, ona (Said) b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Fera' da yoktur (kesilmez) atîre de."
İbn Râfi' rivayetinde şunu eklemiştir: "Fera' hayvanın ilk yavrusudur Araplar hayvan doğurduğu ilk yavrusunu keserdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Edâhî 5116, /841
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Kurban, fera, atire denilen
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282574, M005116-4
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ عَبْدٌ أَخْبَرَنَا وَقَالَ ابْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ فَرَعَ وَلاَ عَتِيرَةَ » . زَادَ ابْنُ رَافِعٍ فِى رِوَايَتِهِ وَالْفَرَعُ أَوَّلُ النِّتَاجِ كَانَ يُنْتَجُ لَهُمْ فَيَذْبَحُونَهُ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî (Muhammed b. Şihab), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr); (T) Bize Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Ma'mer (b. Raşid), ona ez-Zührî, ona (Said) b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Fera' da yoktur (kesilmez) atîre de."
İbn Râfi' rivayetinde şunu eklemiştir: "Fera' hayvanın ilk yavrusudur Araplar hayvan doğurduğu ilk yavrusunu keserdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Edâhî 5116, /841
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Osman Amr b. Muhammed en-Nakıd (Amr b. Muhammed b. Bükeyr)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Kurban, fera, atire denilen