حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِذَا قُلْتَ لِصَاحِبِكَ أَنْصِتْ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَقَدْ لَغَوْتَ .
Açıklama: Yani hutbenin saygınlığına aykırı davranmış sayılırsın.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35065, MU000231
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِذَا قُلْتَ لِصَاحِبِكَ أَنْصِتْ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَقَدْ لَغَوْتَ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes) [İmam Malik], ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cuma günü imam hutbe irat ederken arkadaşına 'sus' desen bile gereksiz yere konuşmuş sayılırsın."
Açıklama:
Yani hutbenin saygınlığına aykırı davranmış sayılırsın.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 231, 1/34
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
KTB, CUMA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26215, N001403
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ اللَّيْثِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ جَدِّى قَالَ حَدَّثَنِى عُقَيْلٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ بْنِ قَارِظٍ وَعَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ أَنَّهُمَا حَدَّثَاهُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِذَا قُلْتَ لِصَاحِبِكَ أَنْصِتْ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ فَقَدْ لَغَوْتَ » .
Tercemesi:
Bize Abdulmelik b. Şuayb b. Leys b. Sa'd, ona babası (Şuayb b. Leys b. Sa'd), ona dedesi (Leys b. Sa'd), ona Ukayl (b. Halid el-Eylî), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ömer b. Abdülaziz, ona Abdullah b. İbrahim b. Kâriz T Said b. Müseyyeb, onlara da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cuma günü imam hutbe irat ederken yanındakine 'sus' dersen muhakkak ki hutbenin saygınlığına aykırı, gereksiz ve boş bir iş yapmış olursun."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cumua 22, /2179
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Hafs Ömer b. Abdulaziz el-Ümevî (Ömer b. Abdulaziz b. Mervan b. Hakem b. Ebu As)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
6. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
7. Ebu Abdülmelik Şuayb b. Leys el-Fehmî (Şuayb b. Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
8. Ebu Abdullah Abdulmelik b. Şuayb el-Fehmî (Abdulmelik b. Şuayb b. Leys b. Sa'd)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
KTB, CUMA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27307, N001578
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ - وَاللَّفْظُ لَهُ - عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا قُلْتَ لِصَاحِبِكَ أَنْصِتْ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ فَقَدْ لَغَوْتَ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme T arz yoluyla Hâris b. Miskin -lafızlar ona aittir-, ona (Abdurrahman) b. Kasım (el-Atekî), ona Malik (b. Enes), ona (Ebu Bekir Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona (said) b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"İmam hutbe irat ederken yanındakine 'sus' dersen muhakkak ki hutbenin saygınlığına aykırı, gereksiz ve boş bir şey yapmış olursun."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Salâtu'l-Iydeyn 21, /2193
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah Abdurrahman b. Kasım el-Atekî (Abdurrahman b. Kasım b. Halid b. Cünade)
6. Haris b. Miskin el-Ümevî (Haris b. Miskin b. Muhammed)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
Hutbe, hutbeyi sessizce dinlemenin fazileti
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ قَالَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنْ حُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ فَجَاءَ الْحَسَنُ وَالْحُسَيْنُ - رضى الله عنهما - وَعَلَيْهِمَا قَمِيصَانِ أَحْمَرَانِ يَعْثُرَانِ فِيهِمَا فَنَزَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَطَعَ كَلاَمَهُ فَحَمَلَهُمَا ثُمَّ عَادَ إِلَى الْمِنْبَرِ ثُمَّ قَالَ « صَدَقَ اللَّهُ ( إِنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلاَدُكُمْ فِتْنَةٌ ) رَأَيْتُ هَذَيْنِ يَعْثُرَانِ فِى قَمِيصَيْهِمَا فَلَمْ أَصْبِرْ حَتَّى قَطَعْتُ كَلاَمِى فَحَمَلْتُهُمَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26230, N001414
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ قَالَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنْ حُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ فَجَاءَ الْحَسَنُ وَالْحُسَيْنُ - رضى الله عنهما - وَعَلَيْهِمَا قَمِيصَانِ أَحْمَرَانِ يَعْثُرَانِ فِيهِمَا فَنَزَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَطَعَ كَلاَمَهُ فَحَمَلَهُمَا ثُمَّ عَادَ إِلَى الْمِنْبَرِ ثُمَّ قَالَ « صَدَقَ اللَّهُ ( إِنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلاَدُكُمْ فِتْنَةٌ ) رَأَيْتُ هَذَيْنِ يَعْثُرَانِ فِى قَمِيصَيْهِمَا فَلَمْ أَصْبِرْ حَتَّى قَطَعْتُ كَلاَمِى فَحَمَلْتُهُمَا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdülaziz (el-Yeşkürî), ona Fadl b. Musa (es-Sînânî), ona Hüseyin b. Vâkid (el-Mervezî), ona Abdullah b. Büreyde (el-Eslemî), ona da babasının (Büreyde b. Husayb el-Eslemî) rivayet etmiştir. Buna göre babası şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (sav) hutbe irat ediyordu. (Torunları) Hasan ve Hüseyin (r. anhümâ) çıkageldiler. Üzerlerinde kırmızı birer gömlek vardı. Her ikisi de gömleklerin içerisinde sağa sola yalpalıyorlardı. Hz. Peygamber (sav) hemen minberden indi, konuşmasını kesti, onları kucağına aldı. Ardından minbere geri döndü ve şöyle buyurdu: 'Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir imtihandır.' (Enfal 8/28) buyuran Allah, doğru söylemiştir. Bu ikisinin gömlekleri içerisinde sağa sola yalpalayarak yürüdüklerini gördüm. Dayanamayıp konuşmamı kestim ve onları kucağıma alıp minbere taşıdım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cumua 30, /2180
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
4. Ebu Abdullah Fadl b. Musa es-Sînani (Fadl b. Musa)
5. Muhammed b. Abdülaziz el-Yeşkurî (Muhammed b. Abdülaziz b. Gazvan)
Konular:
Aile, Çocuk, imtihan vesilesi olması
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, zaruri durumlarda ara verilmesi
KTB, CUMA
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَقْعُدُ قَعْدَةً لاَ يَتَكَلَّمُ فِيهَا ثُمَّ قَامَ فَخَطَبَ خُطْبَةً أُخْرَى فَمَنْ خَبَّرَكَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ قَاعِدًا فَلاَ تُصَدِّقْهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27318, N001584
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَقْعُدُ قَعْدَةً لاَ يَتَكَلَّمُ فِيهَا ثُمَّ قَامَ فَخَطَبَ خُطْبَةً أُخْرَى فَمَنْ خَبَّرَكَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ قَاعِدًا فَلاَ تُصَدِّقْهُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said es-Sekafî), ona Ebu Avâne (Vazzâh b. Abdullah el-Yeşkürî), ona Simâk'ın (b. Harb ez-Zühlî) rivayet ettiğine göre Cabir b. Semure (ra) şöyle demiştir:
"Rasulullah'ı (sav) cuma günü ayakta hutbe irat ederken gördüm. Sonra o esnada bir süre konuşmadan oturuyor; ardından ayağa kalkıyor ve başka bir hutbe daha irat ediyordu. Kim sana Rasulullah'ın (sav) oturarak hutbe irat ettiğini bildirirse ona inanma."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Salâtu'l-Iydeyn 25, /2193
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hitabet, Hutbe, hutbe ayakta okunmalıdır
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ حَمَّادٍ قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ سَعِيدٍ - وَهُوَ الْمَقْبُرِىُّ - عَنْ شَرِيكِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ بَيْنَا نَحْنُ فِى الْمَسْجِدِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ النَّاسَ فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَقَطَّعَتِ السُّبُلُ وَهَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَأَجْدَبَ الْبِلاَدُ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يَسْقِيَنَا . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ حِذَاءَ وَجْهِهِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ اسْقِنَا » . فَوَاللَّهِ مَا نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْمِنْبَرِ حَتَّى أُوسِعْنَا مَطَرًا وَأُمْطِرْنَا ذَلِكَ الْيَوْمَ إِلَى الْجُمُعَةِ الأُخْرَى فَقَامَ رَجُلٌ - لاَ أَدْرِى هُوَ الَّذِى قَالَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اسْتَسْقِ لَنَا أَمْ لاَ - فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ انْقَطَعَتِ السُّبُلُ وَهَلَكَتِ الأَمْوَالُ مِنْ كَثْرَةِ الْمَاءِ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يُمْسِكَ عَنَّا الْمَاءَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَ عَلَيْنَا وَلَكِنْ عَلَى الْجِبَالِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . قَالَ وَاللَّهِ مَا هُوَ إِلاَّ أَنْ تَكَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِذَلِكَ تَمَزَّقَ السَّحَابُ حَتَّى مَا نَرَى مِنْهُ شَيْئًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26389, N001516
Hadis:
أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ حَمَّادٍ قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ سَعِيدٍ - وَهُوَ الْمَقْبُرِىُّ - عَنْ شَرِيكِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ بَيْنَا نَحْنُ فِى الْمَسْجِدِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ النَّاسَ فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَقَطَّعَتِ السُّبُلُ وَهَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَأَجْدَبَ الْبِلاَدُ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يَسْقِيَنَا . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ حِذَاءَ وَجْهِهِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ اسْقِنَا » . فَوَاللَّهِ مَا نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْمِنْبَرِ حَتَّى أُوسِعْنَا مَطَرًا وَأُمْطِرْنَا ذَلِكَ الْيَوْمَ إِلَى الْجُمُعَةِ الأُخْرَى فَقَامَ رَجُلٌ - لاَ أَدْرِى هُوَ الَّذِى قَالَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اسْتَسْقِ لَنَا أَمْ لاَ - فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ انْقَطَعَتِ السُّبُلُ وَهَلَكَتِ الأَمْوَالُ مِنْ كَثْرَةِ الْمَاءِ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يُمْسِكَ عَنَّا الْمَاءَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَ عَلَيْنَا وَلَكِنْ عَلَى الْجِبَالِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . قَالَ وَاللَّهِ مَا هُوَ إِلاَّ أَنْ تَكَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِذَلِكَ تَمَزَّقَ السَّحَابُ حَتَّى مَا نَرَى مِنْهُ شَيْئًا .
Tercemesi:
Bize İsa b. Hammad, ona Leys (b. Sa'd el-Fehmî), ona Said (b. Ebu Said) el-Makburî, ona da Şerik b. Abdullah'ın (el-Leysî) rivayet ettiğine göre Şerik b. Abdullah, Enes b. Malik'in şöyle dediğini duyduğunu rivayet etmiştir:
"Bizler cuma günü mescitte idik. Rasulullah (sav) hutbe irat ediyordu. Derken bir adam ayağa kalktı ve 'Ya Rasulallah! Yollarda hiçbir hareket yok. Hayvanlar helak oldu. Memlekette kuraklık baş gösterdi. Allah'a dua etsen de bizlere yağmur yağdırsa!' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) yüzü hizasına kadar ellerini kaldırdı ve Allah'ım! Bize yağmur yağdır.' diye dua etti. Vallahi Rasulullah (sav) daha minberden inmemişti ki üzerimize bol bol yağmur yağdı. O gün, ertesi cuma gününe kadar üzerimize yağmur yağdı. [Ertesi cuma yine] bir adam ayağa kalktı. Bilemiyorum. Acaba bu adam, Rasulullah'a (sav); 'Ya Rasulallah! Bizim için yağmur duası etsen!' diyen adamla aynı kişi miydi yoksa değil miydi? Adam [bu sefer de]; 'Ya Rasulallah! Aşırı yağışlardan dolayı yollar geçilmez, hayvanlar helak oldu. Allah'a dua etsen de bizim için yağmuru durdursa?' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle dua etti: 'Allah'ım! Çevremize yağdır, üzerimize yağdırma. Dağlara ve ağaçlık alanlara yağdır.' Vallahi Rasulullah (sav) bu şekilde dua eder etmez bulutlar dağılıp gitti. Öyle ki tek bir bulut dahi göremez olduk."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İstiskâ 9, /2188
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. İsa b. Hammad et-Tücibi (İsa b. Hammad b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Dua, İstiska, yağmur duası, elbisenin ters çevrilmesi
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbenin sosyal hayat ile ilişkisi
KTB, CUMA
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ قَالَ حَدَّثَنَا شَرِيكُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمًا وَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يُغِيثَنَا . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا » . قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا نَرَى فِى السَّمَاءِ مِنْ سَحَابَةٍ وَلاَ قَزَعَةٍ وَمَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ سَلْعٍ مِنْ بَيْتٍ وَلاَ دَارٍ فَطَلَعَتْ سَحَابَةٌ مِثْلُ التُّرْسِ فَلَمَّا تَوَسَّطَتِ السَّمَاءَ انْتَشَرَتْ وَأَمْطَرَتْ . قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا رَأَيْنَا الشَّمْسَ سَبْتًا . قَالَ ثُمَّ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ ذَلِكَ الْبَابِ فِى الْجُمُعَةِ الْمُقْبِلَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَهُ قَائِمًا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ وَسَلَّمَ عَلَيْكَ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يُمْسِكَهَا عَنَّا . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَ عَلَيْنَا اللَّهُمَّ عَلَى الآكَامِ وَالظِّرَابِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . قَالَ فَأَقْلَعَتْ وَخَرَجْنَا نَمْشِى فِى الشَّمْسِ . قَالَ شَرِيكٌ سَأَلْتُ أَنَسًا أَهُوَ الرَّجُلُ الأَوَّلُ قَالَ لاَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26394, N001519
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ قَالَ حَدَّثَنَا شَرِيكُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمًا وَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يُغِيثَنَا . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا » . قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا نَرَى فِى السَّمَاءِ مِنْ سَحَابَةٍ وَلاَ قَزَعَةٍ وَمَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ سَلْعٍ مِنْ بَيْتٍ وَلاَ دَارٍ فَطَلَعَتْ سَحَابَةٌ مِثْلُ التُّرْسِ فَلَمَّا تَوَسَّطَتِ السَّمَاءَ انْتَشَرَتْ وَأَمْطَرَتْ . قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا رَأَيْنَا الشَّمْسَ سَبْتًا . قَالَ ثُمَّ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ ذَلِكَ الْبَابِ فِى الْجُمُعَةِ الْمُقْبِلَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَهُ قَائِمًا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ وَسَلَّمَ عَلَيْكَ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يُمْسِكَهَا عَنَّا . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَ عَلَيْنَا اللَّهُمَّ عَلَى الآكَامِ وَالظِّرَابِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . قَالَ فَأَقْلَعَتْ وَخَرَجْنَا نَمْشِى فِى الشَّمْسِ . قَالَ شَرِيكٌ سَأَلْتُ أَنَسًا أَهُوَ الرَّجُلُ الأَوَّلُ قَالَ لاَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr (es-Sa'dî), ona İsmail b. Cafer (el-Ensarî), ona Şerik b. Abdullah (el-Leysî), ona da Enes b. Malik (ra) rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) ayakta hutbe irat ederken mescide bir adam girdi, Rasulullah'ın (sav) karşısında ayakta durdu ve 'Ya Rasulallah' Hayvanlar helak oldu, yollarda hiçbir hareket yok. Yağmur yağdırması için Allah'a dua etsen?' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ellerini kaldırdı ve 'Allah'ım! Bize yağmur yağdır, bize yağmur yağdır.' diye dua etti. Hayır, Vallahi gökyüzünde ne bir bulut ne de bir bulut parçası görüyorduk. Oysa [bulut görmemize engel olabilecek şekilde] Sel' dağı ile aramızda tek bir ev bile yoktu. Derken kalkan misali bir bulut ortaya çıktı ve gökyüzünü ortaladı. Ardından yayıldı ve üzerimize yağmur yağdırdı. Vallahi bir hafta boyunca güneş yüzü görmedik. Sonra ertesi cuma aynı kapıdan bir adam içeri girdi. Rasulullah (sav) ayakta hutbe irat ediyordu. Rasulullah'ın (sav) karşısında ayakta durdu ve 'Ya Rasulallah! Allah, sana salat ve selam etsin. Hayvanlar helak, yollar geçilmez oldu. Bizim için yağmuru dindirmesi diye Allah'a dua etsen?' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ellerini kaldırdı ve şöyle dua etti: 'Allah'ım! Çevremize yağdır, üzerimize yağdırma. Allah'ım! Tepelere, dağlara, vadi içlerine ve ağaçlık alanlara yağdır.' Duanın ardından bulutlar dağıldı ve dışarı çıkıp güneşte yürüdük." Ravi Şerik (b. Abdullah el-Leysî) dedi ki; "Enes'e (b. Malik) (ra), bu adam, ilk gelen adam mıydı?' diye sordum. 'Hayır.' diye cevap verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İstiskâ 10, /2188
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
4. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Dua, İstiska, yağmur duası, elbisenin ters çevrilmesi
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbenin sosyal hayat ile ilişkisi
KTB, CUMA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26405, N001529
Hadis:
أَخْبَرَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَمْرٍو الأَوْزَاعِىُّ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ أَصَابَ النَّاسُ سَنَةٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَبَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ عَلَى الْمِنْبَرِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَقَامَ أَعْرَابِىٌّ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَ الْمَالُ وَجَاعَ الْعِيَالُ فَادْعُ اللَّهَ لَنَا . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ وَمَا نَرَى فِى السَّمَاءِ قَزَعَةً وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ مَا وَضَعَهَا حَتَّى ثَارَ سَحَابٌ أَمْثَالُ الْجِبَالِ ثُمَّ لَمْ يَنْزِلْ عَنْ مِنْبَرِهِ حَتَّى رَأَيْتُ الْمَطَرَ يَتَحَادَرُ عَلَى لِحْيَتِهِ فَمُطِرْنَا يَوْمَنَا ذَلِكَ وَمِنَ الْغَدِ وَالَّذِى يَلِيهِ حَتَّى الْجُمُعَةِ الأُخْرَى فَقَامَ ذَلِكَ الأَعْرَابِىُّ أَوْ قَالَ غَيْرَهُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَهَدَّمَ الْبِنَاءُ وَغَرِقَ الْمَالُ فَادْعُ اللَّهَ لَنَا . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَ عَلَيْنَا » . فَمَا يُشِيرُ بِيَدِهِ إِلَى نَاحِيَةٍ مِنَ السَّحَابِ إِلاَّ انْفَرَجَتْ حَتَّى صَارَتِ الْمَدِينَةُ مِثْلَ الْجَوْبَةِ وَسَالَ الْوَادِى وَلَمْ يَجِئْ أَحَدٌ مِنْ نَاحِيَةٍ إِلاَّ أَخْبَرَ بِالْجَوْدِ .
Tercemesi:
Enes b. Malik (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) zamanında bir sene kuraklık olmuştu. Rasûlullah (s.a.v), Cuma günü minberde hutbe okurken bir bedevi kalkarak: “Ey Allah’ın Rasûlü! mallarımız helak oldu, çoluk çocuk aç kaldılar. Allah’a dua et de yağmur yağdırsın.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) ellerine kaldırdı, gök yüzünde hiçbir bulut yoktu. Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki daha Rasûlullah (s.a.v) ellerini indirmeden dağlar gibi bulutlar ortaya çıkıverdi. Rasûlullah (s.a.v) minberden inmeden sakalından yağmur damlalarının aktığını gördüm. O gün, ertesi gün ve ertesi Cumaya kadar yağmur yağmaya devam etti. Ertesi Cuma aynı bedevi -veya bir başkası- tekrar ayağa kalkarak: “Ey Allah’ın Rasûlü! binalar yıkıldı, mallarımız sular altında kaldı, bizim için Allah’a dua et de yağmur kesilsin” dedi. Peygamber (s.a.v) ellerini kaldırarak şöyle dua etti: “Allah’ım, bize değil çevremize…” eliyle ne tarafı işaret ediyorsa o tarafın bulutları açılıyordu. öyle oldu ki Medine bir torba gibi ortada kaldı, yağmur çevreye yağdı, vadiler sellerle dolup taştı. Etraftan gelenler bol yağmur ve bereket haberleriyle geldiler.
Bize Mahmud b. Halid 8es-Sülemî), ona Velid b. Müslim (el-Kuraşî), ona Ebu Amr el-Evzâî, İshak b. Abdullah'ın (el-Ensârî) rivayet ettiğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) zamanında insanlar kıtlık içerisine düştüler. Böyle bir zamanda Rasulullah (sav) cuma günü minberin üzerinde hutbe irad ederken çöl halkından biri ayağa kalktı ve 'Ya Rasulallah! Hayvanlar helak oldu. Çoluk çocuk perişan. Bizim için Allah'a dua etsen!' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ellerini kaldırdı [ve dua etti.] Bu esnada gökyüzünde tek bir bulut parçası bile yoktu. Hayatımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki ellerini indirmemişti ki gökyüzünü dağlar gibi bulutlar sardı ve Rasulullah (sav) daha minberden inmeden yağmurun, onun sakalından aşağı doğru döküldüğünü gördüm. O gün, ertesi gün, ondan sonraki gün ve diğer cumaya kadar takip eden günlerde üzerimize yağmur yağmaya devam etti. [Diğer cuma gelince] çöl halkından olan o adam veya başka bir adam [ravi tereddüt etmektedir] ayağa kalktı ve 'Ya Rasulallah! binalar çöktü. Hayvanlar boğuldu. Bizim için Allah'a dua etsen!' dedi. Rasulullah (sav) ellerini kaldırdı ve 'Allah'ım! Çevremizdeki yerlere yağdır; bizim üzerimize yağdırma!' diye dua etti. Bu esnada Rasulullah (sav) eliyle bulutlardan her nereye işaret etse orası açılıyordu. Öyle ki Medine seması, etrafı bulutlarla kapalı ortası açık bir alan haline geldi ve vadide sular aktı. Nitekim etraftan herhangi bir yerden gelen herkes, bol yağmur yağdığından bahsetti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İstiskâ 18, /2189
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Cuma Namazı, Hutbe ve Namaza başlamadan konuşmak
Dua, İstiska, yağmur duası, elbisenin ters çevrilmesi
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
KTB, CUMA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35067, MU000233
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَبِى عَامِرٍ أَنَّ عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ كَانَ يَقُولُ فِى خُطْبَتِهِ قَلَّمَا يَدَعُ ذَلِكَ إِذَا خَطَبَ إِذَا قَامَ الإِمَامُ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَاسْتَمِعُوا وَأَنْصِتُوا فَإِنَّ لِلْمُنْصِتِ الَّذِى لاَ يَسْمَعُ مِنَ الْحَظِّ مِثْلَ مَا لِلْمُنْصِتِ السَّامِعِ فَإِذَا قَامَتِ الصَّلاَةُ فَاعْدِلُوا الصُّفُوفَ وَحَاذُوا بِالْمَنَاكِبِ فَإِنَّ اعْتِدَالَ الصُّفُوفِ مِنْ تَمَامِ الصَّلاَةِ . ثُمَّ لاَ يُكَبِّرُ حَتَّى يَأْتِيَهُ رِجَالٌ قَدْ وَكَّلَهُمْ بِتَسْوِيَةِ الصُّفُوفِ فَيُخْبِرُونَهُ أَنْ قَدِ اسْتَوَتْ فَيُكَبِّرُ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik b. Enes [İmam Malik], ona Ebu Nadr mevlâ Ömer b. Ubeydullah, ona da Malik b. Âmir'in rivayet ettiğine göre Osman b. Affân (ra) hutbe irat ederken şöyle derdi ve nadiren böyle söylemediği olurdu:
"Cuma günü imam hutbe irat etmek üzere ayağa kalkınca hutbeyi dinleyin ve susun. Şüphesiz dinlemeyen ancak susan kimseye, susup dinleyen kimse gibi sevaptan pay vardır. Ardından namaz için kamet getirildiği vakit safları düzeltin ve omuzlarınızı aynı hizaya getirin. Zira safların düzgün tutulması namazı tamamlayan hususlardandır."
Ravi diyor ki: "Ayrıca Osman b. Affân (ra), safları düzeltmek için vazifelendirdiği şahıslar gelip safların düzeltildiğini bildirmeden de tekbir almazdı. Onlar haber getirdikten sonra tekbir alırdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 233, 1/35
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Malik b. Ebu Amir el-Asbahî (Malik b. Amir b. Haris b. Gaymân)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
KTB, CUMA
Namaz, saf tutma ve düzeni
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35068, MU000234
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ رَأَى رَجُلَيْنِ يَتَحَدَّثَانِ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَحَصَبَهُمَا أَنِ اصْمُتَا .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Nâfi'in (mevla Abdullah b. Ömer) rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer (ra), cuma göünü imam hutbe irat ederken konuşan iki adam gördü. Bunun üzerine uyarmak amacıyla 'susun' anlamında onlara çakıl taşı attı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 234, 1/35
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
KTB, CUMA