Öneri Formu
Hadis Id, No:
37011, DM000297
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ جَمِيلٍ الْكِنَانِىُّ حَدَّثَنَا مَكْحُولٌ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« فَضْلُ الْعَالِمِ عَلَى الْعَابِدِ كَفَضْلِى عَلَى أَدْنَاكُمْ ». ثُمَّ تَلاَ هَذِهِ الآيَةَ {إِنَّمَا يَخْشَى اللَّهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمَاءُ} إِنَّ اللَّهَ وَمَلاَئِكَتَهُ وَأَهْلَ سَمَوَاتِهِ وَأَرَضِيهِ وَالنُّونَ فِى الْبَحْرِ يُصَلُّونَ عَلَى الَّذِينَ يُعَلِّمُونَ النَّاسَ الْخَيْرَ.
Tercemesi:
Bize Yakub b. İbrahim, ona Yezid b. Harun, ona da Velîd b. Cemîl el-Kinânî, Mekhûl’den Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
Âlimin âbide üstünlüğü benim sizin (mertebece) en düşük olanınıza üstünlüğüm gibidir, buyurdu. Sonra da şu ayeti okudu: “Kulları içinden ancak âlimler, Allah'tan (gereğince) korkar”. (Ardından şöyle dedi:) Şüphesiz insanları hayrı öğreten kimselere Allah merhamet, onun melekleri, göklerin ve yerlerin ehli ile denizdeki balıklar dua ederler.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
فَضْلُ الْعَالِمِ عَلَى الْعَابِدِ كَفَضْلِي عَلَى أَدْنَاكُمْ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 29, 1/334
Senetler:
1. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
2. Ebu Haccac Velid b. Cemil el-Kuraşî (Velid b. Cemil b. Kays)
3. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
4. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular:
Bilgi, bilgi ile amel arasındaki ilişki
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37114, DM000350
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ الْمُبَارَكِ أنبأنا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ أنبأنا الْوَلِيدُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الْقَاسِمِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« سَتَكُونُ فِتَنٌ يُصْبِحُ الرَّجُلُ فِيهَا مُؤْمِناً وَيُمْسِى كَافِراً إِلاَّ مَنْ أَحْيَاهُ اللَّهُ بِالْعِلْمِ ».
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. el-Mübârek, ona el-Velid b. Müslim, ona el-Velid b. Süleyman, ona Ali b. Yezid, ona el-Kasım Ebu Abdurrahman, ona Ebu Umâme, Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Yakında bir takım fitneler olacak. Bu fitneler halinde, kişi mümin olarak sabahı edecek, kâfir olarak akşama girecek, Allah’ın ilimle kendisine hayat verdiği kimseler müstesnâ.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 32, 1/359
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
3. Ebu Abdulmelik Ali b. Yezid el-Elhânî (Ali b. Yezid b. Ebî Hilal)
4. Velid b. Süleyman el-Kuraşi (Velid b. Süleyman b. Ebu Saib)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Hakem b. Mübarek el-Bahilî (Hakem b. Mübarek)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38759, DM000674
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عُثْمَانَ الْبَصْرِىُّ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ مُسْلِمٍ الْقَسْمَلِىِّ أنبأنا زَيْدٌ الْعَمِّىُّ عَنْ بَعْضِ الْفُقَهَاءِ أَنَّهُ قَالَ : يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ اعْمَلْ بِعِلْمِكَ ، وَأَعْطِ فَضْلَ مَالِكَ ، وَاحْبِسِ الْفَضْلَ مِنْ قَوْلِكَ إِلاَّ بِشَىْءٍ مِنَ الْحَدِيثِ يَنْفَعُكَ عِنْدَ رَبِّكَ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِنَّ الَّذِى عَلِمْتَ ثُمَّ لَمْ تَعْمَلْ بِهِ قَاطِعٌ حُجَّتَكَ وَمَعْذِرَتَكَ عِنْدَ رَبِّكَ إِذَا لَقِيتَهُ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِنَّ الَّذِى أُمِرْتَ بِهِ مِنْ طَاعَةِ اللَّهِ لَيَشْغَلُكَ عَمَّا نُهِيتَ عَنْهُ مِنْ مَعْصِيَةِ اللَّهِ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ لاَ تَكُونَنَّ قَوِيًّا فِى عَمَلِ غَيْرِكَ ضَعِيفاً فِى عَمَلِ نَفْسِكَ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ لاَ يَشْغَلَنَّكَ الَّذِى لِغَيْرِكَ عَنِ الَّذِى لَكَ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ جَالِسِ الْعُلَمَاءَ وَزَاحِمْهُمْ وَاسْتَمِعْ مِنْهُمْ وَدَعْ مُنَازَعَتَهُمْ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ عَظِّمِ الْعُلَمَاءَ لِعِلْمِهِمْ ، وَصَغِّرِ الْجُهَّالَ لِجَهْلِهِمْ وَلاَ تُبَاعِدْهُمْ وَقَرِّبْهُمْ وَعَلِّمْهُمْ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ لاَ تُحَدِّثْ بِحَدِيثٍ فِى مَجْلِسٍ حَتَّى تَفْهَمَهُ ، وَلاَ تُجِبِ امْرَأً فِى قَوْلِهِ حَتَّى تَعْلَمَ مَا قَالَ لَكَ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ لاَ تَغْتَرَّ بِاللَّهِ وَلاَ تَغْتَرَّ بِالنَّاسِ ، فَإِنَّ الْغِرَّةَ بِاللَّهِ تَرْكُ أَمْرِهِ وَالْغِرَّةَ بِالنَّاسِ اتِّبَاعُ أَهْوَائِهِمْ ، وَاحْذَرْ مِنَ اللَّهِ مَا حَذَّرَكَ مِنْ نَفْسِهِ ، وَاحْذَرْ مِنَ النَّاسِ فِتْنَتَهُمْ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِنَّهُ لاَ يَكْمُلُ ضَوْءُ النَّهَارِ إِلاَّ بِالشَّمْسِ كَذَلِكَ لاَ تَكْمُلُ الْحِكْمَةُ إِلاَّ بِطَاعَةِ اللَّهِ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِنَّهُ لاَ يَصْلُحُ الزَّرْعُ إِلاَّ بِالْمَاءِ وَالتُّرَابِ كَذَلِكَ لاَ يَصْلُحُ الإِيمَانُ إِلاَّ بِالْعِلْمِ وَالْعَمَلِ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ كُلُّ مُسَافِرٍ مُتَزَوِّدٌ وَسَيَجِدُ إِذَا احْتَاجَ إِلَى زَادِهِ مَا تَزَوَّدَ ، وَكَذَلِكَ سَيَجِدُ كُلُّ عَامِلٍ إِذَا احْتَاجَ إِلَى عَمَلِهِ فِى الآخِرَةِ مَا عَمِلَ فِى الدُّنْيَا ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِذَا أَرَادَ اللَّهُ أَنْ يَحُضَّكَ عَلَى عِبَادَتِهِ فَاعْلَمْ أَنَّهُ إِنَّمَا أَرَادَ أَنْ يُبَيِّنَ لَكَ كَرَامَتَكَ عَلَيْهِ فَلاَ تَحَوَّلَنَّ إِلَى غَيْرِهِ فَتَرْجِعَ مِنْ كَرَامَتِهِ إِلَى هَوَانِهِ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِنَّكَ إِنْ تَنْقُلِ الْحِجَارَةَ وَالْحَدِيدَ أَهْوَنُ عَلَيْكَ مِنْ أَنْ تُحَدِّثَ مَنْ لاَ يَعْقِلُ حَدِيثَكَ ، وَمَثَلُ الَّذِى يُحَدِّثُ مَنْ لاَ يَعْقِلُ حَدِيثَهُ كَمَثَلِ الَّذِى يُنَادِى الْمَيِّتَ وَيَضَعُ الْمَائِدَةَ لأَهْلِ الْقُبُورِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Osman el-Basrî, ona Abdülaziz b. Müslim el-Kasmelî, ona Zeyd el-Ammî, ona fukahâdan birisinin şöyle dediğini rivayet etti: Ey ilim sahibi kişi! İlminle amel et! Malının artanını ver ama Rabbin nezdinde sana faydası olacak bir miktar söz müstesnâ, sözünün fazlasını da hapset.
Ey ilim sahibi kişi, öğrendiğin, sonra da gereğince amel etmediğin ilim, sana ileri süreceğin bir delil bırakmaz, Rabbinin huzuruna çıkacağın zaman, bir mazeret göstermene imkân vermez. Ey ilim sahibi, sana emrolunan Allah’a itaat etmek, sana yasaklanmış Allaha isyanla uğraşmana imkân vermeyecek kadar seni meşgul eder. Ey ilim sahibi kişi, başkasına ait işlerde güçlü, kendin için yapacağın amellerde güçsüz olma! Ey ilim sahibi, başkasına ait olan bir şey, seni, kendine ait bir işle uğraşmaktan alıkoyacak kadar meşgul etmesin.
Ey ilim sahibi kişi! Âlimlerle otur kalk, hatta onları sıkıştır, onlardan dinle, onlarla çekişmeyi bırak! Ey ilim sahibi, âlimleri ilimlerinden ötürü tazim et, cahilleri de bilgisizliklerinden ötürü küçült (durumlarının farkına varmalarını sağla)! Bununla birlikte onları uzaklaştırma, onları yakınlaştır, onlara öğret! Ey ilim sahibi kişi, sen iyice anlamadıkça, hiçbir mecliste bir hadis nakletme (konuşma), kapat. Bir kimsenin sana ne söylediğini iyice bilmeden, söylediğine cevap verme. Ey ilim sahibi, Allah hakkında aldanma, insanlara da aldanma. Şüphesiz Allah hakkında aldanmak, onun emrini terk etmektir. İnsanlara aldanmak ise onların arzu ve heveslerine uymaktır. Allah seni, kendisine karşı neden sakındırmışsa sen de ondan sakın. İnsanların da fitnelerinden sakın.
Ey ilim sahibi, gündüzün aydınlığı nasıl ancak güneşle kemale eriyorsa, hikmet te aynı şekilde yalnız Allah ile kemale erer. Ey ilim sahibi, ekin ancak su ve toprakla ıslah olduğu gibi iman da ancak ilim ve amel ile ıslah olup düzelir. Ey ilim sahibi, her yolcu (yolculuğu için) azık edinir, azığına ihtiyaç duyacak olursa, edinmiş olduğu azığı da bulacaktır. Aynı şekilde salih amel işleyen herkes de âhirette, dünyada işlemiş olduğu amele ihtiyaç duyacağı zaman, o amelini bulacaktır.
Ey ilim sahibi Allah, seni kendisine ibadete şevklendirmek isterse, şunu bil ki, O sana, senin kendi nezdindeki değerini açıklamak istemiştir. Bu sebeple, sakın sen O’ndan başkasına yönelerek, O sana ikram etmek istemişken seni alçaltmasına sebep olma! Ey ilim sahibi, şüphesiz taş ve demir taşımak, senin için, söylediğin sözü akledip kavramayan kimseye bir şeyler anlatmaya çalışmaktan daha kolaydır. Sözünü akledip kavrayamayan kimselerle konuşan kimsenin misali ise, ölüye seslenen ve kabirde olanlara sofra kuran kimseye benzer.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 56, 1/504
Senetler:
1. Ba'du'l-Fukaha (Ba'du'l-Fukaha)
2. Ebu Havârî Zeyd b. Havarî el-Ammî (Zeyd b. Havarî)
3. Abdülaziz b. Müslim el-Kasmelî (Abdülaziz b. Müslim)
4. Ebu Osman Amr b. Asım el-Kaysi (Amr b. Asım b. Ubeydullah)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, amel edilmeyince yok olup gider
Bilgi, bilgi ile amel arasındaki ilişki
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Bilgi, fazileti
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37336, DM000364
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عِمْرَانَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَمَانٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَجْلاَنَ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ : فَضْلُ الْعَالِمِ عَلَى الْمُجْتَهِدِ مِائَةُ دَرَجَةٍ ، مَا بَيْنَ الدَّرَجَتَيْنِ خَمْسُمِائَةِ سَنَةٍ حُضْرُ الْفَرَسِ الْمُضَمَّرِ السَّرِيعِ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. İmran, ona Yahya b. Yeman, ona Muhammed b. Aclân, ona da ez-Zührî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Âlim kimsenin, (nafile ibadetlerde) oldukça gayretli kişiye üstünlüğü yüz derecedir. Her iki derece arasında yarış için hazırlanmış hızlı koşan atın dörtnala koşusuyla beş yüz sene kadardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 32, 1/367
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
3. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yeman el-îclî (Yahya b. el-Yeman)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Veki' er-Ruâsî (Süfyan b. Veki' b. Cerrâh b. Melîc b. Adî)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37338, DM000366
Hadis:
أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ ثَابِتٍ الْبَزَّارُ حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ الْقَاسِمِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْمَاعِيلَ عَنْ عَمْرِو بْنِ كَثِيرٍ عَنِ الْحَسَنِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ جَاءَهُ الْمَوْتُ وَهُوَ يَطْلُبُ الْعِلْمَ لِيُحْيِىَ بِهِ الإِسْلاَمَ فَبَيْنَهُ وَبَيْنَ النَّبِيِّينَ دَرَجَةٌ وَاحِدَةٌ فِى الْجَنَّةِ ».
Tercemesi:
Bize Bişr b. Sabit el-Bezzâr, ona Nasr b. el-Kasım, ona Muhammed b. İsmail, ona Amr b. Kesir, ona el-Hasen’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Her kime ölüm, bu vesile ile İslam’ı canlandırmak için ilim talep ederken gelirse, kendisi ile nebiler arasında cennette sadece bir derece vardır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 32, 1/368
Senetler:
1. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
2. Amr b. Kesir el-Kaysî (Amr b. Kesir)
3. Muhammed b. İsmail (Muhammed b. İsmail)
4. Ebu Cüz Nasr b. Kasım (Nasr b. Kasım)
5. Ebu Muhammed Bişr b. Sabit el-Basrî (Bişr b. Sabit)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37345, DM000373
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ قَالَ قَالَ أَبُو مُسْلِمٍ الْخَوْلاَنِىُّ : الْعُلَمَاءُ ثَلاَثَةٌ : فَرَجُلٌ عَاشَ فِى عِلْمِهِ وَعَاشَ مَعَهُ النَّاسُ فِيهِ ، وَرَجُلٌ عَاشَ فِى عِلْمِهِ وَلَمْ يَعِشْ مَعَهُ أَحَدٌ ، وَرَجُلٌ عَاشَ النَّاسُ فِى عِلْمِهِ وَكَانَ وَبَالاً عَلَيْهِ.
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Yezid, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Müslim el-Havlânî dedi ki: Âlimler üç çeşittir: İlmiyle yaşayan ve diğer insanların da onunla birlikte ilmiyle yaşadıkları adam, ilmiyle yaşamakla birlikte onunla beraber kimsenin yaşamadığı adam ve diğer insanların ilmi ile yaşamakla birlikte ilmin kendisine vebal olduğu adam.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 34, 1/372
Senetler:
1. Ebu Seleme Abdullah b. Esveb el-Havlanî (Abdullah b. Sevb b. Ya'kub b. Avf)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, bilgi ile amel arasındaki ilişki
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37355, DM000383
Hadis:
- أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ حدثنا حُمَيْدُ بْنُ الأَسْوَدِ عَنْ عِيسَى قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِىَّ يَقُولُ : إِنَّمَا كَانَ يَطْلُبُ هَذَا الْعِلْمَ مَنِ اجْتَمَعَتْ فِيهِ خَصْلَتَانِ : الْعَقْلُ وَالنُّسُكُ ، فَإِنْ كَانَ نَاسِكاً وَلَمْ يَكُنْ عَاقِلاً قَالَ هَذَا أَمْرٌ لاَ يَنَالُهُ إِلاَّ الْعُقَلاَءُ فَلَمْ يَطْلُبْهُ ، وَإِنْ كَانَ عَاقِلاً وَلَمْ يَكُنْ نَاسِكاً قَالَ هَذَا أَمْرٌ لاَ يَنَالُهُ إِلاَّ النُّسَّاكُ فَلَمْ يَطْلُبْهُ. فَقَالَ الشَّعْبِىُّ : وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ يَكُونَ يَطْلُبُهُ الْيَوْمَ مَنْ لَيْسَتْ فِيهِ وَاحِدَةٌ مِنْهُمَا لاَ عَقْلٌ وَلاَ نُسُكٌ.
Tercemesi:
Bize Saîd b. Âmir, ona Humeyd b. el-Esved, ona İsa’nın şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şa’bî’yi şöyle derken dinledim: Bu ilmi, kendisinde akıl ve ibadet denilen iki özelliğin bir arada bulunduğu kimseler öğrenmek isterlerdi. Çünkü eğer âbid olmakla birlikte akıllı değilse, bu ancak akıllı kimselerin elde edebileceği bir iştir, deyip ona talip olmazdı. Eğer akıllı olmakla birlikte âbid değil ise bu ancak âbidlerin elde edebileceği bir iştir, diyerek ona talip olmazdı. Eş-Şa’bî dedi ki: Gerçekten ben bugün, ilme bu ikisinden birisinin dahi, aklın da ibadetin de bulunmadığı kimselerin talip olmaya kalkışmasından korkmuşumdur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 34, 1/377
Senetler:
1. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
2. Ebu Muhammed İsa b. Ebu İsa el-Ğifari (İsa b. Meysere b. Hibban)
3. Humeyd b. Esved el-Basri (Humeyd b. Esved b. Eşkar)
4. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, bilgi ile amel arasındaki ilişki
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38664, DM000586
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يُونُسَ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : وُجِدَ أَكْثَرُ حَدِيثِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عِنْدَ هَذَا الْحَىِّ مِنَ الأَنْصَارِ ، وَاللَّهِ إِنْ كُنْتُ لآتِى الرَّجُلَ مِنْهُمْ فَيُقَالُ هُوَ نَائِمٌ ، فَلَوْ شِئْتُ أَنْ يُوقَظَ لِى فَأَدَعُهُ حَتَّى يَخْرُجَ لأَسْتَطِيبَ بِذَلِكَ حَدِيثَهُ.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Ebu Bekr, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da İbn Abbas’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah’ın (sav) hadislerinin çoğunluğu Ensar kabilesinin yanında bulunmuştur. Vallahi, ben onlardan bir adamın yanına giderdim de o uyuyor, denilirdi. İsteseydim benim için uyandırılırdı fakat böylelikle, onun hadis rivayetinin (gönül) hoşluğu ile olmasını istediğim için kendiliğinden dışarı çıkıncaya kadar onu rahatsız etmezdim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 47, 1/466
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Bekir b. Ayyaş el-Esedî (Ebu Bekir b. Ayyaş b. Salim)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, fazileti
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Bilgi, öğrenmek için ehline soru sorma
Hadis Rivayeti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38663, DM000585
Hadis:
أَخْبَرَنَا مَخْلَدُ بْنُ مَالِكٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الأُمَوِىُّ حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - مِنْ آلِ سَعْدِ بْنِ مُعَاذٍ - قَالَ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ : طَلَبْتُ الْعِلْمَ فَلَمْ أَجِدْهُ أَكْثَرَ مِنْهُ فِى الأَنْصَارِ ، فَكُنْتُ آتِى الرَّجُلَ فَأَسْأَلُ عَنْهُ فَيُقَالُ لِى نَائِمٌ ، فَأَتَوَسَّدُ رِدَائِى ثُمَّ أَضْطَجِعُ حَتَّى يَخْرُجَ إِلَى الظُّهْرِ فَيَقُولُ : مَتَى كُنْتَ هَا هُنَا يَا ابْنَ عَمِّ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-؟ فَأَقُولُ : مُنْذُ طَوِيلٍ : فَيَقُولُ بِئْسَمَا صَنَعْتَ هَلاَّ أَعْلَمْتَنِى؟ فَأَقُولُ : أَرَدْتُ أَنْ تَخْرُجَ إِلَىَّ وَقَدْ قَضَيْتَ حَاجَتَكَ.
Tercemesi:
Bize Mahled b. Mâlik, ona Yahya b. Saîd el-Umevî, ona el-Haccac, ona Husayn b. Abdurrahman –Sa’d b. Muaz soyundan- şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbas dedi ki: Ben ilim arayışına girdim, ilmin çoğunun Ensar’da olduğunu gördüm. Bundan dolayı bir adamın yanına gider, onu sorar, bana uyuyor, diye cevap verilirdi. Bunun için ben de kaftanımı yastık yapar sonra da öğle namazına çıkıncaya kadar yatardım. O: Ey Rasulullah’ın (sav) amcasının oğlu, sen ne zamandan beri buradasın, der. Ben: Uzun zamandan beri, derdim. O: Sen kötü bir iş yaptın, neden bana bildirmedin, derdi. Ben de: İhtiyaçlarını gördükten sonra yanıma çıkmanı istediğim için, diye cevap verirdim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 585, 1/465
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Husayn b. Abdurrahman el-Eşhelî (Husayn b. Abdurrahman b. Amr b. Sa'd b. Muaz)
3. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
4. Ebu Eyyüb Yahya b. Said el-Ümevî (Yahya b. Said b. Ebân b. Said b. Âs)
5. Mahled b. Malik el-Cemmal (Mahled b. Malik b. Cabir)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Bilgi, uğrunda çabalamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38665, DM000587
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو مَعْمَرٍ : إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ سُفْيَانَ بْنِ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ قَالَ : لَوْ رَفَقْتُ بِابْنِ عَبَّاسٍ لأَصَبْتُ مِنْهُ عِلْماً كَثِيراً.
Tercemesi:
Bize Ebu Ma’mer İsmail b. İbrahim, ona Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme’nin şöyle dediğini rivayet etti: Eğer İbn Abbas’a yumuşak davransaydım şüphesiz ondan pek çok ilim elde ederdim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 47, 1/466
Senetler:
1. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Ma'mer İsmail b. İbrahim el-Hüzelî (İsmail b. İbrahim b. Ma'mer b. Hasan)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Hadis Rivayeti