259 Kayıt Bulundu.
Bize el-Humeydî, ona Süfyân, ona İsmail b. Ebu Halid -İsmail'in rivayetinin lafızları, ez-Zührî'ninkinden farklıdır-, ona Kays b. Ebu Hâzim, ona da Abdullah b. Mesud'un rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Yalnız şu iki kimseye gıpta edilebilir: Biri Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayan kimse, diğeri de Allah’ın kendisine verdiği hikmetle hükmedip ve onu başkalarına öğreten kimsedir."
Açıklama: Metindeki 'hased'in 'gıpta' anlamında olduğuna dair bk. Fethü'l-Bâri, Dârü'l-Ma'rife, I, 167.
Bize Müsedded, ona Bişr, ona İbn Avn, ona İbn Sîrîn, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da babası (Nüfey' b. Mesrûh) şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi, Rasulullah (sav)'ın devesi üzerinde oturduğunu, birinin de (devenin) yularını- râvi, şüpheye düşerek benzer bir kelime olan 'zimâm'ı da zikretmiştir- tuttuğunu zikretti. (Bilahere), Rasulullah (sav), 'bugün hangi gündür?' buyurdu. Bizler sustuk; öyle ki ona başka bir isim vereceğini zannettik. 'Kurban bayramı günü değil midir?' buyurdu. Biz de 'tabi, öyle' dedik. (Ardından), 'bu hangi aydır' buyurdu. Bizler (yine) sustuk; öyle ki ona başka bir isim vereceğini zannettik. 'Zi'l-hicce değil midir?' buyurdu. Bizler de 'tabi, öyle' dedik. (Sonra şöyle) buyurdu: "Şüphesiz ki kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız, bu gününüz, bu ayınız ve bu beldeniz gibi aranızda haramdır. (Sözümü, burada) bulunanlar bulunmayanlara ulaştırsınlar. Nitekim (burada) bulunan, kendisinden daha anlayışlı birine (sözümü) ulaştırabilir."
Açıklama: Rivayette yer alan بِخِطَامِهِ ve بِزِمَامِهِ kelimeleri aynı anlamda olup Ebu Bekre’den sonraki ravilerden birisi Ebu Bekre’nin bu kelimelerden hangisini kullandığını hatırlamadığı için iki kelimeyi birden aktarma gereği hissetmiştir. (İbn Hâcer, Fethü’l-Bârî, I, 158)
Bize Muhammed b. Sinan, ona Füleyh; (T) Bize İbrahim b. Münzir, ona Muhammed b. Fuleyh, ona babası (Füleyh b. Süleyman), ona Hilal b. Ali, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) bir mecliste topluluğa konuşurken yanına bir adam gelip 'kıyamet ne zaman kopacak' diye sordu. Rasulullah (sav) ise konuşmaya devam etti. Bazıları; 'dediğini duydu ama ondan hoşlanmadı' dedi. Bazıları ise 'yok, işitmedi' dedi. Nihayet konuşmasını bitirince sanıyorum şöyle demişti: 'kıyametten soran kişi nerede?' O kimse de 'işte buradayım, yâ Rasulallah' dedi. Peygamber de şöyle buyurdu: "'Emanet zayi edildiğinde kıyameti bekle'. O kimse, 'onun zayi edilmesi nasıl olur' deyince, Hz. Peygamber (sav), 'iş, ehli olmayana verildiğinde kıyameti bekle' buyurdu."
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Nebî (sav) şöyle buyurdu: " 'Ağaçların içerisinde tıpkı müslümana benzeyen yaprağı dökülmeyen bir ağaç vardır. Onun ne olduğunu bana söyleyin.' Bunun üzerine insanlar çöldeki ağaçları saymaya başlamışlardı. (Hadisin ravisi) Abdullah b. Ömer devamla şöyle söylemiştir: 'Ben kendi kendime o ağacın hurma ağacı olduğu bilsem de utancımnda söyleyemedim.' Bunun üzerinde oradakiler: 'Ey Allah'ın Resûlü onun ne olduğunu bize sen söyle' deyince Hz. Peygamber şöyle buyurdu 'O hurma ağacıdır'."
Bize Muhammed b. Kesir, ona İbn Şevzeb, ona da Matar "Andolsun ki biz Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu?" [Kamer, 54/17] (ayetinin son kelimesinin [مُدَّكِرٍ] tefsiri) hakkında şöyle dedi: "Hayır isteyip de kendisine yardım edilecek kimse var mı?".
Bize Muhammed b. Sinan, ona Füleyh; (T) Bize İbrahim b. Münzir, ona Muhammed b. Fuleyh, ona babası (Füleyh b. Süleyman), ona Hilal b. Ali, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), bir mecliste topluluğa konuşurken yanına bir adam gelip 'kıyamet ne zaman (kopacak)' dedi. Rasulullah (sav) ise konuşmaya devam etti. Bazıları 'dediğini işitti ama ondan hoşlanmadı' dediler. Bazıları da 'yok, işitmedi' dediler. Nihayet konuşmasını bitirince 'kıyametten soran nerede -râvi, öyle zannediyorum dedi-' buyurdu. (Adam), 'işte buradayım, yâ Rasulullah' dedi. O, "emanet zayi edildiğinde kıyameti bekle" buyurdu. (Adam), 'onun zayi edilmesi nasıl olur' dedi. Hz. Peygamber (sav) de şöyle buyurdu: "iş, ehli olmayana verildiğinde kıyameti bekle"