Öneri Formu
Hadis Id, No:
13269, M006985
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْحَارِثِىُّ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ قَالَ لِى أَبِى حَدَّثَنَا قَتَادَةُ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ كِلاَهُمَا عَنْ قَتَادَةَ ذَكَرُوا جَمِيعًا بِإِسْنَادِ شُعْبَةَ [سَمِعَ عُقْبَةَ بْنَ عَبْدِ الْغَافِرِ يَقُولُ سَمِعْتُ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ] نَحْوَ حَدِيثِهِ [« أَنَّ رَجُلاً فِيمَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ رَاشَهُ اللَّهُ مَالاً وَوَلَدًا فَقَالَ لِوَلَدِهِ لَتَفْعَلُنَّ مَا آمُرُكُمْ بِهِ أَوْ لأُوَلِّيَنَّ مِيرَاثِى غَيْرَكُمْ إِذَا أَنَا مُتُّ فَأَحْرِقُونِى - وَأَكْثَرُ عِلْمِى أَنَّهُ قَالَ - ثُمَّ اسْحَقُونِى وَاذْرُونِى فِى الرِّيحِ فَإِنِّى لَمْ أَبْتَهِرْ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرًا وَإِنَّ اللَّهَ يَقْدِرُ عَلَىَّ أَنْ يُعَذِّبَنِى - قَالَ - فَأَخَذَ مِنْهُمْ مِيثَاقًا فَفَعَلُوا ذَلِكَ بِهِ وَرَبِّى فَقَالَ اللَّهُ مَا حَمَلَكَ عَلَى مَا فَعَلْتَ فَقَالَ مَخَافَتُكَ . قَالَ فَمَا تَلاَفَاهُ غَيْرُهَا »] وَفِى حَدِيثِ شَيْبَانَ وَأَبِى عَوَانَةَ « أَنَّ رَجُلاً مِنَ النَّاسِ رَغَسَهُ اللَّهُ مَالاً وَوَلَدًا » . وَفِى حَدِيثِ التَّيْمِىِّ « فَإِنَّهُ لَمْ يَبْتَئِرْ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرًا » . قَالَ فَسَّرَهَا قَتَادَةُ لَمْ يَدَّخِرْ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرًا . وَفِى حَدِيثِ شَيْبَانَ « فَإِنَّهُ وَاللَّهِ مَا ابْتَأَرَ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرًا » . وَفِى حَدِيثِ أَبِى عَوَانَةَ « مَا امْتَأَرَ » . بِالْمِيمِ .
Tercemesi:
Bu hadisi bize Yahya b. Habib el-Hârisi de, ona Mu‘temir b. Süleyman rivayet etti, dedi ki: Bana babam dedi ki: Bize Katâde rivayet etti; (T) Ayrıca Bize Ebu Bekr b Ebu Şeybe, ona el-Hasan b. Musa, ona Şeybân b. Abdurrahman da rivayet etti; (T) Yine Bize İbnü’l-Müsennâ, ona Ebu’l-Velid, ona Ebu Avâne rivayet etti, her ikisine de Katâde rivayet etti, hepsi birlikte Şu‘be’nin isnadı ile şunu zikrettiler: [Ukbe b. Abdülğâfir’i şöyle derken dinledi: Ben Ebu Saîd el-Hudrî’yi şöyle derken dinledim] diyerek hadisi onun rivayetine yakın olarak zikretti. [“Sizden öncekiler arasında Allah’ın kendisine mal ve evlat vermiş olduğu bir adam çocuklarına: Ya size emrettiğimi yapacaksınız yahut da ben mirasımı sizden başkasına bırakacağım, dedi. Ben öldükten sonra beni yakın -ağır basan bilgime göre o şunları da söyledi:- Sonra beni iyice öğütün ve rüzgâra karşı beni savurun. Çünkü benim Allah nezdinde kabul edilecek hiçbir hayırlı amelim olmadı ve muhakkak Allah’ın beni azablandırmaya kudreti vardır. Böylece onlardan bir ahit aldı, onlar da bu dediğini ona yaptılar. Rabbime yemin olsun, Allah da: Seni bu yaptığını yapmaya iten ne idi? dedi. O: Senden korkumdur, dedi. Gerçekten bundan başkası onun imdadına yetişmedi.”]
Hadisin Şeybân ve Ebu Avâne rivayetinde de şöyle denilmektedir: “İnsanlardan Allah’ın kendisine bir mal ve evlat bağışlamış olduğu bir adam…”
et-Teymî hadisinde: “Allah nezdinde kabul edilebilecek bir hayır işlememişti” dedi. Katâde bu kelimeyi (“lem yebteir” lafzını) Allah nezdinde hayır namına hiçbir şey biriktirmemişti, diye açıklamıştır. Şeybân’ın hadisi rivayetinde de: “Çünkü şüphesiz ben, vallahi, Allah nezdinde kabul edilebilecek bir hayır işlemedim” demiştir. Ebu Avâne’nin hadisi rivayetinde de: (“Ma ibteera” kelimesi) “Ma imterâ: işlememiştir, biriktirmemiştir” diye, mim harfi ile rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6985, /1131
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13271, M006986
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى عَمْرَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِيمَا يَحْكِى عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ « أَذْنَبَ عَبْدٌ ذَنْبًا فَقَالَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى . فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ . ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى . فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى عَبْدِى أَذْنَبَ ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ . ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى . فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ وَاعْمَلْ مَا شِئْتَ فَقَدْ غَفَرْتُ لَكَ » . قَالَ عَبْدُ الأَعْلَى لاَ أَدْرِى أَقَالَ فِى الثَّالِثَةِ أَوِ الرَّابِعَةِ « اعْمَلْ مَا شِئْتَ » .
Tercemesi:
Bana Abdüla‘lâ b. Hammâd, ona Hammâd b. Seleme, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Abdurrahman b. Ebu Amra, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) aziz ve celil Rabbinin şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Bir kul bir günah işledi, Allah’ım, günahımı bana bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da: Kulum bir günah işledi ve kendisinin hem günahı bağışlayan ve hem günahtan ötürü sorumlu tutan bir Rabbi olduğunu bildi, buyurdu. Sonra tekrar bir günah daha işledi ve Rabbim, bana günahımı bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da: Kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi, buyurdu. Sonra tekrar bir günah daha işledi ve: Rabbim, bana günahımı bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da: Kulum bir günah işledi kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan bir Rabbinin bir Rabbinin olduğunu bildi. Artık istediğini yap, ben sana (günahlarını) bağışladım” buyurdu.
Abdüla‘lâ dedi ki: Üçüncüsünde mi yoksa dördüncüsünde mi “İstediğini yap” dedi, bilemiyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6986, /1131
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İbn Ebu Amra Abdurrahman b. Ebu Amra el-Ensari (Abdurrahman b. Amr b. Muhsin b. Amr b. Ubeyd b. Amr b. Mebzül)
3. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Abdula'la b. Hammad el-Bahili (Abdula'la b. Hammad b. Nasr)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13273, M006987
Hadis:
قَالَ أَبُو أَحْمَدَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ زَنْجُويَهْ الْقُرَشِىُّ الْقُشَيْرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ النَّرْسِىُّ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى عَمْرَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ ] عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِيمَا يَحْكِى عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ « أَذْنَبَ عَبْدٌ ذَنْبًا فَقَالَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى . فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ . ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى . فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى عَبْدِى أَذْنَبَ ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ . ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى . فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ وَاعْمَلْ مَا شِئْتَ فَقَدْ غَفَرْتُ لَكَ » . قَالَ عَبْدُ الأَعْلَى لاَ أَدْرِى أَقَالَ فِى الثَّالِثَةِ أَوِ الرَّابِعَةِ « اعْمَلْ مَا شِئْتَ ».
Tercemesi:
Ebu Ahmed dedi ki: Bana Muhammed b. Zenceveyh el-Kureşî el-Kuşeyrî, ona Abdüla‘lâ b. Hammâd en-Nersî bu isnad ile [ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Abdurrahman b. Ebu Amre, ona da Ebu Hureyre’nin] Nebi’den (sav) aziz ve celil Rabbinin şöyle buyurduğunu rivayet etti, dedi: “Bir kul bir günah işledi, Allah’ım, günahımı bana bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da: Kulum bir günah işledi, kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi, buyurdu. Sonra tekrar dönüp bir günah işledi ve Rabbim, bana günahımı bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da: Kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan Rabbinin olduğunu bildi, byurdu. Sonra tekrar dönüp bir günah işledi ve: Rabbim, günahımı bana bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da: Kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan rabbinin olduğunu bildi. (Artık) dilediğin ameli işle, ben sana (günahlarını) bağışladım buyurdu.”
Abdüla‘lâ dedi ki: Ben üçüncüsünde mi yoksa dördüncüsünde mi: “Dilediğini yap” buyurduğunu bilemiyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6987, /1131
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13508, M007080
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَأَبُو أُسَامَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِىِّ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ أَحَدَ أَصْبَرُ عَلَى أَذًى يَسْمَعُهُ مِنَ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ إِنَّهُ يُشْرَكُ بِهِ وَيُجْعَلُ لَهُ الْوَلَدُ ثُمَّ هُوَ يُعَافِيهِمْ وَيَرْزُقُهُمْ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muâviye ve Ebu Usâme, onlara el-A‘meş, ona Saîd b. Cübeyr, ona Ebu Abdurrahman es-Sulemî, ona da Ebu Musa’nın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “İşittiği eziyete aziz ve celil Allah’tan daha çok sabreden hiçbir kimse yoktur. Ona ortak koşulduğu, evladı olduğu söylendiği halde sonra da bunu söyleyenlere afiyet ve rızık vermeyi sürdürmektedir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7080, /1154
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13274, M006988
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنِى أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ قَالَ كَانَ بِالْمَدِينَةِ قَاصٌّ يُقَالُ لَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى عَمْرَةَ - قَالَ - فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ عَبْدًا أَذْنَبَ ذَنْبًا » . بِمَعْنَى حَدِيثِ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ [عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِيمَا يَحْكِى عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ « أَذْنَبَ عَبْدٌ ذَنْبًا فَقَالَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى . فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ . ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى . فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى عَبْدِى أَذْنَبَ ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ . ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى . فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ وَاعْمَلْ مَا شِئْتَ فَقَدْ غَفَرْتُ لَكَ » . قَالَ عَبْدُ الأَعْلَى لاَ أَدْرِى أَقَالَ فِى الثَّالِثَةِ أَوِ الرَّابِعَةِ « اعْمَلْ مَا شِئْتَ »]. وَذَكَرَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ « أَذْنَبَ ذَنْبًا » . وَفِى الثَّالِثَةِ « قَدْ غَفَرْتُ لِعَبْدِى فَلْيَعْمَلْ مَا شَاءَ » .
Tercemesi:
Bana Abd b. Humeyd, ona Ebu’l-Velid, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha’nın şöyle dediğini rivayet etti: Medine’de Abdurrahman b. Ebu Amre denilen bir kıssa anlatıcısı vardı, onu şöyle derken dinledim: Ebu Hureyre’yi şöyle derken dinledim: Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: “Bir kul bir günah işledi” deyip hadisi Hammâd b. Seleme’nin rivayet ettiği hadis ile aynı manada rivayet etti: [Nebi (sav) aziz ve celil Rabbinden şöyle buyurduğunu nakletti: “Bir kul bir günah işledi, Allah’ım, bana günahımı bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da: Kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi. Sonra tekrar dönüp bir günah işledi, Rabbim, bana günahımı bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da: Kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi, buyurdu. Sonra tekrar dönüp bir günah işledi ve: Rabbim, bana günahımı bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da: Kulum bir günah işledi de günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi. Artık dilediğin yap, ben sana günahlarını bağışladım, buyurdu.” Abdüla‘lâ dedi ki: “Dilediğini yap” sözünü üçüncüsünde mi yoksa dördüncüsünde mi söyledi bilemiyorum.] Ayrıca üç defa: “Bir günah işledi” dedi, üçüncüsünde de: “Ben kuluma günahını bağışladım, dilediğini yapsın” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6988, /1131
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13348, M007009
Hadis:
حَدَّثَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا الصِّدِّيقِ النَّاجِىَّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « أَنَّ رَجُلاً قَتَلَ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ نَفْسًا فَجَعَلَ يَسْأَلُ هَلْ لَهُ مِنْ تَوْبَةٍ فَأَتَى رَاهِبًا فَسَأَلَهُ فَقَالَ لَيْسَتْ لَكَ تَوْبَةٌ . فَقَتَلَ الرَّاهِبَ ثُمَّ جَعَلَ يَسْأَلُ ثُمَّ خَرَجَ مِنْ قَرْيَةٍ إِلَى قَرْيَةٍ فِيهَا قَوْمٌ صَالِحُونَ فَلَمَّا كَانَ فِى بَعْضِ الطَّرِيقِ أَدْرَكَهُ الْمَوْتُ فَنَأَى بِصَدْرِهِ ثُمَّ مَاتَ فَاخْتَصَمَتْ فِيهِ مَلاَئِكَةُ الرَّحْمَةِ وَمَلاَئِكَةُ الْعَذَابِ فَكَانَ إِلَى الْقَرْيَةِ الصَّالِحَةِ أَقْرَبَ مِنْهَا بِشِبْرٍ فَجُعِلَ مِنْ أَهْلِهَا » .
Tercemesi:
Bana Ubeydullah b. Muâz el-Anberî, ona babası, ona Şu‘be, ona Katâde’nin rivayet ettiğine göre o, Ebu’s-Sıddîk en-Nâcî’yi dinledi: Ona Ebu Saîd el-Hudrî’nin Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: Bir adam doksan dokuz can öldürmüştü. Acaba tevbe etse olur mu? diye sormaya başladı. Bir rahibin yanına gitti ve ona sordu. O da: Senin tevben olmaz, dedi. Bu sefer rahibi de öldürdü, sonra tekrar soruşturmaya başladı. Sonra bir kasabadan salih kimselerin bulunduğu bir diğer kasabaya çıkıp gitti, yolun bir yerinde iken eceli gelip öldü. Göğsüyle kendisini sürüklemeye çalıştı, sonra da ruhunu teslim etti. Rahmet melekleriyle azap melekleri onun hakkında birbirleriyle tartıştılar. Salih kimselerin bulunduğu kasabaya diğerine göre bir karış daha yakın olduğu için o salih kasaba ahalisinden kabul edildi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 7009, /1134
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
KTB, TEVBE, İSTİĞFAR
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَأَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِىِّ عَنْ أَبِى مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . بِمِثْلِهِ [قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ أَحَدَ أَصْبَرُ عَلَى أَذًى يَسْمَعُهُ مِنَ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ إِنَّهُ يُشْرَكُ بِهِ وَيُجْعَلُ لَهُ الْوَلَدُ ثُمَّ هُوَ يُعَافِيهِمْ وَيَرْزُقُهُمْ »] إِلاَّ قَوْلَهُ « وَيُجْعَلُ لَهُ الْوَلَدُ » . فَإِنَّهُ لَمْ يَذْكُرْهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13509, M007081
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَأَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِىِّ عَنْ أَبِى مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . بِمِثْلِهِ [قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ أَحَدَ أَصْبَرُ عَلَى أَذًى يَسْمَعُهُ مِنَ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ إِنَّهُ يُشْرَكُ بِهِ وَيُجْعَلُ لَهُ الْوَلَدُ ثُمَّ هُوَ يُعَافِيهِمْ وَيَرْزُقُهُمْ »] إِلاَّ قَوْلَهُ « وَيُجْعَلُ لَهُ الْوَلَدُ » . فَإِنَّهُ لَمْ يَذْكُرْهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr ve Ebu Saîd el-Eşec, onlara Vekî’, ona el-A‘meş, ona Saîd b. Cübeyr, ona Ebu Abdurrahman es-Sulemî, ona da Ebu Musa, o, Nebi’den (sav) aynısını rivayet etti, [Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “İşittiği eziyet verici sözlere aziz ve celil Allah’tan daha çok sabreden hiç kimse yoktur. Çünkü ona ortak koşulmakta, onun evladı olduğu ileri sürülmekte, sonra da O, bunlara afiyet ve rızık vermeye devam etmektedir.”] Ancak o: “Onun evladı olduğu ileri sürülmekte” ibaresini zikretmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7081, /1154
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
6. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13349, M007010
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ [أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا الصِّدِّيقِ النَّاجِىَّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ ] نَحْوَ حَدِيثِ مُعَاذِ بْنِ مُعَاذٍ [« أَنَّ رَجُلاً قَتَلَ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ نَفْسًا فَجَعَلَ يَسْأَلُ هَلْ لَهُ مِنْ تَوْبَةٍ فَأَتَى رَاهِبًا فَسَأَلَهُ فَقَالَ لَيْسَتْ لَكَ تَوْبَةٌ . فَقَتَلَ الرَّاهِبَ ثُمَّ جَعَلَ يَسْأَلُ ثُمَّ خَرَجَ مِنْ قَرْيَةٍ إِلَى قَرْيَةٍ فِيهَا قَوْمٌ صَالِحُونَ فَلَمَّا كَانَ فِى بَعْضِ الطَّرِيقِ أَدْرَكَهُ الْمَوْتُ فَنَأَى بِصَدْرِهِ ثُمَّ مَاتَ فَاخْتَصَمَتْ فِيهِ مَلاَئِكَةُ الرَّحْمَةِ وَمَلاَئِكَةُ الْعَذَابِ فَكَانَ إِلَى الْقَرْيَةِ الصَّالِحَةِ أَقْرَبَ مِنْهَا بِشِبْرٍ فَجُعِلَ مِنْ أَهْلِهَا »] وَزَادَ فِيهِ « فَأَوْحَى اللَّهُ إِلَى هَذِهِ أَنْ تَبَاعَدِى وَإِلَى هَذِهِ أَنْ تَقَرَّبِى » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu‘be, ona Katâde, ona bu isnat ile hadisi rivayet etti. [Buna göre Ebu’s-Sıddîk en-Nâcî, Ebu Saîd el-Hudrî’yi şöyle derken dinlemiştir] diyerek, Muâz b. Muâz’ın hadisine yakın olarak hadisi rivayet etti. [“Bir adam doksan dokuz kişi öldürmüştü, tevbesi olur mu? diye sormaya başladı. Bir rahibin yanına gitti, ona sordu, rahip de: Senin tevben olmaz, dedi. Adam rahibi de öldürdükten sonra yine soruşturmaya başladı. Sonra bir kasabadan salih bir topluluğun yaşadığı bir diğer kasabaya çıkıp gitti, yolun bir yerinde ölüm vakti geldi. Bu sırada göğsü ile kendisini (gideceği kasabaya doğru) itti, sonra da öldü. Rahmet melekleri ile azap melekleri onun hakkında anlaşmazlığa düştüler. Salih kimselerin bulunduğu kasabaya öbürüne göre bir karış daha yakın olduğu için, o kasabanın ahalisinden sayıldı.”] (Ravi) radisi rivayetinde şunu da ekledi: “Allah bu kasabaya sen uzaklaş, diğerine sen de yaklaş, diye vahyetti.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 7010, /1134
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
KTB, TEVBE, İSTİĞFAR
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13510, M007082
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الأَعْمَشِ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِىِّ قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ قَيْسٍ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا أَحَدٌ أَصْبَرَ عَلَى أَذًى يَسْمَعُهُ مِنَ اللَّهِ تَعَالَى إِنَّهُمْ يَجْعَلُونَ لَهُ نِدًّا وَيَجْعَلُونَ لَهُ وَلَدًا وَهُوَ مَعَ ذَلِكَ يَرْزُقُهُمْ وَيُعَافِيهِمْ وَيُعْطِيهِمْ » .
Tercemesi:
Bana Ubeydullah b. Saîd, ona Ebu Usâme, ona el-A‘meş, ona Saîd b. Cübeyr, ona da Ebu Abdurrahman es-Sulemî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Kays dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “İşittiği eziyet verici sözlere yüce Allah’tan daha çok sabreden hiçbir kimse yoktur. Onlar O’nun eşi olduğunu, O’nun evladı olduğunu söylerler de bununla birlikte O, kendilerini rızıklandırmakta, afiyet vermekte, onlara bağışlarını sürdürmektedir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7082, /1154
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Ebu Kudame Ubeydullah b. Saîd el-Yeşkurî (Ubeydullah b. Saîd b. Yahya)
Konular:
Allah İnancı, Allah sabırlıdır
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13539, M007111
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ بُكَيْرٍ عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « لَنْ يُنْجِىَ أَحَدًا مِنْكُمْ عَمَلُهُ » . قَالَ رَجُلٌ وَلاَ إِيَّاكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « وَلاَ إِيَّاىَ إِلاَّ أَنْ يَتَغَمَّدَنِىَ اللَّهُ مِنْهُ بِرَحْمَةٍ وَلَكِنْ سَدِّدُوا » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, ona Bukeyr, ona Busr b. Saîd, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav): “Hiçbirinizin ameli kendi kendisini asla kurtaramayacaktır” buyurdu. Bir adam: Seni de mi ey Allah’ın Rasulü? dedi. O: “Evet, beni de, Allah’ın kendi lütfundan bir rahmet ile beni kuşatması hali müstesna, fakat siz yine de aşırıya gitmeden, haktan da geri kalmadan dosdoğru yol üzerinde yürümeye bakın” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7111, /1158
Senetler:
()
Konular:
Ahirete İman, şeytanın tuzağına düşmemek için amellere güvenmemek gerekir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir