Öneri Formu
Hadis Id, No:
14379, T002496
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بْنُ أَسْبَاطِ بْنِ مُحَمَّدٍ الْقُرَشِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّازِىِّ عَنْ سَعْدٍ مَوْلَى طَلْحَةَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ : سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يُحَدِّثُ حَدِيثًا لَوْ لَمْ أَسْمَعْهُ إِلاَّ مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ حَتَّى عَدَّ سَبْعَ مَرَّاتٍ وَلَكِنِّى سَمِعْتُهُ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ: « كانَ الْكِفْلُ مِنْ بَنِى إِسْرَائِيلَ لاَ يَتَوَرَّعُ مِنْ ذَنْبٍ عَمِلَهُ فَأَتَتْهُ امْرَأَةٌ فَأَعْطَاهَا سِتِّينَ دِينَارًا عَلَى أَنْ يَطَأَهَا فَلَمَّا قَعَدَ مِنْهَا مَقْعَدَ الرَّجُلِ مِنِ امْرَأَتِهِ أُرْعِدَتْ وَبَكَتْ فَقَالَ : مَا يُبْكِيكِ أَأَكْرَهْتُكِ؟ قَالَتْ : لاَ وَلَكِنَّهُ عَمَلٌ مَا عَمِلْتُهُ قَطُّ وَمَا حَمَلَنِى عَلَيْهِ إِلاَّ الْحَاجَةُ فَقَالَ: تَفْعَلِينَ أَنْتِ هَذَا وَمَا فَعَلْتِهِ ؟ اذْهَبِى فَهِىَ لَكِ . وَقَالَ: لاَ وَاللَّهِ لاَ أَعْصِى اللَّهَ بَعْدَهَا أَبَدًا . فَمَاتَ مِنْ لَيْلَتِهِ فَأَصْبَحَ مَكْتُوبًا عَلَى بَابِهِ : إِنَّ اللَّهَ قَدْ غَفَرَ لِلْكِفْلِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . قَدْ رَوَاهُ شَيْبَانُ وَغَيْرُ وَاحِدٍ عَنِ الأَعْمَشِ نَحْوَ هَذَا وَرَفَعُوهُ وَرَوَى بَعْضُهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ فَلَمْ يَرْفَعْهُ . وَرَوَى أَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الأَعْمَشِ فَأَخْطَأَ فِيهِ وَقَالَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَهُوَ غَيْرُ مَحْفُوظٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الرَّازِىُّ هُوَ كُوفِىٌّ وَكَانَتْ جَدَّتُهُ سُرِّيَّةً لِعَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ وَرَوَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّازِىِّ عُبَيْدَةُ الضَّبِّىُّ وَالْحَجَّاجُ بْنُ أَرْطَاةَ وَغَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ كِبَارِ أَهْلِ الْعِلْمِ .
Tercemesi:
Bize Ubeyd b. Esbât b. Muhammed el-Kuraşî, ona babası, ona el-A‘meş, ona Abdullah b. Abdullah er-Razî, ona Talha b. Ömer’in azatlısı Sa‘d’ın şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’yi (sav) bir hadisi zikrederken dinledim, eğer ben onu bir ya da iki defa –yedi defa sayıncaya kadar devam etti- dinlememiş olsaydım (bu hadisi rivayet etmezdim). Fakat ben bu hadisi bundan daha fazla sayıda dinledim. Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: el-Kifl İsrail oğullarından birisi idi. İşlediği hiçbir günahtan çekinmezdi. Ona bir kadın geldi, onunla beraber olma karşılığında ona altmış dinar verdi. Bir erkeğin hanımı ile beraber olmak için oturduğu şekilde, o kadının yanına oturunca kadın titredi ve ağladı. El-Kifl: Neden ağlıyorsun, ben seni zorladım mı? dedi. Kadın: Hayır, fakat bu şimdiye kadar hiç yapmadığım bir iştir, beni bu işi yapmaya iten de muhtaçlıktan başkası değildir, dedi. el-Kifl: Sen bu işi daha önce yapmadığın halde mi yapacaktın? Haydi, git, o para da senin olsun, dedi. Ayrıca: Hayır, Allah’a yemin ederim, artık bundan sonra ebediyyen Allah’a isyan etmeyeceğim, diye ekledi. Aynı gece vefat etti, sabah olunca kapısının üzerinde: “Şüphesiz Allah el-Kifl’in günahlarını bağışladı” ibaresi yazılı idi.
Ebu İsa (Tirmiz) dedi ki: Bu, hasen bir hadistir. Bu hadisi Şeybân ve daha başkaları da el-A‘meş’den buna yakın olarak zikretmiş ve onu (Efendimize) ulaştırarak ref’ etmişlerdir. Kimisi de bu hadisi el-A‘meş’den rivayet etmekle birlikte Efendimize nispet ederek ref’ etmemiştir.
Ebu Bekr b. Ayyaş da bu hadisi el-A‘meş’den rivayet etmekle birlikte rivayetinde hata etmiş ve: Abdullah b. Abdullah’a Saîd b. Cübeyr, ona İbn Ömer rivayet etmiştir, demiştir. Hâlbuki bu mahfuz bir rivayet değildir. Abdullah b. Abdullah er-Razî ise Kûfeli birisidir. Onun büyük annesi Ali b. Ebu Talib’in bir cariyesi idi. Abdullah b. Abdullah er-Razî’den Ubeyde ed-Dabbî, el-Haccac b. Ertae ve büyük ilim ehlinden daha başkaları rivayet almışlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 48, 4/657
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Sa'd Mevla Talha b. Amr (Sa'd)
3. Ebu Cafer İbn Seriyye er-Razi (Abdullah b. Abdullah)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muhammed Esbat b. Muhammed el-Kuraşî (Esbat b. Muhammed b. Abdurrahman)
6. Ebu Muhammed Ubeyd b. Esbat el-Kuraşi (Ubeyd b. Esbat b. Muhammed)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Günah, günahlardan uzak durmak ve günahta ısrar etmemek
Hadis, israiliyyat içerikli haberler
KTB, TEVBE, İSTİĞFAR
Müslüman, samimiyet
Tevbe, Günah, günahsız olmanın imkanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57585, KK42/30
Hadis:
وَمَا أَصَابَكُم مِّن مُّصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَن كَثِيرٍ
Tercemesi:
Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Şûrâ 42/30, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Allah İnancı, varlığı ve birliği
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8433, İM000183
Hadis:
حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ مُحْرِزٍ الْمَازِنِىِّ قَالَ بَيْنَمَا نَحْنُ مَعَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ وَهُوَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ إِذْ عَرَضَ لَهُ رَجُلٌ فَقَالَ يَا ابْنَ عُمَرَ كَيْفَ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَذْكُرُ فِى النَّجْوَى قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يُدْنَى الْمُؤْمِنُ مِنْ رَبِّهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَتَّى يَضَعَ عَلَيْهِ كَنَفَهُ ثُمَّ يُقَرِّرُهُ بِذُنُوبِهِ فَيَقُولُ هَلْ تَعْرِفُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ أَعْرِفُ . حَتَّى إِذَا بَلَغَ مِنْهُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَبْلُغَ قَالَ إِنِّى سَتَرْتُهَا عَلَيْكَ فِى الدُّنْيَا وَأَنَا أَغْفِرُهَا لَكَ الْيَوْمَ . قَالَ ثُمَّ يُعْطَى صَحِيفَةَ حَسَنَاتِهِ أَوْ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ . قَالَ وَأَمَّا الْكَافِرُ أَوِ الْمُنَافِقُ فَيُنَادَى عَلَى رُءُوسِ الأَشْهَادِ » . قَالَ خَالِدٌ فِى « الأَشْهَادِ » . شَىْءٌ مِنِ انْقِطَاعٍ . ( هَؤُلاَءِ الَّذِينَ كَذَبُوا عَلَى رَبِّهِمْ أَلاَ لَعْنَةُ اللَّهِ عَلَى الظَّالِمِينَ ) .
Tercemesi:
Bize Humeyd b. Mes’ade, ona Hâlid b. el-Hâris, ona Saîd, ona Katâde, ona Safvân b. Muhriz el-Mazinî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Biz Abdullah b. Ömer’le birlikte idik, o da Beyt’i tavaf ediyordu. Derken karşısına bir adam çıktı. Ey İbn Ömer! Sen Rasulullah’ı (sav), Rabbin kuluyla gizli konuşmasını nasıl söz konusu ederken dinledin, dedi. İbn Ömer dedi ki: Ben Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: “Mümin, Kıyamet gününde Rabbine öyle yaklaştırılır ki sonunda Allah onun üzerine kendisnin (kulların kendisini görmesine engel olan) örtüsünü bırakır, ona günahlarını söyletir, şunu biliyor musun, der. O, Rabbim biliyorum, der. Nihayet Allah ona dilediği kadarını söylettikten sonra, işte dünyada iken ben bunları başkalarına karşı gizledim, bugün de bunları sana bağışlıyorum, buyurur. Sonra ona hasenatının yazılı olduğu sahifesi yahut da kitabı sağ tarafından verilir. Kâfire yahut münafık olana da şahitlerin huzurunda –Hâlid dedi ki: “El-Eşhâd: şahitler” kelimesinde (senet) itibariyle bir parça munka’tılık vardır, dedi- “İşte Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır, haberiniz olsun ki Allah’ın laneti zalimler üzerinedir.” (Hud, 11/18) diye seslenilir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 13, /42
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Kıyamet, ahvali
Zalim, zalimi lanetlemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13970, M007135
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مَعْرُوفٍ وَهَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى أَبُو صَخْرٍ أَنَّ أَبَا حَازِمٍ حَدَّثَهُ قَالَ سَمِعْتُ سَهْلَ بْنَ سَعْدٍ السَّاعِدِىَّ يَقُولُ شَهِدْتُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَجْلِسًا وَصَفَ فِيهِ الْجَنَّةَ حَتَّى انْتَهَى ثُمَّ قَالَ صلى الله عليه وسلم فِى آخِرِ حَدِيثِهِ « فِيهَا مَا لاَ عَيْنٌ رَأَتْ وَلاَ أُذُنٌ سَمِعَتْ وَلاَ خَطَرَ عَلَى قَلْبِ بَشَرٍ » . ثُمَّ اقْتَرَأَ هَذِهِ الآيَةَ ( تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ * فَلاَ تَعْلَمُ نَفْسٌ مَا أُخْفِىَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ أَعْيُنٍ جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ ) .
Tercemesi:
Bize Hârun b. Maruf ve Hârun b. Saîd el-Eylî, onlara İbn Vehb, ona Ebu Sahr’ın rivayet ettiğine göre Ebu Hâzim kendisine şöyle demiştir: Ben Sehl b. Sa’d es-Sâidî’yi şöyle derken dinledim: Rasulullah’ın (sav) bulunduğu bir mecliste ben de bulundum. Orada cenneti anlattı, sözlerini tamamladıktan sonra şöyle buyurdu: “Orada hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın hatırına getirmediği şeyler vardır.” Sonra da şu: “Yanları yataklarından uzak kalır, Rablerine korkarak ve ümit ederek dua ederler, onlara verdiğimiz rızıktan infak da ederler, onlara, o işlediklerine mükâfat olmak üzere, gözleri aydınlatan ne nimetler gizlendiğini hiçbir kimse bilmez” (Secde, 32/17-16) buyruklarını okudu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7135, /1162
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet, Nimetleri
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14184, T002437
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَرَفَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زِيَادٍ الأَلْهَانِىِّ قَالَ :سَمِعْتُ أَبَا أُمَامَةَ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ: « وَعَدَنِى رَبِّى أَنْ يُدْخِلَ الْجَنَّةَ مِنْ أُمَّتِى سَبْعِينَ أَلْفًا لاَ حِسَابَ عَلَيْهِمْ وَلاَ عَذَابَ مَعَ كُلِّ أَلْفٍ سَبْعُونَ أَلْفًا وَثَلاَثُ حَثَيَاتٍ مِنْ حَثَيَاتِهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Bize el-Hasan b. Arafe, ona İsmail b. Ayyaş, ona Muhammed b. Ziyad el-Elhânî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Umame’yi şöyle derken dinledim: Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: “Rabbim bana ümmetimden yetmiş bin kişiyi, her bin kişi ile beraber yetmiş bin ve ayrıca onun avuçlamalarından üç avuç kadar kişiyi cennete, hesaba çekilmeden ve azaba uğratılmadan koyacağını vaat buyurdu.”
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen garib bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 12, 4/626
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Ümmet, yetmiş bininin hesapsız cennete girmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18246, B002441
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ قَالَ أَخْبَرَنِى قَتَادَةُ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ مُحْرِزٍ الْمَازِنِىِّ قَالَ بَيْنَمَا أَنَا أَمْشِى مَعَ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - آخِذٌ بِيَدِهِ إِذْ عَرَضَ رَجُلٌ ، فَقَالَ كَيْفَ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى النَّجْوَى فَقَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ اللَّهَ يُدْنِى الْمُؤْمِنَ فَيَضَعُ عَلَيْهِ كَنَفَهُ ، وَيَسْتُرُهُ فَيَقُولُ أَتَعْرِفُ ذَنْبَ كَذَا أَتَعْرِفُ ذَنْبَ كَذَا فَيَقُولُ نَعَمْ أَىْ رَبِّ . حَتَّى إِذَا قَرَّرَهُ بِذُنُوبِهِ وَرَأَى فِى نَفْسِهِ أَنَّهُ هَلَكَ قَالَ سَتَرْتُهَا عَلَيْكَ فِى الدُّنْيَا ، وَأَنَا أَغْفِرُهَا لَكَ الْيَوْمَ . فَيُعْطَى كِتَابَ حَسَنَاتِهِ ، وَأَمَّا الْكَافِرُ وَالْمُنَافِقُونَ فَيَقُولُ الأَشْهَادُ هَؤُلاَءِ الَّذِينَ كَذَبُوا عَلَى رَبِّهِمْ ، أَلاَ لَعْنَةُ اللَّهِ عَلَى الظَّالِمِينَ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Safvan b. Muhriz el-Mâzinî’nin şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer (r.anhumâ) ile birlikte elimden tutmuş yürüyorken bir adam karşısına çıktı ve: Rasulullah’ın (sav) Necvâ (Rabbin kulu ile özel görüşmesi) hususunda neler söylediklerini işittin? dedi. İbn Ömer dedi ki: Ben Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: “Şüphesiz Allah mümini yaklaştırır, onun üzerine örtüsünü koyar ve gizler, şu günahı biliyor musun? Şu günahı biliyor musun? der. Kul: Evet, Rabbim der. Nihayet onun günahlarını ona söyletip kul da artık kendi kanaatine göre helak olduğunu düşündüğünde yüce Allah: Dünyada iken ben senin bu günahlarını gizledim. Bugün de o günahları sana bağışlıyorum, buyurur. Sonra ona hasenâtının yazılı olduğu kitap verilir. Kâfir(ler) ile münafıklara gelince, şahitler: Bunlar, Rablerine karşı yalan uydurmuş kimselerdirler, Allah’ın laneti zalimler üzerine olsun, derler.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mezâlim 2, 1/676
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Safvan b. Muhriz el-Mazini (Safvan b. Muhriz b. Ziyad)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Amel Defteri, defteri sağdan verilenler
Amel Defteri, defteri sol eline verilenler
Kıyamet, ahvali
Mizan, kulunun günahlarına diğerleri vakıf olmasın diye Allah onu kuşatır
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Müslüman, kafirden farkı ve kafirle ilişkisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18941, T003110
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ بُرَيْدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى يُمْلِى وَرُبَّمَا قَالَ يُمْهِلُ لِلظَّالِمِ حَتَّى إِذَا أَخَذَهُ لَمْ يُفْلِتْهُ » . ثُمَّ قَرَأَ ( وَكَذَلِكَ أَخْذُ رَبِّكَ إِذَا أَخَذَ الْقُرَى ) الآيَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ وَقَدْ رَوَاهُ أَبُو أُسَامَةَ عَنْ بُرَيْدٍ نَحْوَهُ وَقَالَ: يُمْلِى . حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعِيدٍ الْجَوْهَرِىُّ عَنْ أَبِى أُسَامَةَ عَنْ بُرَيْدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ جَدِّهِ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ وَقَالَ يُمْلِى وَلَمْ يَشُكَّ فِيهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb, ona Ebu Muâviye, ona Büreyd b. Abdullah, ona Ebu Burde, ona da Ebu Musa’nın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz şanı mübarek ve yüce Allah zalime süre tanır – bazen de (ravi): “mühlet verir” dedi- ama sonunda onu yakaladı mı bırakmaz.” Sonra da: “Rabbin zülüm yapan ülkeleri yakaladığında işte böyle yakalar…” (Hud, 11/102) buyruğunu okudu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih garip bir hadis olup, bunu Ebu Usâme, ona Bureyd hadisi buna yakın olarak rivayet etmiş ve: “yubliğ: süre verir,” demiştir. Bize İbrahim b. Saîd el-Cevherî, ona Ebu Us3ame, ona Büreyd b. Abdullah b. Ebu Burde, ona dedesi Ebu Burde, ona da Ebu Musa, Nebi’den (sav) hadisi buna yakın olarak rivayet etmiş ve hadisi rivayetinde şüphe etmeksizin: “yumlî: süre tanır” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 11, 5/288
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Zulüm, zulüm cezasız kalmaz
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32395, İM004291
Hadis:
حَدَّثَنَا جُبَارَةُ بْنُ الْمُغَلِّسِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ أَبِى الْمُسَاوِرِ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا جَمَعَ اللَّهُ الْخَلاَئِقَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أُذِنَ لأُمَّةِ مُحَمَّدٍ بِالسُّجُودِ فَيَسْجُدُونَ لَهُ طَوِيلاً ثُمَّ يُقَالُ ارْفَعُوا رُءُوسَكُمْ قَدْ جَعَلْنَا عِدَّتَكُمْ فِدَاءَكُمْ مِنَ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Cübâre b. el-Muğallis, ona Abdüla‘lâ b. Ebu Musâvir, ona Ebu Burde, ona da babasının şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah, Kıyamet gününde bütün yaratılmışları bir araya getirip toplayacağı zaman, Muhammed ümmetine secde etmeleri için izin verecek, onlar da O’na uzunca secde edecekler, sonra: Başlarınızı kaldırın, sizin sayınızda kimseleri, cehennemden sizin fidyeniz olarak tayin ve takdir ettik, denilecek.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /695
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Kıyamet, ahvali
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
Tarih algısı, Ümmetin dünyada sonra gelen, ahirette öne geçen olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32923, B004810
Hadis:
حَدَّثَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى أَخْبَرَنَا هِشَامُ بْنُ يُوسُفَ أَنَّ ابْنَ جُرَيْجٍ أَخْبَرَهُمْ قَالَ يَعْلَى إِنَّ سَعِيدَ بْنَ جُبَيْرٍ أَخْبَرَهُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّ نَاسًا مِنْ أَهْلِ الشِّرْكِ كَانُوا قَدْ قَتَلُوا وَأَكْثَرُوا وَزَنَوْا وَأَكْثَرُوا ، فَأَتَوْا مُحَمَّدًا صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا إِنَّ الَّذِى تَقُولُ وَتَدْعُو إِلَيْهِ لَحَسَنٌ لَوْ تُخْبِرُنَا أَنَّ لِمَا عَمِلْنَا كَفَّارَةً . فَنَزَلَ ( وَالَّذِينَ لاَ يَدْعُونَ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ وَلاَ يَقْتُلُونَ النَّفْسَ الَّتِى حَرَّمَ اللَّهُ إِلاَّ بِالْحَقِّ وَلاَ يَزْنُونَ ) وَنَزَلَ ( قُلْ يَا عِبَادِىَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنْفُسِهِمْ لاَ تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللَّهِ ) .
Tercemesi:
Bana İbrahim b. Musa, ona Hişam b. Yusuf’un rivayet ettiğine göre İbn Cüreyc kendilerine Ya’lâ’nın şöyle dediğini haber verdi: Saîd b. Cübeyr, kendisine İbn Abbas’dan (r.a) diye şu rivayeti nakletti: Müşriklerden bir takım kimseler çokça adam öldürmüş, çokça zina etmişlerdi. Derken Muhammed’e (sav) gelerek: Şüphesiz senin söylediğin ve kendisine çağırdığın pek güzeldir. Keşke bir de bize, yapmış olduğumuz işlerimizin bir keffaretinin olduğunu haber versen, dediler. Bunun üzerine: “Onlar ki Allah ile birlikte başka bir ilaha ibadet etmezler. -Hak ile olması dışında- Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı nefsi de öldürmezler, zina da etmezler” (Furkan, 25/68) ayeti ile: “De ki: Ey nefisleri aleyhine ileri giden kullarım, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin” (Zümer, 39/53) ayeti nâzil oldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 1, 2/253
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Abdurrahman Hişam b. Yusuf el-Ebnâvî (Hişam b. Yusuf)
5. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Allah İnancı, rahmetinden umut kesilmez
İyilik, iyiliğin kötülüğü gidermesi
KTB, İMAN
Kur'an, Nüzul sebebleri