Açıklama: Atfedilen hadis metni (HM003870) olmaksızın bu metin anlaşılmamaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37571, HM003982
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ أَخْبَرَنَا بَشِيرٌ أَبُو إِسْمَاعِيلَ عَنْ سَيَّارٍ أَبِي الْحَكَمِ عَنْ طَارِقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ
قَالَ لَهُ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ تَسْلِيمُ الرَّجُلِ عَلَيْكَ فَقُلْتَ صَدَقَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ قَالَ فَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَيْنَ يَدَيْ السَّاعَةِ تَسْلِيمُ الْخَاصَّةِ وَتَفْشُو التِّجَارَةُ حَتَّى تُعِينَ الْمَرْأَةُ زَوْجَهَا عَلَى التِّجَارَةِ وَتُقْطَعُ الْأَرْحَامُ
Tercemesi:
Bize Yahya b. Adem ona Beşir Ebu İsmail ona Seyyar Ebu'l-Hakem ona Tarık Abdullah'tan (b. Mesud) şöyle nakletmiştir: (Tarık, Abdullah b. Mesud'a şunu sormuştur:) "Ey Ebu Abdurrahman, adam sana selam verince (neden) Allah ve Rasulü doğru söylemiştir? dedin. O da şöyle cevap verdi Peygamber (sav) "kıyamet yaklaştığında insanlar sadece tanıdığı belli kimselere selam verecek, ticaret öyle yayılacak ki kadın kocasına ticarette yardımcı olacak ve akrabalık bağları kopacak" buyurmuştur.
Açıklama:
Atfedilen hadis metni (HM003870) olmaksızın bu metin anlaşılmamaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Mes'ud 3982, 2/111
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu Hamza Seyyar el-Kufî (Seyyar)
4. Ebu İsmail Beşîr b. Selman en-Nehdî (Beşir b. Selman)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Adem el-Ümevî (Yahya b. Adem b. Süleyman)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Kıyamet, alametleri
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Ticaret, yasak olan şekilleri
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ . وَحَدَّثَنِى مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ - رضى الله عنه . أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَرَجَ حِينَ زَاغَتِ الشَّمْسُ فَصَلَّى الظُّهْرَ فَلَمَّا سَلَّمَ قَامَ عَلَى الْمِنْبَرِ فَذَكَرَ السَّاعَةَ ، وَذَكَرَ أَنَّ بَيْنَ يَدَيْهَا أُمُورًا عِظَامًا ثُمَّ قَالَ « مَنْ أَحَبَّ أَنْ يَسْأَلَ عَنْ شَىْءٍ فَلْيَسْأَلْ عَنْهُ ، فَوَاللَّهِ لاَ تَسْأَلُونِى عَنْ شَىْءٍ إِلاَّ أَخْبَرْتُكُمْ بِهِ ، مَا دُمْتُ فِى مَقَامِى هَذَا » . قَالَ أَنَسٌ فَأَكْثَرَ النَّاسُ الْبُكَاءَ ، وَأَكْثَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَقُولَ « سَلُونِى » . فَقَالَ أَنَسٌ فَقَامَ إِلَيْهِ رَجُلٌ فَقَالَ أَيْنَ مَدْخَلِى يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « النَّارُ » . فَقَامَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ حُذَافَةَ فَقَالَ مَنْ أَبِى يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « أَبُوكَ حُذَافَةُ » . قَالَ ثُمَّ أَكْثَرَ أَنْ يَقُولَ « سَلُونِى سَلُونِى » . فَبَرَكَ عُمَرُ عَلَى رُكْبَتَيْهِ فَقَالَ رَضِينَا بِاللَّهِ رَبًّا ، وَبِالإِسْلاَمِ دِينًا ، وَبِمُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم رَسُولاً . قَالَ فَسَكَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ قَالَ عُمَرُ ذَلِكَ ، ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَقَدْ عُرِضَتْ عَلَىَّ الْجَنَّةُ وَالنَّارُ آنِفًا فِى عُرْضِ هَذَا الْحَائِطِ وَأَنَا أُصَلِّى ، فَلَمْ أَرَ كَالْيَوْمِ فِى الْخَيْرِ وَالشَّرِّ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29321, B007294
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ . وَحَدَّثَنِى مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ - رضى الله عنه . أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَرَجَ حِينَ زَاغَتِ الشَّمْسُ فَصَلَّى الظُّهْرَ فَلَمَّا سَلَّمَ قَامَ عَلَى الْمِنْبَرِ فَذَكَرَ السَّاعَةَ ، وَذَكَرَ أَنَّ بَيْنَ يَدَيْهَا أُمُورًا عِظَامًا ثُمَّ قَالَ « مَنْ أَحَبَّ أَنْ يَسْأَلَ عَنْ شَىْءٍ فَلْيَسْأَلْ عَنْهُ ، فَوَاللَّهِ لاَ تَسْأَلُونِى عَنْ شَىْءٍ إِلاَّ أَخْبَرْتُكُمْ بِهِ ، مَا دُمْتُ فِى مَقَامِى هَذَا » . قَالَ أَنَسٌ فَأَكْثَرَ النَّاسُ الْبُكَاءَ ، وَأَكْثَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَقُولَ « سَلُونِى » . فَقَالَ أَنَسٌ فَقَامَ إِلَيْهِ رَجُلٌ فَقَالَ أَيْنَ مَدْخَلِى يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « النَّارُ » . فَقَامَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ حُذَافَةَ فَقَالَ مَنْ أَبِى يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « أَبُوكَ حُذَافَةُ » . قَالَ ثُمَّ أَكْثَرَ أَنْ يَقُولَ « سَلُونِى سَلُونِى » . فَبَرَكَ عُمَرُ عَلَى رُكْبَتَيْهِ فَقَالَ رَضِينَا بِاللَّهِ رَبًّا ، وَبِالإِسْلاَمِ دِينًا ، وَبِمُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم رَسُولاً . قَالَ فَسَكَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ قَالَ عُمَرُ ذَلِكَ ، ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَقَدْ عُرِضَتْ عَلَىَّ الْجَنَّةُ وَالنَّارُ آنِفًا فِى عُرْضِ هَذَا الْحَائِطِ وَأَنَا أُصَلِّى ، فَلَمْ أَرَ كَالْيَوْمِ فِى الْخَيْرِ وَالشَّرِّ » .
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Mahmud, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) güneş meyledince (hücresinden) çıkıp insanlara öğlen namazını kıldırdı. Selam verip kalktı ve minbere çıktı. Kıyametten bahsetti. Kıyametten önce büyük olaylar yaşanacağını söyledi. Ardından 'Her kim ne sormak isterse sorsun. Vallahi, bu makamda durduğum sürece sorduğunuz her soruya cevap vereceğim.' İnsanlar uzun süre ağlaştılar. Hz. Peygamber (sav) 'bana sorun' diyordu. Bir adam kalktı ve 'Ben nereye gideceğim?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Cehennem'e' buyurdu. Abdullah b. Hüzafe 'Benim babam kim?' diye sordu. O "Senin baban Hüzafe'dir" buyurdu. Sonra Hz. Peygamber 'Bana sorun, bana sorun' demeye devam etti. Hz. Ömer, iki dizi üzerine çöktü ve 'Rab olarak Allah'a, din olarak İslam'a, peygamber olarak Hz. Muhammed'e rıza gösterdik' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) sustu ve sonra 'Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki, az önce şu duvarın dibinde namaz kılarken cennet ve cehennem bana arz edildi. Bugün ki gibi hayrı ve şerri hiç görmemiştim.'" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 3, 2/726
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
4. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Adab, soru sorma adabı
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
Kıyamet, alametleri
KTB, ADAB
Açıklama: Hadis, Kıyamet koptuğu andaki sürecin çabukluğuna ve yol açtığı paniğe işaret ediyor olmalıdır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23947, B006506
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ حَدَّثَنَا أَبُو الزِّنَادِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رضى الله عنه أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا ، فَإِذَا طَلَعَتْ فَرَآهَا النَّاسُ آمَنُوا أَجْمَعُونَ ، فَذَلِكَ حِينَ لاَ يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا ، لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ ، أَوْ كَسَبَتْ فِى إِيمَانِهَا خَيْرًا ، وَلَتَقُومَنَّ السَّاعَةُ وَقَدْ نَشَرَ الرَّجُلاَنِ ثَوْبَهُمَا بَيْنَهُمَا فَلاَ يَتَبَايَعَانِهِ وَلاَ يَطْوِيَانِهِ ، وَلَتَقُومَنَّ السَّاعَةُ وَقَدِ انْصَرَفَ الرَّجُلُ بِلَبَنِ لِقْحَتِهِ فَلاَ يَطْعَمُهُ ، وَلَتَقُومَنَّ السَّاعَةُ وَهْوَ يَلِيطُ حَوْضَهُ فَلاَ يَسْقِى فِيهِ ، وَلَتَقُومَنَّ السَّاعَةُ وَقَدْ رَفَعَ أُكْلَتَهُ إِلَى فِيهِ فَلاَ يَطْعَمُهَا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Yeman (Hakem b. Nâfi' el-Behrânî), ona Şuayb (b. Dinar el-Ümevî), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân el-Kuraşî), ona Abdurrahman (B. Hürmüz el-A'rec), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Güneş, battığı yerden doğmadıkça Kıyamet kopmayacaktır. Güneş, batıdan doğduğu ve insanlar Kıyamet'in koptuğunu gördükleri vakit herkes ona iman edecektir. [Heyhat!] İşte o an daha önce iman etmemiş olan veya imanı konusunda bir hayır işlememiş olan kişiye, imanının faydasının olmadığı zamandır. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki iki kişi (alım satım için) aralarında kumaşlarını serecekler ancak onu ne aralarında alıp satabilecekler ne de toplayabilecekler. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki kişi sağmal devesinin sütüyle dönecek ancak onu içemeyecektir. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki kişi havuzunu sıvayıp tamir edecek ancak ondan su içemeyecektir. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki kişi lokmasını ağzına doğru götürecek ancak onu yiyemeyecektir."
Açıklama:
Hadis, Kıyamet koptuğu andaki sürecin çabukluğuna ve yol açtığı paniğe işaret ediyor olmalıdır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 40, 2/579
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
İman, imanın fayda vermeyeceği zaman
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29478, B002927
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا جَرِيرُ بْنُ حَازِمٍ قَالَ سَمِعْتُ الْحَسَنَ يَقُولُ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ تَغْلِبَ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مِنْ أَشْرَاطِ السَّاعَةِ أَنْ تُقَاتِلُوا قَوْمًا يَنْتَعِلُونَ نِعَالَ الشَّعَرِ ، وَإِنَّ مِنْ أَشْرَاطِ السَّاعَةِ أَنْ تُقَاتِلُوا قَوْمًا عِرَاضَ الْوُجُوهِ ، كَأَنَّ وُجُوهَهُمُ الْمَجَانُّ الْمُطَرَّقَةُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Numan, ona Cerîr b. Hâzim, ona Hasan, ona da Amr b. Tağlib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Keçi (kılından) ayakkabılar giyen bir toplulukla savaşmanız Kıyametin alametlerindendir. Yüzleri deri üstüne deri kaplanmış kalkanlar gibi geniş yüzlü bir toplulukla savaşmanız da kıyamet alametlerindendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 95, 1/781
Senetler:
1. Amr b. Tağlib el-Abdî (Amr b. Tağlib)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Nadr Cerîr b. Hazım el-Ezdî (Cerir b. Hâzim b. Zeyd b. Abdullah b. Şucâ')
4. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
Konular:
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33132, İM004068
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ الْقَعْقَاعِ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا فَإِذَا طَلَعَتْ وَرَآهَا النَّاسُ آمَنَ مَنْ عَلَيْهَا فَذَلِكَ حِينَ لاَ يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl (ed-Dabbî), ona Umâre b. Ka'ka' (ed-Dabbî), ona Ebu Zür'a (b. Amr el-Becelî), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Güneş, battığı yerden doğmadıkça Kıyamet kopmayacaktır. Güneş, batıdan doğduğu ve insanlar Kıyamet'in koptuğunu gördükleri vakit yeryüzünde bulunan kişiler ona iman edeceklerdir. [Heyhat!] İşte o an daha önce iman etmemiş olan kişiye, imanının faydasının olmadığı zamandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 32, /657
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Umare b. Ka'ka' ed-Dabbî (Umare b. Ka'ka' b. Şübrüme)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, imanın fayda vermeyeceği zaman
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33419, İM004093
Hadis:
حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ عَنْ بَحِيرِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ أَبِى بِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُسْرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « بَيْنَ الْمَلْحَمَةِ وَفَتْحِ الْمَدِينَةِ سِتُّ سِنِينَ وَيَخْرُجُ الدَّجَّالُ فِى السَّابِعَةِ » .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Said, ona Bakiyye, ona Bahir b. Sa'd, ona Halid b. Ebu Bilal, ona da Abdullah b. Büsr (ra)), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Melhame (yani büyük savaş) ve el-Medîne (yâni Kostantiniyye) fethi arasında altı yıl bulunur. Deccâl da yedinci yılda çıkar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 35, /665
Senetler:
1. Ebu Safvân Abdullah b. Büsr en-Nasrî (Abdullah b. Büsr b. Ebu Büsr)
2. Abdullah b. Ebu Bilal el-Huzai (Abdullah b. Ebu Bilal)
3. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
4. Ebu Halid Bahîr b. Sa'd es-Suhûlî (Bahîr b. Sa'd)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Muhammed Süveyd b. Saîd el-Herevî (Süveyd b. Saîd b. Sehl b. Şehriyâr)
Konular:
Bilgi, Gaybî Haberler, şehirler veya bölgeler hakkındaki bilgiler
Fitne, Deccal, deccalın sıfatları ve fiitnesi
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
220694, BM005953
Hadis:
5953- حَدَّثَنا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، حَدَّثنا أَبُو عَاصِم، حَدَّثنا حَيْوَةُ، عَن حُمَيد بْنِ صَخْرٍ، عَن نافعٍ، عَن ابْنِ عُمَر؛ أَن النَّبِيّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيه وَسَلَّم قَالَ: يَكُونُ فِي أُمَّتِي خَسْفٌ وَمَسْخٌ وَقَذْفٌ وَيَكُونُ ذَلِكَ فِي أَهْلِ الْقَدَرِ.
وَلا نَعْلَمُ أَسْنَدَ يَزِيدُ بْنُ أُمَيَّةَ، ولاَ حُمَيد بن صخر، عَن نافعٍ، إلاَّ هَذَا الْحَدِيثَ الَّذِي ذَكَرْنَاهُ عَنْهُ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Ebû Âsım, ona Hayve, ona Humeyd b. Sahr, ona Nâfi‘, ona da İbn Ömer Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
“Ümmetimde yere batırılma, suretlerin değiştirilmesi ve taş yağdırılma (cezalarına çarpılma) olacaktır. Bu, zındıklar ve kadercilere verilecektir.
Ne Yezîd b. Ümeyye’nin ne de Huyemd b. Sahr’ın Nâfi‘den bu zikrettiğimiz hadisten başka bir hadisi müsned olarak rivayet ettiğini bilyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Bezzâr, Müsned-i Bezzâr, İbn Abbas 5991, 12/231
Senetler:
1. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
Konular:
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
İman, Kader, inkar edenlerin başına gelecekler
Kıyamet, alametleri
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282103, M000396-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - يَعْنُونَ ابْنَ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ - وَهُوَ ابْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا فَإِذَا طَلَعَتْ مِنْ مَغْرِبِهَا آمَنَ النَّاسُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ فَيَوْمَئِذٍ لاَ يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ أَوْ كَسَبَتْ فِى إِيمَانِهَا خَيْرًا » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb,Kuteybe b. Saîd ve Ali b. Hucr, onlara İsmail -yani İbn Ca'fer-, ona el-Alâ -b. Abdurrahman-, ona babası Abdurrahman, ona Ebû Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneş battığı yerden doğuncaya dek kıyamet kopmayacaktır. Güneş battığı yerden doğduğu zaman bütün insanlar iman edeceklerdir. Ama önceden iman etmemiş ve imanlı iken hayır yapmamış hiç kimseye imanı fayda vermeyecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 396, /83
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
İman, imanın fayda vermeyeceği zaman
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282104, M000396-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - يَعْنُونَ ابْنَ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ - وَهُوَ ابْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا فَإِذَا طَلَعَتْ مِنْ مَغْرِبِهَا آمَنَ النَّاسُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ فَيَوْمَئِذٍ لاَ يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ أَوْ كَسَبَتْ فِى إِيمَانِهَا خَيْرًا » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb,Kuteybe b. Saîd ve Ali b. Hucr, onlara İsmail -yani İbn Ca'fer-, ona el-Alâ -b. Abdurrahman-, ona babası Abdurrahman, ona Ebû Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneş battığı yerden doğuncaya dek kıyamet kopmayacaktır. Güneş battığı yerden doğduğu zaman bütün insanlar iman edeceklerdir. Ama önceden iman etmemiş ve imanlı iken hayır yapmamış hiç kimseye imanı fayda vermeyecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 396, /83
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî (Yahya b. Eyyüb)
Konular:
İman, imanın fayda vermeyeceği zaman
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27731, B007063
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ قَالَ كُنْتُ مَعَ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبِى مُوسَى فَقَالاَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ بَيْنَ يَدَىِ السَّاعَةِ لأَيَّامًا يَنْزِلُ فِيهَا الْجَهْلُ ، وَيُرْفَعُ فِيهَا الْعِلْمُ ، وَيَكْثُرُ فِيهَا الْهَرْجُ ، وَالْهَرْجُ الْقَتْلُ » .
Tercemesi:
-.......Şakîk şöyle dedi: Ben Abdullah ibn Mes'ûd'un ve Ebû Mûsâ el-Eş'arî'nin beraberinde idim, bu ikisi: Peygamber (S) "Kıyametin kopmasının önünde öyle bir takım günler vardır ki, onlarda Yeryüzüne cahillik inip yayılır, ilim kaldırılır ve öldürmekten ibaret olan hercümerc çoğalır" buyurdu, dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fiten 5, 2/685
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri